STSL | Zorlanmadan yola devam..

Şampiyonlar Ligi'nde on yıl aradan sonra bir üst tura çıkma başarısı gösteren Galatasaray, ligin 15.hafta mücadelesinde deplasmanda Sivasspor ile karşılaştı. Oyuncuların fiziksel olarak fazla etkilenmemesi adına Portekiz'de mini bir kamp yapan ve Cuma günü Sivas'a hareket eden Spor Toto Süper Lig'in lideri Galatasaray, ligin zor deplasmanlarından birisi olarak kabul edilen Sivasspor karşısında sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrılarak liderliğini sürdürdü. Takımımıza galibiyeti getiren goller Umut Bulut (2) ve Burak Yılmaz'dan gelirken, ortaya konulan oyuna rağmen alınan 3 puan takımın kazanma alışkanlığının geri döndüğünün habercisiydi.

Haftaiçi sezonun en önemli maçlarından birisini oynayan ve Braga deplasmanında geri dönüş gerçekleştirerek 2-1'lik galibiyetle adını Şampiyonlar Ligi'nde son 16 takım arasına yazdırmayı başaran Fatih Terim'in öğrencileri, ligde üstüste yaşadığı puan kayıplarının ardından takipçileriyle arasındaki puan farkı kapanmış ve zirveye bir çok takım ortak olmuştu. Braga deplasmanının ardından zorlu Sivas deplasmanında takımını sahaya sürecek olan Fatih Terim pek alışık olmadığımız bir karar aldı ve Braga maçı sonrasında takım 3 gün daha Portekiz'de kamp yaptı. Cuma günü özel bir uçakla karşılaşmanın oynanacağı Sivas'a gelen takımda böylelikle oyuncuların fiziksel olarak daha az yıpranması, iklim değişikliklerinin sert olmaması adına (ki Braga'da maçın oynandığı stadyum dağların arasında) bu hamlenin olumlu olduğunu söylemek mümkün.

Sivas karşısında ideal kadrosunda bir takım değişikliklere giren ve sakatlık/formsuzluk kıstasları kapsamında kadro mühendisliği yapan Fatih Terim, olabilecek en iyi kadroyu sahaya sürdü. Sakatlığı nedeniyle Muslera ve Riera, kart cezası nedeniyle Felipe Melo'nun forma giymediği karşılaşmada Ufuk Ceylan, Hakan Balta ve Yekta Kurtuluş forma şansı buldu. Formsuz olan ve istenileni bir türlü veremeyen Hamit Altıntop ve Johan Elmander'in yerine ise kadroda yer alan isimler Braga karşısında turu getiren golü kaydeden Aydın Yılmaz ve takımımızın en golcü oyuncusu Umut Bulut sahada yer aldı. Ligde üstüste puan kayıplarıyla rakiplerini gereksiz yere zirve yarışına ortak eden takımımızın bu maçta sahadan mutlak galibiyetle ayrılma isteği kendisini daha 40.saniyede belli etti.

Anadolu takımlarının tipik özelliğidir, 11 kişi savunma yapmak. Sivas'ta ise bu düşüncenin tam tersini gördük, 40.saniyede yenilen gol sonrasında. Top yekün atak yapan, topu kontrol eden, rakip kaleye sık sık şut atan, sağlı-sollu ortalarla ceza alanında tehdit oluşturan bir takım kimliğine büründü kırmızı-beyazlılar. Taraftarının desteğiyle birlikte sağ kanatta Grosicki, sol kanatta Erman ile sık sık savunmayı delmeye çalışan Sivas maçın genelinde topa hakim olan, istediği gibi oyunu kontrol eden bir kimlikle sahada mücadele etti. Beraberlik golünü de savunma zaafları kapsamında buldular, golden önceki süreçte bariz bir şekilde gol "geliyorum" dedi ama o mesajı alamadık. Sivasspor'un bu istekli ve arzulu oyunu sonrasında oyunu kontrol eden, girdiği fırsatları değerlendirerek galibiyete uzanmak isteyen bir Galatasaray vardı. Braga deplasmanı sonrasında oyuncuların kendilerini biraz daha ekonomik kullanma sebeplerinden birisi, Sivas'ı kendi yarı sahamızda kabul ettikten sonra hızlı hücum oyuncuları ile rakip kalede etkili olmak. Kanatlarınızda Aydın - Amrabat gibi iki tane süratli ve topla birlikte dikine, hızlı bir şekilde rakip yarı alana ilerleyen oyuncularınızın yanı sıra, en uçtaki iki oyuncunuz Burak ve Umut gibi tek vuruşta rakip kaleyi tehdit etmesinin dışında süratiyle, çabukluğuyla tehlike yaratabilecek isimlerse bu tür bir oyun anlayışı son derece normal.

