STSL | Derbiye doğru..

Ligin ilk 4 haftasında toplam 3 beraberlik alarak kötü bir başlangıç yapan ve bunun ardından haftaiçi oynadığı Şampiyonlar Ligi grup ilk maçında maalesef Real Madrid'den tarihi bir fark yiyen takımımız yaralarını sarma peşinde.. Spor Toto Süper Lig'in 5. haftası'nda lige 4/4'le oldukça iyi bir giriş yapan Beşiktaş'a konuk olacak Terim'in öğrencileri bu maçı kazanarak takımca formsuz ve kötü bir görüntü çizdiğimiz bu günleri atlatabilmek için ilk adımı atmak istiyor. Pazar günü Olimpiyat Stadı'nda oynanacak olan mücadele saat 19:00'da başlayacak ve maçı ligimizin en önde gelen hakemlerinden Fırat Aydınus yönetecek. Karşılaşma öncesi iki takıma dair istatistik ve analizler şu şekilde...


DERBİDE 333. RANDEVU
İlk olarak 24 Ağustos 1924 tarihinde Taksim Stadı'nda oynanan ve Beşiktaş'ın 2-0'lık üstünlüğüyle sonuçlanan derbi tarihi boyunca taraflar tam 332 kez karşı karşıya geldiler. Oynanan bu maçlarda takımımızın rakibi karşısında galibiyetlerde 116-105 gibi bir üstünlüğü bulunurken tarafların beraberliği bozamadıkları maç sayısı tam 111... Alınan en farklı galibiyet konusunda da öne çıkan ekip olan Galatasaray 30 Haziran 1940 günü rakibini tam 9-2 yenmiş ve derbiler tarihinin yapraklarına kendi adına büyük bir sayfa eklemişti. Beşiktaş'ın ise 89 yıllık rekabette kazandığı en farklı maçın skoru 5-0 idi.. Bunun haricinde rekabetin son yıllarındaki tabloya bakıldığında Beşiktaş'a karşı oynadığımız son 10 maçta 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 2 mağlubiyetlik bir performans ortaya koyduğumuz göze çarpıyor. Geçen sezon oynan maçların ilkinde İnönü'de rakibiyle 3-3 berabere kalan takımımız ligin ikinci yarısındaki Arena'da oynanan mücadeleyi ise Emre Çolak ve Riera'nın ilk yarıda attığı gollerle 2-1 kazanmıştı. Beşiktaş'ın golünü ise 46. dakikada Tomas Sivok kaydetmişti.

DURAKLAMA DÖNEMİ
Sezon öncesi hazırlık döneminde eksiklerine rağmen iddialı bir görüntü çizen takımımız tarihinde ilk kez katıldığı Emirates Cup'ta ilk önce Porto'yu sonra da Arsenal'i yenerek kupaya uzanmıştı. Devamında da Süper Kupa finalinde Fenerbahçe'yi uzatmalarda Drogba'nın attığı golle geçerek ikinci kupasını da kazandı. Spor Toto Süper Lig'in açılış haftasında da Gaziantepspor'u ilk 60 dakikasını etkili oynadığı maçta 2-1'le geçen takımımız o günden bugüne ise galibiyet hasreti çekiyor. 19 Ağustos'ta oynanan o maçtan bu yana ligde 3 maça çıkan takımımız zorlu sayılabilecek Bursa&Eskişehir deplasmanlarından beraberlikle dönerken geçen hafta evinde oynadığı ve rakip kaleye 22 şut çekip bolca pozisyon harcadığı maçta da Antalyaspor karşısında galibiyeti bulamayarak yine 1 puana razı oldu. Tüm bunların ardından Avrupa defterini geçen sezon kapattığı Real Madrid karşısında yeniden açan Fatih Terim ve öğrencileri o maça toparlanma maçı olarak baktı. Karşılaşmaya oldukça iyi ve baskılı başlasak da elimize geçirdiğimiz fırsatları kaçırmamız ve ellerimizle verdiğimiz fırsatların Real Madrid tarafından boş geçilmemesi ağır bir hezimeti getirdi. Bu da çok ani ve keskin bir şekilde ortaya çıkan bir Duraklama Dönemi içinde olduğumuz gerçeğini gözler önüne tekrardan serdi. Tabi en sonki galibiyetini 1 ay önce alan takımımızda bu 1 aydaki en büyük değişim ne diye bakarsak, Fatih Terim-Milli Takım ilişkisi ve bunun tüm camiaya getirdiği kafa karışıklığı olduğunu görmek de çok zor olmaz herhalde.. Tüm bunların ardından şimdi ise Beşiktaş maçı bu anlamda bir çıkış maçı olarak görülüyor. Hem üst üste alınan kötü sonuçları bir nebze olsun unutturmak, hem ezeli rakibini deplasmanda yenmek hem de lige çok iyi başlayan zirve yarışındaki Beşiktaş'a ilk çelmeyi takmak için...

