Euroleague Women | İlkleri Biz Yaparız, Tarihi Biz Yazarız!

11.04.2014 günü UMMC Ekaterinburg'u yenerek Euroleague Women'da finale kalan ve resmen tarih yazan Galatasaray Odeabank, finalde de ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 69-58'lik skorla mağlup ederek bu tarihi destana dönüştürdü! Müthiş başladığı ve ilk çeyrekten farkı açtığı maçın ikinci yarısında rakibine yakalanan Sarayın Sultanları son bölümde Şebnem'den gelen 2 kritik üçlükle maçı koparmasını bildi ve sadece bizim tarihimizde değil Türk basketbol tarihinde ilk kez bir Kupa 1 kazanan takım oldu. Bu tarihi maçta Sancho Lyttle 19 sayı - 12 ribaundla istatistik olarak öne çıkan isimlerin başında geldi.

Ekrem Memnun'un öğrencileri tıpkı Ekaterinburg maçına olduğu gibi bu maça da fırtına gibi bir giriş sergiledi. Değişmeli alan savunması uygulayan ve rakibin hücum ritmini bozan takımımız, ilk dakikalarda Işıl'ın sonrasında ise Sancho'nun skorer oyunuyla farkı git gide açtı. Bu kadar etkili bir başlangıç karşısında Fenerbahçe de afallarken ilk çeyreği 26-7 gibi ezici bir skorla önde geçtik. İkinci 10 dakikalık bölümde ise ilk periyottaki rüzgar dindi. Fenerbahçe geniş rotasyonun avantajlarıyla oyunu dengelemeye başlarken, takımımızda baş gösteren yorgunluk farkın yavaş yavaş erimesine sebep oldu. Yine de çeyrek sonunda gelen orta mesafe isabetleriyle birlikte farkı çift hanelerde tutmayı başardık ve soyunma odasına 42-29 önde girdik. Üçüncü çeyrek her iki taraf adına da oldukça kısır başladı. Savunma anlamında çok büyük bir sorun yaşamasak da bunun karşılığını hücumda bulamadık. Sonrasında Fenerbahçe biraz daha ritm bulup farkı eritmeye başladı ancak çeyrek sonunda toparlanan takımımız farkı en azından 9 sayıda tutmayı başardı: 53-44. Son periyot da benzer bir biçimde geçti. Hücumda maç başındaki havadan oldukça uzaklaşan ve dar rotasyon sıkıntılarını yaşayan takımımız top kayıplarını arttırdı. Bununla birlikte daha geniş rotasyon kullanmanın faydalarını gören Fenerbahçe oyuna geri dönerken bitime 4.5 dakika kala fark 2'ye kadar indi. Bu dakikadan sonra ise Ekrem Memnun, Alba'yı kenara alıp o ana kadar hiç oynatmadığı Şebnem'i sahaya sürdü ve bu da maçın kaderini değiştiren nokta oldu. İbre Fenerbahçe'ye dönmeye başlamışken ve sahaiçindeki oyunculardan herhangi bir çözüm bulamazken, zor maçları ve zor anları seven Şebnem biri el üstünden olmak üzere iki kritik üçlük isabeti buldu. Bu isabetler maçın momentumunu yeniden bize getirirken Fenerbahçe'nin zorlama ve acele atışları girmedi. Son bölümdeki taktik faullerle birlikte fark iyice açılarak 11'e kadar da çıktı. Böylesi bir maç sonunun oynandığı karşılaşmadan 69-58'lik skorla galip ayrılarak, basketbol tarihimize altın bir sayfayı daha ekledik.

Maçın analizine girmek gelmiyor açıkçası içimden, çünkü önemli olan kazanmış olmak. Final maçlarının analizleri o kadar önemli değil, çünkü herkes elinden geleni koyuyor zaten sahaya. Böylesine fırtına gibi başladığımız bir maçta belki rotasyon darlığından ötürü maçı sıkıntıya soktuk, ama final maçlarında özellikle de Fenerbahçe'ye karşı olan final maçlarında en kritik şutları sokmayı seven Şebnem, burada da sahneye çıktı ve son bölümde maçı koparan isim oldu. Onun haricinde maç gününe kadar oynayıp oynayamayacağı belirsiz Sancho'nun 19-12'si çok değerliydi, maça müthiş giren Işıl karşılaşmayı da 9-6-8 gibi istatistiklerle kapadı. Zellous düşük yüzdeyle 9 sayı üretse de savunmada ve ribaundularda çok önemli işler yaptı. Alba bir önceki Ekaterinburg maçında olduğu kadar olamadı belki ama bu maçta da zaman zaman parladı ve 9-4-6'lık bir maç oynadı. Kelsey Bone, pota altındaki verimli oyununu bu maçta da devam ettirirken tam 10 sayı üretti. Nevriye ve Bahar da rotasyonu tamamlayan oyuncular oldular. Ve tabi, Ekrem Memnun... Takımı yine müthiş hazırladığı bu karşılaşmadan da özellikle sondaki Şebnem hamlesiyle birlikte galibiyeti ve kupayı koparmayı başardı. Avrupa'nın en büyük kupasını!

Açıkçası Sarayın Sultanları'nın yaptığı şeyi açıklamak ya da tarif etmek kolay değil. Kadınlar basketbolunun dengelerine aykırı bir şampiyonluk kazandılar. Kulüp tarihinin, Türk basketbol tarihinin en önemli başarılarından birisi olması bir yana bu oyunun dengelerine karşı aykırı bir duruş göstererek başardılar bunu.. Dar rotasyon, diğer takımlara karşı kısıtlı olan imkanların yarattığı farkı yüreğimizle ve emeğimizle, tırnaklarımızla kazıya kazıya yok ettik. Ve en sonunda da 'o şanlı kupa'yı müzemize getirdik. Ne demişti kaptan Işıl, Eurocup şampiyonluğunun yıldönümünde: "İlkleri biz yaparız, tarihi biz yazarız." Aynen öyle yaptık, kelimesi kelimesine. Çok yakıştı bu bize, müzemize de çok yakışacak bu Euroleague kupası! En başta tabi ki bu takımın mimarı, lideri, abisi olan hocaların hocası Ekrem Memnun'a, sonrasında şampiyon kızlarımıza ve emeği geçen takımdaki herkese, sonrasında Rusya'ya gidip takımını yalnız bırakmayanlara.. Hepimize.. Kutlu olsun! 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0