Mercek Altında: Izet Hajrovic..
Ara transfer döneminde pek alışık olmadığımız hamleler gerçekleştiren ve özellikle genç oyuncuları göz hapsine alan Galatasarayımız için yeni bir isim daha gündemdeki yerini koruyor. İsviçre basınında çıkan haberlerin ardından Boşnak basınının da es geçmediği ve menajerinin de açıklamasıyla birlikte iyice ciddiyete binen Izet Hajrovic hakkında son olarak kulübünün resmi internet sitesinde çıkan haberi okuduk. İsviçre temsilcisi Grasshoppers'ın resmi sitesi aracılığıyla doğruladığı transfer görüşmelerinin ardından büyük bir merak konusu olan 1991 doğumlu İsviçre doğumlu Bosna-Hersekli futbolcuyu mercek altına aldık ve biraz daha yakından tanıyalım istedik..
1980 yılında yaşanan siyasi olaylar nedeniyle Karadağ'ın kuzeyinde yer alan Bijelog Polja (Akova)'dan önce Bosna-Hersek'in başkenti Sarajevo'ya, ardından da 1987 yılında İsviçre'ye göç etmek zorunda kalan Türk asıllı ailenin büyük oğlu olarak 4 Ağustos 1991 yılında İsviçre'nin Brugg kentinde dünyaya gelen Izet Hajrovic aslında bizlere pek yabancı değil. Türk kökenli ailesinin vakti zamanında İsviçre'ye yerleşmesiyle birlikte çocukluk hayatını burada geçiren ve İsviçre pasaportuna sahip olan Hajrovic, futbol yaşantısına 2000'li yılların başında ülkenin en köklü takımlarından Grasshoppers'da başladı. Altyapısından daha önce futbol dünyasına Stephan Lichtsteiner, Alain Sutter ve Reto Ziegler gibi önemli isimlerin yanı sıra Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Kubilay Türkyılmaz, Hakan - Murat Yakın kardeşleri de sunan mavi-beyazlı takımın altyapısında neredeyse tüm kategorilerde forma giyen Izet Hajrovic, kendisinden iki yaş küçük kardeşiyle birlikte altyapının umut vaadeden isimlerinin başında geldi.
2009: A TAKIMA MERHABA..
2009 yılında ise, 18 yaşına bastığında Izet'in kariyerinin nasıl şekilleneceği belli oldu. Dönemin teknik direktörü Ciriaco Sforza tarafından ilk olarak B takımda şans verilen genç oyuncu, sol kanatta hücuma yatkınlığı ve gösterdiği istikrarlı performansıyla A takım antrenmanlarında denenmeye başladı. İlk olarak Temmuz ayında oynanılan Sion karşılaşmasında ilk 18 kişilik maç kadrosunda kendisine yer bulan Hajrovic, ligin 12. haftasında oynanılan Luzern maçında 89. dakikada oyuna dahil oldu ve kariyerinde ilk kez Süper Lig'de forma giyme şansını elde etti. Genç oyuncu sezon sonuna kadar 8 kez maç kadrosunda yer alırken, sadece Luzern karşısında 2 dakika forma şansı bularak 2009-2010 sezonunu tamamladı. 2010 yılının yaz aylarında takımla birlikte kamp dönemine giden ve önemli bir süreç geçiren Hajrovic, yeni sezon öncesinde teknik direktör Sforza tarafından takımda tutuldu. İlk olarak ligin 2. haftasında oynanılan Zurich derbisinin 79. dakikasında oyuna giren Hajrovic, sezon genelinde rotasyonda değerlendirilirken bir çok kez formayı kapmayı başardı. İsviçre Süper Ligi'nin 7. haftasında oynanılan Bellinzona karşılaşmasında ilk kez 11'de sahaya çıkan Hajrovic, kariyerinin ilk Avrupa Ligi tecrübesini de Steaua Bucharest karşısında yaşadı. 2010-2011 sezonunu toplamda 29 resmi karşılaşmada 8 gol - 1 asistlik performansla tamamladı. Hajrovic kariyerinin ilk golünü 15. haftada Luzern deplasmanında kaydederken, gösterdiği istikrarlı performansla birlikte İsviçre U20 Milli Takımına da davet edildi. 25 Mart 2011 tarihinde İsviçre U20 takımının İtalya U20 milli takımı ile oynadığı hazırlık maçında ilk 11'de sahaya çıkan ve 90 dakika sahada kalan Hajrovic'in böylelikle milli takım macerası başlamış oldu. Ancak genç oyuncunun kökenlerine dönmesi fazla uzun sürmeyecekti..
