UCL | Yürüyelim arkadaşlar..

UEFA Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon üstüste üçüncü kez grup aşamasında mücadele eden Galatasaray yer aldığı D Grubu'nda ikinci maç haftasında İngiliz ekibi Arsenal'e konuk olacak. Grubun ilk maçında evinde ağırladığı Belçika temsilcisi RSC Anderlecht karşısında Burak Yılmaz'ın son dakika golüyle sahadan beraberlikle ayrılan ve 1 puanı bulunan Cesaré Prandelli'nin öğrencileri, zorlu deplasmanda sahadan puan veya puanlarla ayrılmak istiyor. 1 Ekim Çarşamba günü saat 21:45'te oynanacak olan karşılaşma D-Smart platformundan canlı olarak yayınlanırken, zorlu mücadele öncesi iki takım istatistikleri ve maç öncesi bilgileri şu şekilde..

UEFA ŞAMPİYONLAR LİGİ: D GRUBU
2014-2015 futbol sezonunda Avrupa'nın bir numaralı turnuvası olan UEFA Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasında D Grubu'nda bulunan Galatasaray, grubunun ilk maç haftasında Belçika ekibi Anderlecht'i evinde ağırladı. Rakibi karşısında baştan sona topa hakim olan bir oyun sergileyen Prandelli'nin öğrencileri, ilk yarısı golsüz tamamlanan karşılaşmanın ikinci yarısında 52.dakikada Praet'in ayağından yediği golle 1-0 geriye düştü. Bu dakikadan itibaren rakip kalede baskısını arttıran ve sağlı sollu ataklarla beraberlik golünü arayan Galatasaray, mücadelenin son dakikasında Aurelien Chedjou'nun rakibinden kazandığı topu ceza sahasında Burak Yılmaz'a aktarmasının ardından tecrübeli forvet oyuncusunun tek vuruşuyla beraberlik golünü buldu. Alınan beraberlikle 1 puanı hanesine yazdıran Galatasaray, ilk maç haftasında kendi evinde Arsenal karşısında 2-0 sahadan galip ayrılan Borussia Dortmund'un ardından grupta ikinci sırada yer aldı.

İSTATİSTİK: 19 MAÇTA 4 GALİBİYET
Türk takımları arasında en çok Avrupa Kupası maçı oynayan tek takım olma başarısına sahip olan Galatasaray, bugüne kadar İngiliz ekipleri ile 19 kez karşılaştı. Bu karşılaşmalarda 4 galibiyet - 7 beraberlik ve 8 mağlubiyet ile sahadan ayrılan takımımız, bu karşılaşmalarda 17 gol atıp kalesinde 31 gol gördü. Galatasaray kulüp tarihinde İngiliz ekipleriyle ilk kez 1978 yılında UEFA Kupası organizasyonunda West Bromwich Albion takımı ile karşılaştı. 13 Eylül 1978 tarihinde İzmir'de oynanılan karşılaşmada rakibi karşısında sahadan 3-1 mağlup ayrılan Galatasaray, iki hafta sonra deplasmanda oynanılan karşılaşmadan da aynı skorla mağlubiyetle ayrılmış ve Avrupa Kupası macerası sona vermişti. İngiliz ekipleri karşısında Galatasaray adına ilk golü atan isim, efsanelerimiz arasında yer alan Fatih Terim olmuştu. Galatasaray aradan geçen 15 yıl sonra UEFA Şampiyonlar Ligi organizasyonu adı altında dönemin en güçlü takımlarından Manchester United ile karşılaştı. Eleme turu aşamasında İngiliz devi karşısında 20/10/1993 tarihinde Old Traford deplasmanından 3-3'lük beraberlikle ayrılan Galatasaray, adını tüm dünyaya duyurmayı başardığı İstanbul'daki rövanş karşılaşmasından 0-0'lık beraberlikle ayrılıyor ve İngiliz devini turnuvanın dışına itiyordu. Bir yıl sonra yeniden Manchester United ile karşılaşan Galatasaray, ilk maçta sahadan golsüz beraberlikle ayrılırken deplasmanda 4-0 gibi farklı mağlubiyetten kurtulamamıştı. 

