THY Euroleague | Olympiacos maçına doğru..

Euroleague'deki ikinci sezonunu Siena deplasmanındaki net galibiyetle açan Galatasaray Liv Hospital ilk tur maçlarının ikinci haftasında ise evinde son 2 yılın şampiyonu Olympiacos'u konuk ediyor. 2011-12 sezonundaki Top 16 mücadelesinde içeride mağlup ettiği Yunan ekibini bir kez daha eli boş göndermek isteyen takımımız gruba da 2/2'yle başlayarak bu sezonki iddiasını yeniden göstemek hedefinde olacak. Euroleague'de haftanın maçı olarak seçilen bu karşılaşma öncesi iki takımın da son durumları ve maça dair ilgi çekici detaylara bir göz attık..


SEZONA HIZLI GİRİŞ YAPMA ŞANSI
Ergin Ataman'ın öğrencileri bu sezon içinde şu ana kadar 7 tane resmi maça çıkarken bunların 6'sını kazandı. Bir tek Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali'nde ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker'e 64-62 kaybeden takımımız geri kalan maçlarda ise galibiyeti almayı bildi. Türkiye Kupası maçlarını sezona ısınma turu olarak sayarsak geriye kalan Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes, Siena ve en son oynadığımız Beşiktaş maçları daha ciddi sınavlardı bizim için. Sezon başı için zorlu sayılacak bir fikstüre denk gelen takımımız Fenerbahçe maçından sonra çıktığı 3 kritik karşılaşmayı da kazandı. Ve şimdi evinde konuk edeceği Olympiacos'u da mağlup edip hep bahsettiğimiz eksikliklerine karşın sezona hızlı ve iddialı bir giriş yapma şansı bulacak. Tabi sezonun geri kalanına dair de ciddi bir mesaj verecek. Bu son 4 maçta takımın en dikkat çekici ismi Jamont Gordon oldu desek yanılmayız herhalde. Yıldız oyuncu bu maçlarda dominant bir performans gösterirken 16.75 sayı - 5.25 ribaund- 2.75 asist ortalamaları yakaladı. Ayrıca Erceg de kötü oynadığı Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali'nden sonraki 3 maçta önemli bir form sıçraması yaşarken bunlarda 17.7 sayı - 7.7 ribaund ortalamarıyla oynadı. Son Beşiktaş maçında oynamayan Arroyo, pota altının büyük emekçisi Ersin Dağlı da takımın diğer formda isimleri olarak belirtilebilir. Geri kalan oyuncular ise genel anlamda toparlanıyorlar ama henüz idealine çıkan başka bir isim olmadı tam anlamıyla...

ABDİ İPEKÇİ'DEKİ SÜREGELEN DOMİNASYON
Galatasaray Liv Hospital geçen sezon deplasman statüsünde çıktığı Beşiktaş maçı da dahil olmak üzere Abdi İpekçi'de oynadığı bütün lig maçlarını kazanmıştı. Eurocup'ta ise 6 maçlık süreçte sadece Unics Kazan'a oyunun son dakikalarında mağlup olan takımımız bu sezona da İpekçi'de iyi bir başlangıç yaptı. İlk hafta Anadolu Efes'i, ikinci haftada da Beşiktaş'ı yenen takımımız böylece ligdeki serisini 24 maça çıkarırken Ergin Ataman yönetiminde orada çıktığı 30 maçta da 29. galibiyetini aldı. Şu ana kadar kendi evimizdeki üstünlüğü rakiplere karşı net bir şekilde hissettirirken sezon başı itibariyle alınacak bir Olympiacos galibiyetiyle de bunu iyice perçinlemeyi başaracağız. İki sezon önce Euroleague'in en zor deplasmanlarından biri haline getirdiğimiz Abdi İpekçi'deki cehennem atmosferini devam ettirip bir yandan maçlarımızı kazanmak bir yandan da Ataman döneminde yakaladığımız bu müthiş istatistiği devam ettirmek ve sonuçta evimizi geçilmez bir kale yapmak bizim için yeni bir hedef olabilir. Maç öncesi biletlerin tamamen tükendiğini de göz önüne alırsak Olympiacos maçı bu anlamda bizim için iyi bir sınav olacak diyebiliriz.

