Elinin Hamuruyla.. | STSL 12. Hafta

Evimizde Sivasspor'u ağırladığımız 12. haftadaki tartışmalı pozisyonu derbilerle yarışabilecek kadar çok olan maçı, 9 kişi kalmamıza rağmen 2-1'lik skorla bitirebildik. Heyecanlı geçen maçta, bizim gördüğümüz ve rakibe gösterilmeyen kartlar, oyundan atılanlar, cezalı duruma düşenler, buna ek olarak çok da iyi niyetli bir maç yönetilmediği gözler önüne seren hakemler olunca hop oturduk, hop kalktık maçı izlerken. 82. dakikada Engin'in kırmızı kartla oyun dışı kalmasının ardından 10 kişi kalmanın verdiği psikolojik baskıyı hissederken üstüne bir de Elmander'İn gördüğü kırmızı kartın ardından 9 kişi kalınca hepimiz isyanları oynadık. Daha Sivasspor maçını bitirmeden aklımız 2 maç sonra oynayacağımız Fenerbahçe derbisine kaydı ister istemez, çoğumuz maçı bırakıp kimin kaç maç ceza alacağını düşünmeye başladı. Neyse ki son dakikalarda istenmeyen bir pozisyon gelişmedi ve aldığımız galibiyetle derin bir ohhh çektik.

HIRS KÜPÜ BAROS

Sivasspor karşısına çift forvetle çıkmayı tercih etti hocamız, çoğu taraftarın da görüşü ve istediği bu yöndeydi sezon başından beri. Oynanılan oyuna da bakarsak bu isteğin ve tercihin haklı sebeplerini ve oyunumuza katkısı açıkça görülüyor zaten. Baros 4 maç sonra ilk 11'deki yerini aldı. Hırsından ve tekniğinden bir şey kaybetmediğini bir kere daha gösterdi Baros ve kazandığı penaltıyı gole çevirdi. Bu sezon takımımızın kazandığı 4. penaltı oldu Sivasspor karşısında kazanılan penaltı ve Baros'un katkısıyla kazandığımız 4. penaltıyı da boş geçmedik. Elmander'in de yokluğunda önümüzdeki maçta Baros'a çok ihtiyacımız olacak, umalım ki bundan sonra her maç kadrosunda ilk 11'deki yerini alır Baros ve önümüzdeki haftaki maçları da firesiz olarak, gol veya gollerle tamamlar en büyük gol umudumuz. Attığı gol sonrası sevincindeki hareketleriyle de ne kadar hırs içinde olduğunu gördük Baros'un.

HAK EDİLEN KIRMIZI!

Engin maçın geneli olmak üzere özellikle ilk yarıda oldukça başarılıydı. Hocamızın kendisine olan güvenini boşa çıkarmamaya çalıştı şimdiye kadar elinden geldiğince ve kendisinin bu takımın değişmeyen oyuncularından biri olabileceğini gösterdi Engin taa ki 82. dakikadaki hareketine kadar. İyi oynadı, gerekeni yaptı maç boyunca; ama gerekmeyeni de yaptı, fazla agresif davrandı kırmızı kart gördüğü pozisyonda Engin. Elbette durduk yere atmadı o kafayı kaleci Borjan'a, tabii ki öncesinde tahrik vardı kendisine karşı, aşil tendonuna basıldı ve sonrasında da ittirildi kaleci tarafından; ancak ne olursa olsun verdiği tepki anlık bir öfkeyle verilen düşüncesizce, hiçbir Galatasaray oyuncusuna yakışmayacak türden ve kırmızı kartı da sonuna kadar hakeden bir hareketti yaptığı. Engin'e verilen kırmızı kart ne kadar doğruysa, Borjan'a verilmeyen 2. sarı kart da bir o kadar hatalı karardı. Tahkim Kurulu'nun kararına göre 2 maç ceza aldı, Gençlerbirliği ve Fenerbahçe maçlarında oynayamayacak Engin Baytar, yapmaması gereken bir hareketle 2 önemli maçta da kadroda yer alamayacak. Şimdi kimi cezalandırmış oldu Engin? Borjan'ı mı yoksa kendini ve takımını mı?

HAK EDİLMEYEN KIRMIZI!

Elmander'in kırmızı kart gördüğü pozisyonda ise Engin gibi Elmander'in de kırmızı kartı hakettiği söylenemez. Sivasspor yarı sahasında Hayrettin'in ayak bileğine bastığı için 88. dakikada kırmızı kart gördü Elmander. Bu kadar tecrübeli bir futbolcunun, kırmızı kart görmeyi göze alarak rakip oyuncunun ayağına bile bile basacağını ve ceza almayı isteyeceğini , hele hele 2 maç sonra kendini bekleyen, zaman zaman sezonun ölüm kalım maçı olarak bile lanse edilen maçı olan Fenerbahçe derbisinde oynayamama riskini göze alacağını düşünmek bile saçma. Çıkan ilk karara göre Elmander de Engin gibi 2 maç ceza aldı; ancak yapılan itirazların değerlendirilmesinden sonra, yaptığı hareketin kasti olmadığına kanaat getirilip cezasının 1 maça indirilmesine karar verildi Elmander'in. Gençlerbirliği maçı kadrosunda olmayacak; ama derbide kadrodaki yerini alabilecek Elmander.

