Özel Röportaj | Burçin Badem: 10 yıl boyunca bizi taşıyabilecek bir kız jenerasyonumuz var.

Galatasaray'da basketbol alt yaş gruplarındaki takımlar çalışmalarına bu Pazartesi gününden itibaren Florya'da başladılar. Biz de basketbol şubemizde Altyapı İdari Direktörlüğü ve aynı zamanda Abdi İpekçi'deki maçlar için operasyon müdürü olarak görev yapan Burçin Badem'i ziyaret edip altyapımızda son dönemdeki değişimler, bazı isimlerle alakalı özel durumlar ve önümüzdeki sezon maçlarımızı nerede yapacağımız üzerine bir söyleşide bulunduk. Röportajın tamamı..

Burçin abi öncelikle kısaca kendini tanıtır mısın? Galatasaray'da görev aldığın dönemleri öğrenebilir miyiz?
Galatasaray'da benim 2 geçmişim var. Birisi oyunculuk dönemim, birisi de idari olarak görev aldığım dönem. Basketbolcu olarak 1985-1994 arasında burada oynadım. Hem altyapıda, hem A takımlarda oynadım. Şampiyonluklarda emek verdik. Biz birşeyler kattık, kulüp de bize birşeyler kattı. 1994'te ayrıldıktan sonra 1998'de basketbolu bıraktım. O dönemden sonra kendi başıma bazı işler yaptıktan sonra 2012 yılında burada altyapı idari direktörü olarak göreve başladım. İdari direktörlük birçok noktayı kapsıyor. Doğru genç oyunculara yatırım yapma, antrenör kalitesinin arttırılması gibi konularda da çalışıyorum. Bunun yanında A Takımlar maç operasyonunu da yürütüyorum.

Peki 2 yıl önce geldiğinizde eksik olarak neleri gördünüz? En temelde neleri değiştirdiniz?
Eksikten ziyade, yapılması gerekenler olarak değerlendiriyorum ben. Çünkü Galatasaray'da basketbol bir bayrak yarışı. Bizden öncekiler de kendi donanımları çerçevesinde elinden geleni yaptılar. Biz de bunu daha ileri taşıyabilmek için geldik. Geldiğimizde ilk yaptığımız şeylerden biri çocukların sağlıkları üzerinde çalışmalar yapmak oldu. Oyuncu havuzunu sağlığı yerinde isimlerden seçmeye çalıştık. Bunun yanında hepsinin performans ölçümlerini yaptık ve boy, kilo, çabukluk, patlayıcı kuvvet gibi alanlarda seviyemiz belli oldu. Bu ölçümlere göre kendimize bir standart seviye belirledik ve artık bu seviyedeki oyuncuları kabul ediyoruz. Tabi ki yetenek ölçülebilir birşey değil ama ne yetenekte olursa olsun sahip olduğumuz isimleri bu seviyelere çıkarmaya çalışıyoruz. Sonuçta basketbol insanlar için yapılmış bir spor, her insan doğru antrene edildiği zaman belli bir seviyeye kadar basketbolu oynayabilir. Biz de bu doğru antrenman yöntemlerini uygulamaya çalışıyoruz. Performans analiz merkezini kurduk. Şu an fiziksel bir çatısı olmasa bile içerik anlamında dolu, tüm oyuncularımızın testleri yapılıyor. Ve bunun için İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi'yle farklı projeler yürütüyoruz, Medical Park da bize destek veriyor. Hiçbirşey olmadıysa geçen sezon 3 oyuncumuzun basketbolu bırakmasını sağladık, çünkü kalplerinde problemler olduğunu ve bu sporu yapmalarının sağlıklarını bozacağını öğrendik. Bunların yanında antrenörlerimizi eğiterek kalitelerini arttırmak bizim için önemli, çünkü bizim gidip üst düzey antrenörlere büyük paralar verecek durumumuz yok. Tabi altyapıya kaynak yaratma konusunda da 1.5 senedir bazı çalışmalarımız var. Henüz bunu nakde çeviremedik ama önemli yol katettik. En azından altyapı bütçesinin belli bir kısmını bu şekilde üretebilmek de istiyoruz.

