Henry Domercant resmen Galatasaray Medical Park'ta..
30 Aralık 1980, Chicago doğumlu olan Henry Domercant, Haiti asıllı bir ailenin çocuğu olan basketbola genç yaşlarda Naperville North Lisesi'nde başladı. Lise yıllarının ardından kolej kariyerinde Eastern İllinois formasını 4 yıl boyunca giyerken, oldukça başarılı bir kolej dönemi geçirdi. İlk sezonunda diğerlerine nazaran sönük bir performans sergileyen yıldız oyuncu, adaptasyon evresi olarak tanımlayabileceğimiz sezonun ardından 3 yıllık süreçte ise 22 sayı ortalamanın (22,8 - 26.4 - 27.9) altına düşmedi ve her yıl devam eden bir istikrar ortaya koydu. İstikrarını sadece skorer yönünde değil, savunma yönünde de sürdüren Domercant, her yıl 7 ribaund ortalamasıyla oynadı. Geride bıraktığı iyi sezonlara rağmen NBA takımları tarafından seçilmedi ve o da Türkiye'nin yolunu tuttu.
RUSYA AĞIRLIKLI AVRUPA..
Domercant'ın Avrupa kariyeri oldukça karmaşık. 2003-04 sezonunda Karşıyaka'da başlayan macerasında pek çok takımın formasını giyen Domercant hem bireysel anlamda hem de hem oynadığı takımlarda pek çok başarının altına imza attı. Karşıyaka'daki sezonunda iz bırakan bir performans sergileyen Domercant ligin en etkili ve göze batan oyuncularından biri oldu. Normal sezonda 23.3, play-offlarda ise 26.4 sayı ortalamaları tuttururken takımının play-off yarı finali oynamasında en çok ön plana çıkan isimdi. Bu sezonun sonunda Milwaukee Bucks ile Yaz Ligi'nde şansını denedi ama istediği kontratları alamayınca yeniden Türkiye'ye döndü. Amerikalı oyuncunun dönüşü Anadolu Efes'e oldu.
Anadolu Efes'le geçirdiği iki sezon onun basketbolunun olgunlaşmasına yardımcı oldu. Zaten iyi bir seviyede olan savunma yeteneklerini daha da üst seviyeye taşıdı ve komple bir oyuncu haline gelmeye başladı. 2004-05 sezonunda takımın şampiyon olmasında pay sahibi oyunculardan biri olurken 14 sayı ortalamasıyla oynadı. İkinci sezonundaysa ligde sayı ortalamaları biraz daha düşerken, Euroleague performansı benzer seviyedeydi. Efes'le geçirdiği iki sezonun ikisinde de Euroleague'de çeyrek final oynayan Domercant Final 4'a gidemezken, bu sezonlarda 14.1 ve 12.4 sayı ortalamalarını yakaladı.
Domercant'ın geriye kalan yıllarda pek çok takımda forma giydiğini belirtmek lazım. Özellikle aralıklı olarak Rus takımlarında boy gösterdi. Ama Türkiye sonrası ilk sezonunu Yunanistan'da Olympiacos'da geçirdi. Burada hem bireysel olarak, hem takım performansı anlamında Efes'teki 2. sezonuna çok benzer bir sezonu geride bıraktı. Daha sonra Dinamo Moskova'ya transfer oldu. Burada ise takımının ULEB Cup'ta Galatasaray'ı yenip 3. olduğu sezonda 20.6 sayı ortalaması yakaladı ve ULEP Cup'ta o sezonunun MVP'si seçildi.
