Galatasaray'a adanmış bir hayat: Kemal Onar
Dünya üzerinde kaç takımın boğazın ortasında sahip olduğu bir adası vardır? Galatasaray, bu özelliğe sahip yegane takımlardan biri konumunda bulunuyorsa bunun en büyük etkenlerinden birisi kuşkusuz Kemal Onar oldu. Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ve ebediyete uğurladığımız 89 yaşındaki eski yöneticilerimizden Kemal Onar'ın hayatına ilişkin Süleyman Tekil'in kaleme aldığı "Dünden Bugüne: Galatasaray" kitabında yer alan kısmı sizlerle paylaşmak istedik. Ruhun şaad, mekanın cennet olsun Kemal Onar. Sevdan bize emanet..
89 yaşında edebiyete uğurladığımız Kemal Onar, 30 Ağustos 1926 tarihinde İstanbul Bebek’te doğdu. O zamanlar Bebek’te mevcut olan 26. İlkokul’u, ardından da Kabataş Lisesi’ni bitirdi. Yüksek Ticaret Okulu’na devam ederken, 1946 yılında İş Bankası’na girdi ve eğitim hayatını noktalamış oldu.
Spor hayatına 1934 yılında, henüz 8 yaşındayken başladı. Galatasaray Kulübü kürek takımı sporcularının katıldıkları tek çifte, iki çifte, üç çifte yarışlarında serdümenci olarak görev aldı. Bir yandan da yüzüyordu Kemâl Onar. 1938 senesinde Boğaz’ı geçme yarışına katıldı. Yarışa katılan en küçük yüzücüydü ve sonuncu olmuştu ama 12 yaşında Boğaz’ı geçme başarısı onun sporcu kimliğinin ve azminin göstergesiydi.
1942 yılına gelindiğinde, o yılki tüm yarışlarda serdümenlik yaptı. İki çiftede, o yılların ünlü isimlerinden Turgut Atakol’la birlikte önce İstanbul, ardından da Türkiye şampiyonluğu kazandı. Yine mukavemet yarışlarında da birincilik elde etti. Kilo almasıyla birlikte serdümenlik dönemi bitince spor yaşamına yüzücü olarak devam etti. Bir yandan da yaşadığı semtin takımlarında amatör olarak futbol oynuyordu. 1946 yılında iş hayatına başlayınca sporculuk dönemi sona erdi ve aynı dönemde, 22 Ocak 1946’da Galatasaray Kulübü’ne 2705 sicil numarasıyla üye oldu.
1950 yılı Galatasaray Kulübü’nün sosyal yaşamının başlangıcıdır. Yusuf Ziya Öniş’in başkanlığıyla birlikte Bebek’teki lokalde ufak ufak bir sosyal yaşamın adımları atılır olmuştu. O yaz Kemâl Onar da semtin diğer çocukları gibi oraya devam etti. Ancak kış gelince lokal bir dahaki ilkbahara kadar kapanacaktı. Kemâl Onar o zamanki yöneticilerden Adnan Akıska’ya, lokalin kışın da açık tutulması önerisini getirdi. Adnan Akıska’nın “Ne yapacaksın? Bir de bana kış mevsiminde elektrik parası, kömür parası mı ödettireceksin?” sözlerine Kemâl Onar’ın cevabı “Yok efendim, aksine, kürek şubesinin de masrafını çıkarırız.” oldu. Bu, o dönemin koşulları için büyük bir laftı. Akıska, karşısındaki gencin bu iddialı sözleriyle ikna olmuştu ve öneriyi kabul etti. Kemâl Onar’ın Galatasaray’daki yöneticilik yılları böylelikle başlamış oldu demek yanlış olmaz.
1951 yılında Bebek’teki lokalde İçtimai Kısım Lokal Amirliği görevini üstlenmesiyle başlayan süreç yüzme şubesi kaptanlığıyla (1953-54) devam etti. 1957-59 yılları arasında ise yine içtimai kısımda önce muhasip üyelik, sonrasında ise genel sekreterlik görevlerinde bulundu. Bu arada, denizcilik şubesi başkaptanlığı (1958-59) görevini de üstlenmişti. 1960 yılına gelindiğinde ise bu kez voleybol şubesi kaptanı olmuştu. (1960-63) 1963 yılında bir kez daha içtimai kısımda sorumluluk üstlenerek genel sekreter ve başkan vekilliği görevlerinde bulunmuştu. Bir yandan da, Galatasaray Spor Kulübü Sicil Kurulu üyeliğine seçilmişti.