Beraberlik golünün ardından açık ve tempolu oyununu sürdüren Sivasspor karşısında ikinci golü bulmak pek zor olmadı. Savunmadan hızlı çıkarak ilk golü daha 40.saniyede bulan Galatasaray, ikinci golü de aynı organizasyonla buldu desek, yanlış söylemiş olmayız. Kendi yarı alanında hızlı çıkan ve Amrabat&Burak birlikteliğiyle birlikte skoru 2-1'e getiren takımımız soyunma odasına bu üstünlükle gitti. Amrabat'ın yavaş yavaş kendisini bulmaya başladığını, Burak ile aralarında birliktelik oluşmaya başladı. Sol kanatta hareketlenen, rakibiyle girdiği mücadelede ayakta kalan Burak çaprazdan tek vuruşla topu ağlarla buluştururken, üstüste 5.lig maçında fileleri havalandırmayı başardı. Sezon başında üzerindeki stresten kurtulan, gol(ler) atmaya başladıkça özgüveni yerine gelen Burak bir mıknatıs gibi, golü çekiyor. Tek vuruş konusunda ülkenin açık ara en iyi santraforu olduğu aşikar, bunu net olarak görüyoruz. Her geçen maç özelliklerine bir yenisini ekliyor, eklemeye devam ediyor. Bu golle birlikte soyunma odasına önde girmeyi başaran Galatasaray, ikinci yarıda oyunu kontrol eden ve rakibine açık oynama şansı veren bir kimliğe büründü. Rakibi kendi yarı alanında karşılayan ve ortasahada savunmanın arkasına hızlı paslarla skoru arttırmaya çalışan Fatih Terim'in öğrencileri istediği sonucu elde etti. Yekta'nın dinanizm ve mücadeleci yapısıyla ortasahada kazandığı top sonrasında kaleciyle başbaşa kalan Umut farkı ikiye çıkartırken, gol krallığı yarışında Burak Yılmaz ile olan tatlı rekabetine devam ediyordu.

Sivas açık ara ligin en zor deplasmanları arasında yer alıyor, ilk 3'e kesinlikle girer. Gerek iklimiyle, gerek saha şartlarıyla ve gerekse ortaya koydukları futbolla büyük takımlara ters gelen bir takım. Bu deplasmanda bu şekilde kontrollü bir oyunla galibiyete uzanmak takımın kazanma alışkanlığı anlamında önemliydi. Haftayı liderlikle kapatıp, gelecek hafta oynanacak olan derbiye hazırlanma zamanı. Formasyonda değişiklikler görebilirmiyiz, yoksa klasik 4-4-2 formasyonunda mı sahaya çıkarız bilinmez. Fatih Terim'in zaman zaman saha içerisinde formasyon değiştirdiğini, tek forvete veya 3 stopere birden döndüğünü biliyoruz/görüyoruz. Braga gibi zor bir deplasmandan sonra Sivas deplasmanında da zorlanmadan 3 puanın sahibi olduk. Şimdi dinlenme ve haftaiçi 1461 Trabzon karşısında turu geçme zamanı. Derbiyi düşünmek için bir kaç günümüz daha var.