Milli takım kampı mı, oyuncu ayartma merkezi mi?
Gün geçmiyor ki, Galatasaray basketbol şubesi olarak yeni bir
sorun, problem ve terbiyesizlik ile karşılaşmayalım. Geçtiğimiz günlerde
milli takım kampında bulunan İlkan Karaman'ın sözleşmesindeki boşluktan
yararlanarak ezeli rakibimiz Fenerbahçe Ülker'e imza atması
hafızalarımızda taze bir anı olarak duruyor. Sözleşmeler, maddeler ve
prosedürler derken oyuncunun milli takım kampında olmasından ötürü milli
takıma zarar vermemek adına teknik heyetimiz eleme maçlarının bitmesini
bekleme kararı almıştı. Ama şimdi karşımızda yepyeni bir sorun, kabul
edilemeyecek bir terbiyesizlik duruyor. Birileri anlaşılan milli takım
kampını kendi kulüplerinin oyuncu seçme kampına çeviriyor. Vahim olan,
teknik ve idari heyetinde bu işin içinde olması!
Fazla
uzatmadan ve dolandırmadan kısaca özetleyelim. Eurobasket 2013
elemeleri kapsamında 12 Dev Adam toplanmış ve grup eleme maçlarını
oynamaya başlamış durumda. Milli takım kadrosunda bulunan isimler
arasında oyuncularımızdan Ender Arslan, Göksenin Köksal, Furkan Aldemir
ve geçtiğimiz haftaya kadar oyuncumuz olduğunu zannetiğimiz İlkan
Karaman yer alıyor. Maçlar geride bıraktığımız haftasonu başladı. Grubun
ilk maçında Belarus'u konuk eden takımımız dün İtalya karşısında sahaya
çıktı. Bu kamp süresince ilk olarak İlkan Karaman olayını duyduk.
Peşindeyiz, bırakmayacağız derken; bugün itibariyle çok daha
terbiyesizce yapılmış bir hamleye daha şahit oluyoruz. Gelen
bilgilere göre önümüzdeki sezon FB Ülker forması giyecek İlkan Karaman
ve Emir Preldzic ikilisi, bunlara ilaveten teknik ekipten bir isim daha
milli takım kampında bulunan genç oyuncularımız Göksenin ve Furkan'ı yanlarına alarak bir takım nasihatlarda (!) bulunuyorlar. Bizim
bildiğimiz oyuncular ve yetkililer milli takım kampında takım
arkadaşlarının kafasını kurcalamak yerine takımın set oyunlarını, pas
trafiğini ve taktik anlayışından konuşurlar. Fakat niyet böyle bir
"taktik" amaçlı değil, daha farklı bir taktikten bahsediyorlar. Galatasaray'da
süre bulamayacaklarını, Fenerbahçe'ye gitmelerinin onlar adına daha iyi
olacağını ve Galatasaray'dan ayrılmaları gerektiğini dile getiriyorlar.
Herşeyden önce bulundukları yerin Eurobasket 2013
elemelerinde mücadele eden milli takımımızın kampı olduğunu belirtelim,
Fenerbahçe Ülker'e oyuncu ayartma merkezi değil. Milli takım kampında,
iki oyuncunun yanı sıra teknik heyetten bir ismin daha konuya müdahil
olarak oyuncuları ayartmaya çalışmalarına anlam verememekle birlikte,
federasyon nezdinde bir yaptırım olup olmayacağının takipçisiyiz. Devam etmek gerekirse, geçtiğimiz sezon hem Euroleague hemde Beko Basketbol Ligi'nde ciddi süreler alan, takımın sisteminde önemli yere sahip olan iki oyuncumuz Furkan ve Göksenin'in milli maçlarda aldığı süreler kafalarımızda soru işaretlerinin oluşmasını sağlıyor. Göksenin iki maçta toplamda 20 dakika süre alırken, Furkan iki maç sonunda sadece beş dakika süre aldı. Herhangi bir sakatlığı olmadığını ve oyunuyla da Avrupa'nın en iyi genç uzunları arasında olduğunun altını çizelim. Euroleague tecrübesi yaşayan ve Galatasaray Medical Park'ta pota altının önemli isimlerinden birisi olan Furkan'ın yanı sıra geçtiğimiz sezonu kiralık olarak Karşıyaka'da geçiren ve ortalama 20 dakika süre bulan İlkan'ın yeni sezon öncesi hazırlık kapsamında değerlendirebileceğimiz bu maçlarda sürekli olarak ilk beşte başlaması ve beklenmeyen süreler sahada kalması pek iyi niyetli birşey değil. Tüm bu veriler ele alındığında olayın aslında idari ve teknik heyetten ziyade federasyon ekseninde de manipüle edildiğinin göstergesi, bunu da belirtelim. Sistem, taktik, oyun anlayışı falan güzel şeyler ama yemiyoruz, bilinsin istedik.
