BBL | 17 sayıdan geri dönüş!


Beko Basketbol Ligi'nde yoğun bir maç trafiğine giren ve bu sefer de Aykon TED Kolejliler'e konuk olan Galatasaray Liv Hospital rakibini 78-83'lük mağlup etmeyi başararak Euroleague dönüşünden sonra ligde 2/2 yapmış oldu. Maçın önemli bir bölümünde istediği oyunu oynamakta zorlanan ve üçüncü çeyreğin sonunda 17 sayı kadar da geri düşen takımımız son 10 dakikalık bölümde ise önemli bir geri dönüşe imza attı ve maç sonunda galip geldi. Ender Arslan bu geri dönüşte başrolü oynarken 16 sayı atarak da en skorer ismimiz oldu.

Karşılaşmayı temel olarak ilk 3 periyot ve son periyot olarak ayırmak mümkün. İlk 3 çeyreklik kısımda aslında birbirinden çok da farklı şeyler olmadı. Oyun daha çok Aykon TED Kolejliler'in istediği gibi oynandı. Ne savunma sertliği, ne de hücum akışkanlığı olarak beklenen seviyede değildik ve ilk yarıyı 42-36 geride kapadık. Bu bölümde Arroyo'nun iyi oyunu bizi maçın içinde tutmuştu, fakat Carlos'un da üçüncü çeyrekte performansının düşmeye başlaması işleri kötüye götürdü. TED Kolejliler direnci  kırılan rakipler karşısında coşabilen ve hücumda cezaları kesme potansiyeli olan bir takım. Bunu da özellikle Clay Tucker'la çok iyi değerlendirip 3. çeyrek sonunda skoru 68-51'e kadar taşımışlardı. Orada yaptığımız son hücumda Ender'in bulduğu üçlük skoru 68-54'e getirdi ve son 10 dakikalık bölüme de 14 sayı geride girdik. Final periyodundaysa işler değişti. Çeyreğe müthiş bir başlangıç yapan takımımız Ender'in liderliğinde iç-dış dengesini çok iyi sağlarken bir önceki periyodun sonundaki üçlüğü de dahil edersek 17-2'lik bir seri yakaladı ve yaklaşık 4.5 dakika içinde öne geçti. Ancak buna karşılık TED Kolejililer biraz daha toparlanırken bizim de hücumda hızımız kesildi, özellikle Arroyo'nun ikinci yarıdaki performans düşüşünden ötürü öne geçtiğimiz maçı kopartacak hamleyi yapmakta zorlandık ki Arroyo da son 2 dakikada kenara geldi zaten. Maçın bitimine 1.5 dakika kala ise 76-75 gerideydık. Buna karşılık ilk önce Erceg'le bulduğumuz orta mesafeyle öne geçip, savunma yapıp dönüşünde de Marko'yla bir üçlük bularak bir anda öne fırlayıp avantajı yakaladık. Son dakika içinde taktik faullerle sık sık çizgiye de geldik ve en sonunda 78-83'lük skorla galip gelmeyi başardık.

Maçın teknik detaylarından daha önemli olan kısmı, takımın mental olarak uyanışa geçtikten sonra yaptıklarıydı. Ender'in liderliği alması, bununla birlikte Bonsu'nun yerine Furkan'ın oyuna dahil olup pota altını canlandırması o dakikaya kadar uykudan kalkıp uyku sarhoşluğuyla kendine gelememiş gözüken takımın suratına çarpılmış su etkisi yarattı resmen. O havayı yakalayıp, farkı de kısa süre içinde eritince oradan maçı kazanmayı başardık zaten.. Marko'nun sonlardaki üçlüğü kritikti. Sinan ise son bölümde önemli 2 serbest atış kaçırdı ancak onun hemen ardından Furkan'ın aldığı hücum ribaundu da günü kurtarmaya yetti. Bu maçlarda takımın bütün olarak performansından ziyade bireysel performanslara odaklanmak daha mantıklı gibi duruyor, zira play-off öncesi rotasyona dahil etmemiz gereken isimler var. Bonsu, Ersin, Cenk, hatta yeniden form tutması gereken Ender gibi isimleri Arroyo, Markoishvili, Malik, Erceg, Furkan ve bir süredir formda olan Sinan'ın yanına dahil etmeliyiz ki bunun için de Ergin Ataman denemeler yapıyor. Burada hep dediğimiz üzere Engin'i de dahil etme fikri iyi olabilirdi ama belli ki Ender sağlam olduğu sürece ilk tercih o olacak. Dünkü bu denemelerde Ender çok iyi bir tepki verdi ve galibiyet ateşini yakan isim oldu. Maçı da 16 sayı - 5 asistle tamamladı. Onun haricindeki kazanılacak oyuncu profilindeki isimlerden istenen performansı alamadık ve son dakikalarda yine formda oyunculara dönmek zorunda kaldık. Ama en azından play-off başlayana kadar oynayacağımız 3 lig maçında -Olin Edirne, Uşak, Mersin(D)- daha bu isimleri deneme şansımız olacak ve işin içine dahil etmeye çalışacağız. Hatta fikstür el verirse araya birkaç hazırlık maçı da ekleyebilir Ataman...

Şu açık ki motive olunan zamanlar içinde ligin en iyi takımı biz olarak gözüküyoruz. Normal şartlar altında bizim basketbol kalitemizin en önde geldiğini düşünüyorum. Tabi bu motivasyonu Euroleague'in yorucu temposundan sonra yeniden toparlamak kolay değil, ama tecrübeli bir takıma sahibiz ve bunu aşabiliriz. Bununla birlikte aşmamız gereken bir başka nokta da ev sahibi avantajının rakiplerde olması durumu olacak ki burada da uzun serileri taşıyabilecek rotasyon derinliğine ulaşmak önemli. Yani 6 kişiyle bu çarkın dönmesinin zor olacağı açık ki bu 6 kişiden biri Sinan şu anda.. Bunun yanında Euroleague'de ciddi sorumluluklar alabilen Macvan'ı da kullanamıyoruz artık. Ender oralara dahil olacaktır diye tahmin ediyorum, ancak Cenk, Ersin, Bonsu gibi isimleri de rotasyona net bir şekilde ekleyebilirsek o zaman dengeler bizden yana kayabilir ve gerçek gücümüzü sahaya yansıtabiliriz. Görünen o ki Ataman ve kenar yönetimi de bu hesapların içinde.. Play-off'lara çok uzun bir süre kalmadı ve belli ki geçen seneki kadar avantajlı ve istim üstünde olmayacağız. Ama az önce belirttiğim şartlardan ötürü de ciddi bir şansımız olabileceğine inanıyorum, yeter ki aradaki süreyi hatta play-off ilk turundaki muhtemel bir Beşiktaş serisini bile hep üstüne birşeyler koyarak geçirelim, sonrası gelebilir. Şampiyon olmak uzak bir ihtimal değil, umutsuzluğa gerek yok..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0