Cenk Akyol: Sordum, 'Devlet' dediler...

Geçtiğimiz haftaiçinde Eurobasket 2013 hazırlıkları için toplanacak olan A Milli Basketbol takımının aday kadrosu açıklanmış ve Cenk Akyol bu kadroda yer almamıştı. Geçirdiği oldukça başarılı sezona rağmen son yılların en zayıflamış milli takımlarından birine dahi çağrılmamış olması ise başta Cenk olmak üzere hepimizi şaşırtmıştı... Sonrasında bu olayın altında siyasi ya da ekonomik kökenli başka sebeplerin yattığı konuşulsa da federasyondan ''Teknik Sebepler'' bahane gösterilerek olay geçiştirilmeye çalışıldı. Ancak bugün itibariyle yazılı açıklama yapan Cenk Akyol olaya biraz da olsa ışık tuttu ve olayın korkulduğu üzere çok daha derin yerlere dayandığını gözler önüne serdi. İşte Cenk'in açıklamaları:

"Milli takım kadrosu açıklanmadan bir hafta önce teknik ekipten Ertuğrul Erdoğan ile yüz yüze, Nihat İziç ile de telefonda konuşmam oldu. Benim kesinlikle kadroda olduğumu, hatta bu sezon oynadığım basketbolun Avrupa Şampiyonası boyunca da sürmesi gerektiğini söylediler. Kadro bir hafta sonra açıklandı, yoktum. Nihat İziç'e telefonla ulaştım, 'Ne oldu da kadroda yokum?' diye sordum. Bana sadece 'Devlet' dedi. Ardından da 'Senin kadroda olmayacağını öğrenince Tanjevic de rahatladı' cümlesini kurdu. Ama ben bir sporcu olarak 'Devlet' seçeneğine inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Çünkü düşüncemiz ne olursa olsun hepimiz aynı bayrak adına mücadele ediyoruz. Nitekim Sayın Bakan Suat Kılıç da attığı tweet ile benim düşüncemi doğruladı. Devlet, milli takım seçimlerine karışmazdı. Nihat İziç'in 'Devlet' derken neyi kastettiğini izah etmesini bekliyorum.

Ben de kararlarına saygı duyarım. Ancak spor hayatımın en verimli döneminde kadroya niçin alınmadığımı bir yandan siyasi faktörlere, diğer yandan dedikodu düzeyinde 'istediğimi yapmadı' biçimindeki izahlara dayandıran bir milli takım teknik kadrosuna saygı duymam mümkün değildir. Benim Türk Milli Takımı'nın formasına onlardan çok daha fazla değer verdiğimin bilinmesini isterim. Değerlendirmeyi tüm spor kamuoyunun en iyi şekilde yapacağına eminim.

Bu formayı taşıyan her sporcu gibi ben de milli takımımızın bir sporcusu olmayı diğer her türlü değerin üzerinde tuttum, tutuyorum. Nitekim bu yılın Mayıs ayında, Akdeniz Oyunları öncesi açıklanan 33 kişilik milli takım kadrosuna yeniden seçilmiş olmaktan da onur duydum. Ama şampiyon olup uzun bir final serisi oynayınca, Galatasaray ve Banvit takımlarında oynayan diğer milli oyuncuların çoğu gibi ben de nihai kadroda yer alamadım."

Cenk'in açıklamaları bu şekilde... Teknik sebep denilerek insanların resmen aptal yerine konulmaya çalışıldığı bu birkaç günün ardından Cenk'in milli takımdaki teknik ekiple yaptığı görüşmelere dair ortaya çıkan bu sözler olayın nerelere dayandığına dair herhalde hepimize fikir veriyordur. Yoksa yıllardır gösterdiği istikrarsız performanslara rağmen milli takıma çağrılan bir ismin adeta kariyer sezonunu yaşadıktan sonra çağrılmamasının nasıl bir 'teknik' izahı olabilir? Kaldı ki o milli takımın en önemli dış oyuncularından Kerem Tunçeri kadroda yokken, Ömer Onan artık kariyerinin son baharına gelmişken ve bu sezon başında doping yaptığı için ceza alan Hidayet de yine kadroya çağrılmışken.. Yani son yılların en kötü oyuncu grubu bir araya toplanmışken böylesine formda bir oyuncunun çağrılmaması teknik anlamda tek kelimeyle ifade edilebilir: Saçmalık.. Ama olayın bu noktadan çıktığını artık biliyoruz.

