Jamont Gordon resmen Galatasaray Medical Park'ta

Yeni sezon için iddialı bir kadro kurma çalışmalarını devam ettiren Galatasaray Medical Park ilk yabancı oyuncu transferini gerçekleştirdi. Takımımız son iki sezonu CSKA Moskova'da geçiren Jamont Gordon ile iki yıllık sözleşme imzaladı. Avrupa basketbolunda yer edinmiş pek çok önemli isimle temasa geçilirken bu isimlerin genellikle Euroleague takımlarını seçmelerinden ötürü transferleri sonuçlandırılamadı. Bu sürecin ardından çalışmalar aynı yoğunlukla sürerken anlaşmaya varılan ilk isim Jamont Gordon oldu. Gordon geçen günlerde CSKA ile biten sözleşmesini uzatmamış ve takımından ayrılmıştı. Dolayısıyla kendisi için herhangi bir buy-out bedeli ödenmeyecek, kendisine ise 2 yıllık kontrat karşılığında 2.8 milyon dolar ödenecek.

Jamont DeShan Gordon, 16 Mart 1987 tarihinde Amerika'nın Tennessee eyaletindeki Nashville şehrinde dünyaya geldi. Basketbol kariyerine lise yıllarındayken  Glencliff Complex High School'da başladı. Burada dikkat çekici bir performans ortaya koyan ve Mr. Basketball lakabı takılan Gordon, kolej yıllarında ise  Mississipi State Bulldogs forması terletti. Kariyerindeki iyi başlangıcı burada da sürdüren Gordon, 3 sezon boyunca formasını giydiği Mississipi State Bulldogs'da toplam 99 tane kolej ligi maçına çıktı. Komple bir oyuncu grafiği çizen Jamont'un istatistikleri de bunu doğrular nitelikte. 3 sezonun toplam ortalamalarına baktığımızda 15.7 sayı, 4.9 asist, 6.8 ribaund, 1.2 top çalma olduğunu görüyoruz. 2006-07'de ise Vanderbilt karşısında tripple-double yaparak, bunu Bulldogs tarihinde başaran ikinci oyuncu oldu.

2006-07 sezonu sonunda NBA Draftına girmeye karar Gordon, daha sonra bu kararından vazgeçti ve bir sezon daha Bulldogs forması giymeye karar verdi. Çünkü; onun için NBA henüz gerçekçi bir hedef değildi ve kolej eğitimi henüz bitmemişti. Bu sezon sonunda tekrar şansını denemeye karar verdi ve 2008 Draftına girdi. Ancak bu  otoriteler tarafından büyük bir hata olarak değerlendirildi. Kolejdeki senior sezonunu oynamadan direkt draftlara katılması onun adına önemli bir tercih hatası oldu ve hiçbir takım tarafından seçilmedi. Sonrasında Philedelphia 76ers ile yaz liginde oynadı ancak oradaki performansının yeterli olmaması ve yanlış menajer tercihi gibi etkenler onun NBA'e geçiş yapmasına engel oldu. Jamont aslında fizik yapısı ve yetenekleri ölçüsünde NBA'de yer alabilecek bir isimdi, ancak kolej yıllarında aceleci davranması, eğitimini yarıda bırakması ve yaptığı hatalı tercihler onun önünü tıkadı. Belki bir sezon daha bekleseydi 2009 yılında ilk turun sonlarından ya da ikinci turun başlarından seçilme olasılığı ciddi olarak vardı.

AVRUPA KARİYERİ

NBA'e gitme şansını kaybeden Gordon şansını daha fazla zorlamadı ve pek çok seçilemeyen oyuncunun yaptığı gibi Avrupa'nın yolunu tuttu. Elinde çok fazla seçeneği bulunmayan Gordon'un ilk durağı İtalya oldu ve Fortitudo Bologna ile anlaşarak Avrupa kariyerine başladı. İlk sezonunda İtalya Ligi'nin yanısıra takımıyla birlikte Eurocup'ta da mücadele ederken başarılı bir performans gösterdi. Ligde 11.3 sayı, 4.7 ribaund, 1.5 asist, 2.4 top çalma ile oynarken Eurocup istatistikleri ise 11.3 sayı, 3.3 ribaund, 2 asist ve 1.5 top çalma şeklindeydi. Bu iyi performansların ardından Euroleague'de mücadele eden Hırvat ekibi Cibona Zagreb'e transfer oldu. Avrupa Basketbolu'ndaki asıl patlamasını Cibona forması altında yapan Gordon takımını 2009-10 sezonunda taşıyan isimlerden biriydi. Takımıyla birlikte Hırvatistan Ulusal Ligi'ni kazanırken Adriyatik Ligi'nde de forma giydi. Euroleague'de ise takımının Top 16'ya yükselmesine yardımcı oldu. Ligde 19.5 sayı, 4.8 ribaund ve 4.8 asist ortalamalarını yakalarken Euroleague'de ise 13.9 sayı, 4.8 ribaund ve 3.8 asist ortalamalaıyla oynadı. Ayrıca o sezon Euroleague Top 16'sında 4. haftanın MVP'si seçildi.

