Felipe Melo resmen Galatasaray'da!
Spor Toto Süper Lig'de son iki sezonun şampiyonu ve geçen yıl Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalist olma başarısı gösteren Galatasaray, kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Başarılarla geçen iki yılda kiralık olarak sarı-kırmızılı formayı terleten Felipe Melo de Carvalho'nun bonservisini almak için bir süredir Juventus ile görüşen takımımız mutlu sona ulaştı. 30 yaşındaki oyuncunun bonservisi için İtalyan ekibiyle 3.75 milyon Euro'ya anlaşan takımımız transferi sonlandırdı. Felipe Melo'yu üç yıllığına kadrosuna katan takımımız oyuncuya da yıllık 3.1 milyon euro garanti para ödeyecek. Melo'nun takıma katılmasıyla birlikte iki yıldır en yakın rakibine 10 puan fark atan 'şampiyon kadro' korunmuş oldu.
26 Haziran 1983 tarihinde Brezilya'nın Volta Redonda kentinde dünyaya gelen Felipe Melo, futbol eğitimini altyapıda doğduğu şehrin en önemli takımı olarak bilinen Volta Redonda Futebol Clube yerine ülkenin en büyük futbol takımlarından birisi olan Flamengo'da aldı. Altyapısında yetiştiği kırmızı-siyahlı takımda 2001 yılında A takıma yükselme başarısı gösteren Felipe Melo, genç yaşı nedeniyle pek fazla forma şansı bulamadı. Zaman zaman B takımın yolunu tutan defansif ve merkezi ortasaha oyuncusu altyapısında yetiştiği kulüpte 3 yıl forma giydi. 3 yıllık süreç içerisinde sadece 24 maçta forma şansı bulabilen Melo, 3 kez fileleri havalandırabildi. 2003 yılına gelindiğinde Flamengo'dan Cruzeiro takımının yolunu tutan deneyimli ortasaha oyuncusu bir yıllık sözleşme imzaladı. Cruzeiro forması altında 31 maçta forma giyen Felipe Melo, bu maçlarda 3 kez ağları havalandırdı. Felipe Melo'nun Brezilya macerası bir sonraki sezon Gremio forması altında geçti. Gremio forması atında 19 maçta forma giyen Melo, 3 kez ağları havalandırmasına rağmen takımının küme düşmesine engel olamadı. Mavi-siyahlı Güney Amerika ekibinin taraftarlarına göre genç oyuncunun yanı sıra bir çok oyuncu bu başarısızlıkta büyük rol oynamıştı. Gremio ile sözleşmesi biten Felipe Melo'nun artık ülkeden ayrılma vakti gelmişti. 2005 yılının Ocak ayında bonservissiz olarak İspanya'nın yolunu tutan Brezilyalı oyuncunun yeni takımı RCD Mallorca olmuştu.
ÜLKE DIŞI MACERA: İSPANYA..
22 yaşında ülkesinden dışarıda ilk kez mücadele edecek olan Felipe Melo'yu İspanyol kulübüne getiren isim Héctor Cúper olmuştu. Cuper'in takımında sadece 6 ay kalan Brezilyalı ortasaha oyuncusu bu süreç içerisinde 2 maçta forma giydi. 2004-05 sezonunda Barcelona deplasmanında 60.dakikada oyuna giren Felipe Melo böylece Avrupa futboluna merhaba demiş oldu. Yine aynı sezonun 27.haftasında Iberostar Estadio çimlerine Real Sociedad karşısında ilk 11'de çıkan Felipe Melo'nun ülkesinin dışındaki macerası resmen başlamış oldu. Mallorco forması altında ilk sezonunda devre arasından itibaren sadece 2 maçta forma giyebilen Brezilyalı oyuncu sezon sonunda yaklaşık 2 milyon euroluk bonservis bedeli karşılığında Racing Santander'in yolunu tuttu. Daha fazla forma şansı bulabileceği bir takıma transfer olan Felipe Melo, yeni takımıyla ilk sezonunda istediği süreleri bulmaya başladı. 26'sı ilk 11'de olmak üzere toplamda 33 maçta forma giyen Felipe Melo, her geçen gün uyum sürecini atlatıyor ve Santander takımına fayda sağlamaya başlıyordu. Ligin 17.haftasında kadrosunda Robinho, Ronaldo, Roberto Carlos, Beckham, Zidane gibi yıldızları bulunduran Real Madrid karşısında deplasmanda 27.dakikada ağları havalandıran Felipe Melo böylece ülkesi dışında ilk golünü de kaydetmiş oluyordu. Racing Santander forması altında geçirdiği ilk yılında 33 maçsonunda 3 gol atan, 10 sarı kart - 1 kırmızı kart gören Felipe Melo, adını yavaş yavaş Avrupa futboluna duyurmaya başladı. 2006/07 sezonu Felipe Melo için pek iyi geçmedi. Bir önceki sezona göre aldığı süreler yarı yarıya düştü ve Felipe Melo, Santander forması altında geçirdiği ikinci yılında 15 maçta forma şansı buldu. 15 maç sonunda 3 kez ağları havalandırabilen Brezilyalı oyuncu 5 sarı - 1 kırmızı kart ile sezonu tamamladı. Sert oyunu, mücadeleci yapısı ve hırslı oyun profili ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ortasaha oyuncusu 1 milyon 750 bin euro karşılığında sezon sonunda Almeria'ya transfer oldu.
