Derbi Özel | Nostalji: Galatasaray'la oynadığını asla unutma!

2001-02 sezonu Türkiye Kupası yarı final mücadelesinde Galatasaray ve Fenerbahçe, Kadıköy'de karşı karşıya geliyordu. O zaman tek maç üzerinden eleminasyon sistemine göre oynanan müsabaka statü gereği tarafsız sahada değil Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadında oynanacaktı. Galatasaray bir önceki sezon Türkiye'de ve Avrupa'da katıldığı bütün kupaları kazanmış, Fenerbahçe ise üç hoca değiştirdiği sezonun ardından Mustafa Denizli'yle yeni bir yola girmişti. Ligde de iki takım arasında kıyasıya bir çekişme vardı. Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanacak olan bu karşılaşmada tam 8 gol atılacağını kim bilebilirdi ki...

Her iki takımda çubuklu forma ve üzerine kelebek gibi kondurulmuş Telsim logosuyla sahaya çıkmıştı. Galatasaray kalede Kopenhag panteri Taffarel, savunmada arka direk Capone, kaptan Bülent, Popescu, soğukkanlı Ergün, orta sahada Okan - Suat - Emre üçlüsü ve Hasan Şaş, ileride de o sezon forvette oynayarak joker lakabının tam olarak hakkını veren Ümit Davala ve Süper Mario Jardel ilk onbiriyle sahadaydı. Öte yandan kalede 'mariujana' desenli formasıyla Rüştü, savunmada Zoran Mirkovic, Mirko Mirkovic, Mustafa Doğan, Abdullah Ercan, orta sahada zamanın Usain Bolt'u Lazetic, geçen sezon attığı golün torpilini kariyerinin sonuna kadar kullanmaya kararlı olan Samuel Johnson, Ogün Temizkanoğlu ve Denizli'nin prensi Yusuf Şimşek. İleride de Revivo ve Serhat Fenerbahçe'nin kadrosunu oluşturuyordu. Karşılaşmanın hakemi Metin Tokat'tı.

Maça hızlı başlayan taraf o dönemin fırtına takımı Galatasaray'dı. Henüz 1. dakikada Capone'nin şutunu Rüştü çıkardı. 5. dakikada Okan'ın pasında Emre Belözoğlu'nun golü geldi. Bu golden sonra Fenerbahçe tribünleri "katil Emre" diye tezahürat yapmış, Emre de el kol hareketleriyle ziyadesiyle karşılığını vermişti.

Bu golden sonra karşılaşmaya ağırlığını koyan ekip değişti. Özellikle Revivo'nun üstün performansıyla Fenerbahçe Ogün, Serhat ve Johnson'un ayağından 3 gol buldu. 3 golün de asisti Revivo'ya aitti. Kanal D spikeri İlker Yasin'in Emre'nin golünden sonra "Jardel attı" demesine şaşırmamıştık da, Serhat'ın golünden sonra kameraların uzun uzun Lazetic'in sevincini göstermelerine anlam verememiştik.

İkinci devreye hızlı başlayan ekip yine Galatasaray oldu. Devre arasında Lucescu, Capone'yi çıkarıp Fatih Akyel'i oyuna almıştı. Bu taktik Real Madrid maçlarında işe yarıyordu ama Fenerbahçe karşısında ne hikmetse olmuyordu arkadaş. 52. dakikada Hasan Şaş rakip yarı alanın ortalarında buluştuğu topla önce Ogün'ü sonra da Mirko ve Zoran Mirkovic'leri geçerek topu Rüştü'nün beşiğinden içeri yolladı: 3-2

Tahminimce Hasan Şaş'ı çıkarmaya niyetli olan, bu yüzden Arif'i ısındıran Lucescu bu müthiş golden sonra Hasan'ı çıkarmamış, Arif de hazır ısınmış olduğundan Okan'ı çıkarıp Arif'i oyuna almıştı. Galatasaray savunması kazandığı her topu Fenerbahçe ceza sahası tarafına şişiriyor, Galatasaray da Arif, Hasan, Jardel ve Ümit'le oralarda gol arıyordu. Tam oyuna üstünlük kurduk derken gelişen bir kontra atakta Revivo'nun  şutu Taffarel'in ellerine çarparak ağlara gidiyor ve skor 4-2'ye geliyordu. Golün asistini yapan isimse günün başarılı ismi genç Serhat Akın'dı.