2011-12 sezonu aslında Izet Hajrovic için biraz buruk, biraz sevinçli başladı. Altyapıda uzun bir dönem birlikte forma giydiği 1993 doğumlu kardeşi Sead Hajrovic, futbol dünyasının en iyi altyapısına sahip olan İngiliz devi Arsenal'in yolunu tuttu. Bununla birlikte iki sezondur takımda rotasyona giren ve önemli süreler bulan Izet Hajrovic her geçen dönem yükselen istikrarlı performansını 2011-2012 sezonu öncesi yaz döneminde de gösterince, teknik direktör Sforza tarafından takımın değişmezleri arasında kendisine yer edindi. Süper Lig'in ilk haftasından itibaren takımın değerli oyuncuları arasında yer almaya başlayan genç oyuncu sezonu 23 lig, 3 kupa ve 5 milli maçla tamamlarken, toplamda forma giydiği 31 karşılaşmada 5 gol - 2 asistlik performansla sezonu noktaladı. İsviçre U21 milli takımı forması altında Avrupa Şampiyonası elemelerinde de boy gösteren Izet Hajrovic, her ne kadar kırmızı-beyazlı forma altında bir kaç yaş kategorisinde ter dökmüş olsa da 2013 yılının Haziran ayında kararını Bosna-Hersek milli takımı tarafından kullanacaktı.
2012-2013: KANITLAMA..
Kendisi hakkında geçtiğimiz sezon başında büyük beklentilere sahip olan mavi-beyazlı takımın taraftarlarını bir nebze hayal kırıklığına uğratan genç ortasaha oyuncusunun, taraftarlarının yüzünü güldürmesi fazla uzun sürmedi. 2012-2013 sezonunda müthiş bir istikrar göstererek adeta "Ben, buradayım!" mesajı veren genç oyuncu Süper Lig'de forma şansı bulduğu 33 maçta 8 gol - 7 asistlik performans göstererek hücumda 15 gole doğrudan etki eden Bosna-Hersekli oyuncu, kariyerinin en verimli sezonunu geçirdi. İlk olarak U21 yaş kategorisinde İsviçre forması giyen Izet Hajrovic, milli takım forması altında 2 karşılaşmaya çıktı. Bu karşılaşmalar genç oyuncunun İsviçre milli forması altında son mücadelesi olacağını kim bilebilirdi ki? Grasshoppers forması altında sezonu 37 karşılaşmada 10 gol - 8 asist gibi dikkat çekici bir performansla tamamlarken, 2013 yılında Bosna-Hersek formrasıyla ilk kez A takım seviyesinde milli müsabakada görev aldı. 2014 Dünya Kupası elemeleri kapsamında Bosna-Hersek teknik direktörü Safet Susic tarafından milli takıma davet edilen Izet Hajrovic, bu teklifi redetmedi ve çeşitli kategorilerde formasını giydiği İsviçre'ye veda etmiş oldu. İlk olarak Slovakya karşılaşmasında forma giyen Hajrovic, kariyerinin ikinci milli maçında takımına galibiyeti getiren golü kaydedince Bosna-Hersekli futbolseverler uzun bir süre genç yetenekten bahsetmek zorunda kaldı. İsviçre Süper Ligi'nde tabiri caizse bağıra bağıra gelen ve tırnaklarıyla kazıyarak ait olduğu toprakların milli takım formasını giyen Hajrovic için bu sezonu kendisini kanıtlama sezonu olarak yorumlamak pek yanlış olmaz. Sezon sonunda İsviçre Kupası'nı kaldıran Grasshoppers'ın kadrosunda yer alan önemli isimlerden birisi olan genç oyuncu, yarı final turunda Zurich karşısında takımını finale taşıyan Hajrovic, final maçında Basel karşısında beraberliği getiren ve karşılaşmayı penaltılara götüren golü de kaydeden isim oldu. 1991 doğumlu Bosna-Hersekli oyuncu penaltı vuruşlarında kullandığı penaltıyı da gole çevirerek, takımının şampiyonluğunda önemli bir rol oynadı. Kariyerinin ilk şampiyonluğunu Hajrovic böylelikle kendisi adına "mükemmel" olarak yorumlanabilecek sezonu taçlandırmış oldu.
