ELW | Üşüyoruz..

Son şampiyonu olduğu Euroleague Women'a çok kötü bir başlangıç yapan Galatasaray Odeabank aradığı ilk galibiyeti bu hafta da elde edemedi. Ligin doğal favorisi konumunda olan Ekaterinburg'la deplasmanda karşılaşan takımımız çok iyi bir 40 dakika çıkarmasına rağmen son saniyelerde Taurasi'den yediği üçlüğe engel olamayınca karşılaşma uzadı ve uzatmalarda da sayı atmakta büyük sıkıntı yaşayınca rakibine 77-67 mağlup oldu.

Maça Ekrem Memnun'un talebeleri daha iyi başlayıp ilk dakikaları önde geçse de ilerleyen dakikalarda hücumdaki tıkanıklığı çözemedik ve ilk çeyreği 14-12 geride kapattık. İkinci çeyreğin başında da bu tıkanıklık devam edince skor 18-12'ye geldi. Bu dakikadan sonra ise bir oyuncunun oyuna dahil oluşu ciddi oranda fark yarattı, o isim de Jelena Dubljevic'ti.. Yıldız oyuncunun hücumu sırtlamasıyla birlikte karşı seri yakalayan Sarayın Sultanları skoru kendi lehine çevirip farkı 5'e kadar çıkardı ancak Ekaterinburg devre sonunda bireysel anlamda kaliteli bilekleri devreye sokunca soyunma odasına 33-33'lük eşitlikle gidildi. Üçüncü çeyreğe daha iyi başlayan ev sahibi ekip olurken 2.5 dakikada 8-0'lık seri yakaladılar ve Ekrem Memnun molayı aldı. Mola dönüşünde savunmada sertleşen takımımız oyunu yeniden dengeye getirdi ve son çeyreğe 4 sayı farkla ev sahibi ekip önde gitti. Son çeyrek ise müthiş bir çekişmeye sahne oldu diyebiliriz. Son 3 sezondur karakteristik özelliği olan üst düzey savunma disiplinini ön plana atan takımımız hücumda ise Jelena'nın önderliğinde rakibine nefes aldırmadı ve son 3 dakikaya 9 sayı önde girdi. Ancak burada rakip yine bireysel anlamda kaliteli isimlerin öne çıkmasıyla farkı eritti ve 13 saniye kala da skor 60-63'ken Taurasi faulden kaçınarak uzaklardan üçlüğü gönderince durum 63-63'e geldi. Takımımız son hücum şanslarını ise kullanamayınca maç uzatmaya gitti. Uzatmalarda ise açıkçası depodaki benzin yetmedi maçı almaya ve rakip kalite farkını ağır bir şekilde hissettirince son 3 dakikasına 9 sayı önde girdiğimiz maçı uzatmalarda 10 sayı farkla kaybettik.

"Yazık oldu" ifadesi sahip olduğu anlama bu maçtaki kadar başka bir maçta sahip olamaz.. Geçen seneki F-8'de rakibin ritmini yerle bir eden alan savunmamız bu maçta da iş başındaydı ve oyunun önemli bölümünde iş gördü. Ancak yarısahaya iyi geri koşup o savunmayı yapmak için dengeli hücum edebilmek de işin anahtarlarından birisi ve bu anlamda defolar çok net ortaya çıktı bu maçta. Guard rotasyonumuzdaki 3 isim dribling üzerinden neredeyse hiçbir şey üretemediler. Bulduğumuz uygun pozisyonlarda da o kadar fazla boş turnike kaçırdık ki "bu kadarı da fazla artık dedik" kendi kendimize.. Nuria-Ayşegül-Casas üçlüsü 3/25(!) sahaiçi isabetiyle toplam 7 sayı üretebildiler. 6 asistin yanına ise 3 top kaybı eklediler. Kısa rotasyonundan böyle bir performansın geldiği ortamda çok büyük bir iş yapıp yine de maçı kazanma noktasına getirmiştik. Ki burada da başrol tartışmasız Jelena'ya aitti. Karadağ'lı forvet 25 sayı - 8 ribaund - 4 asistle sezonun şu ana kadar hem kendi adına hem de takım adına en etkileyici bireysel performansını ortaya koydu. Ancak bu Ekaterinburg deplasmanında kazanmaya yetmedi ve bu gidişata baktığımızda ne onun ne de diğer uzunların performanslarının takımı kurtarmaya yetmeyeceği açıkça belli oluyor. Sezon başından beri hissedilen, ciddi sorumluluk alıp takımı özellikle skor konusunda sürükleyebilecek kısa oyuncunun eksikliği daha önceki Euroleague maçlarında olduğu gibi bu maçta da ortaya çıktı. Hem de bu sefer tüm çıplaklığıyla gözler önüne serpildi. Ekaterinburg deplasmanında bir tarih daha yazabileceğimiz maçta 3/25'lik oranla serpildi! Evet, Ekrem Memnun ve son Euroleague şampiyonu Galatasaray Odeabank çıplak, üşüyor şu an ve doğru düzgün sahip çıkan da yok maalesef.. 0/5 olduk.