STSL | Kapatıp gidelim..

Spor Toto Süper Lig'de ilk yarının son haftasında deplasmanda Kayserispor ile karşılaşan Galatasaray, rakibi karşısında son derece etkisiz bir oyun ortaya koydu. Öğle saatinde oynanılan rakibi karşısında devreyi 1-0 geride kapatan Mustafa Denizli'nin öğrencileri, genç oyuncu Sinan Gümüş'ün golüyle sahadan 1-1'lik eşitlikle ayrıldı ve ligin ilk yarısını 30 puanla tamamladı. Tempo ve pozisyon anlamında son derece kısır geçen karşılaşma ilk yarıda oynadığımız 17 karşılaşmanın özeti olarak yorumlandı.

Burak Yılmaz'ın sakatlığı, Wesley Sneijder'in cezalı olması derken Kayseri deplasmanına Muslera - Tarık, Semih, Hakan, Olcan - Chedjou, Jose, Selçuk - Yasin, Podolski ve Umut onbiri ile çıkan Denizli'ye yazının en başında bir parantez açmak gerekiyor. Kadronun kısıtlı rotasyonu nedeniyle Chedjou'dan önlibero yaratmaya çalışan deneyimli teknik adam Semih'in formsuzluğunu gözardı ediyor. Böyle bir karşılaşmada Chedjou - Hakan ikilisinin önüne Jose, Selçuk ve Bilal üçlüsünü koymak daha doğru olabilirdi. Sneijder'in yokluğunda orta alanda ofansif görev Bilal'e verilebilirdi pekala, ki 32 yaşındaki oyuncu oyuna girdikten sonra takımı hücumda tutmayı başardı. Hamzaoğlu'na gösterilen tepkilerden nasibini fazlasıyla aldı Bilal, ortaya koyduğu etkili performansına rağmen. Jose'nin maç temposundan uzak olması ve formayı 45-60 dakika giymesi, pozisyonuna bir türlü uyum sağlayamaması ve takımın kötü gitmesi derken İspanyol oyuncu geriledi. Sezon başında topu ileriye taşıyan, dikine oynayan, agresif basan Jose gitti; yerine daha pasif oynayan ve geriye dönen Jose geldi. 

Kayseri deplasmanında ilk 15 dakika boyunca yarı alanından çıkmakta zorlanan, orta sahayı rakibine teslim etmiş ve her iki kanadından ceza alanında tehlike gören bir Galatasaray izledik. Nitekim, bu periyodun sonunda ligde 16 maçta 5 kafa vuruşu yapan Mabiala'nın karşılaşmadaki 3.kafa vuruşunda topu ağlarımızda gördük. Kongolu oyuncu karşılaşmanın 35.dakikasında bu sezonun tamamında (16 maçta rakip kaleye 5 kafa vuruşu yapmış) yaptığı kafa vuruşundan daha fazlasını yaptı. Sadece bu bilgi, duran toplarda ve hava toplarında ne kadar etkisiz olduğumuzu gösteriyor. Bu bilginin yanı sıra, bir kaç hafta önce oynadığımız Kasımpaşa maçında Eren Derdiyok'un savunma oyuncularımızdan daha fazla hava topu kazanması detayını da paylaşarak savunmanın bu konuda ne kadar aciz olduğunun altını bir kez daha çizelim.

Mabiala'nın golünden sonra "futbol oynaması gerektiğini" hatırlayan takım, devrede geride kalan 30 dakikada oyuna ortak olmaya çalışsa da sahada futbol aklının olmaması nedeniyle ciddi anlamda zorluklar yaşadı. Hücum anlamında oyunu kontrol edemeyen, topu tutamayan ve set oyunu oynamayı bir türlü başaramayan Galatasaray soyunma odasına giderken geride olmaktan umut vermiyordu. Chedjou - Jose ikilisi topu çıkartmak bir kenara, orta alanı komple rakibe teslim etti. Podolski topla buluşamadıktan sonra önce diğer kanada geçti, ardından forvet arkası rolüne büründü. Alman oyuncu ver-kaç yaparak ceza sahasına hareketlenerek repertuarından birşeyler göstermek istedi ama Umut'un duvarpası oyununa bu kadar uzak olması takıma el freni oluyor. Ne sırtı dönük, ne yüzü dönük, ne de pas oyunu. Galatasaray'ın hücumda en büyük problemi forvet oyuncularının pas oyununda son derece başarısız olmaları. Yasin'in ısrarla aşağıya doğru giden bir grafiği var. İç sahada taraftar gazıyla tempo yapan Yasin, deplasmanda ağır çekimde oynayan bir sanat filmi. Ne bir aksiyon var, nede bir reaksiyon.. Sezon başında yapılan muazzam (!) kadro mühendisliğinin bir harikası aslında, geride kalan 17 hafta. Sezon başında elindeki 3 kanat orjinli oyuncudan 2'sini gönderip yerine takviye yapmayan, kulübeyi dahi güçlendirmeyen; bununla da yetinmeyip sezona sadece 2 forvetle giren müthiş bir teknik heyet ve futbol aklının ürünü. Yasin'i veya Umut'u kenara alayım deseniz, sahaya kimi süreceksiniz? A2 Ligi'ne bir beden büyük gelen Sinan Gümüş mü? Kupa maçları dışında forma yüzünü göstermediğiniz.. Genç oyuncu bugün zorunluluktan dolayı kenardan gelerek takımına beraberliği getiren golü kaydetti. Galibiyeti de getirebilirdi, golün kopyası bulduğu pozisyonla.

Geride kalan 17 hafta sonunda 30 puan topladı Galatasaray. 8 galibiyet, 6 beraberlik ve 3 mağlubiyet performansına imza attığı 17 maç haftasında 38 gol atıp, kalesinde 23 gol gördü. Galatasaray koskoca ilk yarıda Konya, Trabzon, Gaziantep, Başakşehir, Gençlerbirliği, Eskişehir, Bursa ve Akhisar karşısında kazandı. Sivas, Mersin, Fenerbahçe, Antalya, Kasımpaşa ve Kayseri karşısında sahadan beraberlikle ayrıldı. Osmanlı, Rize ve Beşiktaş karşısında ise sahadan mağlup ayrılan taraftaydı. Devre arasında nasıl bir aksiyon olur, neler yapılır bilinmez. Değişmesi gereken bazı şeyler var, en önemlisi oyuncuların özgüveni yerine gelmeli. Ancak hepsinden ötede, Galatasaray'ın sahada futbol oynamasını bilen oyunculara ihtiyacı var. Tempo yapan, pres yapan, futbol oynayan bir oyuncu grubuna.. Takımı, rotasyonu, kadroyu bu hale getirenlere teşekkürler. Emeğinize ve elinize sağlık!

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0