BSL | Muhteşem savunmayla gelen galibiyet..
Sezona oldukça hızlı giren Galatasaray Odeabank, evinde muhteşem bir taraftar desteğinin önünde oynadığı karşılaşmada ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 80-63 gibi net bir skorla mağlup ederek rakibini evinde yenme geleneğini 8 maça çıkardı. Ergin Ataman'ın deyimiyle 'Kitap gibi basketbol oynayan' ekibimizde Blake Schilb 18 sayı-4 ribaund-8 asist ile oynarken ona Stephane Lasme 12 sayı-8 ribaund ile büyük bir katkı verdi. Vladimir Micov'da attığı 15 sayı ile galibiyetin gizli mimarlarından oldu. Rakibimizde ise Bogdan Bogdanovic'in 15 sayılık performansı mağlubiyete engel olmadı.
Karşılaşmaya son maçlarda olduğu gibi Sinan Güler-Blake Schilb-Vladimir Micov-Caleb Green ve Stephane Lasme beşi ile başlayan temsilcimiz ilk dakikalarda rakibinin pota altında kurduğu üstünlüğe karşılık vermekte zorlandı. Periyot ortalarında oyuna dengeyi getiren Yenilmez Armada Blake Schilb'in oyuna ağırlığını koymasıyla skora da dengeyi getirdi ve ilk periyot 16-16 eşitlikle geçildi. İkinci çeyreğe Göksenin Köksal'ın sayılarıyla başlayan sarı kırmızılılar, Jan Vesely'nin erken faul problemine girmesini iyi değerlendirdi ve ilk yarıyı 39-34 önde kapattı. Üçüncü periyotta ise adeta Yenilmez Armada fırtınası vardı. Savunmada mükemmel yardımlaşan ve pota altını iyi kapatan Galatasaray Odeabank, hücumda da Blake Schilb önderliğinde yüksek set temposunda çok akıcı hücum etti ve farkı bir ara 17 sayıya kadar çıkardı.(53-36) Bu süre zarfında rakibinin savunma açıklarını çok iyi analiz eden Galatasaray Odeabank doğru spacing ve ekstra paslarla oynadığı tepe ikili oyunlarıyla boş oyuncuyu neredeyse her hücumda buldu. Savunmada ise Stephane Lasme adeta ikili oyun savunması nasıl yapılır dersi verdi. Bu bölümden sonra Fenerbahçe bulduğu üç sayılık isabetlerle farkı indirmeye çalışsa da Yenilmez Armada son periyota 61-52 önde girdi. Son periyotta rakibine atak yapmak için hiç şans vermeyen temsilcimiz, maç sonunda da iyiden rahatlayarak maçı 17 sayı farkla 80-63 kazandı. Takımımızda Blake Schilb 18 sayı-4 ribaund-8 asist ile oynarken ona Stephane Lasme 12 sayı-8 ribaund ile büyük bir katkı verdi. Vladimir Micov 15 sayı, Caleb Green 8 sayı-2 ribaund-6 asist, Sinan Güler 11 sayı-5 ribaund, Errick McCollum 11 sayı-3 ribaund, Göksenin Köksal 5 sayı ile oynarken süre alıp sayı kaydedemeyen tek oyuncumuz Joey Dorsey maçı 2'si hücum 5 ribaund ile tamamladı.
HARİKA TARAFTAR, HARİKA ATMOSFER
Maçla ilgili notlara geçersek eğer, karşılaşmayı 11.000'in üstünde taraftarımızın önünde oynamamız bizim için çok büyük bir itici güç oldu. Maçın kilit noktası olan sertlik ve mücadelede hiç geri kalmamızı sağlayan, harika bir atmosfer oluşturup rakibimizi büyük baskı altına alan taraftarımız galibiyetin gizli mimarlarından birisi bence. Ancak onlarla ilgili söyleyeceğim tek olumsuz nokta edilen küfürlerdi. Momentumu yakaladığımız anda edilen küfürlerden dolayı oyunun duraksaması rakibimizin işine yaradı ve oyuna tekrar ortak oldular bu sayede. Bu harika taraftar küfür etmeden, takımına bu yüzden zarar vermeden çok çok daha etkili oluyor.
