BBL | Karşıyaka deplasmanı dar geldi..

Son maçlarda yakaladığı çıkışı kritik Karşıyaka deplasmanında taçlandırmak isteyen Galatasaray Liv Hospital rakibini 71-58 mağlup etti. Baştan sona tempoyu kontrol eden ve Karşıyaka'nın istediği ritmi bulmasına hiç izin vermeyen takımımız böylece zor bir deplasmanı kayıpsız geçmeyi başardı. Maçın 3. çeyreğinde Karşıyaka tribünlerinde yaşanan olaylar nedeniyle maça ara verilirken dönüşünde oyunun kontrolünü elde tutmaya devam edip geçen seneki gibi bir kaza yaşamadık. Cenk Akyol 13 sayıyla bu maçta takımımızın en skorer ismi oldu. 

Maçın ilk dakikasından itibaren tempoyu aşağı düşürüp rakibin taraftarıyla birlikte istediği o ritme girmesine izin vermeyen takımımız, savunmada da Dixon'ı birebirde Hairston'la yavaşlatıp istedikleri tempoya çıkmalarına yine izin vermedi. Hücumda ise Arroyo'nun topu iyi yönlendirmesiyle birlikte hem içeriden hem dışarıdan sayılar bulup ilk çeyreği 20-13 önde geçtik. İkinci periyotta Dixon'ın savunmasında bu sefer daha çok Sinan kalırken hücumda yine istedikleri ritmleri bulmalarına izin vermeden oynadık. Ancak bu düşük tempoda bu sefer biz gereken sayıları bulma konusunda sıkıntı yaşadık ve farkı açma şansını çok kullanamadık. Arroyo'nun kenardan gelişi olumlu bir etki yaptı ama rakip, devrenin son saniyesinde bulduğu üçlükle skoru 33-27'ye çekip farkı 6'da tutmayı başardı. İkinci yarıda ise kaldığımız yerden devam ettik, hatta daha iyisini yaptık diyebiliriz. Kendi evinde çok yüksek skorlara çıkmayı seven Karşıyaka karşısında savunmamız sağlam duruşunu korumayı başardı. Hücumda ise topu iyi çeviren takımımız Cenk&Hairston ikilisinin de devreye girmesiyle maçın 26. dakikasında skoru 45-31'e kadar taşıdı. Ancak bu dakikada Karşıyaka Arena'da çıkan olaylar maçın önüne geçti. Protokol tribününde yaşananlar, sahaya yabancı madde atılması vs. derken oyun bir süre durdu. Daha sonra seyircili oynanmaya devam edilen maçta Karşıyaka bir ritm bulmaya çalıştı ancak üçüncü çeyreğin son hücumlarında kenardan gelen Sinan'ın üst üste bulduğu 2 basketle bu çeyreği 53-39 önde geçmeyi başardık. Son periyotta ise oyunun kontrolü yine tamemen bizim elimizdeydi. Tempoyu arttıramayan Karşıyaka ne kadar denerse denesin fark hiç tek hanelere düşmedi. Biz de bu süreçte Arroyo-Ender ikilisinin topu akıllı yönlendirmeleri sayesinde ve Bonsu'nun da hücum katkılarıyla birlikte son bölümü de rahat geçerek 71-58'lik bir galibiyet aldık. 

Galibiyette en dikkat çekici noktalar şüphesiz ki tempoyu çok iyi kontrol edip, bunun yanında da iyi savunma yapmamızdı. Tempo düşünce ve oyun kitlenince Karşıyaka'nın hücumda ne kadar vasat bir hale gelebildiğini biliyorduk ve maç boyu da bunu iyi uyguladık. Ayrıca rakibin adeta fitil ateşleyicisi olan Dixon'ı da çoğunlukla Hairston, zaman zaman da Sinan'la birlikte durdurarak oyunun tempo kazanmasına yine izin vermedik. Bu maça kadar ligde 86 sayı ortalaması tutturan rakibi 58 sayıda tutmak da sonuçta bu savunmanın ve tempo kontrolünün bir başarısıydı. Öte taraftan hücumda son maçlarda artık iyice oturmaya başlayan, ikili oyunlar sonrası iyi spacing ve topu en doğru atışa kadar çevirip sabırlı hücum etme anlayışı bu maçta da dikkat çekiciydi. Bu şekilde oynayınca hem içeride uzunları besleyebiliyoruz, hem doğru dış atışları buluyoruz hem de Ender, Hairston, Sinan gibi isimlerle dengesi bozulmuş savunmalara karşı penetre üzerinden sayı çıkarabiliyoruz. Tabi bu konuda, bireysel formların artmasıyla birlikte daha da yüksek skorlara çıkmamız söz konusu olabilir. Ancak tek düşündürücü nokta, 2-3 numaralarımızın P&R oynama becerilerinin pek olmadığını da hesaba katarsak bu oyunun çok büyük oranda guard'lara bağımlı hale gelmesi. Arroyo&Ender ikilisi belki şu ana kadar çok iyi performans gösterip topu iyi yönlendirdiler(bu maçta toplam 12 asist) Ancak sezonun geri kalanını da onların sırtına yüklemek çok sağlıklı olmayabilir. Tabi Engin'in dönüşü bu anlamda çok değerli olacak, çünkü o da ikili oyunları müthiş oynar ama bu özellikle Euroleague arenasında bize yeter mi emin değilim. Belki şartlar oluşursa, sırf Euroleague için bile olsa 1-2 oynayabilen bir combo guard transferi düşünülebilir.

