STSL | İlaç gibi 3 puan...
Milli maç arasının sona ermesiyle birlikte Spor Toto Süper Lig'e dönen Galatasaray, ligin sekizinci haftasında KDÇ Karabükspor'u evinde ağırladı. Mancini'nin ilk kez Arena'ya çıktığı maçta Galatasaray'ın gollerini 41 ve 83'te Sneijder atarken Karabük'ün tek golü 52'de Akpala'dan geldi. Galatasaray'ın dizilişi ve oyun tarzı tartışmalıydı ancak böyle bir haftada alınan 3 puan adeta bir ilaç gibi geldi, oynanan oyun ağızlarda nahoş bir tat bıraktı ancak çok kritik bir fayda sağlamış oldu. Sneijder'in ikinci golü ise geceye damgasını vurdu.
Milli maç araları genelde kötü giden takımlara fayda sağlarken henüz takımı tanımayan Mancini için bir dezavantaj oluşturdu. Zira henüz yeni yeni uyum sağlamaya çalışırken bir çok oyuncu kamplara gitti, süreç sekteye uğradı. Öte yandan özellikle Akhisar mağlubiyetiyle iyiden iyiye sıkıntıya giren lig yarışında bir nefes manasına da geliyordu. Takımların on birleri geldiğinde Mancini'nin tam da düşündüğümüz gibi oyuncuları hala tanımadığını ancak sistemini sahaya yansıtmakta kararlı olduğunu anladık. Mancini'nin Inter'de oynattığı orta saha sistemini City'e entegre etmesi zaman almış ancak sonuç vermişti çünkü elinde Toure gibi hem geriye önemli destek sağlayan ancak gerektiğinde ayağa oynayarak oyunu açabilen bir oyuncu vardı. Şimdi bu görev Selçuk'a yüklenmişti ancak sağında süpriz bir isim vardı: Ceyhun Gülselam! Mancini'nin Ceyhun'un kesinlikle oyunu açıp zaman zaman kanada çekebilecek, gerektiğinde Sneijder'le pas trafiğine girip ileriye destek verebilecek bir oyuncu olmadığını bilmemesi normaldi ancak Tugay Kerimoğlu'nun bilmediğini düşünmek saflık olur. Dolayısıyla istenen oyun sergilenemedi.
Cim Bom önde baskılı ancak tedbirli başladı, geriyi kalabalık tutup topları Sneijder'e aktararak topluca hücum etme ve top kaptırıldığında anında alan savunmasını uygulama amacı belirgindi, bunu tam manasıyla yapabilmek için beklerin de desteğine ihtiyaç vardı, olamayınca, özellikle sağda Ceyhun da etkisiz kalınca kanatlar tamamen güdük kaldı. Sneijder'in formda olması hücumda etkinliği sağlamaya yardım etti ancak sınırlı pozisyon bulunabilmesine sebebiyet verdi. Eskiye nazaran sevinilecek bir nokta duran topların daha organize ve etkili kullanılma çabasıydı, nitekim bir pozisyonda top ağlara da gitti ancak ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Burak daha olgun ataklar geliştirme çabası içindeydi, nihayet yaptığı başarılı asist de bu mantıklı oyunun meyvesiydi.
İkinci yarının başında yenilen gol ise artık çok alıştığımız bir goldü malesef. Ani atak, pozisyon alma hatası, Semih'in fake'i yemesi ve takipteki başarısızlık. Klasik orta kafa gol, Muslera'dan döndü, yetmedi Akpala bir daha vurdu. Bu da şunu gösterdi, Mancini geriyi kalabalık tutuyor evet ama bu ani atakları önlemeye yetmiyor, demek ki sadece kalabalık yetmiyor. Ötesinde bu sistem son derece keyifsiz bir futbola yol açıyor, özellikle Terim döneminde sağlı sollu ataklarla rakibi boğan, bol pozisyon bulan takımı izlemeye alışmış taraftara bu futbol çok tatsız geliyor, sonuç alınsa bile. Sonrasında takımın çok ciddi bir baskı kuramaması da bir başka endişe verici nokta, kırmızıdan sonra bile tam manasıyla oyunu yıkmakta başarılı olamadı Galatasaray. Neyse ki Sneijder'in füzesi imdada yetişti, son derece kritik üç puanı kurtardı.
Çarşamba günü oynanacak Kopenhag maçı hem Mancini hem Galatasaray için çok büyük bir sınav niteliğinde. Alınacak galibiyet işleri yoluna sokmaya başlayabilir ancak puan kaybında tribün tepkisiyle beraber işler daha yoluna girmeden sarpa sarabilir.
Son olarak takımımızın koşu performansını da sizlerle paylaşalım. Mancini dönemiyle birlikte ne kadar değişeceğini görmemiz açısından, bizler adına farklı bir anektod olacaktır. Takım halinde 105.6 km koşan Galatasaray'da en çok mesafe kateden isim 11.074 ile Selçuk oldu. 5 oyuncunun 10 km ve üzerine çıkması da, dikkat çeken bir diğer nokta.
Son olarak takımımızın koşu performansını da sizlerle paylaşalım. Mancini dönemiyle birlikte ne kadar değişeceğini görmemiz açısından, bizler adına farklı bir anektod olacaktır. Takım halinde 105.6 km koşan Galatasaray'da en çok mesafe kateden isim 11.074 ile Selçuk oldu. 5 oyuncunun 10 km ve üzerine çıkması da, dikkat çeken bir diğer nokta.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.