MAÇIN ANAHTARI: SAVUNMA
Fenerbahçe'yi incelediğimizde pota altını etkili kullandıklarını özellikle Udoh-Vesely ikilisiyle oynanan ikili oyunlardan pota altında etkin olmaya çalıştıklarını görmüştük.Aslında bu güne gelene kadarda ikili oyun savunmasını çok iyi yapamadığımızı hatta bu yüzden Anadolu Efes maçını kaybettiğimizi söyleyebilirim. Ancak Fenerbahçe maçına koçumuz ve takım çok iyi hazırlanmış. Maçın ilk 5 dakikası dışında ikili oyunları özellikle Stephane Lasme ile harika savunan ekibimiz, rakibini bu alanda kilitleyerek hücumlarını etkisizleştirdi. Kısa oyuncularımızda gerek perdelemelerde gerekse yardım kaymalarında neredeyse hatasız oynadı. Ön alanda yaptığımız sürpriz baskılarda da bir pozisyon haricinde hep meyve alan takımımız rakibini 63 sayıda tutarak maçı adeta savunarak kazandı. Burada bir ayrı noktada Sinan Güler'e açmak istiyorum, gerek maç boyu yaptığı savunma gerekse sahaya koyduğu yürek ve enerji ile takımımızın üst seviye savunma yapmasını, mücadele etmesini sağlayan etkenlerden biriydi. Ayrıca maç önünde bahsettiğim pota altı savaşlarında rakibine karşı hiç geri adım atmayan ekibimiz, sürekli sert ve agresif savunma yaparak rakibine maç boyu galip gelme inancını hissettirmedi ve maçı psikolojik olarak ta kazanmış oldu.
BLAKE SCHILB ÖNDERLİĞİNDE HÜCUM
Sezon başladığından beri herkesin soru işareti olarak gördüğü ancak son maçlarda takıma alışarak hücum liderliğini yavaş yavaş eline alan Blake Schilb, dün adeta kusursuz bir performans sergiledi. Hücumda oyunun liderliğini alan Schilb, oynadığı ikili oyunlarla hem kendi skorunu yarattı hem de takım arkadaşlarına pozisyonlar hazırlayarak onları oyunun içine dahil etti. Set tempomuzu da yükselten Schilb takım içinde ki akışkanlığı sağlayarak hücumlarımızı keskinleştirdi. Schilb'i bu şekilde kullanmamız McCollum'dan bu sorumluluğu alarak onu daha skorer ve bitirici konumda kullanmamızı sağladı. Bu sayede ondan dün akşam maksimum verim alırken iyi yaptığı şeyleri daha çok yapmasını sağladık. Dün ayrıca Vladimir Micov'da özel bir hücum performansı sergiledi. Oyun aklı olarak Avrupa'nın sayılı forvetlerinden biri olan Vlado, dün akşam hücumda yaptığı doğru penetreler, sorumluluk almaktan kaçmayıp attığı şutlar ile takımımızın maç boyu önde kalmasını sağladı.
Sezonun genelinde de dün akşam oynadığımız hücum şablonlarıyla oynayacağımızı düşünüyorum. Oyunun temelini doğru saha yerleşimi üzerinden, forvetlerinin pivotlarıyla oynadığı tepe ikili oyunlarından kuran ekibimiz saha görüşü ve pas yeteneği yüksek forvetleri sayesinde savunmanın reaksiyonuna göre doğru şekilde hücum edebiliyor. Gerektiğinde potaya gidebilen, gerektiğinde uzun oyuncuyu veya ters tarafı besleyebilen kısalarımız rakibin reaksiyon vermesini engelliyor. Dün akşamda bunu birçok hücumda gördük. Tepe ikili oyunundan sonra topu iyi döndüren Galatasaray Odeabank ters tarafta boş şut fırsatını çoğu zaman yakaladı. Ayrıca Micov ve Schilb iki numaradayken onların alçak postta fizik avantajını kullanan Yenilmez Armada, Micov'u 4 numaraya çektiği zamanlarda ise onu ters tarafta köşe şutörü olarak kullandı. Bu sayede hücumda çeşitlilik sağlanırken, takımda rollerde homojen şekilde dağıtılmış oldu. Maçla ilgili söyleyebileceğim tek olumsuz nokta ise bu maç özelinde önemli bir performans beklediğim Joey Dorsey yine takıma giriş yapamadı. Maça istekli başlasa da kaçırdığı üst üste iki smaç Amerikalı pivotu demoralize etti. Maçın kalanında da az süre alan yıldız oyuncu vücut diliyle de hala zamana ihtiyacı olduğunu gösterdi.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.