Cibona Zagreb'te gösterdiği üstün performansı Avrupa devlerinin gözünden kaçmadı. O takımdaki en önemli iki oyuncudan bir diğeri olan Marko Tomas sezon sonunda Fenerbahçe Ülker'le anlaşırken, Jamont Gordon Euroleague'in her daim en iddialı takımlarından olan CSKA Moskova'yla iki yıllık sözleşme imzaladı. Buradaki ilk sezonunda takımda önemli sorumluluklar alan Jamont, takımının Rusya Ligi'ndeki şampiyonluğunda ciddi rol oynadı. Lig performansı olarak 10 sayı, 4.2 ribaund, 2.4 asist ortalamalarını yakalarken, Euroleague'de takımıyla beraber hayal kırıklığı yaşadı. CSKA Moskova son sezonlardaki belki de en zayıf Euroleague performasını sergilerken Gordon'un 13.1 sayı, 4.8 ribaund ve 3.7 asistlik ortalamaları takımının ilk turda elenmesine engel olamadı. İkinci sezonundaysa kadrosunda köklü bir değişikliğe giden ve yeniden Euroleague'in favorilerinden biri olmak isteyen CSKA Moskova kadrosunu Teodosic, Kirilenko ve Krstic gibi yıldızlarla güçlendirdi. Yeni oluşan bu yapılanmada ilk sezonki kadar fazla görev alamasa da Gordon bu takımın kenardan gelen en önemli silahlarından biri oldu. Rusya Ligi'nde tekrar şampiyonluk kazanırken, Euroleague'de ise final tecrübesi tattı. Bu sezonki Euroleague istatistiklerine baktığımızda ortalama yaklaşık olarak 18 dakika oynarken 6.7 sayı, 1.9 ribaund ve 2 asist ortalamaları yakaladığını görüyoruz.

TEKNİK ANALİZ

Amerikalı oyuncu 1.93 boyunda ve 1-2 numara pozisyonlarında oynuyor. Combo-guard diyebileceğimiz bir oyuncu. Yani ne tam bir saf oyun kurucu, ne de saf bir şutör ya da penetreci tarzda bir isim. Pozisyonuna göre oldukça güçlü bir isim ve işin savunma kısmında da gayet aktif. Tarz olarak geçen sezon bizle beraber olan Jamon Gordon'a ismi kadar benzediğini söyleyebiliriz. Belki Jamon işin savunma kısmında bir parça daha yukarıdaydı, ama Jamont da hücum potansiyeli itibariyle ona göre bir adım öne çıkıyor. Ancak takımda alacakları rol itibariyle birbirine yakın isimler olduğunu  belirtmekte fayda var.

Jamont Gordon az önce de belirttiğim üzere pozisyonuna göre önemli bir fiziksel üstünlüğe sahip. 1.93 boyunda olmasının yanısıra oldukça kuvvetli, kalıplı ve atletizmi üst düzeyde bir isim. Bu işin savunma kısmında rakipleri çok iyi savunmasına yardımcı olurken hücumda ise eşleşme problemleri yaratmasını sağlıyor. Savunma kısmında söylediğimiz gibi hem 1 numaralarla baş edebilecek bir ayak çabukluğuna hem de 2 numaraları sindirebilecek bir fiziksel kuvvete sahip. Bu yüzden birebirde rakibin en etkili hücum silahlarını muhtemelen o savunacaktır. Şu anki kısa rotasyonumuzda Göksenin haricinde bu tarz başka bir isim olmadığı için Jamont daha da değer kazanıyor. Kaldı ki Göksenine oranla hem tecrübe hem de atletizm farkıyla önde. Bununla beraber iyi bir ribaundçu olduğunu da belirtelim. Çok güçlü ve atlet bir oyuncu olmasının yanısıra iyi pozisyon da alabildiği için özellikle savunma ribaundları konusunda takımı rahatlatacak bir isim.