2007/8 sezonu öncesinde UD Almeria takımına transfer olan Felipe Melo, İspanya'da geçireceği son yılında önemli işlere imza attı. İstikrarlı oyunu ile İspanyolların kırmızı-beyazlı takımında 30 maçta ilk 11'de sahaya çıkan Brezilyalı ortasaha oyuncusu, oyuna 3 kez dahil oldu. Almeria forması altında 33 maçta 7 gol atan Felipe Melo, Sevilla karşısında deplasmanda alınan 4-1'lik galibiyette de İspanya'daki ilk ve tek asistine imza attı. 12 kez sarı kart gören tecrübeli oyuncu, ayrıca kariyerinde ilk ve tek Copa del Rey maçında Levante karşısında mücadele etti. Almeria takımında istikrarlı oyunu ile göz dolduran Felipe Melo sezon sonunda 7,5 milyon euroya civarındaki bonservis bedeli ile Fiorentina'ya transfer oldu. Felipe Melo için artık yepyeni bir serüven, yepyeni bir kariyer başlıyordu. Felipe Melo ülkesi dışında forma giydiği ilk ülke olan İspanya'da enteresan bir istatistiğe imza attı. İspanya'da forma giydiği takımlarda oynadığı maçlarda Sevilla, Valencia, Real Madrid, Atletico Madrid gibi takımların ağlarını havalandırmasına karşın tecrübeli ortasaha oyuncusu Barcelona ağlarını havalandıramadı. Felipe Melo, 3 yıllık İspanya kariyerinde 27 sarı kart - 2 kırmızı kart gördü. Brezilyalı ortasaha oyuncusu ayrıca burada kaldığı süre içerisinde İspanyol vatandaşlığına kabul edildi. 2008 yılının Temmuz ayında İtalyan kulübü Fiorentina'nın yolunu tutan Felipe Melo, Avrupa futbolundaki ilk önemli organizasyonlar ile burada tanıştı. Cesare Prandelli'nin ortasahaya ısrarla istediği Brezilyalı oyuncu yeni kulübünde ilk yılında tüm maçlara ilk 11'de başladı. Fiorentina takımı ayrıca Felipe Melo'nun kariyerinde önemli bir yere sahip oldu. Brezilyalı ortasaha oyuncusu İtalyan kulübünde gösterdiği performans sonrasında milli takıma seçilirken, Avrupa futboluna kendisini kanıtlamış oldu. 2008/9 sezonunda Fiorentina forması ile 29'u lig, 8'i Şampiyonlar Ligi, 2'si UEFA Kupası, 1'i İtalya Kupası olmak üzere toplamda 40 maçta ilk 11'de sahaya çıkan Felipe Melo kariyerinin altın günlerini yaşadı. Felipe Melo'nun mor-menekşe kariyeri pek iyi başladı sayılamaz. Sezonun ilk maçında Juventus karşısında 83. dakikada ikinci sarı karttan oyundan atılan Brezilyalı oyuncu sezonun geri kalan bölümünde kendisini ısrarla isteyen Prandelli'yi yanıltmadı. İtalya'daki ilk golünü Atalanta filelerine bırakan Felipe Melo istikrarlı oyunu, mücadeleci yapısı ve sert futbolu ile İtalya'ya uyum sağlamakta pek fazla sorun yaşamadı.
JUVENTUS: YILIN BİDONU..
