Bir TBF klasiği: 2 maç seyircisiz oynama cezası!
30 Mart 2013 tarihinde evimizde oynacağımız Beko Basketbol Ligi'nin 24. Hafta mücadelesi olan Pınar Karşıyaka maçı, karşılaşma öncesi tribünde çıkan olaylar nedeniyle başlayamamış, sonrasında tribünlerin boşaltılması sonucu 2 saat gecikmeyle oynanmıştı. TBF Disiplin Kurulu olaylardan yaklaşık 10 gün sonra kararını açıkladı: Takımımız 2 maç seyircisiz oynama cezası alırken aynı zamanda 20000 TL para cezasına çarptırıldı. Ayrıca takım menajeri Ömer Yalçınkaya da hakem odasına izinsiz girdiği için 20 gün hak mahrumiyeti cezası aldı. Bu kararlar sonucunda TBF'nin adalet terazisinin ne yönde ağır bastığını da tekrardan görmüş olduk.
Olayları kısaca bir hatırlamak gerekirse: Tüm olanların kökeni ligin ilk yarısında İzmir'de oynanan maça dayanıyor. Karşıyaka Arena'da hemen her türlü taşkınlık altında oynanan ve basketbol kültürüyle övülen(!) Karşıyaka taraftarının şiddetvari hareketlerle maçın önüne geçecek kadar oyuna müdahele ettiği karşılaşma sonucu rakip takım galip gelmişti. Bunun üzerine bizim taraftarımız da bu maçın rövanşını özenle beklemeye başladı. Maç yaklaştıkça ise rakip taraftarların tahrik edici mesajları ve ''Geliyoruz!'' nidalarını duyduk. Geldiler, ama hemen çıkmak zorunda kaldılar. Zira maçın başlamasına yaklaşık 10 dakika kala Karşıyaka tribünlerinin tahrikine kapılıp onların olduğu bölüme giden bir grup taraftarımız deplasman seyircisini tribünden kovdu. Bunun üzerine takımlar da soyunma odasına giderken olaylarla ilgili bir toplantı yapıldı. Karşıyaka tarafı kendi güvenliklerinin olmadığını savunurken Emniyet kanadı onların güvenliklerini tamamen sağlayabileceklerinin teminini verdi. Ancak bunun üstüne deplasman seyircisinin tribüne geri almasını isteyen Karşıyakalılar işi yokuşa sürünce hakemler de maçın seyircisiz oynanmasında karar kıldı ve tribündeki Galatasaray taraftarı da boşaltılarak, maç 2 saat gecikmeyle başladı. Seyircisiz oynanan bu maçı ise 94-73 gibi ezici bir skorla kazanmıştık.
Olayların temeli, başlangıcı ve gelişimi bu şekildeydi. Herşeyden önce o gün maç yazısında belirttiğimiz üzere, taraftarımızın davranışını tasvip etmiyoruz. Her ne kadar ilk maçın rövanşını alma isteği olursa olsun, her ne kadar maçtan günler önce başlayan tahrikler ve her ne kadar ilk aşamada yetersiz kalan Emniyet güçleri burada etkili olsa da onların bu tuzağa düşmemesi gerekirdi. Peki bu tuzağa düşünce, alınması gereken ceza bu mu? Daha önce bu olayın müdahili olan diğer tribün olaylarında yani, tribünlerin arasında fiziksel kavga vb. yaşanan durumlarda, toplamda sadece para cezası vermiş olan TBF, bunun devamı olarak sezonun ilk yarısında İzmir'deki maçta maç öncesi açılan şiddet dolu pankart, maç boyu edilen küfürler ve maç sırasında sahaya atılan yabancı maddelerden ötürü oyunun 2 kere durmasına sebep veren tribün olaylarına da toplamda sadece 13500 TL para cezası vermişti. Yine 2 hafta önce Abdi İpekçi'de oynanan Beşiktaş-Galatasaray Medical Park maçında maç öncesi ve maç sırasında durmaksızın, evet durmaksızın, rakip takım, antrenör ve oyuncusuna küfür eden Beşiktaş taraftarına da toplamda verile verile 10000 TL para cezası verildi. Tüm bu olaylar düşünüldüğünde sahada oynanan oyuna fiziki anlamda hiçbir müdahelenin bulunmadığı Karşıyaka maçından önce yaşananlara 2 maç seyircisiz oynama cezası -ki o maçın da seyircisiz oynandığı düşünülürse bu rakam 3 oluyor- ve üstüne bir de 20000 TL para cezası vermek adaletse, böyle adaletin...... Boşluğu siz doldurun.
Bu cezalar sonucunda fırsat bulduğu her durumda Galatasaray'a verebileceği en ağır cezaları vermekten geri kalmayan TBF'nin, oldukça formda olan takımımızın evinde oynayacağı ve zirve mücadelesini yakından ilgilendirecek Fenerbahçe Ülker ve Banvit maçlarını da seyircisiz oynamasına sebebiyet verdiğini görüyoruz. Zaten daha önce defalarca şahit olduğumuz TBF'nin şaşmış adalet terazisi bu olayda da kendini göstermiş ve takımımızın aleyhinde çalışmıştır. Tabi Galatasaray kültürü gereği en güzel cevap her zaman sahada verilendir. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu takımın önüne geçemeyeceklerini ve bizi durduramayacaklarını, bu sefer Ergin Ataman ve öğrencilerinin göstereceğine dair olan inancımız da tam. Bu sefer izin vermeyeceğiz. Son olarak ise bize bu cezaları vermeye hazır olan TBF'ye karşı haklarımızı doğru düzgün savunamayan ve hem Karşıyaka maçını hem de Fenerbahçe Ülker-Banvit maçlarını seyircisiz oynamamızın önüne geçemeyen şube yöneticileri de sezon başından beri her vukuatta olduğu gibi burada da yetersiz kaldıklarını umarım görürler ve artık istifa mektuplarını verip bizi daha fazla üzmeye devam etmezler...
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.