Hücum konusundaysa Gordon'un yine temelde kuvvetine dayanan bazı önemli artıları olduğunu söyleyelim. Herşeyden önce çok iyi bir penetreci. Karşısında onla eşleşen rakip kısalara karşı hemen hemen her zaman daha kuvvetli olduğundan potaya gidişlerinde rakip takımları zor durumlara düşürüyor. Bu onun hücumdaki en önemli silahıdır. Güçlü ve etkili penetrelerinin devamında ise şut konusunda o kadar üstün bir isim olmadığını söyleyebiliriz. Kariyerinde zaman zaman çok yüzdeli attığı maçlar olmuştur tabi, ama bu konuda mesela transferi gündemde olan bir başka isim Domercant kadar etkili olduğunu söyleyemeyiz. Yine bir kıyaslama olması açısından ise Jamon Gordon'dan biraz daha iyi bir şutördür. Şut ve penetrelerinin yanısıra oyun kurma anlamında da sorumluluk almayı seven bir isim olduğunu belirtelim. En başta da söylediğim üzere belki saf bir oyun kurucu değildir, oyun görüşü ve yaratıcılığı da çok üst düzeyde değil, ama yine belli oranlarda topu rakip yarı sahaya getirebilecek, oyuna yön verecek 1 numara fundementalına sahiptir.

Jamont Gordon'un parkeye yansıyan özelliklerini bu şekilde özetlemek mümkün. Peki bizim takımımızda nasıl bir rol alacak? Bu soruyu kesin bir şekilde cevaplamak ise şu an tabi ki mümkün değil. Ama tahminime göre Lakovic'in takımdan gönderileceğini, Jamont'un ise muhtemel bir şutör-skorer tarzda 2 numara transferiyle beraber kısa rotasyonunda yer alacağını düşünüyorum. Eğer bu şekilde yer alırsa onu bazen 1 numarada bazen ise 2 numarada oynarken görebiliriz. Rakibe karşı bir savunma silahı olarak kullanmak istediğimizde 1 numaraya çekebiliriz. Yine aynı sebepten veya 2 numaradaki oyunucumuz kenara geldiğinde o da 2'ye kayabilir. Bu durumda da verimli olabilecek bir isim. Çift guard oynamaya alışık olmasının yanında şutunu ve penetrelerini daha çok kullanabilir. Çok yönlü ve komple bir oyuncu olduğu için onun kullanım şekli çok sınırlı  olmayacaktır. Maç içinde ortaya çıkacak ihtiyaçlarımıza göre onun saha içindeki görev tanımı da zaman zaman değişim gösterebilir. O da bu farklı görevlere uyum gösterebilecek kapasitede bir oyuncudur.

Jamont Gordon transferi genel hatlarıyla değerlendirildiğinde çok iyi bir transfer. Avrupa Basketbolu'nda kendine yer edinmiş, Euroleague tecrübesine sahip bir isim. Bunun yanısıra henüz 25 yaşında olması da bir avantaj. Eğer uzun vadede başarılı olmak için bir yapılanma peşindeysek Jamont bunun temel parçalarından biri olabilecek kalibrededir. Bu sezon için ise takımımıza önemli katkılar yapacağına şüphe yok. Şu anki yapılanmamızda acaba kısa oyuncu savunmamız zayıf mı olacak derken bu endişeleri giderecek bir isim. Aynı zamanda delici bir kısa oyuncu eksikliği yaşarken buraya da çare olabilecek bir isim. Agresifliği, hırsı, liderlik özellikleriyle takımımız için kritik bir role sahip olacaktır. Maliyeti itibariyle de makul bir transfer olduğunu söyleyebiliriz. Zira bu kalibrede bir isim, Eurocup'ta oynayacağımız gerçeğiyle birleşince yıllık 1.4 milyon dolar normal bir rakam haline dönüşüyor. Tabi bu kalitede başka bir isim olan ve geçen sezonu daha iyi geçiren Jamon Gordon'a bu kadar paralar verilip tutulamaz mıydı diye sormak mümkün. Bu haklı bir soru olurdu,ancak o durumda bile yine mali anlamda güçlü Efes'le çekişmemiz gerekebilirdi ve yine Jamon ayrılabilirdi. Neyse artık önümüze bakma zamanı ve Jamont Gordon önümüze bakarken daha umutlu olmamızı sağlayacak bir isim. Hayırlı olsun diyelim.

Kariyerinde bir çok şampiyonluk yaşayan Jamont Gordon'a hoşgeldin diyor ve Galatasaray Medical Park forması altında üstün başarılara imza atmasını temenni ediyoruz!