Fiorentina'da gösterdiği performans sonrasında Brezilya milli takımının formasını giyen Felipe Melo, 2009 yılında Şubat ayında Dunga tarafından milli takıma çağırıldı. İtalya ile oynanılan hazırlık karşılaşmasında forma giyen deneyimli ortasaha oyuncusu Felipe Melo bu maçta 90 dakika sahada kaldı. Güney Amerika eleme grubunda da 6 maçta forma giyen Melo, Konfederasyon Kupası'nda şampiyon olan ulusal takımında 5 maçta forma giydi. İstikrarı ile göz dolduran Felipe Melo, mor menekşelerde geçirdiği ilk yılında milli takıma yükselerek önemli bir başarıya imza attı ve Avrupa'ya kendisini tamamen tanıtmış oldu. Felipe Melo'nun bu yükselişi bir çok takımın ilgisine sebep oldu ve Felipe Melo, bir yıl evvel 7.5 milyon euroya geldiği Fiorentina'ya 3 misli para kazandırarak İtalya'nın en büyük kulüplerinden Juventus'a transfer oldu. Yaklaşık 25 milyon euroya siyah-beyazlı takımın yolunu tutan Felipe Melo için işler pek yolunda gitmedi. Fiorentina'da muhteşem bir sezon geçirmesiyle birlikte bonservisini 3'e katlayan Brezilyalı, siyah-beyazlı takımın taraftarları tarafından pek fazla sevilmedi. Juventus'ta 29 lig karşılaşmasında forma giyen Felipe Melo sadece 1 kez oyuna sonradan dahil oldu. Şampiyonlar Ligi'nde 6, UEFA Avrupa Ligi'nde 3 maçta forma giyen Brezilyalı oyuncu milli takımda 5 hazırlık maçında 90 dakika sahada kaldı. Juventus formasıyla ligde oynadığı ilk maçında (Roma) ağları havalandırmayı başaran Felipe Melo, 15.haftada oynanan Inter maçında 87.dakikada ikinci sarı karttan atılarak Juventus formasıyla ilk kırmızı kartını görmüş oldu. 2009 yılının ilk yarısını pek iyi geçirmeyen Juventus'ta sevilmeyen adam konumuna gelen Felipe Melo beklentileri karşılayamaması üzerine İtalya'da "yılın bidonu" seçildi. Sezon sonunda Juventus forması altında 40 maçta forma giyen Felipe Melo fileleri 3 kere havalandırdı. 14 kez sarı kart görürken, 2 kere de ikinci sarı kart nedeniyle oyundan atıldı.
Juventus'ta geçirdiği ilk yılının sonunda Dunga tarafından Güney Afrika'da düzenlenen Dünya Kupası'na çağırılan Felipe Melo kariyerinin belkide en kötü günlerini bu organizasyon sayesinde yaşadı. Kore, Fildişi ve Portekiz ile aynı grupta yer alan Sambacılarda ilk 11'de sahaya çıkan Felipe Melo, ikinci turda oynanılan Şili karşılaşmasında sahada yer almadı. Çeyrek final karşılaşmasında Hollanda karşısında maça iyi başlayan Felipe Melo, tam anlamıyla ülkesinin kaderini belirleyen isim oldu. Mücadelenin 10.dakikasında derinlemesine mükemmel bir pasla Robinho'ya asist yaptı. 53.dakikada Sneijder'in ortasında ters bir vuruşla topu kendi ağlarına gönderen Felipe Melo için tabir-i caizse kabus gibi anlar başladı. Ters vuruşla eşitliğin sağlanmasına neden olan Felipe Melo, bu golden 20 dakika sonra Arjen Robben'e yaptığı faulün ardından Hollandalı oyuncunun baldırına kasıtlı bir şekilde basmasının ardından kırmızı kart ile oyundan atıldı. Sambacıların Dünya Kupasından elenmesinin baş sorumlusu olarak Hollanda maçındaki performansı nedeniyle Felipe Melo ilan edilmişti. Juventus taraftarlarının da kendisine bakış açısı pek iyi sayılmazdı aslında.. Tüm bu eleştiriler altında Brezilyalı ortasaha oyuncusu 2010/11 sezonunda Juventus formasını taşıdı. 7 UEFA Avrupa Ligi, 29 lig karşılaşması, 2 İtalya Kupası olmak üzere toplamda 38 maçta forma giyen Felipe Melo bu karşılaşmaların 33'ünde ilk 11'de sahaya çıktı. 1 gol - 1 asistin yanı sıra 9 sarı - 1 kırmızı kartile sezonu tamamlayan Felipe Melo sert eleştirilere maruz kalıyor ve takımda istenmeyen adam konumuna geliyordu. Özellikle Seria A'nın 18.haftasında oynanılan Parma maçında Brezilyalı ortasaha oyuncusunun yaptığı hareket akıllara zarar vaziyetteydi. Felipe Melo, ikili mücadele sırasında kendisini yere düşüren ve o sırada kasıklarına basan Massimo Paci'nin suratına tekme atarak oyun dışı kaldı. Sezon sonunda takımdan ayrılma sinyalleri veren Brezilyalı ortasaha oyuncusu, yeni sezon öncesinde kiralık olarak Galatasaray'a imza atmıştı.