Altyapıdaki yaş gruplarında oyuncu yetiştirirken ailelerin de önemi hep dile getirilen birşeydir. Ailelerle ilişkileriniz nasıl?
Aileleri de eğitmeye çalışıyoruz. Onlar da bu süreçte önemli bir rol oynuyorlar, geçen sezon sırf aileler için 13 tane panel düzenledik. Özel eğitmenler geldi ve onlara eğitim vermeye çalıştık. Çünkü sporcu velisi olmak ayrı birşey ve bunu onlara öğretmeye çalışıyoruz. Açıkçası, hiçbir ailenin kaprisi veya problemi beni ilgilendirmiyor. Çocuklarınki olabilir, ilgilenirim ve çözmeye çalışırım ama bu tarz durumlarda ailelerin kaprisleri beni ilgilendirmez. Bu sezon erkek altyaş gruplarından birinde Türkiye Şampiyonası oynanırken, ilk gün kendi çocuğu çok fazla süre almadı diye onu turnuvadan alıp götürmeye çalışan bir aile olmuştu mesela. Bu tarz durumlara izin vermeyip, çözüm üretmeye çalışıyoruz. Aileleri de bu süreçte eğitiyoruz.

Ne kadar sürede A takımlara oyuncu vermeye başlayabileceğiz peki?
Kız takımlarında çok iyi bir jenerasyonumuz var. 2 sene içinde buradan A takıma 5-6 isim geçecek ve 3-4 sene içinde de oynayacak duruma gelecekler. 1 numaradan 5 numaraya kadar her pozisyonda çok önemli isimlere sahibiz ve ileride yerli oyuncularımız tamamen bizim altyapımızdan çıkan isimlerden oluşabilecek. 10 yıl boyunca bizi taşıyabilecek bir oyuncu grubumuz var. Bizim yıldız takımımız bu sene ilk önce Türkiye Şampiyonası'nı kazandı, sonra kendinden büyük yaş grubunda ve karma şekilde seçilmiş rakiplere karşı liseler arası şampiyonada da birinci oldular. Burada amaç sadece şampiyon olmak değil tabi, oyuncu yetiştirmek bizim için esas olan.. Bu oyuncularımız arasından ileride WNBA'e gidecek kapasitede isimler çıkacağını düşünüyorum. Ekrem Hoca da bu isimlerle yakından ilgileniyor. Erkek takımımızda ise şu an aynı durum yok. Özellikle bizim ve Tofaş'ın istediği Yetiştirme Ligi'nin kurulmamış olmasından ötürü birçok oyuncumuzu kaybettik 96-97 jenarasyonundan.. Çünkü oyuncuların birçoğu profesyonel olma yaşına geldiklerinde kontrat alamıyorlar ve bu yüzden boşluğa düşüyorlar. Bu da onları gelecek endişesine sürüklüyor. Basketbolu bırakanlar dahi oldu bu anlamda maalesef. Şu anki genç takımlarımızdan seneye A takım kontratı alacak olan 2 ismimiz var, Göktürk Ural ve Ege Arar. A takımda yer alıp yer almayacaklarına ise Ergin Hoca karar verecek.

Bu son 2 senedeki gelişimimizle beraber Efes, Fenerbahçe Ülker, Banvit gibi güçlü altyapıya sahip kulüplere kıyasla ne noktaya geldik sizce?
Açıkçası bu biraz da sahip olduğumuz ekonomik güçle alakalı birşey. Benim genç ve yetenekli bir oyuncuyu Galatasaray altyapısına getirebilmek için vaad edebileceğim en büyük şey; onu ileride iyi bir basketbolcu haline getirmek olabilir. Ancak diğer bazı kulüplerin başka güçleri de olabiliyor. Genç yaştaki oyuncular için astronomik diyebileceğimiz maaşlar ödüyorlar ve bu da o oyuncuların tercihlerini etkileyebiliyor. Bunun bazı örneklerini yaşadık. Bizim ise böyle bir imkanımız yok, ancak burada antrenör kalitemizi arttırarak oyunculara daha iyi eğitim vermeyi ve onların basketbolculuklarını geliştirmeyi teklif edebiliriz. 

Bazı isimler özel olarak merak ediliyor, bunlardan biri de İnci Güçlü.. Bahsedildiği gibi potansiyeline erişebilecek mi?
İnci'nin büyük bir fizik avantajı var, ama bunun yanında çok iyi de bir vücut koordinasyonu var. 2.05 boyunda olmasına rağmen sahip olduğu koordinasyon müthiş. Erkek yaş gruplarında bile görmediğimiz cinsten.. Bunun yanında öğrenmeye de oldukça açık bir yapısı var ve hızla gelişiyor. Kadın basketbol camiasını yakından takip edenler İnci'nin bize geldiğinden beri son 1 sene içinde ne kadar gelişme katettiğinin farkındalar. Tabi bununla beraber dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. Bu yaşta ve bu fizikteki oyuncularda bilek ve diz eklemleri çok hassas oluyor, onda da bu durum söz konusu. Bu yüzden gelişimini ve kuvvetlenmesini kontrollü bir biçimde sürdürmeye çalışıyoruz. Çok detaylı sağlık ve performans ölçümlerimiz oluyor. İnci'yle ilgili 1 klasör sağlık raporumuz var. Bunun yanında oyunundaki eksikleri de gidermesi için çalışacağız. Nevriye ablası Dünya Şampiyonası'ndan döndükten onla bireysel olarak çalışmak istediğini kendi belirtti bizlere. İnci potaya yakın oynamayı ve bitirirken potaya yüklenerek bitirmeyi seviyor. Ancak şutunun ve fadeaway'lerinin gelişmesi için Nevriye'yle birlikte bireysel antrenmanlar da yürütecek. Onun çok iyi yerlere geleceğine düşünüyorum.

