UCL | Avrupa takımı..
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi ikinci turu ilk maçında Chelsea karşısında kötü başladığı maçın özellikle ikinci yarısını çok iyi oynayarak karşılaşmadan 1-1 beraberlikle ayrıldı ve umutlarını aynı geçen sezon da olduğu gibi ikinci maça taşıdı. Özellikle Chelsea gibi bir takım karşısında oyununu kabul ettirmeyi başaran ve maçın hiçbir dakikasında oyundan kopmayan Cim Bom artık Avrupa'nın sayılı takımlarından biri olduğunu herkese kanıtlamış oldu. İkinci golü bulamasa da Chelsea'yi sahasına hapseden sarı kırmızılılar geçen sene ikinci maçtan çıkarttığı turu hatırlayan taraftarını yine hayal kırıklığına uğratmayacağı ümidini aşıladı.
Geçtiğimiz haftasonu Beşiktaş'ı yenerken oynadığı pasif futbol nedeniyle eleştirilen Galatasaray'ın Chelsea karşısında çok daha motive oynayacağı heresin düşüncesiydi. Yabancı sınırlaması gibi artık tamamen çağ dışı kalmış bir uygulamanın da elbette Şampiyonlar Ligi'nde olmaması Mancini'nin elini kadro kurma açısından rahatlatıyordu. Canları sıkan tek ayrıntı, son haftalarda çok başarılı oynayan Semih'in sakatlığıydı, nitekim on birler geldiğinde iki teknik direktörün de enteresan tercihler yaptığı görülecekti.
Chelsea klasik Azpiliqueta - Terry - Cahill - Ivanovic geri dörtlüsüyle başlıyordu ancak orta sahada Matic'in de statü gereği oynamaması sebebiyle Ramires'in yanında Lampard vardı. Sağda Willian ve solda Hazard zaten beklenen tercihlerdi, ileride ise iki kanatta da etkili olabilen Shürrle Torres'e yardımcı olacaktı. Mancini ise Semih'in sakatlığı sebebiyle orta ikiliyi Hakan - Chedjou olarak belirlemiş fakat artık hepimizin alıştığı ve ligde genelde Ceyhun'un üstlendiği defans önü tandemini bu maçta oluşturmamıştı. Sağda Eboue solda Telles, önlerinde Selçuk ve Melo vardı. Bir diğer ilginç tercih sağ kanatta Hajrovic'in oluşuydu, solda Sneijder ve ileride Burak - Drogba klasik üçlüydü. Malesef Mancini'nin bu ilginç kadro tercihinin yanlış olduğu kısa sürede ortaya çıktı.
Maça Galatasaray tutuk başladı. Açıkçası Eboue hariç herkes çok gayretli gibi gözüküyordu fakat muhtemelen aşırı motivasyon sebebiyle bir şaşkınlık göze çarpıyordu. Öte yandan Chelsea kontrollü ancak baskılı başladı, klasikleşen hızlı hücumlarıyla tehlikeli oldu. Tartışmasız maçın en kötülerinden biri olan Eboue'nin çok kötü bir pasla sebebiyet verdiği bir hızlı hücumda da ileriye çıkan Azpiliqueta, Muslera'nın da hatalı ve tereddütlü çıkmasıyla topu Torres'e aktardı, henüz dokuzuncu dakikada mümkünse hiç yenmemesi gereken gol yenmiş oldu. Fakat bu golün faydası Galatasaray'ın ve Mancini'nin uyanması oldu. Mancini hemen Hajro'nun yerine Yekta'yı aldı, Yekta'yı direk ortaya monte etti, Yekta da maç boyunca mükemmel oynadı. İkinci yarının başında H.Balta'nın yerine Semih'in alınması da Torres'in hızına Balta'nın yetişememesiydi, o da çok doğru hamleydi, Semih Torres'i tamamen kitledi. İkinci devre bu adımlarla Cim Bom Chelsea'nin sahasına çöktü. Ancak Chelsea zaten kompakt oynamaya çok alışık olduğundan pek açık vereceğe benzemiyordu. Burada duran topların önemi büyüktü, nitekim Galatasaray kullandığı üst üste kornerlerle Chelsea'yi bunalttı. Bunlardan bir tanesinde Drogba'nın indirdiği topa Selçuk tam yetişemedi ve direğe takıldı, hemen ardından Sneijder'in güzel kornerinde Drogba'yı üç kişinin tutmasıyla Chedjou boşta kaldı, beraberliği sağladı. Bu golden sonra Chelsea'nin baskısını bekleyenler yine yanıldı, Morinho 1-1'e razı bir görüntü çiziyordu. Ancak Cim Bom gol için yüklendi, uğraştı, çabaladı, fakat 80'de Mancini de gol yeme riskine karşılık Drogba'yı aldı. Maç bu şekilde tamamlandı.
İkinci maça aynı geçen sezon Schalke maçına olduğu gibi ihtiyatlı bir umutla gidiyor Galatasaray. Karşısındaki takımın büyüklüğünün farkında olarak ancak iyi oynadığı zaman imkansız olmadığını görerek gidiyor. Özellikle ikinci devredeki futbolu oynayarak, sakin ve sabırlı bir futbolla çeyrek final uzakta değil. Yeter ki soğukkanlı ve motive futbol orada da devam etsin, maceraya kapılınmasın. Cim Bom artık tam bir Avrupa takımı oldu, her sene bu seviyelerde oynasın, başarı mutlaka gelecektir.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.