Sisteme Dair: Son Dakika Transferleri ve Sistemdeki Yerleri

Galatasaray, transfer döneminin son günlerini haraketli geçirdi. Penaltılarla kaybedilen Süper Kupa maçına kadar stoper arayan transfer komitesi net bir değişikliğe giderek orta saha transferine yöneldi. Bunun sonucunda da Blerim Dzemaili ve Goran Pandev transferleri gerçekleşti. Transferin son saatlerinde de geçen seneden beri yılan hikayesine dönen Tarık Çamdal transferi bitirildi. Peki ilk iki resmi 90 dakikasını geçiren Prandelli'nin aklında hangi sistem var, inceleyelim.

Fenerbahçe maçında oynanan oyun haliyle kimseyi memnun etmedi. Sistem olarak 4-4-1-1'e yakın oynadığımız maçta eldeki kadro ile bu sistemin çalışmayacağı görüldü. Tabi kötü oyunda oyuncuların bireysel performans düşüklüklerinin çok ciddi payı olsa da Burak'ın top tutmadaki sıkıntısı ve kanat oyuncularının tam olarak yeterli olmamaları nedeniyle bu sistemden vazgeçilmiş gibi duruyor. Ardından gelen Bursaspor maçında ise Prandelli'nin hiç de yabancı olmadığı 4-3-1-2 taktiğiyle sahaya yayıldık, nispeten daha iyi bir oyun sergiledik. Fakat bu taktikte de 4-4-1-1 gibi öndeki iki forvetin de topa basamaması problemini fazlasıyla hissettik. Ne Bruma ne de Burak oyunu sete çevirebilecek oyuncular olmadığından orta sahadan gelen toplar genel olarak masa tenisi misali geri döndü. Maçı da bu iki oyuncuya son derece uygun bir kontra atak golüyle kazandık.

İlk iki maçın bu ufak analizinin ardından yeni transferlerin sebeplerini daha net anlayabiliriz. Tarık Çamdal ile başlayalım. 4-3-1-2 taktiğinde orta sahada kanat oyuncusu olmadığı için oynayan bek oyuncularının 80 metrede oynayabilmeleri ve kuvvetli olmaları elzem. Hakan Balta'nın bu tarz bir oyuncu olmadığı net ve Alex Telles'in de hem formsuzluğu hem de yabancı sınırına takılacak olması nedeniyle hem sol hem sağ bek pozisyonlarında oynayabilen Tarık'ın transferi mecbur hale gelmişti ve gerçekleşti. Kişisel görüşüm bu paraya sene başında İshak Doğan ve Şener Özbayraklı alınıp kadro derinliği daha net sağlanabilirdi ama olmadı. Tarık'tan beklentimiz geniş koridorda oynayıp kanatsız oyunun eksikliğini kapatması. Bu sistemin bir başka gerekliliği de ortadaki 3'lünün son derece kuvvetli olması. Eldeki kadroda Melo, Selçuk ve Yekta üçlüsünün bu bölgeyi uzun maratonda idare edebilmesi imkansız gözüküyordu, üstelik Selçuk'un akıl almaz ve bitmek tükenmek bilmez formsuzluğu sebebiyle zaten o mevkide eksik kalmış durumdaydık. Bu sebeplerden dolayı Blerim Dzemaili'nin transferi çok önemliydi. Savunma yönü idare eder ve hücum yönü gayet kuvvetli bir ön libero olarak Dzemaili'den bonservis bedelinin çok üstünde katkı vermesini bekliyorum. Selçuk eğer form tutamazsa orta üçlü Melo, Dzemaili ve Yekta'dan oluşursa hiç şaşırmamak gerek. Gelelim Goran Pandev'e; yukarıda bahsettiğimiz önemli problem Burak Yılmaz'ın top tutamamasıydı. Burak çok önemli meziyetlere sahip bir oyuncu ve Galatasaray için büyük şans fakat başarılı olabilmesi için yanında oynayan oyuncunun önemi büyük. Pandev’den beklentimiz, Burak’ın hemen arkasında top alması ve assist yeteniğiyle Burak’ı pozisyon’a sokması olacak. Çok gol atmasa da, eski süratine sahip olmasa da Burak’ın verimini arttırarak çok ciddi fayda sağlayacaktır.

Özet olarak transfer gecikmiş olsa da takımın ihtiyaçlarına uygun olarak ve çok ciddi bonservis ücreti harcanmadan tamamlandı. Yukarıda bahsedilen oyuncuların dışında Olcan Adın ve Armindo Bruma gibi önemli katkı yapabilecek iki oyuncu da kadromuzda. Geçen seneki ciddi sakatlığından sonra güçlenip dönen Bruma'ya da yeni transfer gibi bakmak lazım. Bu iki oyuncuyla gerektiği zaman 4’lu orta sahaya dönebilecek kadro derinliğine sahip durumdayız. Takım oturduğunda Prandelli gibi usta bir hocanın katkılarıyla göze hoş gelen ve sonuca giden bir futbol oynayacağımıza inanıyorum. Yeter ki hali hazırda kadroda bulunan oyuncular form durumlarını yükseltsinler.