Son dönemde gösterdiği performansla Avrupalı takımların dikkatini çeken Izet Hajrovic, yaz döneminde takımda kalmayı tercih etti. Sezon başında göreve gelen Michael Skibbe tarafından takımın önemli isimlerinden birisi olan genç oyuncu, Avrupa'da ilk yarısı geride kalan 2013-2014 sezonunda da istikrarının yanı sıra göz dolduran performansıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Şampiyonlar Ligi elemelerinde Lyon'a iki maç sonunda 2-0 elenen İsviçre temsilcisinde iki maçta da forma giyerken, Avrupa Ligi elemelerinde Fiorentina karşısında deplasman golü kuralıyla tarihi bir fırsatı kaçıran Grasshoppers'ın değişmez isimlerinden birisi olan Izet Hajrovic, geride kalan dönemde ligde 18 maçın 15'inde forma giydi ve bu karşılaşmalarda 6 gol - 4 asistlik performansla takımının önemli isimlerinden birisi olmayı başardı. Ligin 10. haftasında oynanılan St. Gallen müsabakasının 55. dakikasında kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bırakan genç orta saha oyuncusu cezası nedeniyle 2 maçı kaçırırken, teknik direktör Skibbe tarafından da bir maçta kadroya alınmadı. Forma giydiği 15 maçın biri hariç tamamında ilk onbirde sahaya çıkan Izet Hajrovic, 16. haftada oynanılan Luzern maçı dışında tüm karşılaşmalarda sağ kanatta forma giydi. Temmuz ayından bugüne geçen süreçte 23 resmi karşılaşmaya çıkan, bu karşılaşmalarda 6 gol - 5 asistlik performansıyla takımına önemli bir hücum desteği sağlayan Izet Hajrovic'in geçtiğimiz sezon elde ettiği istatistiklere ulaşması pek zor görünmüyor. Bu aynı zamanda genç oyuncunun geçen sezon elde ettiği "kariyer sezonu" titrinide geliştirmesi anlamına geliyor.
HAJROVIC: TERS AYAKLI, GÜÇLÜ, İNATÇI..
Orta sahanın hücuma yönelik tüm bölgelerinde oynayabilen 1991 doğumlu Bosna-Hersekli oyuncunun son dönemlerde genel itibariyle sağ kanatta oynadığını görüyoruz. Bosna-Hersek milli takımı forması altında da sağ kanatta forma giyen Hajrovic için, milli takımın yardımcı antrenörü Elvir Baliç'in önemli açıklamaları bulunuyor. Bir dönem Galatasaray forması da giyen Baliç, genç oyuncunun sağ kanattan içeriye girerek sol ayakla kaleye sert şutlar attığını ve bunun en büyük artısı olduğunu dile getiriyor. Hücumun sağ tarafında forma giyen ve ters ayağıyla rakip kaleye hem sert/tehlikeli şutlar atabilen, hemde takım arkadaşlarını pozisyona sokan Hajrovic'in duran toplardaki başarısı da dikkat çekiyor. Grasshoppers'da duran toplarda sorumluluk almaktan çekinmeyen genç oyuncunun, Bosna-Hersek forması altında Slovakya'ya attığı mükemmel golünde kaleye yaklaşık 30 metreden olduğunu not olarak düşmekte fayda var. Topla birlikte oyunu hızlı oynayan, ceza sahası dışından kaleye sert şutlar atabilen, tempolu oyun yapısının yanı sıra güçlü fiziğiyle de dikkat çeken Hajrovic'in olası transferi sonrasında yerli statüsünde oynaması da muhtemel senaryolar arasında gösteriliyor. TFF'nin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği aşikar, ancak neredeyse sağ kanat oyuncusunun bulunmadığı takımda Hajrovic'in kadroya katılarak, hele hele birde yerli statüsünde oynamasını sağlamak herhalde son dönemin en büyük transferlerinden birisi olmasını sağlayacaktır.
Son iki sezonda gösterdiği performansla Avrupalı takımların dikkatini çekmeyi başaran genç oyuncunun, gelecek vaadeden potansiyelli bir isim olduğu aşikar. Son dönemde mali problemler yaşayan İsviçre ekibinden yakın bir zamanda ayrılması beklenen Hajrovic'in makul bir bedelle transfer edilmesi, ve bir üst paragrafta belirttiğimiz gibi yerli statüsünde oynayabilme ihtimali, bu transferi daha anlamlı kılıyor. TFF'nin statülerini bu konuda fazlasıyla kurcalamak lazım, keza bu ligde daha önce Bosna-Hersekli veya Arnavutluk doğumlu oyuncuların yerli statüsünde oynadığını gördük. Yakın zaman içerisinde kaybettiğimiz Eskişehirsporlu defans oyuncusu Ediz Bahtiyaroğlu'nun da Bosna-Hersek pasaportuna sahip olduğu ve hatta milli takımda oynadığını hatırlatabiliriz. Geçmiş dönemde forma giyen Elvir Baliç ve Elvir Boliç'in de hikayeleri üç aşağıya, beş yukarıya benzer görünüyor.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.