Rusya'daki ilk yılının ardından İtalya yolunu tutan Amerikalı oyuncu Montepaschi Siena'yla anlaştı. Buradaki iki sezon boyunca takımın önemli isimlerinden biri olurken Siena ekibiyle üst üste lig şampiyonlukları yaşadı. Euroleague performansında belli bir istikrar yakalayan Domercant yine final-four kapısından dönmüştü. İtalya'da geçirdiği başarılı performansın ardıdan yıldız oyuncu kariyerinin büyük bir kısmını geçirdiği Rusya'ya geri döndü. Spartak St. Petersburg'la ligde ve Eurochallange'de iyi istatistikler yakalayan Domercant, geride bıraktığımız sezonun başında Unics Kazan'a imzayı attı. Kazan ekibinin bu sezonki çok başarılı Euroleague macerasında önemli sorumluluk alırken takımının çeyrek finale taşıyan isimlerin başında geldi. Takımının en skoreri olurken forma giydiği 19 maç sonunda maç başına 15.5 sayı - 3.7 ribaund - 1.6 asist ortalamaları tutturdu ve 3 sayılık atışlarda %49.5'lık bir isabet oranıyla oynadı. VTB Ligi olarak bilinen Baltık Ligi'nde mücadele eden Unics Kazan'ın en önemli silahlarından birisi olan Amerikalı oyuncu bu platformda istatistik hanesine 13.1 sayı - 2.8 ribaund ve 1.6 asist yazdıramyı başardı. Henry Domercant'ın yıllık istatistikleri bununla kalmadı. Rusya Ligi'ni bu sezon altıncı sırada tamamlayan Evgeniy Pashutin ve öğrencileri arasında öne çıkan yıldız oyuncu forma giydiği 21 maçta adının karşısına 11.7 sayı - 2.8 ribaund ve 1.5 asist yazdırmayı başardı.
Henry Domercant'in 2005 yılında Bosna Hersek pasaportu aldığını ve 2005 ile 2011'deki Avrupa Şampiyonaları'nda bu ülkenin forması altında mücadele ettiğini de belirtelim.
TEKNİK ANALİZ
Henry Domercant takımımızın son yabancı transferi olmakla birlikte ihtiyacı olduğu tarzda oyunculardan biriydi. Domercant gibi skor potansiyeli yüksek,şutör ve kritik anlarda sorumluluk alabilecek tarzda bir isme ihtiyaç duyan takımımızda bu rolün altını doldurabilecek kalitede bir isim. Yıllardır Avrupa Basketbolu'nda üst seviyelerde mücadele ediyor oluşu da onu büyük bir tecrübe sahibi haline getirdi.
Domercant 2 ve 3 numarada oynayabilen bir isim.Bizim takımımızda ilk aşamada 2 numarada düşünülebileceğini tahmin ediyorum. Ergin Ataman'ın oyun anlayışında 2-3 numara arasında farklar zaman zaman kaybolduğundan Domercant'i 2'ye kaydırabilir. Ancak çift guard'lı bir düzene geçtiği anlarda Domercant 3'de de oynayabilir. Burada nerede oynayacağından ziyade onun skorer kimliği bizim için daha önemli olacak. Kendi şutunu yaratma konusunda Avrupa'nın sayılı oyuncularından biriyken potaya da etkili bir şekilde gidebilen bir isim. Bu gibi farklı özellikleriyle sahip olduğu yüksek skor potansiyelini Ergin Ataman çok iyi bir şekilde işleyecektir diye tahmin ediyorum.
Domercant Efes ve Siena gibi sistemine katı bir şekilde bağlı olan takımlarda o sistemin yararlı birer parçası olurken daha fazla sorumluluk alabileceği, bireysel anlamda yaratıcılığını kullanabileceği takımlarda ise o takımın yıldızı oldu. Bizde ikinci seçenekteki gibi kullanılacağını söyleyebiliriz. Ergin Hoca'nın planları içinde mutlaka önemli sorumluluklar alacakır ve takımı hücumda taşıyan isimlerden biri olacaktır. İlk cümlede bahsettiğim durum ise onun ekstra sorumluluk alabilen bir oyuncuyken aynı zamanda farklı durumlara ve düzenlere de kendini adapte edebildiğini gösteriyor. Ek olarak maçın içinde kendini saklamayı bilen bir oyuncu olduğunu da belirtelim. Her an ön planda olup zaman zaman takıma zarar verecek derecede bir egoya değil, doğru anlarda topu kullanmaya yönelik bir oyun bilgisine ve tecrübeye sahiptir. İşin offense tarafını toparlarsak takımımızın bu yıl muhtemelen hücum yönü ön plana çıkan ve skor potansiyeli yüksek bir ekip olacağını tahmin etmek güç değil. Domercant de bu tarz bir takım için en önemli parçalardan biri olmaya aday bir isim.