Galatasaray'ın kulüp tarihinde İngilizlerle bir sonraki randevusu ise 1999-2000 sezonunda oldu. Bozgunla başlayan İngiliz ekipleriyle mücadele, tarihe altın harflerle yazılacak bir destanla bitti. 1999-2000 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi organizasyonunda Herta Berlin - AC Milan ve Chelsea ile aynı grupta yer alan Galatasaray, grupta yer alan İngiliz ekibi Chelsea karşısında ilk maçta 1-0, ikinci maçta ise 5-0 gibi farklı skorla sahadan mağlubiyetle ayrıldı. Grubunu üçüncü bitirerek UEFA Kupası'nda yoluna devam eden Galatasaray, yarı finalde dönemin en iyi İngiliz ekiplerinden Leeds United karşısında ilk maçta 2-0 galip gelerek final kapısını araladı. Deplasmanda oynanılan mücadeleden 2-2'lik beraberlikle ayrılan Galatasaray, dönemin bir başka İngiliz devi Arsenal ile kozlarını finalde paylaştı. Normal süresi golsüz eşitlikle tamamlanan karşılaşmadan Fatih Terim'in öğrencileri penaltı atışları sonunda 4-1 galip ayrıldı ve Türk spor tarihinde Avrupa Kupası kazanan ilk takım olmayı başardı.

Turnuvanın ağır favorisi gösterilmelerine rağmen İngilizleri boynu bükük ülkelerine gönderen Galatasaray iki yıl aranın ardından bir başka İngiliz ekibi Liverpool ile UEFA Şampiyonlar Ligi organizasyonunda karşılaştı. Liverpool karşısında ilk maçtan 0-0, ikinci maçtan 1-1'lik skorla ayrılan Galatasaray, dört yıl aradan sonra 2006-2007 futbol sezonunda bir kez daha Liverpool ile karşılaştı. Grup aşamasında ilk maçta deplasmanda 3-2 mağlup olan Galatasaray, grubun son maçında aynı skorla rakibini mağlup ederek hesabı kapattı. Bu karşılaşmanın ardından uzun bir süre Şampiyonlar Ligi'nde boy gösteremeyen takımımız, 2012-2013 futbol sezonunda Şampiyonlar Ligi'ne geri döndüğünde Alex Ferguson'un yönetimindeki Manchester United ile aynı grupta yer aldı. Rakibi karşısında grubun ilk maçında Old Traford'da karşılaşmanın hakemi Wolfgang Stark'ın katkılarıyla 1-0 mağlup ayrılan Galatasaray, evinde ağırladığı Kırmızı Şeytanlar karşısında aynı skorla galip gelmeyi başardı. Takımımız son olarak geçtiğimiz sezon ikinci turda İngiliz ekibi Chelsea ile kozlarını paylaştı. Jose Mourinho'nun öğrencileri karşısında ilk maçta İstanbul'da sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrılan Galatasaray, deplasmanda oynadığı rövanş maçında 2-0 mağlup olmaktan kurtulamadı. 

İSTATİSTİK: %86.7 İSABETLİ PAS
D Grubu'nun ilk maçında RSC Anderlecht'i evinde ağırlayan Galatasaray, rakibi karşısında topa hakim bir oyun sergilemesine karşın sahadan son dakikada bulduğu golle 1 puanla ayrılmıştı. Belçika ekibi karşısında oyunun kontrolünü elinde bulunduran Prandelli'nin öğrencileri, sezon başından buyana ortaya koyduğu oyun karakterini bir kez daha başarılı bir şekilde yansıttı. Rakibi karşısında ilk yarıda 191'i başarılı olmak üzere toplamda 224 pas yapan Galatasaray, ikinci 45 dakikada 233'ü başarılı olmak üzere 265 pas yaptı ve 90 dakikayı 424'ü başarılı toplamda 489 pas denemesi ile tamamlayarak %86.7 pas yüzdesi ile oynadı. Rakibi karşısında %56 oranında topa hakim olan Prandelli'nin öğrencileri, rakibi karşısında 7 kez korner kullandı. Galatasaray rakibi karşısında bu kadar üstün bir topa sahip olma performansına karşın hücum performansını yukarıya çekememenin acısını 3 puanla ayrılması gereken maçtan 1 puanla ayrılarak yaşadı. 1994 doğumlu genç kaleci Davy Roef'in koruduğu rakip kaleye maç boyunca 12 şut atan Galatasaray, bu şutların sadece 3'ünde (%25) kaleye isabet sağladı. Rakip ceza alanına 26 orta açma girişiminde bulunan takımımız bu denemelerinin sadece 6'sınde isabet bulabildi ve hücum performansı anlamında sınıfta kaldı.