En çok merak edilen isimlerden biri de Nikolov tabi ki.. Onla ilgili süreç ne noktada şu an?
Açıkçası Nikolov'un başına gelenleri, "Yaşar ne yaşar ne yaşamaz" olarak görüyorum. FIBA kurallarına göre oyuncular 18 yaşından itibaren istediği milli takımı seçebiliyorlar. O yaşa kadar ise süreç farklılık gösterebiliyor. Nikolov Galatasaray'a geldikten sonra, Makedon federasyonu 18'ine gelince istediği ülkeyi seçebilir ancak o yaşa kadar biz izin vermiyoruz diye diretmişlerdi. Buna karşılık 2 sene önce Nikolov taahhüt verdi, ileride Türk Milli Takımı'nda oynayacağına dair. Ancak TBF bu taahhütü samimi bulmadığını söyledi. Devamında ise Nikolov Makedon vatandaşlığından çıkıp tamamen Türk vatandaşı oldu, çifte vatandaş falan değil. Tamamen Türk vatandaşı. Ancak o dakikadan sonra da yönergede başka kural değişiklikleri oldu ve Nikolov'a lisans çıkaramadık. Şu an kız kardeşi Eczacıbaşı'nda lisanslı bir biçimde voleybol oynuyor ama Nikolov basketbol oynayamıyor. Nikolov'u şu an yerli statüsünde oynatamıyoruz, ancak yabancı oyuncu olarak da lisans çıkarmaya kalksak olmuyor çünkü bu çocuk yabancı değil, tamamen Türk vatandaşı. Yani teknik olarak Nikolov şu an bu ülkede lisans alamıyor. Onunla ilgili süreç mahkemeye taşındı. İlk aşamada Nikolov TBF'yi mahkemeye verdi ve hukuk kuralları içerisinde bu sürecin onun lehine sonuçlanmasını bekleceyeceğiz. Öyle olduğu takdirde Nikolov bu kayıp yıllarıyla alakalı olarak büyük tazminat davaları açacak. Sonrasında biz de kulüp olarak bazı davalar açacağız. Şimdiki mahkeme sürecinin ne zaman biteceğine dair ise net birşey söyleyemeyiz.

Salon konusunda son durum nedir? Önümüzdeki sezonda da Abdi İpekçi'de olmaya devam edecek miyiz?
Çok büyük oranda Abdi İpekçi'de olacağız. Biz aslında bu sezon için kombineleri satışa çıkarmıştık ancak final serisinde yaşananlardan ötürü durdurma kararı aldık. O sürede diğer opsiyonları da gözden geçirdik. Ama bir değişim olmayacak büyük ihtimalle. Abdi İpekçi konusunda önemli bir ilerleme kaydettik ve son detayları da halledip önümüzdeki sezon hem erkek hem de kadın takımımızın maçlarına orada devam etmeyi düşünüyoruz. Tabi sadece bunları halletmekle de kalmayacağız, bazı değişikliklere de gideceğiz. Turnike ve güvenlik sistemlerini değiştirmeyi düşünüyoruz. Kimse biletini turnikeye okutmadan giremeyecek, böylece salona fazla adam alınmasının önüne geçmeyi planlıyoruz. Tabi bu sistemi getirmenin önemli bir maliyeti var, bunun için de çözüm arıyoruz. Önümüzdeki sezon biletlerimizi satmak için Aktif Bank bize teklif yapmıştı. Pasolig gibi olmayacak ama onların kendi hali hazırda bilet satış sistemleri olduğu ve bunu kullanmak istedikleri için bize teklifle geldiler. Biz de salondaki bu turnike sistemine karşılık bunu yapabileceğimiz üzerinden konuştuk. Belki böyle bir değişime gidebiliriz. Bu konu da önümüzdeki günlerde netleşecek.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0