STSL | Kötü oynarken kazanmak..

Spor Toto Süper Lig'in beşinci haftasında deplasmanda Trabzonspor ile karşılaşan Galatasaray, rakibi karşısında parlak bir oyun sergilemese de sahadan 1-0 galip ayrılmayı başardı ve ligdeki ikinci galibiyetini elde etti. Galatasaray'a galibiyeti getiren gol 82. dakikada Mbia'nın ters vuruşu sonrasında gelirken, Hamzaoğlu'nun öğrencileri bu galibiyetle puanını 8'e yükseltti ve Trabzonspor'a ligdeki ilk mağlubiyetini tattırdı. Bu gecenin özetini yapmak gerekirse, kötü oynayarak derbiden 3 puanla çıktığımızı ve bu galibiyetin sezonun devamı için takıma özgüven getireceğini söylememiz olacak..

Sezona pek iyi başlamadı Galatasaray, bu doğru. Sivas deplasmanında 2-0 geriye düşmesine rağmen 2-2'e dönüş, iç sahada Osmanlıspor karşısında alınan mağlubiyet derken Konya galibiyeti ağızlara bir parmak bal çalmıştı. Mersin İdmanyurdu karşısında alınan beraberlik, Atletico Madrid karşısında erkenden mağlubiyete teslim olan Galatasaray ve yönetimsel sıkıntılar derken karabulutlar camianın üzerinde kabus gibi dolaşıyordu. Birde bunun yanı sıra, teknik heyet ve yönetimin sürekli pembe tablolar çizmesi, gerçeklikten uzak beyanatları derken ister istemez homurtular yükselmeye başladı. Böyle bir ortamda Hamzaoğlu ve öğrencileri, lige yeniden tutunmak için ligin en zorlu deplasmanlarından birisi olan Trabzon deplasmanında sahaya çıktı ve Galatasaray'ın zor günlerin takımı olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Futbol böyle zamanlarda güzel, kötü oynadığınız zaman kazanırsanız eğer adımlarınızı daha sağlıklı atarsınız. Ligde dört haftada 5 puan toplamış bir Galatasaray vardı, eğer bu maçtan mağlubiyetle ayrılsaydık lider Trabzonspor ile puan farkı 8 olacaktı ve bu %15'i tamamlanan ligde yaklaşık 3 maç demekti. Bu anlamda bugün alınacak galibiyet büyük önem taşıyordu, ki herhangi bir kaza yaşanmadı.

Jason Denayer'in savunmanın sağındaki performansı, Selçuk İnan'ın kırmızı kart cezalısı olması ve ortasahada defansif görevin aslında Jose Rodriguez'e ait olması gerektiği gerçeğini farkeden Hamzaoğlu, dolu tribünler karşısında ligin en zorlu deplasmanı olan Trabzon deplasmanında sahaya Muslera - Denayer, Semih, Hakan, Carole - Bilal, Rodriguez, Yasin, Sneijder, Podolski ve Burak onbiriyle çıktı. İşin doğrusunu söylemek gerekirse, Chedjou ve Selçuk olmadığı zaman çıkabilecek en ideal onbir bu. Sağ kanatta Yasin, sol kanatta Podolski ve forvet arkasında Sneijder, önde tek forvet Burak. Hakan Balta yıllanmış şarap misali, stopere evrilmesi ve gösterdiği performans muazzam. Denayer'in iyi bir kademe oyuncusu olması, temposu, mücadeleci ruhu ve azminin yanı sıra, teknik ve ayağına hakim olması onu sağbek noktasında alternatif durumdan takımdaki sağbeklerin yetersizliğiyle birlikte ilk tercih noktasına taşıyor. 20 yaşındaki Belçikalı kendisine verilen görevi en iyi şekilde yapıyor ve en önemlisi repertuarına yeni bir oyun kazandırıyor. Bunun farkında, bu yüzden fazlasıyla çalışıyor. Orta alanda takımın en çok top çalan ismi ve sertlikten, temastan kaçmayan en önemli isimlerin başında gelen Jose Rodriguez, yanında ise ligin en tecrübeli isimlerinden birisi olan Bilal Kısa. Hafta içinde canından bir parça olan annesini toprağa vermesine rağmen, Trabzon deplasmanında sakin ve basit futboluyla takımı kontrol etti. Hamzaoğlu'nun bugün ilk yarıda "sakin kalalım, top bizim olsun" mantığını da sahaya en iyi yansıtan isim oldu. Galatasaray'ın hücum hattı ise olması gerektiği gibi. Önde serbest rolde Sneijder, kanatlarda ligin en formda isimlerinden Yasin ve yardımcı forvet Podolski. Alman oyuncu formda bir görüntü çizmemesine rağmen takımın mevcut rotasyonunda sol kanat - sol forvet pozisyonunda adı tahtaya yazılacak ilk isim olarak karşımıza çıkıyor.