ARSENAL: THE GUNNERS
1886 yılında Londra'nın kuzeyinde kurulan Arsenal, hiç kuşkusuz İngiltere futbol tarihinin en başarılı takımlarından birisi olarak yer alıyor. Kulüp tarihinde daha önce 13 kez Premier Lig, 11 kez FA Cup, 13 kez Community Shield şampiyonluğu bulunan Gunners lakaplı kırmızı-beyazlı ekip, dünyanın en zor ligi kabul edilen İngiltere Premier Ligi'nde son olarak 2003-2004 yılında şampiyonluk sevinci yaşamasına karşın sürekli olarak ilk 5 takım içerisinde kendisine yer bulmayı başardı. 2006 yılından itibaren bir sezon 5, bir sezon 4. olarak istikrarlı bir şekilde UEFA Şampiyonlar Ligi organizasyonunda boy gösteren Arsenal'de teknik direktörlük görevini 1996 yılından itibaren Fransız teknik adam Arsené Wenger sürdürüyor. İngiliz devi iç saha karşılaşmalarını ise 60bin kişi kapasiteli Emirates Stadı'nda oynuyor.

İlk 6 haftası geride kalan Premier Lig'de son olarak hafta sonu Tottenham Hotspurs ile karşılaşan Arsenal, sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrılırken Galatasaray karşılaşmasının ardından ezeli rakibi Chelsea'ye konuk olacak. İlk 6 haftada rakipleri karşısında 2 galibiyet - 4 beraberlikle 10 puan toplayarak 4. sırada yer alan Arsenal, sezon başında Community Shield Kupası'nda geçtiğimiz sezonun lig şampiyonu Manchester City'i farklı (3-0) mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde de, ezeli rakibimiz Beşiktaş karşısında ilk maçta 0-0, ikinci maçta 1-0'lık skorla sahadan ayrılan Arsenal adını gruplara yazdırmıştı. Bir hafta önce Lig Kupası'nda üçüncü turda evinde ağırladığı Southampton karşısında sahadan 2-1'lik mağlubiyetle ayrılan Arsené Wenger'in öğrencileri, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde grubun ilk maçında deplasmanda Borussia Dortmund karşısında sahadan 2-0'lık mağlubiyetle ayrılmıştı.

Kulüp tarihinde 2000 yılında UEFA Kupası'nda final oynayan ve Galatasaray'a kaybeden Arsenal, 2006 yılında UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde de İspanyol devi Barcelona'ya kaybetmekten kurtulamadı. Kadrosunda geçmiş yıllarda David O'Leary, Ian Wright, David Seaman, Tony Adams, Dennis Bergkamp, Robert Pires, Thierry Henry gibi efsanevi oyuncuları bulunduran Arsenal, son yıllarda gençleşme operasyonunun yanı sıra yıldız isimleri de kadrosuna kazandırmaya başladı. Altyapısından çıkan oyuncuları genç oyuncuları A takım kadrosuna monte ederek başarılı olmasıyla bilinen İngiliz devi, geçtiğimiz sezon Real Madrid'den 47 milyon euro karşılığında Mesut Özil'i transfer ederken; geride bıraktığımız transfer döneminde de Barcelona'dan yaklaşık 35 milyon euro bonservis bedeliyle Alexis Sanchez ve ezeli rakipleri Manchester United'dan transferin son gününde 20 milyon euro karşılığında Danny Welbeck'i transfer etti.

Arsené Wenger'in yönetimindeki Arsenal'in bu sezon kadrosu şu isimlerden oluşuyor;
Wojciech Szczęsny, David Ospina, Damián Martínez - Mathieu Debuchy, Kieran Gibbs, Per Mertesacker, Laurent Koscielny, Nacho Monreal, Calum Chambers - Tomáš Rosický, Mikel Arteta, Jack Wilshere, Mesut Özil, Alex Oxlade-Chamberlain, Aaron Ramsey, Santi Cazorla, Mathieu Flamini, Abou Diaby - Lukas Podolski, Theo Walcott, Alexis Sánchez, Yaya Sanogo, Danny Welbeck, Joel Campbell

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0