Medyada yer alan Selçuk İnan savaşı..

Geçen sene hemen hemen tüm spor medyası tarafından sezonun en iyi oyuncusu seçilen Selçuk İnan için şimdilerde spor medyası soğuk savaş başlatmış durumda. Herşey aslına bakarsanız Selçuk İnan'ın milli takımda yedek kalmasıyla başladı. O zaman yazılan haberler bir bakıma anlayışla karşılanabilir. Çünkü Selçuk İnan gibi bir oyuncu yedekti ve insanlar bunun nedenini öğrenmek istiyordu. Bir şey duyan hemen gazeteye yazıyor veya duymasa bile duymuş gibi yapıyordu. Milli takımda oynayıp oynamaması konusunda bir şeyler yazmayacağım. Çünkü çok gereksiz. Birisi bize önceden bunun tartışmasını yaşayacağımızı söylese çok rahat bir şekilde gülerdik buna. Fakat tehlikeli olan şey o zamandan beri medyanın kafayı Selçuk'a takmış durumda olması.

Yedek kalmasıyla ilgili haberler dediğim gibi bir nebze anlaşılabilir ama daha sonrasında yapılan "Selçuk Riera'ya patladı" ve "Selçuk sana  inanıyoruz" tarzındaki haberler can sıkıcı olabiliyor. Şaşılacak şeyler değil bunlar. İyi giden takımı baltalamak için ellerinden gelen her şeyle çalışıyorlar. Milli takımda yedek kaldığı için mutsuzmuş, Manchester United maçında kötü performans göstermesi buna bağlıymış vs. vs..

Yanlış yapıyorlar haberleri yok boş verin olmasın zaten. Selçuk'un bu tarz haberlere can sıkacağını hiç sanmıyorum. Güzel giden bir takım performansının yanında onun da performansı iyi. Üstelik Melo eksiklerini tamamlayıp tam kapasiteyle oynamaya başladığı zaman Selçuk'un performansı da artacaktır.

Belki bu haber şu an size çok can sıkıcı gelmiyor olabilir ama takım tökezlemeye başlarsa o zaman bu ve bu tarz baltalayıcı haberler can sıkıcı olabilir. Üstelik emin olun o zamanlarda bu kadar hafif haberlerle yetinmeyecekler. İşin ilginç bir tarafı da bu işleri yapan adamların bunu alışkanlık haline getirmesi. Resmi ağızdan yalanlamalara ya da sert cevaplara karşı yüzleri de kızarmıyor. Yapılacak en güzel şey gazetelerde ya da internet sitelerinde yazılan her şeye kolay kolay inanmamak. Yapmazsak belki o haberlerden çok takıma zarar veren biz oluruz. 

Not: Şu an yazıyı tekrar gözden geçirirken farkettim. Yazıyı yazan adam Erhan Telli. Sanırım niyetin ne olduğu biraz daha netleşmiştir. Yazarken de yalanlamalara karşı yüzleri kızarmıyor demiştim. Kendisinin Kewell haberini hala hafızalarımızda. Yaratıcılık efsane ama keşke işe yarar şeyler için kullanılsa.