UCL | Ruhunla oyna, yüreğinle kazan!

Süper Lig'de hafta sonu kendi evinde puan kaybeden ve 6 hafta sonunda 4 beraberlik elde eden Galatasaray, kötü gidişe dur demek için Avrupa'nın bir numaralı kupasında Juventus'a konuk oluyor. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon adeta ölüm grubunda yer alan Galatasaray, ilk maç haftasında yaşadığı hezimetin yaralarını sarmak için İtalya deplasmanında mutlak galibiyet parolasıyla sahaya çıkacak. 2 Ekim Çarşamba akşamı, saat 21:45'teki karşılaşmayı D-Smart canlı olarak yayınlayacak. Juventus Arena'da oynanacak olan karşılaşma öncesi son bilgiler, istatistikler ve mini analizler şu şekilde..

ŞAMPİYONLAR LİGİ: EN KÖTÜ BAŞLANGIÇ

Kulüp tarihinde 12. kez Avrupa'nın bir numaralı organizasyonuna katılan Galatasaray, grup aşamasında ilk maç haftasında kendi evinde Real Madrid'i konuk etti. Rakibi karşısında ilk 35 dakika son derece iyi bir oyun ortaya koyan ve bir çok gol fırsatı yakalayan takımımız, girdiği bu şansları değerlendiremeyince oyundan düştü. Rakibi karşısında ilk yarıyı 0-1 geride kapatan Galatasaray, ikinci yarıda sahada silik bir performans sergiledi ve kulüp tarihinin en kötü başlangıcının yanı sıra tarihinin en kötü skorunu elde etti. İspanyol devi karşısında kendi evinde sahadan 1-6 gibi hezimet olarak adlandırılan skorla mağlup ayrılan Galatasaray, grup maçlarının ilk haftasında Juventus'un deplasmanda Kopenhag ile berabere kalması sonucunda ilk haftayı son sırada tamamladı.

SÜPER LİG: 6 HAFTADA 4 BERABERLİK

Spor Toto Süper Lig'de geride bıraktığımız iki sezonu en yakın takipçisi olan ezeli rakibine 9 ve 10 puan fark atarak şampiyon tamamlayan Galatasaray, bu sezon oldukça sıkıntılı günler yaşıyor. Süper Lig'de geride kalan 6 haftalık periyotta sadece 2 galibiyet alan Şampiyon Galatasaray, kendi evinde üstüste beraberliklerle sahadan ayrılması eleştirileri de beraberinde getirdi. Son olarak hafta sonu Çaykur Rizespor'u evinde ağırlayan takımımız, rakibi karşısında 1-0 öne geçmesine rağmen bu skoru koruyamadı ve sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrılarak 6 hafta sonunda 8 puan kaybetmiş oldu ve puanını 10'a yüseltti. Galatasaray geçtiğimiz sezon ligin bu periyodunda 4 galibiyet - 1 beraberlik ve mağlubiyet alarak 13 puanla lider durumda bulunuyordu.

ŞAMPİYONLAR LİGİ: ÇEYREK FİNALİSTLER

2012-2013 sezonunda Avrupa'nın en büyük organizasyonuna çeyrek final turunda veda eden Galatasaray ve Juventus, bu sezon grup aşamasında aynı grupta yer alıyor. Galatasaray geçtiğimiz sezon çeyrek final turunda bu sezon grubumuzda da yer alan İspanyol devi Real Madrid'e elenerek turnuvaya veda ederken, Juventus geçtiğimiz sezonu şampiyon olarak tamamlayan Alman devi Bayern Münih'e elenerek turnuvayı noktalıyordu. Geçtiğimiz sezon grup aşamasında E Grubu'nda yer alan ve Chelsea - Shakhtar Donetsk - Nordsjaelland üçlüsüyle mücadele eden Antonio Conte'nin öğrencileri, grup aşamasında ilk 3 maçta sahadan beraberlikle ayrılmasının ardından son 3 maçını da kazandı ve adını ikinci tura yazdırmıştı. İkinci tur aşamasında İskoç ekibi Celtic ile karşılaşan İtalyan devi Juventus, iki maç sonunda rakibini 5-0'lık sonuçla eleyerek son 8 takım arasına kaldı. Juventus turnuvada bu aşamaya kadar mağlubiyetsiz gelirken, çeyrek finalde Alman ekibi Bayenr Münih karşısında gol dahi atamadı ve iki maçta toplamda 4-0'lık sonuçla turnuvaya veda etti.

%77 PAS İSABETİ: MELO & SELÇUK

Galatasaray orta sahasını iki yıldır domine eden ve saha içerisinde hücum varyasyonlarının organizasyonunu üstlenen Felipe Melo ve Selçuk İnan, geride kalan ilk maç haftasında %77 pas isabetiyle oynarken Real Madrid karşısında toplam 127 pas yaptı. Felipe Melo'nun daha defansif, Selçuk İnan'ın ise daha ofansif oynadığı bu karşılaşmada takım arkadaşlarına 98 kez isabetli pas atan ikili, takımımız adına pas isabeti sıralamasında en iyi isimler arasında yer aldı. Real Madrid karşılaşmasında 60/73 pas isabetiyle oynayan Albert Riera'nın ardından peşisıra gelen Melo ve Selçuk, geçtiğimiz sezonlarda da Galatasaray adına çok önemli isimlerin başında geliyordu. 8 numaralı Maestro, geçtiğimiz sezon çeyrek final oynama başarısı gösteren Galatasaray'da pas isabeti alanındaki istatistiklerde ilk sırada yer alıyor ve %75'lik isabet oranın yanı sıra 600'e yakın pasla Avrupa'nın en çok pas yapan oyuncuları arasında ilk 10'da yer alıyordu.