Bu golden sonra iyice havaya giren Mustafa Denizli, taraftara alkışlatmak için Revivo ve Serhat'ı oyundan çıkarıyordu. Ama Mustafa hocanın unuttuğu bir şey vardı: Rakip Galatasaray'dı ve futbol 90 dakikaydı...

Bu değişikliklerden 5 dakika sonra Ergün'ün ortasına yine enteresan bir şekilde vuran Jardel, yine topu tam gitmesi gereken adrese göndermiş ve golü atmıştı. Ardından Mustafa hoca alelacele Uche'yi oyuna alsa da Galatasaray ataklarına engel olamamıştı. Galatasaray Abdullah'ın Ümit Davala'yı düşürmesiyle bir de penaltı kazanmıştı. Atışı kullanan Ümit bu güzel maçın skorunu 4-4'e getirmişti.

Uzatma dakikalarında Galatasaray aynı sistemle oynarken, Fenerbahçe Mustafa hoca sayesinde 5-5-0 gibi bir taktikle oynuyordu. Takımın en ilerideki adamları Rapajc ve Ali Güneş'ti. Hatta Fenerbahçe Taffarel'in Ali Güneş'i düşürmesiyle uzatma dakikalarında bir penaltı kazanıyor; fakat Lazetic'in kullandığı vuruş Taffarel'in kontrolunde auta çıkıyordu.

Uzatma dakikalarında gol olmayınca maç penaltılara kaldı. Galatasaray yedek kulübesinde yaşanan tartışmalardan, kimsenin penaltı atmaya yanaşmamasından sonra maçta gol atan 4 kişiye penaltı attırma kararı alındı. Peki 5. penaltıcı kim olacaktı? Cevap için çok düşünmeye gerek yok: Arif! Zira takımınızda Arif, Berkant, Sabri gibi isimler varsa duran topları kimin kullanacağını önceden belirlemeniz şart, yoksa bu adamlar bir şekilde geliyorlar topun başına...

İlk penaltı atışını Emre ve Ogün gole çevirdiler. İkinci penaltılara gelince Hasan Şaş kaçırdı, Rapajc attı. Üçüncü penaltılarda Galatasaray Ümit'le bir kez daha kaçırdı, ama Johnson da kaçırınca olay değişmedi. Daha sonra nasıl olduysa Arif de Lazetic de attılar. Son penaltılara gelince Fenerbahçe 3-2 öndeydi. Topun başına gelen isim Süper Mario Jardel'di. Ve  o an Jardel topu üst direkle yan direğin birleştiği noktaya nişanlayınca Fenerbahçe finale çıkan taraf oldu. 

Maça giden ve ekranları başında izleyen hiç kimse bu derece zevkli, iki takım arasında gidip gelen bir mücadele izleyeceklerini tahmin etmemişti. Maçtan sonra her iki takım taraftarı da haklı bir şekilde gururluydu. Ek bilgi olarak bir polis memurunun Mustafa Denizli'nin yanına gelip "Hocam Ali Güneş'i çıkar Balic'i al" dediği maçın da işte bu maç olduğunu belirteyim. Bir de maçtaki bütün penaltı atışlarında Rüştü'nün ağzında sakız vardı ve hepsinde 1 metre açılmıştı (Ümit'in maç içerisindeki penaltısı dahil); ama nedense bu pek mevzu bahis edilmedi, maçın çok zevkli geçmesinden olsa gerek...

1 yorum:

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0