BBL | Felaketin eşiği..

Zor bir dönemden geçiyor olmasına rağmen son 2 maçında toparlanmaya başlayan Galatasaray Liv Hospital, ligin 5. haftasında çıktığı Ankara deplasmanında ağır bir darbe daha yedi maalesef. Türk Telekom'a 70-64'lük skorla mağlup olan takımımız ligde 2. yenilgisini alırken öte taraftan takımın önemli oyuncularından Ersin Dağlı ve Jamont Gordon'ı da sakatlıklara kurban verdi. Bu mağlubiyet ve bu sakatlıklarla birlikte kafamızı kaldırmaya uğraştığımız kaos çukurunun tekrardan en karanlık yerlerine düştük.

Maçın açıkçası çok derinine inecek birşey yoktu. Türk Telekom aslında iyi durumda olan bir takım değil.. Ne kadar üst düzey bir kadro kurmuş olurlarsa olsun bunu parkeye yansıtamayan bir görüntüdeydiler bu haftaya kadar. Dünkü maça da aslında kötü başladılar ve ilk çeyrekte sadece 12 sayı üretebildiler. Ancak biz daha ilk çeyrekten burada bir ağırlık koymamız gerekirken bunu başaramadık ve ikinci periyotta dengelenen oyun maç boyu kafa kafaya gitti. Yeteri kadar konsantre gözükmediğimiz, öte taraftan rakibin de maçın içinde kaldıkça daha da iştahlandığı bu maçta sonlara doğru düşme yaşadık. Tabi bizim oyundan düşmemize maç içinde Ersin ve Jamont'un sakatlanmalarını da birer sebep olarak gösterebiliriz. Ve tüm bu şartlar altında girilen maç sonunda özellikle sayı atmakta çok zorlandık. Öte taraftan savunmada da basit hatalar yaptık. Rakip de Kerem Tunçeri gibi tecrübeli bir ismin önderliğinde bu dakikaları kendi avantajına geçirmeyi bildi ve bizi eksik, moralsiz, düşünk konsantrasyonlu yakaladığı bu maçta 70-64'lük skorla mağlup etmeyi başardı. Maçı böyle özetlemek mümkün..

Maçın bu şartlar altında teknik-taktik olarak inceleyecek birşeyi kalmadı. Çünkü diğer yaşananlar bunun çok önüne geçtiler. Sakatlıklar konusu bir yana dursun maçın içinde en dikkat çekici nokta şüphesiz ki Ergin Ataman'ın maç sonunda takıma gösterdiği tepki oldu. Şanssızlıklar tabi ki takımı olumsuz etkileyebilir ancak maç sonunda tecrübeli ve güvendiğimiz oyuncular öyle basit hatalar yaptılar ki bu da Ataman'ı çıldırttı. Ve son 1.5 dakikadaki molalarda takıma taktik vermek yerine kenarda sessizce oturup onlara bir mesaj verdi. Belki şekil olarak en başta doğru gözükmeyebilir ancak takımı uyandırmak adına belki de gerekli bir hamleydi bu. Çünkü o an verilecek taktiklerle Telekom maçını kazansak bile çok birşey değişmeyecekti. Sorunlarımız daha derin... Tabi oyuncuların neden bu kadar motivasyon kaybettikleriyle alakalı olarak iddialar da var: maaşların ödenmesinde problemler olduğu gibi. Eğer bu gerçekten doğruysa bundan da şubemiz ve kulüp yöneticilerimiz utansınlar. Şampiyon bir takıma paralarını ödeyemiyorsanız işini yapamıyorsunuz demektir. Neyse, toparlamak gerekirse sarmaya çalıştığımız yaralar daha da derinleşti maalesef ve kontrol edilemez bir hal aldı. Ancak her ne kadar felaketin eşiğine, uçurumun kenarına gelmiş gibi olsak da sezonu kapattık diye birşey geçerli değil henüz. Bizim için olamaz en azından. Geçen yıl Hawkins durumu olduktan sonra sezon kapatmamışsak şimdi hiç kapatamayız. Yolumuza bir şekilde devam edeceğiz. Kadromuz da hala bunun mücadelesini verebilir. Tabi burada Ergin Ataman'ın maçtan sonra attığı tweet de dikkat çekiciydi:

''Sporda mağlubiyetler olabilir ama bu akşamki gibi sorumsuz ve rezil basketbol için tüm Galatasaray taraftarlarından özür diliyorum. Cezalar ağır olacak.''

Bunla ilgili iki şey var: Birincisi, zaten bu gibi durumlardan çıkma konusunda Ergin Ataman'a sonuna kadar güvenebiliriz. İkincisi de Ergin Hoca'nın bu durum karşısındaki ruh hali.. Çünkü biliyoruz ki öfke, ümitsizlikten iyidir. Kolay gelsin hocam..