Üç Maddede Etik Dersi: Şike, Play Off ve Bruma!

Nasıl bir ülke olduk anlamak mümkün değil. Hırsızlar adalet bekçisi olmuş millete etik ve ahlaktan bahsediyor. Ülkede kim bir şeyle suçlanırsa çıkıp "o da yapmıştı" ya da "bunların hepsi oyun" diyor. Zaten herkes melek bu ülkede. Barcelona başkanı adına "sadece" söylenti çıktı diye istifasını veriyor. İsimler önemli değil önemli olan kulüp diyor ama bizim ülkemizin insanları o kadar ahlaklı ki! Aaa ayıp! Bir kişi de çıkıp adam gibi "evet ben yaptım" demiyor. Pardon bazıları söylüyor "Ben yaptıysam Fenerbahçe için yaptım" diyor ve bu cümle "ne demek yaptıysam?" sorularıyla karşılık bulması gerekirken bir kulübün divan kurulunda alkışlarla karşılanıyor! İnanılmaz!


Uzun zamandır yazı yazmıyordum. Ama olanlar karşısında bir şey söylemeden durabilmek imkansız. Çünkü işin dozunu iyice kaçırdılar. Türkiye Cumhuriyet'i içinde cumhuriyet kurduklarını iddia eden zavallılar şimdi Türkiye Cumhuriyet'inin son kalesi olduklarını iddia ediyorlar. Adamların yaptığı şikeyi dünyada tescillemeyen bir mahkeme kalmadı (sağolsunlar her taraftan onay aldılar) ama hala utanmadan biz son kaleyiz saçmalıklarına devam ediyorlar.

Malum yabancı sınırı sorunu ülkemiz futbolunun en büyük engellerinden. Bu engelin kalkmamasının tek nedeni Fenerbahçe ve onun yandaşı TFF! Bunu hepimiz biliyoruz. Nasıl bu kadar emin konuşuyorsun diyene kulüpler birliğinin 17'e 1 oyla aldığı kararı hatırlatırım. Süper Lig'deki 18 takımın 17'si yabancı sınırının değişmesini istedi ama bir tanesi, rakamla "1" tanesi, istemedi diye bu karar değişmiyor. Şike olayları patlak vermeden 1 hafta önce (tesadüfe bakın) Mahmut Özgener istifa etmişti sonrasında onun yerine gelen Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe taraftarı olduğu herkes tarafından biliniyordu, bir çok saçmalığa imza attı. O zamanlar da bunları eleştirdik. Lig başlarken getirilen play offun neden getirildiğini biz o zamanlar dile getirdiğimizde bize "fanatik taraftar" gözüyle bakıyorsunuz dendi. Fakat daha sonrasında Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçe başkanlığına oynarken bunu açık bir şekilde itiraf etti ve "Ben olmasaydım Fenerbahçe buralarda olamazdı, play offu da onun için getirdik" dedi. Olayın sadece spordan çok ötede. Biraz olsun ahlak, onur, şerefiniz olsa ellerinize bakarsınız. Çünkü eliniz kana bulanmış sizin. O play off oynanırken ölen insanların hesabını bir gün vereceksiniz!

Fenerbahçe taraftarı başkanından aldığı yüzsüzlükle hala hükümete sallayadursun, objektif yorumcumuz Rıdvan Dilmen çıkıp "Başbakana haksızlık yapıyorsunuz, o şike davası sürecinde Fenerbahçe'ye çok iyilik yaptı" dedi. Utanmaz adamlar her fırsatta başbakana sallıyorlar ama başbakanın laflarına inanıp paralel devlet olduğundan bahsediyorlar ve yeniden -adil- yargılanma istiyorlar. Biri Twitter'da bahsetmişti laf çalmak olmasın, "Mahkemede Strum Graz maçını izlettin adam sesini çıkarmadı, daha nasıl bir adil yargılama istiyorsun". Haksız mı? Havaalanında kahramanlar gibi karşılandı. Bir an devlet nişanı takılacak sandım. Çıkıp balkon konuşması yaptı ve orada işi cemaate yıktı. İşi cemaate yıkmasına rağmen paralı askerleri hükümete sallamaya devam etti. Yıldırım onları susturmak zorunda kaldı. Ne konuşan ne söylediğini biliyor ne de dinleyen ne dinlediğini anlıyor! Tam olarak körler sağırlar birbirini ağırlar durumu!

Zamanında Alex için çocuğu ile ilgi çekip kendini acındırıyor dedin, Aydınlar'ın vefat etmiş çocuğu hakkında atıp tuttun ama şimdi işlerine kendi çocuğunu alet ettin ve ortaya bebeğinle fotoğrafın düştü. Çok sempatiksiniz ama umarım onun geleceği senin geçmişin gibi olmaz! Ne zaman tekrar hapis yatacağın kesinleşti o zaman o aslan gibi kükreyen Aziz Yıldırım  bir anda 65 yaşında, şeker hastası ve 2.5 yaşında çocuğu olan tonton bir amcaya dönüştü. Utanma olur biraz!

Neden bunları yazdım bu kadar? 
Yukarıda bahsettiğim tüm pislikler bir yana zamanında Beşiktaş'ta çalışırken Delgado'nun sözleşmesini askıya alan, Fink'in sözleşmesini donduran adamlar çıkıp bizim Bruma'yı Gaziantep'e kiralamamıza etik değil diyorlar. Böyle bir utanmazlık olabilir mi? Federasyon çalışanı adam aynı şeyi Beşiktaş için çalışırken yapmış ama biz yapınca bize izin vermiyor. İzin vermediği için bulunan naylon kiralama yöntemine de etik değil diyor. Fenerbahçe yönetim kurulu üyesi çıkıp Galatasaray transferde etik dışı şeyler yapıyor diyor. Nasıl bir etik anlayışı varsa şike yapmak etik ama haksızlıklarla mücadele etmek etik değil! Bu arada evet, Bruma transferi etik olmayabilir ama bundan bahsedecek en son kişi sensin. Sizsiniz. Çünkü siz şike yaptınız ve cezasını çekmediniz. Önce cezanızı çekin ondan sonra gelin etikten ve ahlaktan bahsedin! 

Bu kadar utanmazlığı nasıl becerebiliyorsunuz, nasıl yüzünüz kızarmadan yaşayabiliyorsunuz anlayamıyoruz. Lütfen, rica ediyoruz bize de açıklayın.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0