Oyununun savunma kısmı belki çok üst düzey değildir Domercant'in,ama kötü bir savunmacıdır ve savunmada takımı aksatır diyebileceğimiz kadar da aşağılarda olmadığını belirtmekte fayda var. Öyle ki Efes ve Siena gibi savunma takımlarında kendine yer edinecek şekilde oraya adapte olduğunu daha önce göstermişti. İşin savunma kısmında da elinden gelen gayreti gösterir, ama yine de o sahadayken onu tamamlayan 2 ya da 3 numaranın savunma yönünün gelişmiş olması bizi bu anlamda rahatlatacaktır. Bu yüzden o sahadayken aynı zamanda Hawkins, Göksenin, Gordon gibi isimlerden en az 1 ya da 2 tanesinin de oynuyor olması oluşması muhtemel savunma zaaflarını kapatır.
Domercant kariyeri boyunca gittiği hiçbir Avrupa kulübünde kalıcı olmadı. 2 yıldan daha uzun süren bir macerası yok herhangi bir kulüple, ama gittiği her kulüpte üzerine düşen sorumluluğu almak adına ve takım içindeki rolünü yerine getirebilmek için her zaman üst düzey bir profesyonellikle oynadı. Bu onun adına önemli bir artı. Bununla beraber kariyerinin her döneminde gelişime ve öğrenmeye açık bir isim olduğunu gördük. Naperville North Lisesi'nde oynarken her sabah derslerden bir saat önce salona gitmesi ve salonda 100 tane şut atarak özel idmanlar yapması bugünkü şutör kimliğini kazanmasında temeldir onun için. Ya da az önce söylediğimiz savunma ve katı sistem takımlarına uyum gösterebilmesi de bir örnektir. Veyahut kariyerinde her daim Euroleague'in ortalama oyuncusu, Eurocup seviyesinin fark yaratan oyuncusu olmuşken geçen sezon Kazan'da Euroleague seviyesinde de lider ve fark yaratan oyuncu olmayı öğrenmesi. Tüm bunlar eğer gerekirse oyununa burada da birşeyler katabileceğini ve yeni durumlara uyum sağlayabileceğini gösteriyor. Bu da takımın tamamen ona göre değil,onun da takıma göre oynayabilecek olmasının bir kanıtı.
Toparlarsak,Domercant takımımız adına müthiş bir transfer. Takımımızın ihtiyaç duyduğu tarzda bir isimdi ve transferi gerçekleşti. Alacağı rakamlar da bu seviyede bir isim için makul diyebileceğimiz rakamlar. Ne yapacak, ne edecek bunu tüm detaylarıyla kestirmek tabi ki mümkün değil, belki kafasına esecek ve bir yıl sonunda Rusya'ya dönmek isteyecek; ama bildiğimiz şey burada olacağı süre içinde takımımız için elinden geleni yapacağı ve yararlı olacağıdır.
Henry Domercant takımımızın son yabancı transferi olmakla birlikte ihtiyacı olduğu tarzda oyunculardan biriydi. Domercant gibi skor potansiyeli yüksek,şutör ve kritik anlarda sorumluluk alabilecek tarzda bir isme ihtiyaç duyan takımımızda bu rolün altını doldurabilecek kalitede bir isim. Yıllardır Avrupa Basketbolu'nda üst seviyelerde mücadele ediyor oluşu da onu büyük bir tecrübe sahibi haline getirdi.
Domercant 2 ve 3 numarada oynayabilen bir isim.Bizim takımımızda ilk aşamada 2 numarada düşünülebileceğini tahmin ediyorum. Ergin Ataman'ın oyun anlayışında 2-3 numara arasında farklar zaman zaman kaybolduğundan Domercant'i 2'ye kaydırabilir. Ancak çift guard'lı bir düzene geçtiği anlarda Domercant 3'de de oynayabilir. Burada nerede oynayacağından ziyade onun skorer kimliği bizim için daha önemli olacak. Kendi şutunu yaratma konusunda Avrupa'nın sayılı oyuncularından biriyken potaya da etkili bir şekilde gidebilen bir isim. Bu gibi farklı özellikleriyle sahip olduğu yüksek skor potansiyelini Ergin Ataman çok iyi bir şekilde işleyecektir diye tahmin ediyorum.
