BBL | Avantajı geri aldık..

Üst üste 2. şampiyonluk hedefiyle girdiği Beko Basketbol Ligi Play-Off'larının ilk maçında evinde Beşiktaş'a karşı şok bir mağlubiyet alan ve 1-0 geri düşen Galatasaray Liv Hospital, tamam ya da devam niteliği taşıyan 2. maçı ise deplasmanda kazanarak seriyi 1-1'e getirdi. Neredeyse tamamı, skor olarak yakın geçen maçta istediği basketbolu yansıtmakta zorlansa da maçı  kazanmayı başaran takımımız böylece serinin son maçı öncesi saha avantajını da geri almış oldu. Bu karşılaşmada 17 sayıyla oynayan Bonsu en skorer ismimiz olurken şut yüzdesinde istediği seviyelere çıkamayan Arroyo ise 8 sayısının yanına 11 asist ekledi.

Karşılaşma oldukça kısır başladı ve 2 takım da sayı bulmakta zorlandılar. İlk 3 dakikada skor üretemeyen takımımız sonrasında Arroyo&Furkan ikilisinin P&R'larıyla bir parça skora tutundu ve öne geçti. 10-8'le son saniyelere önde girerken son hücumda Perkins'in üçlüğüyle Beşiktaş ilk çeyreği 11-10 önde kapadı. İkinci çeyrekte ise hücum yüzdeleri iki taraf adına da bir parça artış gösterdi diyebiliriz. Ancak burada kendi lehimize bir momentum yakalamakta zorlandık. İlk çeyrekte sadece topu içeri indirerek etkili olabilen takımımız bu bölümde Ersin'in orta mesafeleri ve Cenk'in dışarıdan yarattığı şut tehdidiyle oyunu biraz daha açma şansı buldu. Buna karşılık Beşiktaş da özellikle yay gerisinden önemli isabetler bulunca skorda bir adım önde kaldılar. Devre biterken ise Cenk'in bulduğu son saniye üçlüğüyle skor 31-30'a geldi. İlk 20 dakika geride kaldığında üç sayı çizgisinin gerisinden 2/12 gibi kötü bir yüzdeyle oynamıştık ki çok organize hücumlar sonrasında gelmese de genel anlamda müsait diyebileceğimiz pozisyonlardı. İlk yarıda dışarıdan istediğini bulamayan Galatasaray, ikinci yarıya ise tamamen içeriyi kullanarak başladı. İlk hücumda Sinan'ın potaya gidişiyle sayıyı bulan takımımız sonrasında ise Arroyo&Bonsu'nun ikili oyunlarıyla topu hep içeri indirdi ve Bonsu da aldığı alley-oop paslarını genellikle smaçla bitirdi. Bu çeyreğin ilk 5 dakikasını oldukça etkili geçiren takımımız skoru 37-45'e kadar getirdi. Ancak sonrasında Beşiktaş Bajramovic'in zor üçlüğüyle farkı azaltırken geri kalan süreçte oyunu kitlemeyi yine başardılar ve bizim üretimimiz düştü. Farkı açma şansını kullanamadığımız bu 3. periyodu 50-51 önde kapattık. Son çeyrekte de aslına bu sıkışık görüntü devam etti ve takımlar skor bulmakta zorlandı. Beşiktaş Lofton'ın devreye girmesiyle etkili olurken son bölümlere 1 sayı farkla önde girdiler. Ancak bu dakikalarda sahneye Manuchar Markoishvili çıktı. 60-59 Beşiktaş öndeyken attığı üçlükle skoru 60-62'ye getirdi. Sonrasında 62-62'yken ise bitime 11 saniye kala ve bizim için hücum süresi dolarken attığı bir diğer üçlükle skoru 62-65 yaptı. Daha sonra taktik faullerle geçilen bölüm sonunda fark 2'ye düştü ve Beşiktaş'a son bir top kaldı ancak siyah-beyazlılar bundan faydalanamayınca maçı 64-66 kazandık.

Bu kadar sıkışık geçen ve oyun olarak sadece 3. çeyreğin ilk yarısında net bir üstünlük kurabildiğimiz bu maçtan zor da olsa galibiyeti kopardık. Burada esas problem şüphesiz ki hücum performansımızdı. Beşiktaş da bizim gibi tempoyu düşürmek isteyen bir takım, pozisyon çok müsait olmadıkça açık alan kovalamıyorlar ve savunmada sert kalmaya çalışıyorlar. Böyle olunca hücumda akıcılık yakalamak da o kadar kolay olmuyor. Hele Arroyo&Ender ikilisi bu kadar kötü gözükürken bu daha da geçerli bir hal alıyor maalesef. Arroyo bu maçta yine biraz daha derli toplu gözüktü ve skorer yönünü ortaya çıkaramasa bile özellikle uzunları besleyerek ürettiği 11 asistle iyi işler yaptı, ancak Ender 2 maçtır gerçekten kötü durumda. Yanlış tercihler yapıyor, çıkamayacağı kalabalıklara giriyor ve o ekstra şutlarını da henüz devreye sokamadı. Onun toparlayacak olması sadece bu seri için değil play-off'un geri kalanı için de önemli olacak.. Hal böyle olunca hücumda istenilen akışkanlık, doğru spacing, rakibin zaaflarının üstüne gitme gibi normalde iyi yapabildiğimiz şeyleri yapmakta zorlanıyoruz. Rakip Beşiktaş gibi bize oranla sınırlı ve açıkçası daha aşağı seviyede bir takım olsa da.. Burada ekstra nokta olarak şunu gözlemliyoruz ki içeride net bir çember savunucusu olmayan ve aynı zamanda ribaund üstünlüğünü kaptırmak istemeyen Beşiktaş zaman zaman gömülüyor. Bu da çok iyi bir organizasyonla olmasa bile rakibin aldığı risklerden ötürü dışarıdan boş atışlar bulmamızı sağlıyor, ancak bu maçta 4/20 gibi çok kötü bir yüzdeyle bunları kullanınca aldıkları riskleri de cezalandıramadık. Ancak dediğimiz  gibi biraz daha organize ve topu daha iyi çevirerek bulduğumuz şutlar olsaydı bu yüzdeler de artabilirdi. Bu maç özelinde bir diğer dikkat çeken nokta ise ribaundlar oldu. Beşiktaş'ın gömüldüğü anlarda bile ribaund konusunda bize karşı sorun yaşama ihtimali vardı, çünkü uzunlarımız bu anlamda rakibin uzunlarına göre çok daha efektif. (Bajramovic&Ruzic) Ve Furkan-Bonsu-Ersin üçlüsünün başrolü oynamasıyla birlikte 13 hücum ribaundu aldık ve bu da düşük yüzdeli hücum ettiğimiz bir günde ikinci şans sayılarını bulabilme anlamında önemliydi.  Toplam ribaundlarda da 30-39'luk bir üstünlük yakaladık. 

