Galatasaray'dan uzak durun..

Görmüş olduğunuz pankart Süper Lig'in 25.haftasında Kadıköy'de oynanılan Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasında tribünlerde yer aldı. Sarı-lacivert renkler üzerinde uçuşan beyaz güvercinler, o güvercinlerin yanında Türk futbolunun en dürüst ve en karakterli yöneticilerinden merhum başkanımız Özhan Canaydın, Beşiktaş kulübünün efsanevi isimlerinden Süleyman Seba ve bugün malum sebeplerden ötürü cezaevinde olan, ismine yüzlerce sayfa iddianame ve binlerce sayfa delil bulunan Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım'ın resimleri bulunuyor. Tamamen duygu sömürüsü, tamamen ajitasyon amacıyla asılan pankartta yer alan ibare çok daha komik; "Sizleri özlüyoruz!"

Galatasaray hiç kuşkusuz bugüne kadar onurumuz oldu, gururumuz, şerefimiz ve namusumuz oldu. Hiç kuşkumuz yokki, bundan sonra da bu şekilde devam edecektir. Her zaman, şartlar ne olursa olsun, durum ne olursa olsun ahlak ve etik prensiplerinden vazgeçmeden, dik durabilen, yaşadığımız en ufak kural dışı olaylarda bile "Cezamız neyse çekelim, siz cezayı verin biz kendi içimizdekileri cezalandıralım" diyerek hareket eden bir kurum oldu. Yani bugün birilerinin yaptığı gibi ne suçlanan birisine sahip çıktık, peşinden yürüdük; ne de bugünlerde birilerinden gördüğümüz gibi, birilerinin yaptığı gibi ajitasyon yaptık, timsah gözyaşları döktük. Yeri geldi küme düştük, yeri geldi küme düşmenin eşiğine geldik, yeri geldi onlarca yıl şampiyonluk göremedik. Ama hiç bir zaman onurumuzdan, gururumuzdan, şerefimizden vazgeçmedik. Hiç bir zaman bizi biz yapan, Galatasaray'ı diğerlerinden ayıran prensiplerin dışına çıkmadık.

Bugün hepimiz biliyoruz ki, birileri kasıtlı olarak ve bilinçli bir strateji üzerinde hareket ederek Galatasaray'ı bu malum sürece çekmek istiyor, kendi pisliklerinden en azından çamur sıçratmak için büyük uğraş sarfediyor. Soruşturma başladığında "Galatasaray'ın klasörü ayrı" diye masallar anlatanlar bununla yetinmeyip saçma sapan iftiralar atıyor, tetikçilerini ve satılmış kalemlerini kullanarak Galatasaray'a saldırmaya, bu pislikten bir damla bile olsa bulaştırmaya büyük çaba harcıyordu. Bunları yaptılar, yapmaya devam ediyorlar ve yapacaklar. Galatasaray'ın büyük olması, temiz olması, onuruyla ve gururuyla hareket ediyor olması birilerini rahatsız ediyor olsa gerek. Bugün korkusuzca, en yakın rakibine puan farkıyla şampiyonluğa yürüyen Galatasaray'dan çekinmeleri kadar normal birşey yok. Amaçları hepimizin bildiği gibi bu kirli düzene Galatasaray'ı alet etmek ve buradan pay çıkartmak. Bugün gözlerinin dibindeki gerçeği görmezden gelmeye çalışarak sözüm ona ileriye bakmaya çalışanlar, kendi kafalarında kurdukları ve olabileceklerini iddia ettikleri bir senaryo üzerinden Galatasaray'a saldırmaya çalışıyor.

Son olarak 58.maddenin değişimi nedeniyle bir o yana, bir bu yana kıvıranlar artık işi utanmazlığa vurarak efsanevi isimlerle, camiaların şeref ve onur timsali isimlerle bugün bu isimlere bir o kadar zıt kişilerle aynı karede kullanıyor. Belki ufak bir pankart olarak görebilirsiniz ama büyük resim bunu göstermiyor. Bugün yasadışı bir takım hareketler nedeniyle cezaevinde olan malum şahıs ile Türk sporunun en centilmen isimlerinden Özhan Canaydın'ı aynı kefeye koyamazsınız. Futbolda şiddeti ve küfürü bitirmek isteyen, kendi takımı gol yediğinde veya mağlup olduğunda rakip takımı alkışlayan merhum başkanımız Özhan Canaydın ile Türk futboluna terörü, şiddeti getiren şahısı aynı kefeye koymanıza izin vermeyiz. Hakem odası basan, rakip takım oyuncularına ana avrat küfür eden, şike teklif eden, rakip takım taraftarlarına küfürler eden malum şahısın ne adını, ne resmini ne de cismini Özhan Canaydın gibi birisinin yanına getirmek kimsenin haddine değildir.

Galatasaray onurdur, şereftir, namustur! Kısacası bugün belli sebeplerden ötürü rant ve para kavgası yapan sizlerde olmayan duyguların ta kendisidir Galatasaray! Ne bizi bu pis oyunlarınıza alet etmeye çalışın, ne de sizinle ve pis oyunlarınızla uzaktan-yakından alakası olmayan, hayatlarını şerefiyle, onuruyla, gururuyla, namusuyla yaşamış isimlerimizi kullanmaya kalkın. Galatasaray'dan uzak durun, rahat bırakın!