UEFA | Son söz Roma'ya kaldı..

Süper Lig'de zirve yarışından kopan ve hedeflerinden bir hayli uzakta kalan Galatasaray, uzun bir süre sonra ilk kez sahne aldığı UEFA Avrupa Ligi'nde ikinci tur maçında İtalyan ekibi Lazio'yu ağırladı. Rakibi karşısında maça golle başlayan Denizli'nin öğrencileri, savunma ağırlıklı bir kadroya rağmen duran toptan yediği golle sahadan beraberlikle ayrıldı. Galatasaray böylelikle bir üst tura yükselme umutlarını Roma'da oynanacak ikinci maça bırakırken, oynanılan futbol tur için pek umut vermemesi tribünlerden homurtuların yükselmesine sebep oldu.

SATIRBAŞLARI
33 bin seyircinin izlediği karşılaşmada seyirciler uzun süredir hasret kalınan tribün gösterilerini sergiledi. Maçtan önce yapılan ‘Tek Bilek Tek Yürek’ temalı koreografi izlemeye değerdi. Bu sezon boş tribünlere oynadığımız düşünüldüğünde bu maçtaki görüntü beni bir taraftar olarak sevindirdi ve istenince bütün sorunların göz ardı edilebileceğini gösterdi. Maçın 12. dakikasında Sabri’nin golüyle öne geçen ekibimize cevap 21. Dakikada geldi. Sol kanattan kullanılan duran topa iyi yükselen Savic durumu eşitledi. Maçın geri kalanında iki ekip de yakaladığı pozisyonlardan başarız ayrıldı ve maç 1-1 eşitlikle noktalandı. 

Teknik direktörümüz Mustafa Denizli , Avrupa maçına alışılmadık bir kadroyla çıkma geleneğini sürdürdü. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde de her maça farklı bir kadroyla çıkan takımımız bu sefer defansif bir kadroyla sahaya çıktı. Muslera’nın koruduğu kalenin önünde Denayer – Hakan – Koray – Carole yer alırken önlerinde Donk ve Chedjou defansif orta saha olarak görev yaptı. Takımın hücüm hattı Sabri – Selçuk – Sneijder; en uçtaki isim ise Podolski oldu. Maçtan önce kadroyu gördüğümde kimi nereye yerleştireceğimi bilemedim. Kadroda 4 tane stoper, 2 tane bek, 1 tane stoperden defansif orta sahaya evrilmiş Donk , ileride Sneijder , santrafor bölgesinde genelde kenar forvet olarak gördüğümüz Podolski kendine yer buldu. Bu kadronun ev sahibiyken çıkarılma mantığını, bu 11 in ilk defa bir arada oynadığını, böyle bir görüntü sergilenecekse neden havlu atılmış ligde denenmediği sorularının cevaplarını sizlere bırakıyorum; çünkü ben cevaplarını düşünmeme rağmen bulamadım. 

HOMOJEN OLMAYAN OYUNCU GRUBU
Dünkü kadroyu, oyunu gören biz taraftarların umutlanmak için hiçbir sebebimiz yok. Birkaç sene önce Şampiyonlar Ligi takımı diye lanse edilen takımımızın şimdiki kadrosu ne yazık ki 2. Kupa için bile yeterli değil. Normalde yedek kulübesi savaşı vermesi gereken bazı oyuncularsa ilk 11 de kendilerine yer buluyor. Geçtiğimiz yazılarda da yazdığım üzere; takımımıza stoper olarak oynama fırsatı için gelen Denayer için sağ bekte ısrar ediliyor. Denayer’ın kumaşı ekibimiz için bir fırsat, nitekim kiralık geldiği takım olan Manchester City satın alma opsiyonu koymadı sözleşmeye, çünkü ileride onu kullanmak istiyor. Sezon başında başta Marsilya olmak üzere oyuncunun transferi konusunda bir çok kulüple yarışmıştık. Kendisinin de belirttiği gibi, Denayer’ın bölgesi stoper. Denayer – Chedjou ikilisi bu ligi de, Avrupa Ligi’ni de hatta Şampiyonlar Ligi’ni bile götürebilecekken o bölgede her maç farklı birini denemek akıl karı değil. Bu maçta Linnes statü gereği oynamadı ama hocamız ligde de sağ bekte Denayer’ı deniyor. Sebebini gerçekten bilmiyorum. 

Ön libero mevkiinde Melo gittikten sonra orda oynayan her oyuncu Melo ile karşılaştırıldı. Melo’nun geride kaldığını artık önümüze bakmamı söyleyenlerden biri olan ben de artık Melo’yu daha çok özlüyorum. Denizli’nin takımızdaki ilk maçı olan Kasımpaşa yazımı hatırlıyorum. Rakibin orta sahasını Donk’un çok iyi yönettiğini yazmıştım. Ekibimize transferi sonrasında iyi bir hamle olduğunu da yazmıştım ancak bu öngörümün şu ana kadar çıkmadığını itiraf ediyorum. Donk’un umursamaz bir tavrı var. Lazio maçında etkili ataklarımızda sorumsuzca toplar kaybetti; Sneijder’ın maç sırasında hışmına uğradı. Kasımpaşa‘da oynarken buna kredisi olabilir ancak ekibimizdeki görevi ilerideki oyuncuların yükünü çekmek, Selçuk’un Sneijder’in ilerde daha rahat hareket etmelerini sağlamaktır. Başarıya doymuş Sneijder’in özverisini görüp Donk’un bu umursamazlığına katlanamıyorum. Donk’un sorumluluklarını keşfetmesi gerektiğini düşünüyorum. 

 Maça yanlış kadroyla çıktığını düşündüğüm hocamın maç esnasındaki hamlelerini de yeterli bulmuyorum. Kendi evimizde oyuna hakim olamazken değişiklikler gecikti. Hücum ataklarımız sol kanattan gelirken Carole’un çıkarılmasını doğru bulmadım. Olcan’ın enerjisine ihtiyacımız vardı ama çıkması gereken sol bek değil, fiziğiyle Lazio beklerinin içinde eriyen Sabri’ydi. Son değişikliğimizse gerçekten mantık sınırlarımı zorladı. Takımın en yaratıcı oyuncusu Sneijder bu takımda sakatlık olmadığı sürece oyundan alınmamalı. Elimizde bu kadro varken kaderimiz Sneijder, Podolski gibi oyuncuların ayaklarına bakıyor. 
 Oktay Haykır

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0