Rakibe Saygı: Gaziantepspor
2013-14 sezonuna Pazartesi günü oynayacağımız Gaziantepspor
müsabakasıyla başlayacağız. Bu sezon her hafta oynayacağımız rakiplerimizin
efsanelerini, önemli olay ve oyuncularını, rakibimizle aramızda geçen önemli
futbolcu alış verişlerini, unutulmaz maçlarımızı yazarak sizlere farklı bir nostalji
yaşatmayı istiyoruz. İşte ilk hafta rakibimiz Gaziantepspor.. Renklerini Türk bayrağının ‘kırmızı’sı ve 8 ay 10 gün süren Antep savunmasında şehit olan 6517 şehide kent halkının saygısını ifade eden ‘siyah’tan alan Gaziantepspor kötü yönetim yüzünden son yıllarda orta sıra takımı haline gelse de, yakın geçmişte çok önemli işlere imza atan Türk futbolunun temel taşlarından biridir...
1999-00 ve 2000-01 sezonlarında iki defa
ligi üçüncü bitiren ekip, 2000-01 sezonunda 20 galibiyet barajını geçerek 4 büyükler
haricinde bu başarıyı sağlayan 4 takımdan biri olmuştur. Bu başarısını 2003-04
sezonuna kadar devam ettiren ekip daha sonra gelen yönetim değişikliğiyle
beraber eski günlerinden uzaklaşmıştır. Yalnız enteresan olan bu başarılara
rağmen Gaziantepspor’un hiçbir zaman efsane bir kadrosu olmamıştır. Başarıya
hep Gaziantepsporlu teknik direktörlerle ve onların aşıladığı takımdaşlık
ruhuyla ulaşan kırmızı siyahlılar futbolda takım olabilmenin önemini her
zaman göstermişlerdir. “Şu sezondaki kadro neydi be abi” diyeceğimiz bir
jenerasyonu yoktur ancak süper ligin en sempatik futbolcuları hep kırmızı
siyahlı formayı giymiştir (Marcello, Komphela vs..)
Marcello Thomas Monteiro
1990 yılında Celal Doğan’ın kurbanlı genelev açılışının akabinde Gaziantepspor’a Brezilya’dan transfer edilen üç futbolcudan tek siyahi
olanıydı. Prensipli adamdı, forvet oynamasına rağmen bir sezonda asla 5’ten
fazla gol atmazdı; fakat 6 sezon takımda kalmayı başardı bir şekilde. Beraber transfer olduğu Brezilyalılar çabuk geri dönerken Marcello siyahi olmasının avantajını kullanarak Antep sıcağına 6 sene dayanabilmişti. Gerçi dayanmayıp ne yapacaktı. Forvet
hattında birlikte oynadığı adamlar; Elvir Bolic, Ayhan Akman, Hasan Özer hatta
Mehmet Gönülaçar bile hep büyük takımlara transfer oldular ama bu Marcello hep
yerinde saydı. Kendisi yeşil sahalardan çok Steve Komphela’yla beraber
Televole’de performans sergilerdi ama nedense Antep halkı onu çok sevdi, adına
bir birahane bile açıldı (eski Gaziantep otogarında hala hizmet ettiği
söylenir). 1991-92 sezonunda attığı 5 golden birini bizi 1-0 yendikleri maça
denk getirmesi bizim için kötü, Marcello için iyi bir olaydı. Golün 90. dakikada
gelmesi de kahraman olmasında önemli bir etkendi. 1995-96 sezonunda Marcello
sessizce takımdan ayrıldı, yerine Francisco Lima ile Batista transfer edildi ve
olaylar gelişti.
