Bir kulübün en büyük sponsoru; taraftar!

Futbol artık sadece yeşil sahalarda oynanan bir oyun değil. Büyük paraların döndüğü, amatör duyguların yer aldığı ancak profesyonel rakamların ödendiği bir eğlenceye doğru hızla ilerliyor. Bir ülkenin dış borcunu kapatacak değerde gerçekleştirilen transferler bir kenara, futbol takımlarının sponsorluk anlaşmalarından ve galibiyet primlerinden başka maddi kazanç elde ettiği en büyük faktörlerden birisi hiç kuşkusuz taraftarları. Kulüp adına yaratılan markalar her ne kadar kurumsal kimliği değerlendirse de, aslında hepsi taraftarın hizmetine sunulan ögelerin başında geliyor. Galatasaray'da da bu hamlenin adımlarını her geçen gün görüyor ve izliyoruz. Peki bu markaların hem bize, hem kulübe ne gibi bir faydası oluyor? Hep birlikte o noktayı biraz daha detaylı inceleyelim..

Ünal Aysal ve ekibi üç sene önce göreve geldiklerinde ilk olarak sportif başarıyı hedeflese de, aslında en önemli konulardan birisi maddi istikrarı sağlamak ve finans tablosunda başarılı olmaktı. Saha içerisinde elde edilen başarılı sonuçlar elbette taraftara da olumlu yansıyor. Bunun en yakın örneklerini, ilk sezonda her ne kadar tek düze olmasından ötürü eleştirilse de Nike ile yapılan iş birliği sonrası satışların patlaması oldu. Şampiyonluk yolunda rakiplerine normal sezonda ve play-off maçlarında toplamda 10 puan fark atan Galatasaray'ın ürün satışında patlaması yapması da haliyle maddi başarıyı getirdi. Kadıköy'de kazanılan kupayı büyük bir ek gelire çeviren yönetim, şampiyonluk sonrasında çıkan ürünlerin yok satmasıyla ürün satışından beklediği geliri elde etmeyi başardı diyebiliriz. Yıllarca bunun eksikliğini çeken bir camia olmuştuk, büyük zaferleri bile bu tür ürün satışı ile pazarlayamadığımız gibi über hayallerle hareket ettiğimiz dönemleri halen stoklarda eritmeye çalışıyoruz. Bunun en yakın örneği, Kadıköy Hatırası t-shirtleri tüm ülke genelinde kelimenin tam anlamıyla yağmalanırken, 2007'de satışa çıkan "Road to Atina" ürünlerini halen bir takım kampanya sitelerinde satışta görüyoruz.  Galatasaray Store markasının son üç yılda geldiği nokta, gelişimi farketmemiz açısından son derece doğru bir örnek aslında. Bundan 3 sene önce, sipariş verildiğinde neredeyse 1 haftada gelen kargolar artık yerini 2 günde teslim edilen ürünlere bıraktı. Nike ile gerçekleştirilen sponsorluk anlaşması sonrasında ise, büyük mağazaların Nike tarafından dekorasyona uğradığını söylemek mümkün. Bazı mağazaların ise, özellikle büyük AVM'lerde, Nike & Galatasaray Store olarak kullanıldığını da görebiliyoruz. Aynı durum, son günlerde Galatasaray Store online satış sitesinde de görülmeye başlandı. Artık büyük alışveriş sitelerinde de sarı-kırmızıya ait kategoriler olacak. Bir nevi büyük bir alışveriş merkezinde, mağaza açılıyor. Bunu bu şekilde yorumlamak, en doğrusu olacak. 

Elbette kulübün tek gelir kapısı ürün satışı değil. Teknolojiyle yaşadığımız bir dünyada, artık teknolojik gelişmelere de ayak uydurmak gerekiyor. Aramızda cep telefonu kullanmayan yoktur herhalde? Günlük hayatta kullandığımız cep telefonu operatörlerini artık GSMobile olarak kullanabilirsiniz. Kullandığınız operatörden herhangi bir farkı yok ancak en büyük farkı, ödediğiniz faturalardan kulüp bir pay alıyor. Doğal olarak, kulübünüze her ay belli bir miktar katkı sağlamış oluyorsunuz. Aynı durumu günlük hayatımızın bir parçası olan kredi kartları için de söyleyebiliriz. Bugün sokağa çıktığınızda her insanın cebinde nereden baksanız en az iki - üç kredi kartı bulunuyor. Rutin olarak kullandığınız kartlarınızı GSBonus'a çevirerek kullanabilirsiniz. Diğer kartlardan herhangi bir dezavantajı yok, tam tersi kulübünüzün ürünlerini veya etkinliklerini kullanmaya kalktığınızda avantaj sahibi oluyorsunuz. Ödediğiniz yıllık kart aidatından ve aylık faturalardan kulübün bir pay aldığının altını çizmeye gerek var mı? Cep telefonu ve kredi kartının ardından, bir başka konu ise tabletler üzerinden olacak. Bilgisayarın büyük bir evrim geçirdiğini ve artık notebook/laptopların bile kullanılmadığını söyleyebiliriz. Tatilde, seyahatte yada iş yerinde.. Tablet bilgisayarlar artık her yerde! Peki tablet bilgisayar kullanırken, kulübünüze ekstra gelir sağlayacağınızın farkında mısınız? Galatasaray'a özel olarak üretilen HCL ME tabletler, gerçekleştirilen sponsorluk anlaşması sonrasında her satıştan kulübümüze pay kazandırıyor. Tablet dünyanın en iyi ikilisi Samsung ve Apple kadar üstün teknolojilere sahip olmasa da, fiyat/performans grafiğinde ilgili markanın Orta Doğu ve Asya'da büyük bir paya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Galatasaray ile gerçekleştirilen sponsorluk anlaşması da aslında ilgili markanın Avrupa'ya açılan kapısı olması hedefleniyordu. Teknolojiden konu açılmışken, Galatasaray NET'den de bahsedebiliriz. Türk Telekom - Avea altyapısı üzerine kurulan, sarı-kırmızı bir internet. Şuanda aktif olarak ülkede kullanılan Türk Telekom internet altyapısının alt kategorilerinden birisi olan GSNet'te değişen herhangi bir özellik yok. ADSL olarak kullanılan internet neyse, aynı interneti sarı-kırmızı olarak, aylık faturalarınızdan belli bir pay kulübe kazandırarak kullanabilirsiniz. Bu markaların hemen hemen hepsini günlük hayatımızda, farklı markalarla kullanıyoruz. Ancak sarı-kırmızı markaları tercih ederek kulübe belli bir oranda gelir sağlayabiliriz. Bu faktör, önümüzdeki senelerde uygulanacak olan FFP (Finansal Fair Play) için de oldukça önemli. 