İlk yarıda bekleyen, durarak oynamasını bilen, sabırla rakibi üzerinde fırsat arayan bir Galatasaray izledik. Podolski'nin harcadığı bir iki pozisyon var, Sneijder'in de zaman zaman kaleyi yoklamasıyla birlikte aranılan gol bir türlü gelmedi ancak savunmada da açık vermeyen, kademeye giren ve takım olarak kompakt bir yapıyı sahaya yansıtan bir görüntü çizdi Hamzaoğlu'nun öğrencileri. 20bin kişinin önünde coşkulu oynamak isteyen bir rakibe karşı bu önemli bir detay. İlk yarıda dengeli bir oyun ortaya koyan ve kontrolü elinde bulunduran Galatasaray, ikinci yarıda rakibi karşısında oldukça zorlandı ve 45-60 arası temponun yükseldiği anlarda Trabzonspor önemli fırsatlar yakaladı. Erkan Zengin'in boş kaleye kaçırması, Hakan Balta'nın kademesi, Marin'in direkten dönen şutu derken son yarım saatlik bölümden itibaren Galatasaray yeniden kontrolü eline aldı ve rakibi karşısında oyunu yarı alana taşımayı başardı. Burak'ın sakatlanarak kenara gelmesinin ardından Sinan Gümüş'ün süre alması ve hücumda rol alması, Yasin'in dikine süratle topu ileriye taşıması ve Umut'un bitiricilikten uzak forvet olarak ortalığı karıştırması. Galatasaray hücumda kaos futbolu oynadı belli bir dönem, roller ve görevler paylaşılmamıştı. Kaos bizim işimiz doğrusu, attığımız gol bunun en büyük örneği. Bilal'in altıpasın üzerine ortasına bir stoper ve bir forvet yükselmesine rağmen kafa vuramadı; rakip kalecinin büyük hatası sonrasında top ağlarla buluştu. Hazır golden bahsetmişken, Onur'a da değinmek lazım. Her ne kadar galibiyet getiren gol olsa da, o topa çıkıyorsan vuracaksın. Vuramıyorsan, çıkmayacaksın. Mbia'ya çarpıp girmese, Semih'in o topu tamamlamamasına imkan yok.

En başta da belirttiğimiz gibi, kötü oynayarak kazanmak mental olarak rahatlamanız açısından büyük bir etken. Galatasaray eğer kaybetseydi, istifa bile gelebilirdi ancak bazı suların durulmasını sağlayacak bir galibiyetten bahsediyoruz. Burak'ın sakatlığı tadımızı kaçırıyor ancak karabulutların üzerimizde dolaştığı bu dönemde Trabzon deplasmanından 3 puanla ayrılmak önemli. Son dört sezondur, lige kötü başlayarak devam eden bir süreç çiziyoruz. Semih'in maç sonu röportajında değindiği gibi; 4 senedir ya 3 sezonda olduğu gibi şampiyon oluyoruz, ya ikinci. Biz yine sezon ortasında vites yükselteceğiz. Kazanma alışkanlığımızı devam ettirmek için zaman zaman böyle galibiyetlere ihtiyacımız olacak. Büyük takımsanız, kötü oynarken de kazanmanız gerekiyor. Galatasaray ligin iyi takımlarından birisi ancak kadro içerisinde roller paylaşılmamış, görev dağılımı yok. Sezon başından beri aynısını yazıyoruz ısrarla, ne zaman oturacak bilmiyoruz ama bu takımda görevler dağılıp, roller paylaşıldığında ve takım kimyası oturduğunda, şampiyonluğun en büyük adayı olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Herkes zor dönemden geçer, herkes zorlanır zaman zaman ancak önemli olan zor dönemlerde birlik olmaktır. Galatasaray tarihi boyunca birlik olmuştur, olmasını bilmiştir.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0