Biraz da bireysel performanslara ve rotasyona dahil etmeye çalıştığımız oyuncuların son durumlarına bakarsak; Bonsu'nun 17 sayılık performansıyla yeniden önemli bir katkı vermiş olmasını görmek sevindirici ancak hala daha iyisi olabilir. Ersin henüz ideale çıkamadı ki eğer bu turu atlarsak Banvit serisinde kilit elemanlardan biri olacağını düşünüyorum. Onlarla birlikte takımı en çok etkileyecek isimlerden biri olan Ender'in de formunu arttırması lazım. Yoksa Arroyo çok tek başına kalıyor, defalarca dediğimiz gibi.. Sevindirici olan noktalardan biri ise Cenk'in sezonun ikinci yarısındaki o kayıp görüntüsünden kurtulması oldu, onun bunu devam ettirmesi önemli olacak. Bireysel tercihlerle ilgili olarak ise son olarak Hairston'a değinmek lazım. Malik, TOP 16'nın 2. bölümünde yakaladığımız o çıkışta önemli bir pay sahibi olmuştu. Özellikle Markoishvili'yle birlikte dış savunmayı çok iyi noktalara çekebiliyorlardı. Ancak ligdeki yabancı kuralından ötürü ilk 5'teki yerini kaybetmek durumunda kaldı ve şimdi Euroleague'e oranla daha az süre alıyor. Bu da onun verimliliğini düşürmüş durumda. Tabi rakibimiz Beşiktaş değil Banvit gibi oyunu hızlandırmayı seven bir rakip olsa hücumda istediği ortamları daha net bulabilirdi, bu bir gerçek. Ama bir gerçek daha var ki kenardan geldiği zaman normalde yapabildiklerini de yapamıyor pek.. Bu yüzden en azından Beşiktaş serisinin 3. maçında Domercant onun yerine tercih edilebilir mi diye düşünmüyor değilim. Çünkü, Henry kenardan gelip katkı vermeye alıştı bu sezon. Belki istediği seviyelere tam olarak çıkamadı ama sezon içinde zaman zaman çok önemli performanslar gösterdiğine şahit olduk ki böyle atmosferleri ve ortamları da seven bir isim. Zaten 3 numarada Cenk'in form tutuyor olması Marko'yu yedekleme anlamında da elimizi güçlendiriyor. Domercant'i en azından bir denemek lazım sanki, çok birşey kaybetmeyiz.

Seri öncesi, 2 maçın da yakın geçmesini ancak sonlarda kalite farkımızı ortaya koyarak 2'sini de kazancağımızı düşünüyordum. Bu senaryo gerçekleşebilirdi aslında ama ilk maçı hakikaten hiç olmaması gereken bir biçimde kaybedince neredeyse sezonu kapatma noktasına gelmiştik bir anda.. Ancak bu sezon pek çok sefer gördüğümüz üzere kazanılması gereken bir deplasman maçını kazanmayı yine başardık. Belki çok iyi oynamadık ancak sonucu almayı bildik. Şunu da belirtmek lazım ki rakibimiz Beşiktaş iyi bir takım değil. Fırsat verdiğiniz zaman maça ortak olabiliyorlar, Lofton gibi bazen elinizden gelenin en iyisini yapsanız da tutamayacağınız bir skorerleri var. Ancak kalite farkını biraz ortaya çıkaracak bir oyun seviyesi Beşiktaş'ı alt etmeye yetecektir, yeter ki bu motivasyonumuzu geri kazanabilelim. Sonrasında diğer isimleri de rotasyona kattıkça şampiyonluk şansımız yüksek olur, bunu yapamazsak ise hayal kırıklığı yaşama ihtimalimiz maalesef olacak. Ancak şu an için adım adım düşünmemiz gerek ve şimdiki ilk adımımız Salı akşamı içeride oynayacağımız Beşiktaş maçı olacak. O maçı kazandığımız takdirde ise Tofaş'ı zorlansa da 2-0'la geçmeyi başaran Banvit'le müthiş bir yarı final serisine çıkacağız.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0