Bu bir..
Her şeyden önce yazının ilk cümlesinde belirtmek lazım. Bu yazı bizim ne çizgilerimizi koruyacağımız, ne kelimelerimize hakim olacağımız ne de dikkat edeceğimiz bir yazı olacak. Bu yazı ağır şiddet, holiganlık, fanatizm içermektedir. Bize yakışmayacağını bile bile yazma gereksinimi duyuyoruz, belki de gerçek duygularımızın dışa vurumu. Dün akşam Kadıköy'ün göbeğinde yaşananlara herhangi bir emniyet mensubunun müdahale dahi etmemesi, gerekli önlemleri almaması ve bunun sonucunda malum takımın "terörist" yandaşları tarafından aksiyona geçirilen rezillik kelimelerle açıklanamayacak kadar aciziyetin, karaktersizliğin ve haysiyet yoksunluğunun vücut bulmuş halidir.
Süper Lig'de geride kalan 31 hafta sonunda Fenerbahçe futbol takımı dün gece kadın ve çocuk taraftarlarının önünde oynadığı Çaykur Rizespor karşılaşmasında golsüz beraberlik elde ederek kulüp tarihinin 19. lig şampiyonluğuna ulaşmıştır. Buraya kadar herşey normal, keza futbolun doğasında kazanmak ve kaybetmek olgusu yer alırken; bir takımın şampiyon olması gerekiyor. Bu sene sadece Süper Lig'de mücadele eden bir takımın, hakem hataları ve rakiplerinin formsuzluklarını gözardı etmeden, şampiyon olması nispeten diğer takımlara göre daha kolaydır. Bu kapsamda Fenerbahçe'nin şampiyonluğu, kendi camialarına ve şikeyi kabul etmeyen - takımlarının siyasi rantlara kurban edilmesine göz yummayan samimi ve gerçek taraftarlarına kutlu olsun. Tebrik etmek erdemliktir, biz tebrik etmesini bilelim. Ancaaaaaaaaaaaaaaakkk..
Kendi şampiyonluk kutlamaların sırasında ezeli rakibinin mağazasına "terörist" gibi giriyorsan, kepenkleri kırıp depodaki malların yanı sıra televizyon, bilgisayar ve kasadaki paraları çalma girişiminde bulunuyorsan bunun adı şampiyonluk turu veya şampiyonluk eğlencesi değil. Bunun adı ultrAs, fanatizm veya holiganlık falan da değil. Bunun adı teröristlik, hırsızlık, kundakçılıktır.. Kepenkleri kırıp, mağazayı yakmaya çalışıyorsan, sokakta yaktığın ürünlere itfaiyenin müdahale etmesini sağlıyorsan bunun adı teröristlik. Bu yapılanların hiç birisi eğlenmek veya şampiyonluk kutlamak için değil, bunun adı Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk kurallarını düpedüz çiğnemektir. Bu düpedüz gasp ve hırsızlığa girmektedir. Bu düpedüz kamu malına zarar vermek ve kasten mesken kundaklamaktır. Bu bir karaktersizliğin, haysiyetsizliğin, onursuzluğun dışa vurumudur. Bu, bugüne kadar Galatasaray'ın futbol - basketbol veya voleybol hiç farketmez, tüm branşlarda eze eze yendiği ve kurduğu psikolojik üstünlüğün ezikliğinin patlamasıdır. Kendi takımı ve yandaş taraftarlarıyla birlikte şampiyonluğu kutlamak yerine, eğlenmek yerine Galatasaray Store kepenklerini kırarak, içerisini yakıp-yıkarak, kırıp-dökerek ve sokakta ufak çaplı yangın çıkartarak şampiyonluk kutlanmaz. Bunu ancak ve ancak içinde terörist duyguları olan, insanlıktan nasibini almamışlar yapar. Bu konunun Fenerbahçe camiasıyla, kulübüyle, oyuncusuyla, teknik heyetiyle hiç alakası yok. Bu alenen bir terör eylemidir ve sorumlularının ivedilikle yakalanıp "hapis cezası" istemiyle yargılanması gerekmektedir.
PassoLig, e-bilet, fişleme, yoklama vb. uygulamalarla olmaz bu işler. Futbol taraftarlığını "terör eylemlerine" çeviren varsa; en ağır noktada çekecek cezasını. Bu olayı halının altına süpüren de, dillendirmeyen, köşesinde, televizyonunda yer vermeyen medya mensupları da bu olayın yardakçısıdır; bizim gözümüzde. Bu konuyu konuşmayan, yazmayan, paylaşmayan ve bu teröristlerin cezalandırılması için çaba göstermeyen herkes ama herkes -renk / arma ve forma ne olursa olsun- bu olaya yardım etmiş sayılmalıdır. Futbol bu değil.. Ezeli rekabet bu değil. Şampiyonluk kutlaması bu değil. Taraftarlık, holiganizim, fanatizm veya ultrAs hareketi bu değil.
Bu bir hırsızlıktır..
Bu bir yasa ihlalidir.
Bu bir terör eylemidir..
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.