Domercant Efes ve Siena gibi sistemine katı bir şekilde bağlı olan takımlarda o sistemin yararlı birer parçası olurken daha fazla sorumluluk alabileceği, bireysel anlamda yaratıcılığını kullanabileceği takımlarda ise o takımın yıldızı oldu. Bizde ikinci seçenekteki gibi kullanılacağını söyleyebiliriz. Ergin Hoca'nın planları içinde mutlaka önemli sorumluluklar alacakır ve takımı hücumda taşıyan isimlerden biri olacaktır. İlk cümlede bahsettiğim durum ise onun ekstra sorumluluk alabilen bir oyuncuyken aynı zamanda farklı durumlara ve düzenlere de kendini adapte edebildiğini gösteriyor. Ek olarak maçın içinde kendini saklamayı bilen bir oyuncu olduğunu da belirtelim. Her an ön planda olup zaman zaman takıma zarar verecek derecede bir egoya değil, doğru anlarda topu kullanmaya yönelik bir oyun bilgisine ve tecrübeye sahiptir. İşin offense tarafını toparlarsak takımımızın bu yıl muhtemelen hücum yönü ön plana çıkan ve skor potansiyeli yüksek bir ekip olacağını tahmin etmek güç değil. Domercant de bu tarz bir takım için en önemli parçalardan biri olmaya aday bir isim.
Oyununun savunma kısmı belki çok üst düzey değildir Domercant'in,ama kötü bir savunmacıdır ve savunmada takımı aksatır diyebileceğimiz kadar da aşağılarda olmadığını belirtmekte fayda var. Öyle ki Efes ve Siena gibi savunma takımlarında kendine yer edinecek şekilde oraya adapte olduğunu daha önce göstermişti. İşin savunma kısmında da elinden gelen gayreti gösterir, ama yine de o sahadayken onu tamamlayan 2 ya da 3 numaranın savunma yönünün gelişmiş olması bizi bu anlamda rahatlatacaktır. Bu yüzden o sahadayken aynı zamanda Hawkins, Göksenin, Gordon gibi isimlerden en az 1 ya da 2 tanesinin de oynuyor olması oluşması muhtemel savunma zaaflarını kapatır.
Domercant kariyeri boyunca gittiği hiçbir Avrupa kulübünde kalıcı olmadı. 2 yıldan daha uzun süren bir macerası yok herhangi bir kulüple, ama gittiği her kulüpte üzerine düşen sorumluluğu almak adına ve takım içindeki rolünü yerine getirebilmek için her zaman üst düzey bir profesyonellikle oynadı. Bu onun adına önemli bir artı. Bununla beraber kariyerinin her döneminde gelişime ve öğrenmeye açık bir isim olduğunu gördük. Naperville North Lisesi'nde oynarken her sabah derslerden bir saat önce salona gitmesi ve salonda 100 tane şut atarak özel idmanlar yapması bugünkü şutör kimliğini kazanmasında temeldir onun için. Ya da az önce söylediğimiz savunma ve katı sistem takımlarına uyum gösterebilmesi de bir örnektir. Veyahut kariyerinde her daim Euroleague'in ortalama oyuncusu, Eurocup seviyesinin fark yaratan oyuncusu olmuşken geçen sezon Kazan'da Euroleague seviyesinde de lider ve fark yaratan oyuncu olmayı öğrenmesi. Tüm bunlar eğer gerekirse oyununa burada da birşeyler katabileceğini ve yeni durumlara uyum sağlayabileceğini gösteriyor. Bu da takımın tamamen ona göre değil,onun da takıma göre oynayabilecek olmasının bir kanıtı.
Toparlarsak,Domercant takımımız adına müthiş bir transfer. Takımımızın ihtiyaç duyduğu tarzda bir isimdi ve transferi gerçekleşti. Alacağı rakamlar da bu seviyede bir isim için makul diyebileceğimiz rakamlar. Ne yapacak, ne edecek bunu tüm detaylarıyla kestirmek tabi ki mümkün değil, belki kafasına esecek ve bir yıl sonunda Rusya'ya dönmek isteyecek; ama bildiğimiz şey burada olacağı süre içinde takımımız için elinden geleni yapacağı ve yararlı olacağıdır.
Kendisine hoşgeldin diyor ve FCN Blog adına da formamız altında üstün başarılar diliyoruz.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.