İlkan Karaman olayı; Orada ne oluyor?

Yeni sezona dair hazırlıklarını sürdüren Galatasaray Medical Park'ta bugün öğlen saatlerinde beklenmeyen bir gelişme yaşandı. Önümüzdeki sezonun kadrosunda sürekli önemli bir noktaya koyduğumuz, 4 numara rotasyonu için değerli bir parça olarak gördüğümüz, genç-yetenekli sınıfındaki oyuncumuz İlkan Karaman'ın Fenerbahçe Ülker ile 3 yıllık anlaşmaya vardığı haberi duyuldu. İlk olarak twitterdan İsmail Şenol'un geçtiği bu bilgi sonrası ilk önce biraz karmaşa ve kafa karışıklığı yaşanırken, sonrasında olayın detayları ortaya çıktıkça durum daha net anlaşıldı.

Olayın kronolojik gelişimini şöyle ortaya koyabiliriz: Galatasaray Medical Park 12 Ağustos 2010 tarihinde İlkan Karaman ile kesin olarak 5 yıllık anlaşmaya vardığını açıkladı. Oyuncuyu transfer etmesine rağmen ilk sezonunu o zamanki kulübü olan Tofaş'ta geçirmesi kararlaştırıldı ve Bursa ekibine 1 yıllığına kiralandı. Burada geçirdiği bu kiralık sezonun ardından geçen sezon takıma katılıp katılmayacağı henüz net değildi. En sonunda ise Karşıyaka'dan transferi gerçekleşen Furkan Aldemir karşılığında bu sefer İzmir ekibine 1 yıllığına gönderildi. Karşıyaka'daki kiralık olarak geçen bu sezonda İlkan Karaman basketbolunu geliştirdi ve bunun karşlığınu da yavaş yavaş almaya başladı. İlk olarak Brooklyn Nets tarafından draft edilen İlkan sonrasında 12 Dev Adamın Avrupa Şampiyonası hazırlıkları için yenilenmiş ve gençleşmiş kadrosu içinde kendine ciddi bir rol buldu ve şu ana kadar gösterdiği performansla  takdirleri topladı. Biz de bu gelişmeleri takip ederken bir yandan İlkan'ın gelişimini izliyor bir yandan da önümüzdeki sezon(lar) için takımımızda nasıl bir yere sahip olacağını tahmin etmeye çalışıyorduk. Herkesin kafasında 4 numara rotasyonu için önemli bir role sahip olacağı düşünülen İlkan'la ilgili olarak bugün öğlen saatlerinde sıcak ve sıcak olduğu kadar bizi üzen bazı gelişmeler yaşandı.

İsmail Şenol twitterdan Fenerbahçe Ülker'in genç oyuncu İlkan ile 3 yıllık anlaşmaya vardığını ve bu anlaşmayı federasyona bildirip resmiyete dökmek istediğini bildirdi. Bizler Galatasaray ile imzalamış olduğu 5 yıllık sözleşme devam eden İlkan için böyle bir durumun nasıl mümkün olacağını sorgularken durumun ne olduğu anlaşıldı. Kulübümüzün genç oyuncuyla imzaladığı 5 yıllık sözleşme özel bir sözleşmeydi ve federasyona bildirilmediği takdirde tam bir resmiyeti yoktu. Bir kere bu sözleşmeyi bu şekilde imzalayan eski idari-teknik yönetim sorgulanabilir. Devamında bu eski yönetimlerle yenilerin arasında yaşanan ciddi iletişim eksikliği, bu durumdan haberdar olmamızı engelledi ve yaklaşık bir ay kadar süre önce İlkan Karaman serbest oyuncu konumuna düştü. Milli takım kampında olan oyuncuyla ilgili bu konuda neredeyse kimsenin bir bilgisi yokken daha sonra bu durumundan faydalanıldı ve İlkan menajerleri aracılığıyla Fenerbahçe Ülker ile görüşüp anlaşmaya vardı. Ve sonrasında da Fenerbahçe Ülker bu anlaşmayı federasyona bildirdi. Şimdi bizle olan özel sözleşmenin tam bir hükmü olmamakla beraber illa ki bağlayıcı olduğu noktalar olacaktır. Özellikle maddi anlamda kulübümüzün yatırımının karşılığında bir geri dönüş görebiliriz, ek olarak İlkan da ciddi bir ceza alabilir; ama sonuç olarak itiraz etsek dahi FIBA'nın yada TBF'nin bu gibi durumlarda genellikle oyuncunun tercihine göre karar verdiği de bir gerçek. Kendisi önümüzdeki sezon çok büyük olasılıkla Fenerbahçe Ülker'de forma giyecek. Olaya şöyle bir bakış attığımızda tek bir açıdan yaklaşmak da kolay değil, konunun pek çok muhatabı var.

