THY Euroleague | Teşekkürler Bonsu!

THY Euroleague'de 4. hafta maçına Stelmet Zielona Gora deplasmanında çıkan Galatasaray Liv Hospital rakibini yakın geçen bir maçın sonunda 78-75 yenmeyi başardı. Karşılaşma içinde farkı zaman zaman açacak gibi olsa da öldürücü darbeyi indiremeyen takımımız maçın sonunda ise işi tehlikeye soktu, ancak son dakika içinde her iki pota altında da önemli işler yapan Pops Mensah Bonsu maçı bize getiren isim olmayı başardı. Bonsu karşılaşma genelinde 15 sayı - 9 ribaundla oynarken Dudley ise kariyer rekoru kırdığı maçta 21 sayı - 8 ribaundluk bir performans ortaya koydu.

Maçın ilk çeyreğinde her iki takım da sayı bulmakta pek zorlanmadı. Biz kendi adımıza özellikle Erwin Dudley'i etkili kullanırken Sinan'ın fast-breaklerle gelen 5 sayılarıyla da birlikte 25 sayıya çıkmayı başardık. Ancak savunmada istediğimiz seviyeye tam çıkamayan, çıktığı anlarda da verdiği hücum ribaundlarıyla rakibe ikinci şans sayısı tanıyan takımımız bu bölümü 25-22 önde geçebildi. İkinci periyodun ilk dakikaları yine karşılıklı basketlerle geçildi, savunmalar çok sertleşmedi. Bir süre sonra ise savunmada toparlayıp rakibi 31 sayıda kitlemeyi başardık ve uzun süre sayı üretmeyi başaramadılar. Ancak bu süreçte Jamont oyuna girene kadar biz de üretim konusunda sorun yaşarken Gordon'un asistleri hücumumuzu canlandırdı ve bu enerjiyle birlikte farkı 10'a kadar çıkardık. Devre sonunda ufak bir toparlanma yaşasalar da soyunma odasına 43-36'lık üstünlükle girdik. İkinci yarıya yine iyi başlayıp özellikle Dudley'nin orta mesafeleriyle etkili olarak 49-36'yla farkı 13'e çıkarttık ki bu maç içinde yakaladığımız en büyük farktı. Ancak sonraki 2 dakika içinde rakip çok çabuk bir 10-0'lık seriyle buna karşılık verdi. Bu dakikalarda özellikle hücumdaki durağanlaşan yapımız ve dönüşünde yediğimiz hızlı 3 sayılık basketler etkili oldu. Ancak araya giren TV molasından sonra toparlanan Ergin Ataman'ın öğrencileri çeyrek sonuna kadar farkı 9'a çıkarmayı bildi ve bu bölümü 61-52 geçti. Karşılaşmanın final periyodunda Stelmet'in yaptığı hamlelere rağmen farkı 8-9'da götürmeyi başardık. Ancak son 3 dakikaya girildiğinde, rakibin yaptığımız iyi savunmaya rağmen iki hücumda bulduğu el üstü üçlükler bir anda onları oyunun içine soktu. Ve o dakikadan sonra Stelmet'i maça ortak ettik maalesef. Yavaş yavaş skorda bize yaklaşırlarken 1.5 dakika kala öne geçmeyi de başardılar. Son dakikaya girildiğinde ise Bonsu sahneye çıkan isim oldu bizim için. Rakip 1 sayı öndeyken ve bomboş turnikeye giden bir oyuncuları varken arkadan yetişip rakibini blokladı yıldız pivot. Sonra Arroyo'nun turnikesiyle öne geçen takımımız tekrar geri düştü. Devamında ise bizim hücumumuzda girmeyen topta Bonsu hücum ribaundunu alıp sonrasında faul çizgisine gitti ve 2/2 atıp bizi tekrar öne geçirdi. 18 saniye kala başlayan bir başka rakip hücumunda da pota altında çok iyi savunma yaparak rakip uzunları durdurmamıza yardımcı olurken sonrasında aldığı savunma ribaundu ve topu hemen Arroyo'ya aktarıp faul çizgisine gitmemizi sağlamasıyla birlikte bize bu bölümde adeta can simidi oldu. Gereğinden daha fazla zorlandığımız bu maçı son dakika içinde Bonsu'nun büyük yardımlarıyla 78-75 kazandık ve önemli bir galibiyet elde ettik. 