Steve Komphela
Türk futboluna gelmiş geçmiş en sempatik adamdır. Futbol az
oynardı ama maç sonu en çok kendisine soru sorulurdu. İlk olarak Televole’de
Marcello ve Mehmet Gönülaçar’la birlikte çiğköfte yoğurarak magazin hayatına
adım attı. Sonra hangi akla hizmetse o Mehmet Gönülaçar’ı da biz transfer etmiştik,
neyse.. Çiğköfte yoğururken söylediği “Allahum neydu gunahum” şarkısı çok
tutunca daha sonra sırasıyla İbrahim Erkal’dan ‘Canısı’, Mustafa Uğur’dan ‘Ölmem
mi’ ve Harika Çocuk Onur’dan ‘Kızlar Kızlar Gelem mi' şarkılarını 3 hafta ard arda söyledi. Bir İstanbulspor maçından sonra Emre Aşık’a ithafen “Bana
piziving didi” repliği en meşhur repliği olsa da, Trabzonspor’dan 7 yedikleri
bir maçtan sonra Şota’yla Arçil için “Abi şok benziyorlar ya, karıştırdım
hangisi Şota” şeklinde kendini savunması da mükemmeldir. Uyuşturucu işine bulaşan
siyahi insanlar için de “Bizden de bazı ibneler yapıyor abijim” diye görüş
belirtmekten geri kalmamıştır. 1993-96 yılları arasında Gaziantepspor’da oynayan Komphela 1996’da
Çanakkale Dardanel’e transfer olsa da orada sezon sonunu görmeden Cem Uzan
tarafından sözleşmesi feshedilerek Star’da Akın Sel’le birlikte “Akın Akın
Komphela” isimli bir talk show’a başladı. Daha sonra “Eğlen Coş İşte Kiboş”ta
Kibariye’ye partnerlik etti, en sonunda da tek başına “Ananın Komphela’sı”
isimli talk showu yaparak nirvanaya erdi. Televizyon dünyasından elini ayağını çekince bir
süre İstanbul’da Mehmet Gönülaçar’ın açtığı barın işletmesini yürüttü. Tatsız
bir olayla Türkiye’den ayrılsa da hala hafızalarda en çok yer eden Anadolu
takımı efsanelerinden birisi olduğu kesin. Bu arada stoper oyuncusudur.
Efsane başkan Celal Doğan
Büyükşehir belediye başkanıyken 1993 yılında Gaziantepspor’un
da başına geçti, 2004 yerel seçimlerini kaybedene kadar da kulübün başında
kaldı. Kulübe 2 büyük tesis kazandırmasının yanı sıra Gaziantep Bşb. ve Gaskispor’u
kurarak alt yapının gelişmesini sağladı. Bu altyapıda parlayan oyuncuları
Gaziantepspor’da oynatarak büyük takımlara önemli bonservislerle transfer
ederek kulübün kasasını da doldurdu. Celal başkan 11 yıllık başkanlığının büyük
bölümünde Gaziantepspor kökenli hocalarla çalıştı. Gaziantepspor onun döneminde
daima ligin üst sıralarına oynadı. Bunun yanında Ayhan Akman’ı henüz Demirören’in
bile gelmediği bir ortamda Beşiktaş’a 8 milyon dolara Sergen’in yerine transfer
ettirebilmesi bile ne kadar büyük bir başkan olduğunu gösterir.
Efsane hoca Sakıp Özberk
Gaziantep doğumlu olan, aktif futbolculuk yaşamında
Gaziantepspor forması giyen, Gaziantepspor’lu futbol adamıdır. Celal Doğan
başkanlığında tam 5 sezon kırmızı siyahlı takımı çalıştırmış, 1999-00 ve
2000-01 sezonlarında takımını ilk 3’e sokmayı başarmıştır. 2000-01 sezonunda 20 galibiyet barajını geçerek takımını şampiyonluğa oynatmıştır.
Efsane hoca Nurullah Sağlam
Nam-ı değer ‘Capello Nurullah’. 1966 doğumlu teknik adama
henüz 37 yaşındayken Celal Başkan hiç tereddüt etmeden takımı teslim etmiştir.