İkinci olarak; ezeli rakibimiz, ebedi dostumuz mu düşmanımız olduğunu anlayamadığımız Fenerbahçe camiasından böyle bir hamle gelmesi ortamı germenin yanı sıra, nefreti körüklüyor. Herşeyden önce ne Emir ne de İlkan tek başına böyle bir harekete girişemezler, çapları yetmez. Kendilerine yönetim kanadından bir talep geldiği aşikar. Yerli kadrosu oldukça zayıflayan ve bu konuda önemli adımlar atması gereken Fenerbahçe Ülker'in çözüm yönteminin ilk olarak yasal boşlukları çeşitli katakullilerle kullanıp İlkan'ı almak, daha sonra da diğer yetenekli ve genç isimler olan Göksenin ile Furkan ayartmak olması onlara yakışacak bir davranış. Kaç sezondur bu basketbol dünyası içinde çeşitli pisliklere bulaşmış olan bu camianın alışık olduğu metodlarla yoluna devam etmeye çalışmasına artık biz Galatasaray olarak müsade etmemeliyiz, artık bu kural, etik ve ahlak tanımazlığa bir son verme zamanı geldi. Bu konuda da yönetimi artık daha aktif ve agresif olmaya davet ediyoruz.
Olayı değerlendirdik, oyuncuları eleştirdik, federasyon ve milli takıma selam çaktıktan sonra konu geldi Galatasaray basketbol şubesine yönetimine. Yapılacak olan çok basit.. Hemen, şu dakika, milli takımdan tüm oyuncuların çekilmesini sağlamak. Evet, ülkemizde ve kulübümüzde milli formaya hizmet etmek onurdur, esas olan şanlı bayrağımızdır ama birileri bu durumu manipüle ediyor ve bayrağımızı bu oyunlarına alet ediyorsa, milli takım ve forma amacından sapmıştır. Kişisel çıkarlarını milli formanın üzerinde tutanların olduğu, oyuncularımızın akıllarının çelinmeye çalışıldığı ve ayartıldığı ortamda oyuncularımızı bir dakika daha tutmanın bir anlamı yok. Galatasaray basketbol şubesi olarak masaya yumruğumuzu vurup, oyuncularımızı bu pis ortam temizlenene (yani konuya müdahil olan isimlerin bir daha kadroya alınmaması, uzaklaştırılması) kadar herhangi bir oyuncumuzun gitmesine izin vermememiz gerekiyor. Karşılarında hangi camia olduğunu birilerine hatırlatmak lazım, unutmuşlar anlaşılan. Önümüzdeki sezon yavaş yavaş yaklaşırken ve biz bu sezona dair bu kadar umutlu bir şekilde hazırlanırken, tekerimize çomak sokmaya çalışan bu karşıt zihniyete karşı gereken bütün cevapları yasal ve medya yoluyla, her şekilde ve en ağır biçimde verilmesini kulübümüzden beklemek en doğal hakkımız. Bizler elimizden geleni yapıp bu kulübün haklarını savunmaya devam edeceğiz, aynı kararlılık ve davranışı yönetimimizden de bekliyoruz.
Galatasaray taraftarları olarak sezon içerisinde sık sık, devamlı olarak TBF'e tepki göstermiş, çalınan emeklerimiz karşısında sesimizi yükselttiğimiz için yaptırımlarla karşılaşmıştık. Örnek vermek gerekirse, "LigTV dışarı" tezahüratı nedeniyle salonumuzda anons yapılmış, para cezasına çarptırılmıştık. Diğer salonlarda oyuncularımıza saldıranlar, ağzından salyalar akıtarak küfürler edenlere yaptırım uygulanmamıştı. Bunlar sadece ufak bir örnek, ama bu tür örnekler sesimizi haksız yere yükseltmediğimiz ortaya çıkartıyor. Bir çifte standart hakimdi, bakalım bu konuda Turgay Demirel ve yönetiminin kararı ne olacak. Merakla, dikkatle bekliyoruz. Elbette kulübümüzün yaptırımlarını da..
Son bir rica.. Furkan ve Göksenin, ikinizde taptaze, gencecik çocuklarsınız ve biliyoruz ki ikinizde en az bizler kadar Galatasaraylısınız. Çıkın, bir basın toplantısı yapın ve şu ahlak yoksunlarını ifşa edin. Sizde rahatlayın, bizde rahatlayalım. Milli takımı kendi çıkarları uğruna kullanan hainleri hepimiz bilelim.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.