Maçın sonunu bu kadar sıkıntıya sokmuş olmamız bizim adımıza bizim adımıza en olumsuz noktaydı maça dair.. Karşılaşmanın önemli bir bölümünü 7-10 sayı civarında farkla götürebilirken ve rakibin hep önünde yer alırken son çeyrekte Stelmet'in iki hücum üst üste attığı üçlüklerden sonra oyundan düşerek onları yeniden maça ortak ettik. Bizim kadar iddialı bir ekibin Stelmet gibi bir takım karşısında bu kadar kırılgan bir psikolojide olmaması lazım, bunu önümüzdeki dönemde düzeltmemiz gereken noktalar konusunda en tepeye yazıyoruz.. Kendi seyircileri önünde rakibin bu şekilde havaya girmesine engel olamayınca aslında maç kaybedilme noktasına da geldi ama işte son dakika içinde Bonsu'nun ortaya koyduğu ekstra efor işin rengini değiştirdi bizim adımıza. Teşekkürler büyük adam.. Maç içinde savunma performansımız 2. ve 3. çeyreklerde iyiydi ancak son periyotta rakibin dış atış konusunda ekstra bir iş çıkarmaya başlaması sıkıntı oldu bizim adımıza. Ayrıca iyi savunduğumuz pozisyonlarda bile ribaundu çekemeyip toplamda rakibe 10 hücum ribaundu vererek ikinci şanslarda onlara yeni fısatlar tanıdık. Ve tabi bir de yaptığımız kötü hücumlardan sonra çabuk gelip attıkları sayıları da direkt savunmaya bağlamak da haksızlık olabilir. Sonuçta savunma konusunda tabi ki daha almamız gereken mesafeler var ancak önceki maçlara oranla biraz daha istekli bir görüntü çizmemizi artı hanesine yazabiliriz. Hücum performansımız açısından ilk çeyrekteki 25 sayımızın üstüne 18, 18, 17 sayılarda kalmamızın biraz üstünde durulabilir. Yani bütün çeyreklerde olmasa bile en azından bir çeyreğe daha 25 sayı civarında bir performans yansıtabilirdik ki öyle olsaydı maç bu noktalara gelmeyecekti bile.. Tabi bu anlamda özellikle kısa oyuncularımızda Arroyo-Gordon hariç sorumluluk alacak 3. bir ismi bulamıyor oluşumuz esas sıkıntı olarak önümüzde duruyor şimdilik..

Bireysel performanslara da kısa kısa değinirsek; maçın yıldızı bence Bonsu idi. Belki en skorer oyuncumuz değildi ama genel olarak yakaladığı iyi istatistiklerin yanında maçın sonundaki performansı onu ön plana çıkarttı. Geleli henüz 10 gün olmasına rağmen 3 maçta da takıma verdiği katkı çok üst seviyede, böyle devam edecek diye umuyorum. Erwin Dudley de bizim adımıza bir başka yıldızlaşan isim oldu bu maçta. İstikrar abidesi olan ve her daim elindekinin en iyisini sahaya yansıtan tecrübeli uzun bu maçtaki 21 sayı - 8 ribaunduyla birlikte yine önemli katkılar verdi. Öte taraftan kendi kariyerinin de en iyi Euroleague maçını oynadı. Arroyo maç genelinde kendi standartlarında ortalama diyebileceğimiz bir oyun ortaya koyarken 11 sayı - 6 asistle karşılaşmayı tamamladı. Özellikle sonlarda attığı turnike ve son saniyeler içinde faul çizgisinden 2/2'yle dönmüş olması önemliydi. Jamont ilk yarı daha çok asistlerine yoğunlaşıp çok ön plana çıkmazken ikinci yarıda kendi skoruna yönelik de oynadı ve maçı 10 sayı - 4 asistle tamamladı. Bu 4 isim haricinde kenardan gelen Erceg 7 sayı - 3 asist, Domercant 7 sayı - 1 asist ve ilk 5'te çıkan Sinan da 5 sayı - 2 asistle galibiyette pay sahibi oldular.

Her ne kadar zorlanmış olsak da Polonya deplasmanından galibiyeti almak değerliydi. Zaten bu dönemde takımın içinde bulunduğu durumdan ötürü çok iyi performanslar değil, gerekli sonuçları alabilmek bizim için daha önemli.. Bu maçı bizim kazanmış olmamızın yanında öte tarafta Siena'nın kendi evinde Olympiacos'a kaybetmesi ve 0/4 yapmış olmasıyla birlikte artık Top 16'ya kalma anlamında kafamız iyice rahatladı. Şimdi bizim için burada önemli olan sıralama olarak nerede olacağımız.. Görünen o ki Olympiacos bu grubu lider tamamlayacak. Ancak biz, Bayern Münih ve Malaga arasında önemli bir 2-3-4 kapışması olabilir. Tabi bu anlamda geri kalan 6 maçımızın 4'ünün içeride olması bize bir avantaj sağlayabilir, bunu kullanmamız gerekecek. Toparlarsak, yaraları sarmakla meşgul olduğumuz bu dönemde çok zor bir rakibe karşı olmasa da alınan bu galibiyet, iyileşme sürecine olumlu bir katkıda bulunacaktır. Ancak bunu hızlandırmak adına beklenen transferin artık açıklanması ve eksiklerin de çabuk dönmesini bekliyoruz. Yapılacak çok iş var daha..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0