Özgecan'ın katilleri idam edilsin !
Ne yazsak, yüreğimizdekileri nasıl ifade etsek inanın bilmiyoruz. Üç gündür tüm ülkeyi yasa boğan Özgecan Aslan'ın gözlerine baktıkça boğazımız düğümleniyor, yüreğimiz yanıyor. Mersin'de arkadaşıyla buluştuktan sonra evine giderken bindiği minibüste tecavüz edilen, direndiği için bıçaklanarak öldürülen ve yakılarak dere kenarına atılan 20 yaşındaki güzeller güzeli kızımıza ağlıyoruz. Özgecan'ın katilleri gerçekleştirilen soruşturma sonrasında yakalanırken, verilecek cezanın en ağır olması ve hatta idam edilmesini istiyoruz!
6 yıldır yazıyoruz, duygularımızı kaleme döküyoruz. Yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor gülüyoruz. Ancak bugün yazacaklarımız belki de bugüne kadar yazdıklarımızın hepsinden daha sert, daha acılı, daha çok yüreği yanık bir şekilde olacak. Şimdiden affola..
Türkiye yasta.. Mersin'de yaşanan vahşet, hepimizin kanını dondurdu, gözlerimizi doldurdu. Ölüm çok normaldir, Allah'tan gelir; ancak bu normal değil. 20 yaşında, gencecik, karagözlü, güzel mi güzel, güldüğünde karşısındaki gülümseten, kızımız, kardeşimiz Özgecan Aslan. Kaybettik.. Öyle böyle bir kayıp değil. Sözde erkek, sözde delikanlı katil olayı anlatırken "Tecavüz etmeye çalışırken direndiği için bıçakladım. Direnirken yüzümü tırmaladı, DNA örneğim çıkmasın diye bileklerini kestim. Sonra da yakıp, dere kenarına bıraktık." diye bir de utanmadan anlatıyor! Bu ülkede böylesine katil köpekleri görmek mümkün, ancak bu kadarını da değil. Bir kadın cinayeti yine, seksel obje olarak yaklaşılan, tecavüz edilmeye çalışılan ancak tecavüz ederken direndi diye yakılarak öldürülen.. Bir evlat, bir kız kardeş, bir kız arkadaş, bir sevgili, bir anne. Cenazesinde ağlıyordu biricik annesi, "Meleğimin üzerine toprak atmayın" diye. Ne diyeceksin? Ne diyebilirsin.. Güzel giyindiği ve güzel olduğu için nefsine hakim olamayan ezilmiş karakterli bir şerefsiz piç, kendisi mutlu olacak diye bir ailenin canını yakıyor, tüm ülkeyi yasa boğacak bir olaya imzasını atıyor. Bir de utanmadan, babasını ve arkadaşını da çağırıyor.. E be orospu çocuğu, telefon açarken, yardım isterken ne dedin? "Alo, baba. Ben bir kıza tecavüz ettim, sonra onu bileklerinden kestim. Şimdi de gömücem ama vaktim yok, yakıcam. Gel bana yardım et" mi dedin? Sen nasıl bir annenin evladısın? Sen nasıl bir babanın evladısın? Sana yardım eden babanın da, arkadaşının da amınakoyayım!
Ey, avukatlar! Size vicdanlıyı, haklıyı, doğruyu, namusluyu, şerefliyi, ahlaklıyı korumayı, savunmayı öğrettiler! Bu köpekleri yargı aşamasında korumayı sakın ama sakın düşünmeyin! Olur da düşünürseniz, vatan hainisiniz! En az o köpekler kadar şerefsizsiniz!
Son olarak.. Sosyal medyada bazı yazılanları görüyoruz, kanımız bir kere daha donuyor. Bu yaşanan vahşeti meşrulaştırmak isteyen, "Ne var yani, tecavüz her yerde var?" diye yazan sözde gazeteci, "Mini etek giyip tecavüze davetiye çıkartmayın" yazan sözde sanatçılar görüyoruz. Siz nasıl insanlarsınız? Sizde nasıl bir vicdan var? Sizde nasıl bir Allah korkusu var? Siz hangi dinin mensubu, hangi vicdanın sorumlususunuz? Sizin anneanneniz, babaanneniz, anneniz, teyzeniz, halanız, kardeşiniz, karınız, kızınız yok mu? Sizler yarın bir gün, annenizin - kızınızın - karınızın yüzüne nasıl bakacaksınız?
Cumhuriyetle onur duyan, gurur duyan, bu Cumhuriyetin çocuğu olmaktan şeref duyan birisi olarak söylüyorum: Şeriat kanunlarında olduğu gibi kısasa kısas yapın, bu şerefsiz köpekleri gerekirse asın! Yargılamayın, ceza vermeyin.. Bir gün İstanbul'da, bir gün Ankara'da, bir gün İzmir'de.. Ülkenin her şehrinde, birer gün kafese koyun sallandırın bu yavşakları! Vatandaş versin cezasını, vatandaş versin hak ettiğini.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.