YENİDEN DOĞUŞ: GALATASARAY
Galatasaray forması altında kiralık olarak geçirdiği ilk yılında kariyerinin en önemli dönemini geçiren Sambacı orta saha oyuncusu, gösterdiği performansla taraftarın sevgilisi olmayı başardı. İlk transfer olduğunda taraftarlar tarafından büyük tepkilerle karşılanan bu transfer hamlesi, sezonun ortalarına doğru sevinç naralarına dönüşüyordu. Galatasaray orta sahasında Selçuk İnan ile birlikte yaklaşık 40 gole doğrudan katkı veren muhteşem ikili, sezon sonunda federasyonun uydurduğu Süper Final'de şampiyonluğun gelmesinde de başrol oynuyordu. Normal sezonun bitimine bir hafta kala, takım arkadaşı Albert Riera ile antremanda kavga eden ve arkadaşının kaşını yaran Brezilyalı oyuncunun pişmanlığı her halinden belli oluyordu. Başta kavga ettiği arkadaşı Riera olmak üzere, tüm takımdan, teknik heyetten ve taraftarlardan özür dileyen Felipe Melo, sarı-kırmızılı forma altında ilk sezonunda 36 karşılaşmada forma giyerken 12 gol - 1 asist performansı ile oynadı ve Süper Lig'de normal sezonda en yakın rakibine 9, play-off maçlarında da en yakın rakibinin 1 puan önünde şampiyon olan Galatasaray'ın en önemli oyuncularından birisi olmayı başardı. Kariyerinin en verimli sezonunu geçiren Brezilyalı oyuncu, attığı gollerin yanı sıra taraftarla olan ikili ilişkisi, saha içinde yüreğini ortaya koyması, sert ve agresif futbolu, mücadelesi yapısının yanı sıra hücumda etkinliği ile Ali Sami Yen Arena'daki taraftarla özel bir bağ kurmayı başardı. Sezon başında transfer edildiğinde tepki gösteren sarı-kırmızı renklere gönül verenler, sezon sonunda Melo'nun takımdan ayrılmaması için yönetime binlerce mesaj gönderiyordu. Melo artık, tüm taraftarlar gözünde, "bizim deli" olmuştu. Takıma ilk katıldığında "bu adam çok kırmızı kart görür" diyenlere, cevaben Melo hiç kırmızı kart görmedi. Yıldız oyuncu sezonu 13 sarı kart ile tamamladı.
Galatasaray'da geçirdiği ilk sezonunda taraftarla arasında özel bir bağ kuran Brezilyalı oyuncu, yeni sezon öncesinde de Galatasaray'da kalmak istediğini ifade ediyordu. Yüksek bonservisinin yanı sıra yıllık ücretinin de takım içinde yüksek olması nedeniyle oldukça uzun süren pazarlık dönemi 10 Ağustos'ta sona erdi. Brezilyalı oyuncu, tıpkı bir sezon önce olduğu gibi -aynı şartlarla- kiralık olarak Galatasaray'daydı. Bu süreye kadar herhangi bir takımla çalışmayan Brezilyalı oyuncunun, sezon öncesi fizik-güç antremanı yapmaması Galatasaray adına sezonun ilk bölümlerinde sıkıntıya yol açacaktı. Bir önceki sezon, kariyerinin en iyi yılını geçiren Felipe Melo neredeyse tanınmayacak haldeydi. Uzun bir süre kendisini toparlaması beklenen Felipe Melo, sezonun ikinci yarısında eski formuna kavuştu. Galatasaray formasıyla geçirdiği ikinci sezonunda 35 maçta forma giyen Felipe Melo, bu karşılaşmalarda 1 gol - 5 asist ile oynadı. İlk sezonuna oranla daha agresif bir yıl geçiren yıldız oyuncu 10 sarı kart ve 2 kırmızı kart gördü. Beşiktaş karşılaşmasında rakip takım oyuncusu Oğuzhan Özyakup'un 'en güzel rol yapma' dalında Oscar ödülü alacağı performans sonrasında Melo kırmızı kartla oyun dışı kalmış ve rakibine tükürmediğini kanıtlayamadığı için (?) dört maçla cezalandırılmıştı. Brezilyalı oyuncunun diğer kırmızı kartı ise, ASY Arena'da oynanılan ve 1-1 beraberlikle biten Gaziantepspor karşılaşmasında olmuştu. Taraftarla arasında özel bir bağa sahip olan yıldız oyuncu, 24 Kasım 2012 tarihinde bu bağı ayrı bir yere taşıdı. Elazığ deplasmanında son dakikada kaleye geçen Felipe Melo, rakibinin kullandığı penaltı vuruşunu kurtardı. Melo, kelimenin tam anlamıyla bu tarihten sonra kendisine geldi. Bu tarihi olay, sezonun dönüş noktasıydı. Sezon sonunda en yakın rakibinin 10 puan önünde şampiyonluk sevinci yaşayan Galatasaray adına, sezonun son bölümünde en iyi oynayan isimlerden birisi yine değişmedi; Felipe Melo!
