STSL | Rotasyonun galibiyeti..

Hafta sonu gerçekleştirilecek olan yerel seçimler nedeniyle hafta ortasında oynanılan Spor Toto Süper Lig'in onuncu haftasında Galatasaray evinde, ligin son sırasında yer alan Eskişehirspor'u ağırladı. Rakibi karşısında baştan sona üstün bir oyun ortaya koyan Hamzaoğlu'nun öğrencileri, sakat ve bir süredir forma giyemeyen oyuncuların süre bulduğu kadroyla çıktığı karşılaşmadan 4-0 gibi net bir skorla galip ayrılarak puanını 21'e yükseltti. Galatasaray'a galibiyeti getiren goller Selçuk İnan, Burak Yılmaz (2) ve Bilal Kısa'dan gelirken, teknik direktör Hamza Hamzaoğlu bu maçla birlikte Galatasaray teknik direktörü olarak 50. resmi maçına çıkmış oldu.

Hafta sonu oynanılan derbinin yanı sıra, hafta içi Lizbon deplasmanında Benfica ile karşılaşacak olan Galatasaray dün akşam Eskişehirspor karşısında sahaya Fernando Muslera - Sabri Sarıoğlu, Semih Kaya, Jason Denayer, Olcan Adın - Jem Karacan, Selçuk İnan, Emre Çolak - Yasin Öztekin, Burak Yılmaz ve Lukas Podolski onbiri ile çıktı. Derbide sarı kart görerek cezalı duruma düşen Wesley Sneijder'in yerine antrenmanlarda İspanyol orta saha oyuncusu Jose Rodriguez'i deneyen Hamzaoğlu, genç oyuncunun bir gün önce taktik antrenmanında sakatlanması sonrasında ortasahada defansif oyuncu görevini Jem Paul Karacan'a verdi., Galatasaray altyapısında yetişen ve uzun süredir İngiltere'de forma giyen 26 yaşındaki orta saha oyuncusu dün takımımız adına sahanın en çok mesafe kat eden ve top çalan ismi olmayı başararak görevini layıkıyla yaptı. Jem Karacan'ın orta alanda tüm defansif sorumluluğu üzerine alması haliyle Selçuk İnan'ı da en iyi olduğu yere merkeze itti. Bu anlamda orta alanda topa hükmeden, ilk dakika itibariyle rakip kaleye oyunu yıkan ve gol arayan bir Galatasaray izledik. Burak kendinden beklenmedik bir şekilde önce hücum faul yapmadan topu kazandı, ardından topu saklayarak faul aldırdı. 2012'den beri alışageldiğimiz bir gol izledik. Ceza yayı çevresi üzerinde kazanılan frikik ve topun başında Selçuk İnan.. Selçuk geliyor, gol de geliyor! İlk yarıda maçı kopartan Galatasaray'ı özlemiştik doğrusu ancak en çok özlediğimiz, skordan bağımsız dakika 89 olsa bile hücum pres yapan Galatasaray. Dün akşam bunu gördük. Sezon başından beri düzenli - düzensiz oynayan isimler bir kenara dursun, kendisini kanıtlamak isteyen ve mücadeleden kaçınmayan bir takım kimliği izlediğimiz tartışmasız bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Eskişehirspor an itibariyle açık ara ligin en kötü futbol oynayan takımı konumunda, ki puan tablosunda 10 hafta sonunda elde ettikleri sıra bunu doğruluyor. İlk 15 dakikadaki baskı sonrasında 1-0 öne geçen Galatasaray, oyunun 10 dakikalık bölümünde geri çekilirken son 15 dakikalık sekansta bir kez daha baskıyı arttırdı ve Burak Yılmaz'ın golleriyle devreyi 3-0 önde kapattı. Sakatlık dönüşünde gerek saha içi performansı, gerek attığı gollerle formunu yükseltme çabasına girmesi ve gerekse hücumdaki isteği, arzusu.. Burak geri döndü. Sneijder'in hücum aklını aramadık değil, skor böylesine farklı olsa dahi.. Yasin'in kanattan getirdiği herhangi bir hücum olmadı. Direkten dönen şutu dışında Podolski'yi etkili göremedik. İkinci yarıda tabeladaki farkı göz önünde bulundurarak ve hafta ortasında Benfica deplasmanı akıllara gelmiş olsa gerek, tempo düşüren bir Galatasaray izledik. Kenardan oyuna giren Sinan, Koray ve Bilal'in oyuna girdikten sonra takımın dizilişinin hiç alışagelmediğimiz bir düzene döndüğünü söylemek mümkün. Mücadelenin son 15 dakikalık bölümünde savunmada Denayer - Semih - Koray - Olcan, orta alanda Sabri - Selçuk - Bilal - Jem Karacan - Sinan Gümüş, önde tek forvet Podolski düzeninde oynadık. Bu düzende rakip kalede Denayer'in getirdiği pozisyonda Bilal Kısa'nın nefis vuruşuyla maçın skorunu belirlerken, 89. dakikada bile rakip ceza sahası önünde 3 kişi hücum pres yapan bir takım vardı. Şampiyonluk gelecekse böyle küçük detaylarla gelecek.