%91 PAS İSABETİ: CHIELLINI & OGBONNA

Antonio Conte'nin yönetiminde 3-5-2 sistemini uygulayan İtalyan devinde oyun formasyonun en önemli isimleri hiç kuşkusuz takım halinde atağa çıkarken stoperler oluyor. Siyah-beyazlı takımın savunmasının ortasında forma giyen Chiellini ve Ogbonna geride kalan Kopenhag karşılaşmasında %91 pas isabetiyle oynadı ve alışagelmişin dışında gerek pas sayılarıyla, gerekse pas yüzdeleriyle Şampiyonlar Ligi'nde ilk maç haftasında en çok pas yapan ve en yüksek pas yüzdesi gibi istatistik sıralamalarında kendilerine yer buldu. Juventus'un savunmasında yer alan iki oyuncu 147/163 pas isabetiyle müthiş bir yüzde tutturdu ve ortasahada forma giyen takımın beyni Andrea Pirlo ile birlikte Kopenhag maçı sonrasında ilk üçte yer aldı. Tecrübeli orta saha oyuncusu ise Danimarka deplasmanında 60/81 pas isabetiyle oynadı.

KÜLLERİNDEN DOĞDU: JUVENTUS

1 Kasım 1897 yılında liseli öğrenciler tarafından Torino'da kurulan ve Latince'de ismi "Gençlik" olarak bilinen Juventus, hiç kuşkusuz günümüz futbolunda Avrupa'nın en büyük kulüpleri arasında yer alan takımlardan birisi olarak biliniyor. Köklü bir geçmişe, tarihi büyük başarılarla dolu olan İtalyan temsilcisi geride kalan 10 yılda filmlere senaryo olabilecek olaylar yaşadı ama başlığımızda da dile getirdiğimiz gibi tabir-i caizse anka kuşu gibi küllerinden doğarak Avrupa futboluna yeniden adını duyurmayı başardı. 1926 yılında otomobil markası Fiat'ın sahibi olan Agnelli ailesi tarafından satın alınan Juventus bu tarihten itibaren gerek sportif, gerekse idari ve tesisleşme anlamında Avrupa'da parmakla gösterilecek takımlar arasında yerini alıyordu.

2006 yılında tüm dünyayı sarsan İtalya'daki şike olaylarında ikinci lige düşürülen Juventus, o güne kadar tarihinde 28 lig şampiyonluğuyla İtalya'nın en başarılı takımı olarak yer alıyordu. Juventus'un bir sezon önceki (2004-2005) şampiyonluğu da dahil olmak üzere o sezonla ilgili olan şampiyonlukları alındı. İtalyan ekibi her ne kadar 2011 yılında bu davalardan aklansa da, federasyon kupalarını iade etmemişti. Yaşanan skandaldan sonra -17 puanla birlikte Seria B'nin yolunu tutan siyah-beyazlı takım, 2006-2007 sezonunda Seria B'de şampiyonluk yaşayarak yeniden ait olduğu yer olan Seria A'ya geri döndü. Juventus'ta yaşanan skandal olay sonrası bir çok oyuncu takımdan ayrılırken, takımın efsane isimlerinden Buffon - Nedved - Del Piero gibi yıldızlar takımdan ayrılmayacaklarını açıklayarak Bianconeri'nin tarihine geçecek harekette bulunmuşlardı. 2007-2008 sezonunda ligi 3. sırada bitiren Juventus, iki yıllık aradan sonra yeniden Avrupa'nın en büyük organizasyonu olan UEFA Şampiyonlar Ligi'nde yer aldı. 2008-2009 sezonunda şampiyon Inter'in arkasında ikinci, 2009-2010 ve 2010-11 sezonunda ligi yedinci sırada bitiren Juventus'un tarihindeki alışagelmiş şampiyonluk kutlamalarını yeniden gerçekleştirmesi fazla uzun sürmedi. Antonio Conte yönetiminde 2011-2012 sezonunu şampiyon tamamlayan Juventus, geride bıraktığımız 2012-2013 sezonunda da elde ettiği şampiyonlukla İtalya'nın en büyüğü olduğunu tekrar kanıtlıyordu.

1984/85 ve 1995/96 sezonlarında UEFA Şampiyonlar Ligi'nde şampiyonluk sevinci yaşayan Juventus, geçtiğimiz sezon Galatasaray gibi çeyrek finalde turnuvaya veda eden takımlar arasında yer alıyordu. İtalyan ekibi ayrıca 2009/10 sezonunda da UEFA Şampiyonlar Ligi'nde boy göstermiş fakat grup aşamasında turnuvaya veda etmişti.

Juventus'un takım kadrosu şu isimlerden oluşuyor;

Gianluigi Buffon, Rubinho, Marco Storari - Giorgio Chiellini, Martín Cáceres, Angelo Ogbonna, Paolo De Ceglie, Federico Peluso, Andrea Barzagli, Leonardo Bonucci, Stephan Lichtsteiner - Paul Pogba, Simone Pepe, Claudio Marchisio, Simone Padoin, Andrea Pirlo, Kwadwo Asamoah, Arturo Vidal, Mauricio Isla - Mirko Vučinić, Carlos Tévez, Sebastian Giovinco, Fernando Llorente, Fabio Quagliarella