İstatistik ve bireysel performans olarak Arroyo'nun 11 sayısıyla birlikte 8 asisti ve oyuna hükmeden tarzı galibiyette başrol oynadı gene.. Ender belki skor olarak çok ön plana çıkmadı ama yine de hücum akışkanlığının sürmesi açısından önemli katkıları oldu ve 16 dakikayı 4 sayı - 4 asistle tamamladı. Cenk bu maçta 13 sayıyla takımın en skoreri olurken, sadece sabit şutları üzerinden değil kendi şutunu yaratarak da skor bularak dikkat çekti. Aynı şekilde Hairston da bu konuda öne çıktı diyebiliriz. Savunmadaki müthiş performansının yanında oyunun diğer tarafında hem potaya gidişleri hem de bu sefer şutlarıyla etkili oldu ve 9 sayıyla karşılaşmayı tamamladı. Uzunlarımızdan Bonsu 22 dakikada 12 sayı - 8 ribaund - 1 asist - 2 top çalmayla etkili olurken Furkan da 17.5 dakikada 8 sayı - 7 ribaund üretti. Erceg'in olmadığı bir günde ise yaklaşık 30 dakika süre alan Macvan 8 sayı - 4 ribaundla oynadı. Sinan'ın 4, Domercant'in 2 sayıyla maçı tamamladığını da not düşebiliriz. Takım olarak ürettiğimiz 18 asist topun iyi dolaştığının bir göstergesiydi. Ayrıca top bu kadar iyi dolaşırken zaman zaman olduğu gibi dış atışlara da çok kalmadık çünkü rakip savunmanın dengesi bozulmuş olduğu için potaya da gidebildik. İki sayılık atışlar: 22/34(%64), üç sayılık atışlar: 6/16(%37.5). Tabi oyunu tempo ve şuta bu kadar bağlı Karşıyaka'yı üç sayılık atışlarda 8/26'da tutmak ve toplam sahaiçi isabet yüzdelerinin %36'da kalması da yine bizim savunmamız açısından önemli bir başarıydı. 

Açıkçası galibiyeti beklediğimiz bir maçtı. Her ne kadar deplasman olsa da ve Karşıyaka bizden 2 gün daha fazla dinlenme şansu bulsa da bizim bu kadar istim üstünde olduğumuz zaman favori çıkmayacağımız bir maç yok herhalde bu ligde.. -Ülker Arena deplasmanını ayırabiliriz burada- Tabi öte taraftan Karşıyaka tarzındaki takımları tempoyu kontrol edip oyuna hükmederek sete sete mahkum bırakınca dünkü gibi tablolar da ortaya çıkabiliyor. Kısacası ne kazanmanın ne de 13 sayılık farkın sürpriz olmadığı bir maçtı. Sadece üçünü çeyrekte yaşanan olaylar ve artık Karşıyaka için maalesef ki klasikleşmeye başlayan tribün terörünün devreye girmesi belki maçı biraz uzattı ama sonuç değişmedi. Bu olaylarla ilgili Ergin Ataman "Herkesi sükunete davet ediyorum" diyerek ortamı daha da fazla alevlendirmedi ve doğru yaptı belki ama Murat Özyer'e karşı yapılanlar tek kelimeyle terbiyesizlik, bu maçın seyircili oynanmaya devam etmesi ise TBF'nin standartsızlığının bir göstergesiydi. Ve tabi bizim şube yönetecilerimizin de yumuşak başlı tavrının da bir örneği olabilir. Ancak ne olursa olsun "en ufak birşey daha olursa salon boşalır" uyarısını alan Karşıyaka taraftarının Kuzuların Sessizliği'ni oynadığı son dakikalarda Bonsu'nun smacıyla maçı tamamlamak da gerekli mesajı vermiştir herhalde, yine.. Tebrikler Yenilmez Armada.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0