Cezalı konuma düşen diğer bir oyuncumuz ise Ujfalusi oldu bu maçta gördüğü sarı karttan dolayı. Aslında bu kart birazda Fenerbahçe maçına endeskli bir karttı, malum bu hafta kart görmesi halinde Fenerbahçe maçında forma giyemeyecekti. Semih'in sınırda olması biraz sıkıntı gibi, kendisi çok uğraştı kart görmek için ama bir türlü göremedi. Gençlerbirliği maçında kart görmesi halinde genç oyuncu derbide oynayamayacak. Ujfalusi ise 4 sarı kartı olduğu için bir nevi kartlarını derbi maçları öncesinde temizledi. Hem oynadığı oyunla göz dolduran, hem de Semih gibi genç bir oyuncumuza tecrübesiyle sürekli katkıda bulunan gladyatörümüz 13. hafta maçımızda yerini başka birine bırakacak mecburen. Süper Lig'de Sivasspor ile evimizde oynadığımız 7 maçtan da galibiyetle ayrıldık bu maç ile birlikte, evimizde Sivasspor'a puan kaptırmadık şimdiye kadar şükür ki! Bunların yanı sıra kalecimiz Muslera 3 maçtır gol yemeyerek başlattığı gol yememe serisini bu maçta bozdu ve 71. dakikada Erman'ın golüyle kısa süren bu serisi son buldu Muslera'nın. Neyse canım biz her maçımızdan galibiyetle ayrılalım da arada sırada gol yese de olur Muslera, ne olursa olsun bizim kendisine olan güvenimiz tam. Uzun zaman sonra kalemizde gerçek bir kaleci olduğunu hissediyoruz maç boyunca, bunun vermiş olduğu mutluluk ise paha biçilemez.

"KARTAL", "FIRTINA"YI ÖNLEDİ

Haftanın önemli maçlarından biri de Avni Aker'de oynanan Trabzonspor-Beşiktaş maçıydı. Şenol Güneş 1-1 biten Inter maçındaki kadroyu değiştirmeden sahaya sürdü Beşiktaş karşısında. Beşiktaş'ta ise dikkat çeken en büyük değişiklik ise Aurelio, Veli, Necip ve Simao'nun yokluğunda 5 maç sonra kendisine ilk 11'de yer bulan Fernandes oldu. Trabzonspor yorgundu belki; ama Portekizli hoca Carlos Carvalhal'in de rakibini iyi analiz ettiği gözlerden kaçmadı maç sırasında. Kazanan taraf 77. dakikada Quaresma'nın gole çevirdiği penaltıyla 1-0 öne geçen Beşiktaş oldu. Böylece uzun zamandır taraftarın tepkisinin odağındaki isimlerden biri olan Quaresma, Trabzonspor maçından sonra hafta içi oynanan Maccabi Tel Aviv maçındaki performansıyla da kendini affettirdi ve Beşiktaş taraftarıya arasını düzeltti.

HAFTANIN DİĞER MAÇLARI

• Takımımızın 3 puanla kapattığı haftada, puan cetvelinde 1. sırada bulunan Fenerbahçe, haftayı Gençlerbirliği deplasmanında 2 puan bırakarak 0-0'lık skorla kapattı 12. haftayı ve böylece aradaki puan farkı 3'e düştü.
• Eski teknik direktörlerimizden Skibbe'nin yönetimindeki Eskişehirspor ise son 3 sezondur yenemediği Ankaragücü karşısından 3-2'lik galibiyetle ayrıldı. Mağlubiyet serisini sona erdiren gol ise 90. dakikada Diego Oliveira'dan geldi.
• Abdullah Avcı'nın Milli Takım Teknik Direktörlüğü'ne getirilmesinden sonra İstanbul BŞB'nin başına geçen ve yine eski oyuncularımızdan olan Arif Erdem de yeni takımıyla çıktığı 2.karşılaşmasından Gaziantep karşısında 3-1'lik skor elde ederek yeni takımıyla birlikte ilk galibiyetini aldı.
• Eski kaptanımız Bülent Korkmaz'lı Karabükspor da 12. hafta maçından 3 puan kazananlardan oldu bu hafta. Bursaspor'u 3-1 ile geçen Karabükspor'un puanı bu galibiyetle beraber 11'e çıktı. Bursaspor'un ise 16'da kaldı.

13. hafta Cumartesi günü oynayacağımız maçta rakibimiz geçen hafta Fenerbahçe ile 0-0 berabere kalan Gençlerbirliği. Ankara deplasmanındayız bu hafta, 19 kişilik maç kadrosuna Kazım alınmadı, Engin, Elmander, Ujfalusi de cezalı, bakalım nasıl bir kadro çıkaracak hocamız Gençlerbirliği karşısına. Alnımızın akıyla 3 puanımızı kazanıp, derbi için de güvenimiz tam olarak ayrılırız başkentten umarım.