SON 2 SEZONUN ŞAMPİYONU OLYMPİACOS
Geçtiğimiz 2 sezon Olympiacos'un tarihindeki en görkemli 2 sezondu. Daha önce sadece 1997 yılında Euroleague şampiyonu olan Yunan temsilcisi, son 2 yılda ise bunu üst üste başararak tarihine altın sayfalar ekledi. Bu 2 sezonda da favori gösterilmemelerine karşın kupaya uzanmaları ise ayrı bir kahramanlık hikayesi desek yanlış olmaz herhalde. Özellikle ilk yılda İstanbul'da düzenlenen F-4'daki final maçında CSKA'ya karşı yaptıkları müthiş geri dönüş tüm basketbolseverler için unutulmazlar arasında yerini aldı. Geçen yıl ise F-4'e kadar yine yalpalaya yalpalaya gelseler de oradaki 2 maçı da net skorlarla kazanıp şampiyon olmayı bildiler ve tarih yazdılar. Bunun devamında, geçen sezonbaşının aksine bu sezonun başında kadrodan önemli parçalarını kaybeden Olympiacos; Papanikolaou'yu Barcelona'ya, Kyle Hines'i CSKA'ya ve Pero Antic'i de sürpriz bir şekilde NBA'e yolladı. Tabi hepsinden daha önemlisi Spanoulis'i ise kadroda tutmayı başardılar. Gidenlerin yerine ismi az bilinen ama potansiyeli yüksek isimler transfer ederlerken sahada oynadıkları basketbolu da üç aşağı-beş yukarı koruyorlar. Sistemlerinde veya düzenlerinde çok fazla değişen birşey yok. Hala kazanmayı çok iyi bilen, ortada giden maçların sonunda öldürücü savunma hamleleri yapan ve son 2 sezondaki müthiş tecrübeleriyle birlikte tabiri caizse çok 'kaşar' bir takım Olympiacos. Ama normal sezon sürecinde bazen sorunlar yaşadıklarını, inişli çıkışlı performanslar gösterdiklerini de son 2 sezonda gördük. Bu yüzden final niteliği taşımayan bu maçta onları 2. haftada yakalamışken mağlup etmek bizim için uzak bir ihtimal de değil.

MAÇA DAİR İNCE NOKTALAR
Olympiacos son 2 sezonda savunmasıyla var oldu diyebiliriz. Sahip olduğu kadronun hücumda potansiyelinin sınırlı olmasını yaptıkları müthiş savunmayla kapattılar. İşte bu savunmadan temel alan ve başka hiç kimsede olmayan o müceleci-inatçı oyun karakteri de onları zirveye çıkardı. Buna sahip olabilmeleri belki Spanoulis'e sahip olmalarından bile önemli bir faktördü onlar için. Çünkü kimse onlara yaklaşamadı oyunun bu tarafında.. Hücum kısmında ise lider tabi ki taraftarımızın tabiriyle 'Kabasakal'... Onun önderliğinde, düzenlerinden çok kopmadan, set temposu üst düzey diğer ekiplerin ortalamasına göre düşük olan ama spacing'i çok iyi yapan bir takım olarak tanımlayabiliriz onların hücumunu. Ancak rakip savunmanın direncinin yüksek olduğu ve Spanoulis'e iyi baskı geldiği zaman kitlendikleri anlar da pek çok sefer oldu. Bizim de bu savunma direncine en azından oyunun belli bölümlerinde çıkabilmemiz galibiyet için kritik olacak. Bunun haricinde biraz daha detaya inersek son maçlarda sıkıntı yaşadığımız ikili oyun savunmasındaki performans da belirleyici olacaktır. Zira hücumlarını bunun üzerinden temellendiren bir takım Olympiacos.. Ataman'ın bu konuda yapacağı hamleleri merakla bekliyorum. Sadece atarak kazanılamayacğını göstermemiz lazım bu maç.. Savunmada ise rakip kısalara çok iyi baskı yapıyorlar. Bu yüzden Arroyo'nun yanında Ender'in ve diğer dış oyuncuların da ön plana çıkıp topu yönlendirme konusunda bireysel sorumluluğu paylaşabilmesi de önemli olacak. Onlara karşı sabırlı hücum edebilmek ve getirdikleri yardımlara karşı ekstra paslarla boş atışları bulabilmek de kilidi açabilir. Tabi son olarak Jawai'nin henüz hazır gözükmediği bir ortamda, oldukça atlet ve iki pota altında da dominant olabilen uzunlara sahip Olympiacos'a karşı Furkan'ın performansını da bu maçta belirleyici noktalar arasına yazabiliriz. Tabi ki başka faktörler da maç içinde önem kazanabilir, ama şu an rakibin ve bizim güçlü-zayıf olduğumuz noktalardan yola çıkarak bunları ortaya koymak yanlış olmaz herhalde. En azından bu noktaların üstüne iyi gidersek kazanma şansımız artacaktır. Takımımıza bu önemli karşılaşmada başarılar, umarım ki taraftarımızla birlikte güzel bir galibiyet alacağız.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0