AGRESİF, SERT, TEKNİK: BİZİM DELİ!
Galatasaray forması altında iki sezonu geride bırakan Felipe Melo'yu tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Orta sahanın ortasında forma giyen yıldız oyuncunun en büyük artısı oyun kuralları çerçevesinde oldukça sert ve agresif olması. Tüm bunların yanı sıra çok soğukkanlı olan Melo, özellikle büyük maçlarda gösterdiği sakinlik ile rakip takım taraftarlarının sinirini bozabiliyor. Kadıköy deplasmanlarında son iki sezonda rakip takım taraftarlarının ve oyuncularının tüm tahriklerine karşı ayakta kalmayı başaran Brezilyalı oyuncu, maç sonunda formasını çıkartıp tribünlere göstererek gerekli cevapları da vermişti. Oyunu iki yönüyle oynayabilen, hava toplarında kusursuz, oyunu okuma becerisi yüksek olan ve yüksek tekniğiyle geriden oyunu kurabilen Brezilyalı oyuncunun zaman zaman iki stoperin arasında üçüncü stoper olarak kademeye girdiğini de iki yıl içerisinde gözlemledik. Saha içinde yaptıklarını anlatmaya gerek var mı, bilinmez. İki sezondur sarı-kırmızılı formayı giyen Brezilyalı oyuncu takımın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Melo'nun olmadığı maçlar orta sahanın sertliği açısından bizim adımıza sıkıntı olurken, onun formsuz ve hazır olmadığı dönemlerde de Selçuk'un oyununu bozduğunu açık bir şekilde fark ediyorduk. Saha içerisinde hırslı, agresif, sert yapısı saha dışında oldukça duygusal ve eğlenceli bir kişiliğe dönebiliyor. Zaman zaman saha içinde girdiği kademeler, uzaklaştırdığı tehlikeler sonrasında taraftarları ayağa kaldıran Felipe Melo, kazanılan şampiyonluk sonrasında hüngür hüngür ağlayabiliyor. Galatasaray taraftarıyla arasında çok farklı bir bağ kuran 30 yaşındaki orta saha oyuncusu, geçen sezon Ağustos ayında İstanbul'a indiğinde taraftarla birlikte tezahürat yapıyor, üçlü çekiyordu.
Fatih Terim başta olmak üzere, tüm teknik heyeti, takım arkadaşlarını, oyuncuları, ligi, şehri ve ülkeyi yakından tanıyan Melo'nun bonservisinin alınması takıma farklı bir hava katacaktır. Herkesin endişesi, bonservisi alındıktan sonra yatışa geçmesi olarak yorumlanabilir. İlk geldiğinde de sertliği ve 'bidonluğu' üzerinden vurulan Melo'nun aynı cevabı vermesini temenni etmekten başka çaremiz yok. Felipe Melo, hiç kuşkusuz son iki sezonda kazanılan başarılarda büyük pay sahibi ve olmaya devam edecek.
30 yaşındaki Felipe Melo'ya yeniden hoşgeldin diyor ve ilk sezonunda Galatasaray forması altında gösterdiği performansın sürekli olarak devam etmesini temenni ediyoruz!
30 yaşındaki Felipe Melo'ya yeniden hoşgeldin diyor ve ilk sezonunda Galatasaray forması altında gösterdiği performansın sürekli olarak devam etmesini temenni ediyoruz!
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.