Daha önce taraflı olmakla suçladığımız ve bu satırlarda defalarca ne kafada olduklarını aktarmaya çalıştığımız TBF'nin de artık işi bir üst noktaya taşdığını görüyoruz. Artık sporun içine siyasetin alenen bulaşmasına aracılık ettiler. Tabi, 2010'daki Dünya Şampiyonası'ndan sonra devletten 28.5 milyon TL'lik prim alan bir federasyonun bugün bir takım siyasi emellere alet olarak hareket etmesi de şaşırtıcı değil. Herşey karşılıklı işliyor, bugün bana yarın sana mantığı... Ve tüm bu yaşananlar da ancak onların karakterindeki bir kuruma yakışır zaten. Ne kadar yozlaşmış ve normal şartlarda Galatasaray'ın aleyhinde karar almaktan geri durmayan bir zihniyette yaşadıklarını billiyorduk, ama şimdi bu kulübün sporcusunu siyasi emellere kurban etmiş olmaları kendilerine karşı olan duygu ve düşüncelerimizi olabilecek en dip noktaya taşıdı. Gururları olsa istifa edin diyeceğiz da öyle bir şey olmayacağını bildiğimiz için şimdilik her durumda karşılarında olacaklarını söylüyoruz... 

Şimdi federasyon cephesinden de bir açıklama gelecektir elbet, ancak tutup ''Cenk haklı, devletimiz istemediği için kadroya alınmadı'' diyeceklerini sanmıyoruz doğal olarak. Muhtemelen olayın, üstü kapalı ifadelerle biraz muallakta bırakılarak zamanla unutulması stratejisini izleyeceklerdir. Ya da bu olayda onlara maşa olmuş teknik ekipten birini ortaya atacaklardır. Ama biz birçok şeyi unutmadığımız gibi bu olayı ve gerçekte neler olduğunu unutmayacağız. Gezi Parkı'nda yaşanan olaylara karşı medyanın tutumunu olabilecek en demokratik ve en naif biçimde eleştiren Cenk'in böylesine bir şekilde dışlanması da her zaman akıllarımızda yer edinecek. Ve artık her zaman gördüğü desteğin daha fazlasını da görecektir oyuncumuz. Tutumunu ve duruşunu bozmadığı için hep yanında yer alacağız. 

Tabi kulübümüzün de artık bu noktada devreye girip ağırlığını ortaya koyması lazım. Resmi siteden de bu açıklamaları yayınladıklarına göre kendi oyuncumuza karşı yapılan bu haksızlığın takipçisi olmaları ve gerekirse milli takımdaki oyuncularını geri çekmelerini istiyoruz. Zaten henüz geçen yaz Göksenin ve Furkan'a karşı yapılan ayartma kampanyaları aklımızda, ama o dönem ''Milli Çıkarlar'' gözetilerek üstünde fazla durulmamıştı. Ancak bu son yaşananlar çok farklı boyutta ve ciddi derecede bir eylem gerektiriyorlar. Tabi işi tamamen basketbol şubesine bırakmak ölümcül bir hata olur, çünkü oradakilerin bunla başedecek çapta olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla başta Lütfi Arıboğan'ın ve gerekirse başkan Ünal Aysal'ın da olaya dahil olmasını artık gerekli ve zaruri görüyoruz. Bu kulübün ve sporcusunun haklarını savunmak öncelikli görevlerinden biriyse masaya yumruklarını vurmalarını bekliyoruz.

Son olarak tekrardan sporcumuzun yanında olduğumuzu ve elimizden geldiği her şekilde onun yanında olacağımızı belirtelim: Cenk Akyol  Yalnız Değildir!

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0