TKBL | Elde var 1!

Ev sahibi avantajına sahip olduğu TKBL Final Serisi'nin ilk maçında evinde ezeli rakibi Fenerbahçe'yi konuk eden Galatasaray Odeabank karşılaşmayı 72-69 kazanmayı başardı ve seride 1-0 öne geçerek ev sahibi avantajını korumuş oldu. İki takım arasındaki çekişme maçın başından sonuna kadar sürerken aradaki fark hiç 6'dan yukarı çıkmadı. Buna rağmen son çeyrekte kazanma alışkanlıklarını ortaya koyan takımımız galibiyeti almayı başardı. Nevriye Yılmaz ürettiği 15 sayıyla en skorer ismimiz olarak öne çıktı. 

Maç çok yüksek skorlu başladı. Fenerbahçe özellikle üç sayı çizgisinin gerisinden çok etkili olurken Esmeral ve Birsel'le art arda isabetler buldu. Biz bu anlarda skorda bir parça geride kalsak da kenardan gelen Alba'nın kısa süredeki 6 sayılık katkısıyla dengeyi yakaladık ve bu bölüm 24-24'le geçildi. İkinci çeyrekte ise oyunun rengi değişti. İlk periyotta olduğu gibi yüksek skorlar olmazken iki taraf da savunmada vidaları sıktı ve yüzdeler de aşağı düştü. Bu bölümde Fenerbahçe'ye sayı atma konusunda sorun yaşatsak da ilk çeyrekteki gibi farklı isimleri devreye sokup skor bulma konusunda biz de sıkıntı yaşadık. Bu bölümde Nevriye'den gelen orta mesafe ve dış atışlarla ayakta kalırken devreye 36-37 önde girdik. Üçüncü çeyreğe biraz daha iyi başlayan taraf Fenerbahçe oldu ve önde kalmayı başardı. Buna karşılık, şut sokmakta sıkıntı yaşadığımız bölümde potaya yakın hücum etme anlayışıyla oynayıp çizgiye gelmeyi başardık ve çeyreğin sonlarına doğru öne geçtik. Ancak Fenerbahçe son hücumlarda, biri Angel'ın kendi sahasından süre biterken attığı olmak üzere, üçlükler bulunca bu bölümü de 51-53 önde geçtiler. Maçın final periyodu da dengeli giderken potaya gitmeye devam ettik ve faul çizgisine gelmeyi sürdürdük. Fenerbahçe buna karşılık Birsel'le etkili olmaya çalıştı, ancak maçın sonlarına girerken 1 adım öne geçen taraf bizdik. Bu dakikalarda özellikle Sancho&Nevriye ikilisi bizim adımıza önemli isabetler bulsa da Angel'ın kritik bir üçlüğüyle daha oyuna tutundular. Bitime 22 saniye kala 3 sayı farkla öndeyken son top Fenerbahçe'ye kaldı ancak bu hücumda sayı bulmalarına izin vermedik ve karşılaşmadan 72-69'la galip ayrılmayı başardık. 

Serinin ilk maçında tam olarak istediklerimizi sahaya yansıtabildik mi diye bakarsak, aslında bunun cevabı hayır olurdu. İlk çeyrekte yenen 24 sayı, bizim savunma standartlarımız için çok fazlaydı. Bunun haricinde Fenerbahçe'nin maç içinde uzun süre denediği alan savunmasına karşılık da dışarıdan pek yüzdeli şut atamadık ve cezaları kesemedik. (6/22-%27) Buna karşılık özellikle Nevriye'nin ve ona destek olarak da Sancho'nun orta mesafe isabetleri hücumu rahatlatan noktalardan biri oldu. Ama burada önemli olan nokta, ikinci yarıda ya potaya giderek ya da topu içeri indirmeye çalışarak rakibi faul yapmaya mecbur bırakmak ve erken dolan faul haklarından da yararlanıp sürekli çizgiye gelmek oldu. Çok iyi şut atamadık belki, zaman zaman savunmamız da istenilen altına düşmüş olabilir. Ama şartların gerektirdiği şekilde doğru oynayarak ve son dönemde Fenerbahçe üzerindeki psikolojik üstünlüğümüzü de hissettirerek galibiyete uzandık. Bireysel performansların maça etkisine bakarsak, Nevriye&Sancho ikilisinin önemli işler yaptığını ve maçı getirdiklerini söyleyebiliriz. Özellikle maçın karar dakikalarında ön plana çıkarlarken toplamda da 29 sayı ürettiler. Onların haricinde son haftaların en formda ismi Işıl 9 sayı - 4 ribaund - 8 asistlik bir performans ortaya koyarak öne çıkan oyunculardan oldu. Zellous&Alba ikilisi ise yüzdesiz şut attıkları bir günde hücumun akıcılığını tam olarak yerine getiremediler belki, ama penetreleriyle rakip savunmanın dengesini bozup  sık sık faul çizgisine geldiler. Buradan 10/12 atarak skora katkı sağladılar ve toplamda 11'er sayı üretmiş oldular. Şebnem ise 2/8 dış atış atarak 6 sayıyla oynadı. 

Bu galibiyetin seride 1-0 öne geçiyor olmak kadar önemli olan noktalarından biri de sahada istediklerimizi tam yapamasak da kazanabilmiş olmamızdı. Özellikle Euroleague finalinden sonra Fenerbahçe'ye karşı bir psikolojik üstünlüğümüz olabileceğinden bahsediyorduk ve bunu da dün aslında sahada uygulamalı olarak gördük. Öte taraftan kadrolar arasındaki kalite farkının da biraz daha kapandığını görüyoruz. Fenerbahçe'nin ligde yabancı sınırından ötürü bazı isimleri kullanamaması ve takımın önemli parçalarından Verameyenka'nın da ayrılmasından sonra bize karşı alışık olduklarından daha dar bir rotasyonla oynamak zorundalar. Biz ise rotasyonda hiçbir değişiklik yapmaksızın oynamak durumundayız, ama bu rotasyonla Avrupa şampiyonu olduk zaten. Önümüze kim geldiyse onu yenmeye alıştık bu isimlerle.. Bu da ayriyeten bir avantaj yaratıyor bence, rakibin çok daha geniş duran rotasyonu da bizimkine yaklaşmışken. Çünkü onlar alışık olmadığı biçimde dakikaları dağıtmak zorundalar, biz değiliz. Belki rakipte Birsel'in artan formu onlar adına önemli ama bu da bizi devirmelerine yetmedi ilk maçta.. Umuyorum ki 2. maçta da yetmeyecek ve saha avantajımızı koruyarak deplasmana gideceğiz. Ve eğer 2-0'ı yakalarsak deplasmandaki maçlardan da birini alıp şampiyonluğu orada kazanacağımızı düşünüyorum. Ama öncelik yarınki maçta; kazanalım, kafamız rahat olsun.. 


Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0