STSL | Mihenk taşı..
Galatasaray, ligin ikinci devresinde oynadığı ilk derbide çok parlak bir futbol oynamamasına rağmen sonuç odaklı bir oyun oynamayı başardı ve istediği üç puanı Selçuk'un penaltı golüyle aldı. Özellikle akıllar Chelsea maçındayken ve rakibinden bir puan geriye düştüğü bir noktada son derece kritik hale gelen derbide asıl önemli olanın galibiyet olduğunu bilerek oynayan sarı kırmızılılar hücumda yeterince aktif olamasa da oyunu tutmayı ve kitlemeyi başararak kritik galibiyete ulaştı. Şampiyonluk yolunun devam etmesi adına bir mihenk taşı olan bu derbi de başarıyla atlanmış oldu.
Geçen hafta Antalya'da alınan beraberlik sonrasında dört maçını üst üste kazanan Beşiktaş sıralamada Galatasaray'ın bir puanla üstüne çıkmıştı. Özellikle evinde iki maçını iyi futbolla kazandıktan sonra Antalya'da oynanan kötü futbol ve yine bir deplasmanda iki puan bırakılması Cim Bom'da moralleri biraz bozmuştu. Ancak Galatasaray'ın bir şansı geriye düşülen haftada Beşiktaş'la karşılaşmaktı, kendi evinde Beşiktaş'a çok zor kaybettiği, psikolojik olarak da üstünlüğü bulunduğu bir gerçekti. İyi düşünülmesi gereken nokta ise Chelsea maçı öncesinde takımı motive etmenin kolay olmayacağıydı. Zira hem motivasyon hem de oyun içerisindeki çalışkanlık açısından Beşiktaş genç ve çok koşan bir takım olması sebebiyle üstünlük sağlayabilir, en azından atacağı bir golle maçı Galatasaray için çok zor hale getirebilirdi. Mancini tüm bu ihtimalleri elbette düşünmüş olacak ki kontrollü oyunu ön plana alan bir anlayışla sahaya çıkarttı takımını.
Maçın başlangıcında artık Galatasaray için klasik hale gelen bir yoğun baskı bekleyenler bu kez yanıldı zira tam tersine Beşiktaş daha istekli başlamış gibi gözüktü. Aslında iki takım da son derece kontrollü başladıkları için maç orta saha mücadelesi şeklinde gelişti, Beşiktaş'ın çok koşan ve ısıran orta saha elemanları Selçuk'un da hayatının en kötü maçlarından birini oynaması sebebiyle daha etkin bir görüntü çizdiler. Beşiktaş'ın taktiği basitti; orta - kafa - gol. Bunu da tamamen Gökhan Töre vasıtasıyla yapma niyetinde oldukları açıktı, bir kaç kez Veysel'in olduğu kanattan Olcay'la gelmeye çalışsalar da başarılı olamayınca hepten Gökhan'a döndüler. Telles'in kolay çalım yemesi ve az önce bahsettiğim gibi Selçuk'un aldığı topları bile hatalı paslarla teslim etmesi sebebiyle bir kaç pozisyon ürettiler o kanattan, ancak bekledikleri ortaları yapamadılar ya da Almeida'ya ulaştıramadılar. Sadece yerden bir ara pasta Almeida kendisinden beklendiği gibi karşı karşıya topu dışarıya vurdu, bunun haricinde çok tehlikeli bir atak olmadı.
Galatasaray ise Veli'nin bol faüllü müdahalelerle Sneijder'i kitlemesiyle daha çok sağdan atak geliştirmeye çalıştı. Telles aslında elinden geleni yaptı, pozisyon üretmeye çalıştı fakat Beşiktaş çok kalabalıktı. İşte tam kilitlenmiş bir maçta olması gereken oldu, Veysel adeta yıllardır büyük takımda derbi oynuyormuşcasına soğukkanlı bir şekilde ceza sahasında girdi. Melo nefis aşırttı, Veysel de penaltıyı aradı, zorladı ve Dany'nin bizim çok alışık olduğumuz sakarlıklarından biriyle kazandırdı. Selçuk da maçtaki çok ender iyi işlerinden birini yaparak ters köşeden Galatasaray'ın çok ihtiyaç duyduğu golü kazandırdı.
Bazen bu derbi gibi maçlar oynanıyor, iki takımın da çok kontrollü olduğu, kaybedenin sadece üç puanı değil çok daha fazlasını kaybedeceği maçlarda genelde atan kazanıyor. Cim Bom dün tam buna uygun oynadı, golü atan taraf olmayı da bildi, çok önemli bir üç puanı aldı. Aynı zamanda Chelsea maçı öncesi herkesin korktuğu bir puan kaybı yapmamış oldu, rakibine de çok önemli bir darbe vurarak aslında zirve yarışından da ekarte etmiş oldu.
Derbiyi atlattığımıza göre hepimizin aklında artık o gün ve saat var. Dertlerimizi yine zincir yaparak mütemadiyen birbirine ekliyor ve Chelsea'nin Arena'ya çıkacağı anı bekliyoruz. Çok zor olacağını, büyük bir hayalin peşinden koştuğumuzu biliyoruz ancak emin olduğumuz bir şey daha var, o da bugüne kadar defalarca tecrübe ettiğimiz gibi Galatasaray'ın olduğu her yerde umut da vardır. Çıkıp aslanlar gibi ama mantıklı, realist bir oyunla buradan gol yemeden alınacak her skorda İngiltere'ye şansımızı artırmış bir şekilde gideceğimizi biliyoruz. Cim Bom bizi yine sevindirse, Çarşamba gecesi bayram yapsak mesela.. Neden olmasın?
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.