İlk olarak İlkan açısından yaklaşmak lazım. İlkan genç ve yetenekli bir oyuncu. Az önce de belirttiğimiz üzere hem NBA'e draft edilmesi hem de Milli Takımda kendine ciddi bir rol bulabilmesi bunun bir ispatı. Biz de özellikle son 2 yıldır onun gelişimini ilgiyle ve takdirle takip ederken önümüzdeki  sezonda kafalarda kurduğumuz kadrolara koyuyorduk. Ama daha önce bu satırlarda belirttiğimiz gibi oyuncunun yeteneği, fundementalı ya da atletizmi kadar karakteri de önemlidir. İlkan bu tavrıyla bu konuda sınıfta kaldığını Fenerbahçe Ülker'e transferiyle göstermiş bulunuyor. Kendisini 2 yıl önce belli bir ücret karşılığında transfer etmiş, 2 yıl boyunca başka takımlardaki gelişimini sabırla beklemiş ve ona ciddi bir yatırım yapmış olan kulübe bu şekilde ihanet etmiş olması, onun karakter olarak ne kadar eksik olduğunu gösteriyor. Bunu profesyonellik olarak yorumlamıyorum, çünkü profesyonellik başlığı altında konuşabileceğimiz şeyler bir noktadan sonra etikle de bağdaşıyor ve İlkan'ın bu tavrı hiç etik değil. Şu dakikadan sonra Turgay Demirel federasyonu Fenerbahçe Ülker aleyhine bir karar verse bile(!) takıma dönemeyeceği ortada. Ne Ergin Ataman ne de taraftar onu şu dakikadan sonra kabullenmez. Kariyerinde başarılar dileyerek virgülü koyalım, nokta koymaya daha var.

Olayın İlkan ile olduğu kadar neredeyse onun menajerleriyle ilgili olduğunu söylemek lazım. Yapılmış olan sözleşmenin federasyon nezdinde bir geçerliliğinin olmadığını bilmelerine rağmen kulübü uyarmayıp, ezeli rakiple transfer görüşmesi yapmış olmaları kötü niyetlerinin bir göstergesi. Tabi menajerlere ne kadar kızabiliriz bu da ayrı bir soru işareti. Sonuç olarak bu şahıslar kendileri ya da bağlı oldukları şirketler için çalışıyorlar. Yasal boşluklardan faydalanıp daha fazla para kazanmak onların görev tanımlarında var neredeyse. Ama burada iki noktanın üzerinde durmak lazım: ilk olarak bu yasal boşluklara bir daha düşülmemeli ve ikincisi bize bu kazığı atan menajerlerle de bir daha iş yapılmamalı. Bu arada ufak bir detay belirtelim, İlkan'ın menajerliğini üstlenen isim Misko Raznatovic ve Ati Koç. Misko Raznatovic ismi sizlere bir yerden tanıdık geldi mi?

Gelelim öz eleştiriye.. Böyle bir durumun ortaya çıkmasında kulübümüzde çalışmış olan eski ya da yeni idarecilerin, teknik ekipteki kişilerin hepsinin sorumluluğu var. İlk olarak neden zamanında sözleşme bu şekilde yapıldı diye sorulabilir? Hadi bu şekilde yapıldı, neden kulüpten ayrıldıktan sonra yeni gelenlere bu bildirilmez, bunlar sormakta haklı olacağımız sorular. Tabi her ne kadar bildirilmemiş olsa da yaklaşık bir aydır serbest durumda olan İlkan'ın bu şekilde ezeli rakibe gidiyor olmasında şu anki yönetimin, en azından Şube'nin başındakilerin rolü var. Murat Özyer'in çıkıp taraftara ve camiaya bu konuda bir açıklama yapması ve durumu izah etmesi lazım. Bunu bizlere borçlu.. Ergin Ataman için ise şu an bir eleştiride bulunamayız gibi görünüyor, çünkü onun böyle bir durumdan haberdar olma ihtimali çok zayıf. Ancak Şube Genel Koordinatörünün duruma daha hakim olmasını beklerdik, bunu da belirtelim.

İlkan Karaman'ın Fenerbahçe Ülker'e transferini bu şekilde size aktarabiliriz. Dediğimiz üzere, belirli yaptırımlarla karşılaşacak olsa bile gelecek sezon muhtemelen orada forma giyecek. Bu bizi teknik anlamda ne kadar zorlar diye düşünsek, belli oranda sıkıntı vereceği aşikar. 4 numara rotasyonu için önemli bir isim olacaktı. Hatta sırf kendisine güvenilerek Cevher Özer'in Beşiktaş'a transferine izin verildi, ama yine de bu durumu kendi içimizde tolere edebiliriz. Macvan ve Ersin'in yanı sıra Furkan'ın da 4 numarada oynama alışkanlığı var. Bu durumda Sertaç'ı 5'te kullanıp Furkan'dan daha bir iki yönlü faydalanmak çözüm olabilir. Dolayısıyla belki çok fazla şey kaybetmedik, ama bizim kaybettiğimizden daha fazlasını rakibimiz kazandı. Hem zayıf olan yerli rotasyonları güçlendi, hem de eksik oldukları 4 numaraya takviye yapmış oldular. Ama biz iddiamızdan birşey kaybetmedik. Önümüzdeki sezon yine yarıştığmız bütün kupalara talip olacağız. 

Olayın kendi kulübümüzle olan tarafını da sorgulamakla beraber İlkan için Galatasaray altyapılarında bir manifesto niteliğinde asılmış olan o sözü buraya yazmakta sakınca yok :

 "Sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada tutacak olan ise karakterinizdir..."