Rakibe saygı: Antalyaspor

Bu haftaki rakibimiz Süper Lig'in gediklilerinden M.P. Antalyaspor. Bu sezon yeni başladığımız ‘rakibe saygı’ köşemizde en çok zorlandığım haftanın bu olduğunu söylemeliyim. Önceki haftalarda aklıma birçok isim gelirken aralarından eleme yapmak zorunda kalıyordum, bu hafta ise bir tane bile isim gelmez mi arkadaş? Yıllardır bu ligde mücadele eden Antalyaspor’un tribünle bütünleşmiş, ismi söylendiğinde akla direkt Antalyaspor’u getiren pek futbolcusunun olmaması kötü yönetimlerin basiretsizliğinden olsa gerek. Yoksa Antalya gibi yaşamaya uygun ve cezbedici bir şehrin bu kadar uzun süre süper ligde mücadele eden takımının birçok efsane futbolcusu olması gerekirdi.. Yine de Rüştü Reçber ve Burak Yılmaz gibi Türk futbolunun iki önemli isminin Antalyaspor alt yapısının ürünü olduğunu belirtmeden geçmeyelim...

Fazlı Ulusal:

1998 yılında Antalyaspor formasını giymeye başlayan Fazlı ikinci sezonunda Abramczik yönetiminde coşmuş ve tam 22 gol atmış, takımının ligde 41 puan toplamasında ve Türkiye Kupası’nda final oynamasında büyük pay sahibi olmuştu. Ancak bu Fazlı şanssız adamdı. Takımın 41 puan topladığı sezon küme düşen Altay 37 puan toplamış, Antalyaspor can havliyle kümede kalabilmişti. Peki Türkiye Kupası finalinde rakip kimdi dersiniz; UEFA Kupası şampiyonu Galatasaray... Fazlı o sezon sonunda Beşiktaş’ın über transfer komitesi tarafından 3 küsür milyon dolar ödenerek siyah beyazlı takıma transfer oldu. Tabi bu uçuk rakamda o sezon Galatasaray’ın Bülent Akın’a 7 milyon dolar, Serkan Aykut’a 3 milyon dolar vermesinin etkisi var mıdır bilinmez. Ama Nevio Scala bu Fazlı’ya hiç güvenmeyip uzun süre antrenmanlarda tavşan atlet olarak kullanmış, bir tek kupadaki Özsahrayıceditspor maçında sahaya sürmüş, Fazlı da o maçta 3 gol atarak teşekkür etmiş fakat yine de Scala’nın gözüne girmeyi başaramamıştı... Peki o maçta Özsahrayıcedit’in kalecisi kimdi onu da bir hatırlayalım: Nevi şahsına münhasır bir kariyere sahip olan Orkun Uşak...

Efsane Hoca Rüdiger Abramczik:

1984 senesinde Derwall’in Galatasaray’a gelmesiyle Almanya’dan transfer edilen eski batı Alman milli futbolcuydu. Bir sezon sarı kırmızılı formayı giyip ayrıldı. Futbolu bıraktı bir takım çalıştırdı sonra inzivaya çekildi. Artık nereden kimin aklına geldiyse 1999-00 sezonu başında Antalyasporlu yöneticiler 6-7 senedir takım çalıştırmayan Abramczik’e gel bizim takımı çalıştır hele diye teklif götürmüş, Abramczik de bu teklife balıklama atlamıştı. Gel gör ki takımda para yok, futbolcu yok, hedef yok, öyle takılan bir ekip... İlk maçta kadroya paf takımdan futbolcu almadıkları için hükmen mağlup olmaları da cabası. Abramczik’in “nereye geldik ulan” bakışları arasında Antalyaspor bir acayip sezon geçirir. 41 puan toplamasına rağmen zar zor ligde kalır, Türkiye Kupası’nda da tarihinde ilk defa finale kalır. Bu arada Abramczik alkolik olur, her hafta belki buradan parayı vururum diye altılı, sayısal falan takılır öyle. Bir de sezon sonu Beşiktaş, Fazlı Ulusal’ı istemesin mi? Başkan da tabi fırsat bu firsat yapıştırıyor 15 milyon dolar bonservis bedelini, sonra bir şekilde anlaşıyorlar...

Hem Galatasaray hem de Antalyaspor’da forma giymiş futbolcular:

Antalyaspor’un süper lig kariyeri boyunca en çok işe yaradığı pozisyon bu pozisyondur. Stevica Kuzmanovski, Soner Tolungüç, Benhur Babaoğlu, İlyas Kahraman, Ufuk Talay, Ümit Aydın, Richard Kingson, Suat Usta, Ali Turan, Orhan Ak, Volkan Arslan, Yalçın Ayhan, Fevzi Elmas, Volkan Yaman gibi nasıl ve ne şekilde Galatasaray’a transfer olmayı başarabilmiş futbolcuları sürekli bizden alarak kadromuzu rahatlatmamzı sağlamıştır. Şu anda da Yekta Kurtuluş’u bizden istediklerini unutmayalım... Ama galiba Ünal Aysal, Yiğit Gökoğlan’ı kakalamaya çalışıyor...

Onun dışında Burak Yılmaz’ın Antalyaspor alt yapısından çıktığını bir kez daha hatırlatalım. Yakın geçmişte Necati Ateş’in de kırmızı beyazlı formayı terlettiğini belirtmeden geçmeyelim. Şu anda da Milan Baros Antalyaspor forması giymektedir.