Kulübün resmi yayın organları Galatasaray TV ve Galatasaray Dergisi'nden bahsetmeye gerek yok. Adı üzerinde zaten, kulübün resmi iletişimi bu mecralar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Galatasaray Dergisi'nin an itibariyle aylık en çok satan spor dergisi olduğunu belirtmemizde fayda var. Kanal için ise, şu sıralar biraz sıkıntılar mevcut. Gerek kanalın yönetimi ve uygulamaları, gerekse halen karasal yayına geçmemiş olması nedeniyle şikayetler devam ediyor. D-Smart platformu altından çıkıp Digiturk'e geçiş yapan kanalın bir süre daha karasal yayına geçmesi zor görünüyor.

Son olarak, günlük kullanılan markalar yerine biraz daha lükse kaçan durumları göz önüne almak gerekiyor. Yaz veya kış tatili için genellikle programsız hareket etmek yerine bir turizm acentası kanalıyla veya turlarla planlarımızı yapıyoruz. Türkiye'nin en büyük turizm firmalarından birisi olan ETS ile yapılan anlaşma sonrasında artık tatilinizi yaparken GSTravel markası üzerinden yapabiliyor ve ödediğiniz ücretin bir kısmını kulübün gelir hanesine yazdırıyorsunuz. Ayrıca önümüzdeki sezondan itibaren deplasman turlarının da bu marka üzerinden yapılmaya başlanacağını, hatta şuanda sadece UEFA Şampiyonlar Ligi maçları için özel turlar düzenlendiğini belirtelim. Herhangi bir dezavantajı bulunmuyor, avantaj konusu ise sadece yurtdışında oynanılan maçları kapsıyor; şimdilik. Basketbol ve voleybol takımının deplasman maçları için de bir takım uygulamalar gerçekleşecek, bunun da müjdesini verelim. Ülkemizde genel bir sağlık sigortası olduğu için özel sigortalar pek fazla tercih edilmiyor. Tercih edilenlerin de bir takım avantajlarının olması gerekiyor, ki sizde aylık belli bir bedel ödeyin. Bu konuda kulübün dünyanın önemli sigorta firmalarından birisi olan HDI firması ile gerçekleştirdiği GSigorta uygulaması devam ediyor. Yaklaşık dört yıldır devam eden bu projenin uzun yıllar sürmesi muhtemel görünüyor. Ancak bu markaya taraftarın ne kadar katılacağı, özel sağlık sigortasının ne gibi avantajlarının olduğunu ilgili markanın kendisini ne kadar duyurması gerektiği farklı konular. Bir diğer lüks kullanımlardan birisi ise borsada işlem yapan kullanıcılar tarafından tercih edilen dünyanın en büyük işlem kuruluşlarından Forex ile yapılan işbirliği oldu. Forex ya da Foreign Exchange; bir cinsten dövizin satışı karşılığında diğer bir cins dövizin alınması işlemi olmaktadır. Galatasaray Forex markasıyla birlikte borsada işlem yapan kullanıcıların kulübe gelir kazandırması muhtemel. Bir kulübün borsaya bu şekilde açılması da, ayrı bir özellik teşkil ediyor. Borsada işlem yaptığınızda siz kazandığınız da, kulübe de kazandırıyorsunuz. Dünyanın en büyük piyasası olduğu için manipüle edilememekte ve pariteleri belirleyen belli ekonomik veriler bulunmaktadır. Bu verilerin açıklanacağı saatler önceden belli olduğudnan yatırımcı beklentiye göre hareket ediyor.

Uzun lafın kısası, futbol artık amatör duygularla oynanılan bir oyun değil. Büyük paraların döndüğü, büyük bedellerin ödendiği bir eğlence haline geldi. Biz bu eğlencenin bir parçasıyız ama Galatasaray taraftarı son yıllarda kulübüne verdiği destekle gıpta edilir noktaya doğru hareket ediyor. Üç sezondur ne bir maç saha kapandı, ne de kombineler satılmadı. Galatasaray'ın sezonluk kombine satış rakamı 45bin seviyesinde artık, ki bu rakam bütün sezon boyunca stadın kapalı gişe olmasının en büyük nedeni. "No al calcio moderno" dediğimiz günlerden, "Kulübün markalarına sahip çıkın ve kulübe para kazandırın" dediğimiz günlere geldik. Yapacak pek birşey yok, bu oyun bizi de değiştirdi.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0