SOS VEREN SAVUNMAMIZ
Sezon öncesi oynadığımız hazırlık maçlarında özellikle savunmamızın çizdiği görüntü hiç hoş değildi. Malaga ve Napoli maçlarında yenilen 3'er gol ve başta Dany olmak üzere oyuncularımızın yaptığı bireysel hatalar göze çarptı. Ancak Emirates Cup'la birlikte Semih'in takıma dahil oluşu toparlanmamızı sağlayan etken oldu. Süper Kupa finali ve sonrasında oynadığımız 4 lig maçıyla birlikte toplam 5 maçta 3 gol yiyen takımımızın esas sorunu skor bulmak gibi gözüküyordu. Ancak haftaiçi oynadığımız Real Madrid maçında yine kaçan gollere rağmen Semih'siz savunmanın tekrardan tökezlemesi ve bireysel hataların çokça olduğu bu karşılaşmada tam 6 gol yememiz savunma problemlerini tekrardan gündeme getirdi. Açıkçası Eboue, Dany ve Chedjou da şu an sorgulanan isimler... Beşiktaş karşısında Semih'le birlikte Sabri'nin hatta düzelmişse Gökhan'ın da ilk 11'e girmesi şaşırtıcı olmaz zira Beşiktaş çok pozisyon bulan değil daha çok bulduğunu atan bir görüntü çiziyor. Yani bireysel hataya bu maçta pek yer yok. Öte taraftan gol yollarında da sıkıntı yaşayan takımımız şu ana kadar oynadığı toplam 6 resmi maçta sadece 6 gol atabildi. Bu 6 golün 2'si Burak, 2'si Drogba, 1'i Umut ve diğeri de Sneijder'den geldi. Pozisyon bulmakta çok büyük sıkıntı yaşamasak da bunları sonuca yansıtmakta bir problem olduğu aşikar..  Son haftalarda formsuz gözüken Burak'ın bu maçta ilk 11'de yer bulup bulamayacağı da soru işaretlerinden biri olarak gözüküyor.

YILLAR SONRA İLK KEZ BU KADAR İDDİALI:BEŞİKTAŞ
Geçen sezonu Samet Aybaba yönetiminde bizim ve Fenerbahçe'nin ardından 3. sırada tamamlayan Beşiktaş ise yaz döneminde bazı radikal değişiklikler yaptı. Sportif direktörlük koltuğuna Önder Özen otururken teknik direktörlüğe ise Özen'in tercihi doğrultusunda Hırvat Slaven Bilic getirildi. Geçen sezonki kadronun üstüne Tolga Zengin, Serdar Kurtuluş, Atiba Hutchinson, Gökhan Töre ve en son olarak da Ramon gibi ilk 11'de kullanacağı önemli takviyeler yapan Beşiktaş hazırlık döneminde tutuk sayılabilecek bir görüntü sergilese de lige çok iyi bir başlangıç yaptı. İlk 3 hafta ligin formsuz sayılabilecek takımlarından Trabzon, Erciyes ve Gaziantep'i yenseler de geçen hafta Bursa deplasmanında aldıkları 3-0'lık net galibiyet siyah-beyazlıların Lucescu'lu 2003-04'ten sonra ilk kez 4/4 yaparak lige bu kadar iddialı başlamalarını sağladı. Şu ana kadar topladıkları 12 puanla kendilerine en yakın rakiplerinin 3'er puan önünde bulunuyorlar. Yakalanan pozitif atmosfer, taraftarın arasındaki sinerji ve bunun haftadan haftaya sahadaki futbolun kalitesine de yansıması Beşiktaş'ın artıları olarak gözüküyor. 

BİLİC'İN REALİST VE PRAGMATİST FUTBOLU
Geride kalan haftalarda Beşiktaş'ın performansına baktığımızda alınan 4 galibiyette, rakip fileleri 11 kez havalandırırken kendi kalelerinde ise sadece 2 gole izin verdiklerini görüyoruz. Hem iyi savunma yapan hem de hücumda ürettiği pozisyonları değerlendirebilen siyah-beyazlılar'ın bizim kadar açık ve riskli bir futbol oynadıklarını söyleyemeyiz. Daha önlemli ve tedbirli oynadıklarını belirtmek mümkün ama istedikleri sonuçları alma anlamında daha yarar sağlayan bir oyun oynadıkları da gerçek. Bu oyun doğrultusunda evlerinde deplasman maçlarına oranla daha az skor kaydettiklerini gördük. Şu ana kadar atılan 11 gole baktığımızda Almeida 4, Gökhan Töre 2, Julien Escude 2, Olcay Şahan, Manuel Fernandes ve Tomas Sivok 1'er kez topu ağlarla buluşturdular. Ayrıca bireysel olarak bakıldığında ön taraftaki Olcay-Fernandes-Gökhan Töre-Almeida 4'lüsünün aralarında iyi bir uyum olduğunu söyleyebiliriz. Savunma hattındaysa kalede Tolga ve önünde Serdar-Sivok-Escude-Ramon dörtlüsü dikkat çekse de özellikle onların önlerinde oynayan ortasaha oyuncusu Atiba Hutchinson enerjisi ve agresifliğiyle birlikte takım savunmasının temel direklerinden biri olarak gözüküyor. Beşiktaş sadece ligin 2. haftasında deplasmanda oynadığı Kayseri Erciyesspor maçında 2 gol yedi, diğer 3 haftada ise kalesini gole kapadı. Ancak Erciyes maçındaki yedikleri ilk gol, UEFA kararıyla saf dışı edildikleri Avrupa Arenasında kalelerinde gördükleri gollere bakıldığında ise takım olarak iyi bir duruş gösterseler de başta Escude olmak üzere bireysel hata yapmaya müsait bir yapıları da var. Ayrıca yeni sol bekleri Ramon'un sahadaki agresifliğini ayarlama konusunda sıkıntılar yaşayabileceğini geçen hafta Bursa maçında gözlemledik. Derbinin atmosferini kaldırıp kaldıramayacağı da kritik noktalardan biri olarak göze çarpıyor.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0