1957 yılına gelindiğinde, Bebek’teki lokalin istimlak edilmesi gündeme geldi. Yeni bir yer aranırken o zamanki adı Kuruçeşme Adası olan, bugünkü Galatasaray Adası’nın 1957 yılında satın alınmasında ve lokalin oraya taşınmasında da önemli bir pay sahibiydi Kemâl Onar. 1963 yılında ise Galatasaray Adası’nda Türkiye’nin ve Galatasaray’ın ilk spor okulu olan yüzme okulunu kurdu. Bununla da yetinmedi. 1973 yılında bu kez Kalamış’ta 2. yüzme okulunu kurdu. 1984’te Yalçın Granit’le birlikte ilk basketbol okulunu, 1984’te ise Ali Selçuk ve Ümit Kesim’le birlikte Florya’da ilk futbol okulunu kurdu. Kemâl Onar’ın ilkleri bundan ibaret değildi. 1979 yılında ilk kulüp muhasebe yönetmeliğini hazırlayan, ..... muhasebe sistemini uygulamaya sokan Kemâl Onar Galatasaray Yardımlaşma Sandığı’nın da fikir babasıdır.
Kemâl Onar denilince akla gelen en önemli konulardan biri de yasalar ve tüzükler konusundaki derin bilgi ve deneyimidir. Galatasaray Spor Kulübü’nün 1950 yılından bu yana hazırlanan tüm tüzüklerinde en önemli rol oynayan başlıca kişilerden biridir Kemâl Onar. Yanı sıra, Galatasaray tarihinin son 80 yıllık tarihinin en önemli canlı tanıklarının başında gelir ve en geniş arşiv çalışmasının sahibi olduğunu da söyleyebiliriz. 2010 yılında yayımladığı 3 ciltlik Hatırladıklarımdan isimli kitabında bu 80 yıllık süreci belgelerle sergilemiştir.
Kemâl Onar’ın Galatasaray’da üstlendiği görevleri sıralamaya devam edersek; 1971-73 yılları arasında Selahattin Beyazıt başkanlığındaki yönetim kurulunda yedek üyelik, 1972-73 döneminde sosyal bölüm genel sekreterliği görevlerinde bulunmuştur. 1979-81’de Ali Uras yönetiminde önce idari ve mali işlerden sorumlu başkan yardımcılığı, sonrasında ise yönetim kurulu üyeliği görevini yerine getirmiştir. 1984-85 yıllarında kulüp genel koordinatörlüğü, 1987-88 yıllarında ise kulüp genel sekreterliği görevlerini üstlenmiştir.
Kemâl Onar 1976’dan bu yana üyesi olduğu Divan Kurulunda 1984-85 ve 1989-90 yılları arasında Kulüp Divanı 2. Başkanlığı ve vekaleten Divan Başkanlığı yapmıştır. 1991-92 arası dönemde genel koordinatörlük, 1992-93 arasında genel sekreterlik yaptıktan sonra, 1993-94’de Alp Yalman başkanlığındaki yönetim kurulunda muhasip üye, 1996-98’de ise Denetleme Kurulu üyesi olarak sorumluluklar üstlenmiştir. Kemâl Onar TFF’de de çeşitli görevler üstlenmiştir.
“Hani bir insan tasarladığını yapar da, bu kadar uzun süre yapamaz; bıkmadan usanmadan, yorulmadan dinlenmeden... Konumuz denizcilik olsaydı da destan yazsaydık Onar için. Hizmetlerinin basit bir özetini ancak bu suretle çıkarmış olurduk. Ama sadece denizciliğe hizmetle kalmadı ki... Bildim bileli her taşın altından o çıktı. Yönetim Kurulunda vazifeli olsun olmasın, her iş onun dikkat süzgecine sokulur. Sanki kulübün her hizmetini o sırtlayıp götürecekmiş gibi... Malî konular, nizamname değişiklikleri ve bunlara benzer işler hep onu bekler. Sıkışan ona müracaat eder, akıl danışmak isteyen onu arar bulur. Ve Kemâl Onar da mutluluğa, bu ağır yükün altında erişir. Böylesine kulüp sevgisi ve vazife aşkı varmış demek...”
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.