Gaziantepspor’un içinden yetişen ODTÜ’lü Nurullah hoca 2003 yılında takımı
Multescu’dan alıp ligi 4’üncü sırada bitirmiştir. Ertesi sezon UEFA kupasında
Fransa şampiyonluğuna oynayan Rigobert Song’lu Lens’i kupadan saf dışı etmiş,
üçüncü turda Capello’nun Roma’sına ecel terleri döktürmüştür. Antep’teki maçta
Nurullah hoca Capello’yu 1-0 mağlup etmiş, malesef Roma’da Cassano ve
Emerson’un gollerine engel olamayarak kupadan elenmiş; fakat Türk
futbolseverlerin gönlünde taht kurmuştur. Halen çalıştırdığı takımlara
oynattığı güzel futbolla takdir toplamaktadır. Daha büyük yerlere gelmeyi hak
eden bir teknik adamdır. Belki de gelecekte Gaziantepspor’la birlikte bu
yerlere gelecektir, kim bilir...
Hem Galatasaray’da hem Gaziantepspor’da forma giymiş
futbolcular
Her iki takımın da formasını giyen en önemli isim kuşkusuz
Ayhan Akman’dır. Gaziantepsor’da 10 numara pozisyonunda oynayıp Boliç’i gol
krallığına oynatan Ayhan 18 yaşında Beşiktaş’a transfer olmuş, oradan da kendi
bonservisini ödemeye kalkıp, parası yetmeyince bizim de üstüne Ahmet Yıldırım’ı
vererek destek olmamızla Galatasaray’a transfer olmuştur. Bu transfer
gerçekleştiğinde artık 10 numaralıktan ön liberoluğa geçiş yapmış bir Ayhan
Akman vardı karşımızda. Galatasaray’da ilk sezonunda Beşiktaş’a boşluğunu
doldurması için alındığı Sergen Yalçın’la birlikte oynaması hoş bir ayrıntıdır.
2001 yılında Joao Batista da Galatasaray’a transfer olarak sarı
kırmızılı formayı giyen Gaziantep tandanslı futbolculardan oldu. İlk senesinde
şampiyonluk yaşadı. Fatih Terim’in gelmesiyle formayı o dönem akıllara zarar
performans sergileyen Volkan Arslan’a kaptırdı. 2004’te Lucescu tarafından
Shaktar Donetsk’e transfer edildi. Böyle ilginç bir kariyer işte Batista’nınki.
Kendisini son olarak Konya’da Uğur Uçar’ın bacağını kırmasıyla hatırlıyoruz.
Bir Galatasaray efsanesi Ergün Penbe de bir sezon
Gaziantepspor’da formayı giyerek yeşil sahalara veda etmiştir.
Elvir Bolic ve Alp Küçükvardar 90’lı yıllarda kırmızı
siyahlı ekibe gönderdiğimiz oyunculardandı. Bolic sonra çok şeyler yaptı; ama
Alp hiçbir zaman olmadı... O yıllarda biz de onlardan Mehmet Gönülaçar’ı
transfer edip, 5 yıllık sözleşme imzalatıp, bu 5 yıl boyunca 6 farklı takıma
kiralık göndermişizdir. Şimdilerde benzer durum için bkz: Sercan Yıldırım...
Şu anda aktif olarak Galatasaray forması giyen Dany Nounkeu ve
Gökhan Zan da zamanında Gaziantepspor forması giymiş futbolcularımızdır. Dany 2010-12
yılları arasında, Gökhan ise 2004-05 sezonunda Gaziantepspor’da top
koşturmuşlardır.
emeğine sağlık dostum, ilginç bir yazı olmuş:)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilyanlış hatırlamıyosam 2009 2010 sezonunda yine gaziantep maçı ile başlamıştık sezona, in haldun we trust dönemleriydi ve o sezon bursaspor şampiyon olmuştu. bu sezonun öyle bi sürprizle sonuçlanmaması en büyük temennimiz. Ellerine sağlık.geçen sezon yaptığın Efsanelere saygı kuşağından sonra en az onun kadar güzel ve eğlenceli bi seri olacağa benziyor. hayırlı olsun:
YanıtlaSil