Finalin Şifresi: Strasbourg'un Saha İçi Yerleşimi..

Eurocup finalinde Yenilmez Armada ile eşleşen ve kupayı alarak yeniden Euroleague Arenasına dönme hedefi olan Strasbourg'un final yolunu ve haklarında bilinmesi gereken noktaları geçen yazımızda özetlemiştik. Bu yazıda ise Vincent Collet'in talebelerinin saha içinde neler yaptığını, neler yapamadığını ve kupaya uzanmak için Galatasaray Odeabank'ın neleri yapması gerektiğinden bahsedeceğim kısaca..

OYUN PLANLARI: TOPA YÖN VEREN KISALAR  
Strasbourg'un oyun planlarını incelemeye başladığımızda son zamanların yeni modası olan small-ball oynadıklarını görüyoruz. Small-ball özetle takımların uzunluk, fiziksel güç ve alçak post üstünlüğünden vazgeçip kısa dizilişlerin ağırlık kazandığı, hızlı oyun, fazla yaratıcı opsiyonu ve bol üç sayılık atışa dayanan bir oyun sistemidir. Strasbourg'da ise Beaubois, Collins ve Campbell gibi guard özellikli topa yön verebilen 3 oyuncuyla başlayıp bunların minimum ikisini aynı anda sahada tutan Collet, kenardan da oyun bilgisi yüksek Paul Lacombe'u getiriyor. Kısa forvet orijinli Weems ve Leloup'u bol bol uzun forvet pozisyonunda kullanan Fransız koç, Fofana ve Duport ile pivot rotasyonunu oluşturmuş durumda. Sezon başından beri sakatlıklarla boğuşan ve ritmini bir türlü bulamayan Matt Howard ise sezon önü planlarının önemli bir parçası olsa bile şu anda tam anlamıyla katkı vermekten uzak. 

Klasik Fransız takımlarının aksine ana planları atletizm ve açık saha olmayan, yarı sahada doğru saha içi yerleşimi ile ikili oyun temelli, düzenli top dağılımı ve top paylaşımı üzerinden oynayan Strasbourg'ta oyunun ipleri Collins ve Campbell'da. Tepe ikili oyunları üzerinden topu ters tarafa rahat çevirebilen Strasbourg, oynadığı çift hatta zaman zaman üç guardlı sistem dolayısıyla topu dolaştırmada sorun yaşamamasına rağmen bitiriş noktasında hücumları neticelendirmekte zorlanabiliyor. Tepede oynanan ikili oyunlarda ters tarafta yapılan topsuz perdelemeler ile pozisyonlar bulabilen Strasbourg ekibinde mutlaka bunlara karşı özel önlem alınması gerekli. Bu noktada topsuz alanda yapılan perdelemelerde kısa oyuncularımız switch yapabilirler. Boş kaldıkları zaman üç sayılık atış kullanmaktan çekinmeyen Collet'in talebeleri buna karşılık bu atışları çok yüksek yüzde ile değerlendiremiyorlar. 
İlk iki videoda Strasbourg'un ana hücum planı olan ikili oyunları görüyoruz. İlk videoda tepede oynanan ikili oyun sonrasında Campbell forvetteki Weems'in adamına perdeleme yaparak ona boş şut pozisyonu hazırlıyor. İkinci videoda ise üst üste iki tepe ikili oyunu sonrası dolaşan topta Weems köşeden boş şutu bulmasına rağmen şutu sokamıyor.

Son videomuzda ise yine tepede oynanan ikili oyun savunmasında Le Mans kısaları yardım savunmasında hata yapınca köşede boş kalan Campbell hiç düşünmeden üçlüğü yolluyor.

Hücum planlarında yer alan bir diğer nokta ise kısaların alçak post hücumları. Collins ve Campbell gibi pozisyonuna göre fizikli kısa oyunculara sahip olan Strasbourg, hücumda zaman zaman bu opsiyonunu kullanıyor. Bu pozisyonlarda hem potaya yönelebilen hemde arkadaşlarına pozisyon hazırlayabilen Strasbourg kısalarına alçak postta uygun pozisyon aldırmamalı veya pas kanallarını kapatacak şekilde yardım savunması yapmalıyız.

Strasbourg'un topsuz tarafta yaptığı perdelemelerden bahsetmiştik. Bunun yanında tepeden topsuz yapılan penetrelerde hücumlarında önemli bir yer tutuyor. Gerek tepeden gerekse ters taraflardan yapılan potaya koşular, savunma konsantrasyonu zaman zaman düşen ve topsuz oyuncuları takip etmekte zorlanan savunmamız için sorun teşkil edebilir. Bu konuda kısalarımızın topsuz oyunda mutlaka oyunun içinde olması şartken topsuz yapılan perdelemelerde switch yapmak düşünülebilir.
İlk videoda tepede perdeleme yapan Leloup daha sonrasında potaya atak ederek faulü aldırıyor. İkinci videoda ise seti başlatan Lacombe, yüksek postta kendisine yapılan perdelemeyi çok iyi kullanarak kolay bir alley oop'u bitiriyor.

Yaratıcı kısaların yanında tamamlayıcı beş numara olarak görev yapan ve hücumdaki rolü çoğunlukla perdeleme yapmak olan Fofana birebir olarak bir skor potansiyeli yaratmasa bile perdelemelerden sonra devrildiğinde topu hareketli alırsa tehlike yaratabiliyor. Özellikle Lacombe ve Collins ile oynadığı ikili oyunlarda etkili olan Fofana'ya karşı hareket alanı bırakmamamız veya topu hareket halindeyken aldırmamız gerekiyor.
İlk videoda ikili oyun sonrası topu doğru noktada alan Fofana pozisyonu çok rahat bitirirken, ikinci videoda hareketliyken topla buluşan atletik oyuncu pozisyonu şık bir alley oop ile bitiriyor.

Şu ana kadar hep yarı saha hücumlarından bahsettiğimiz Strasbourg, aslında tempoyu yakaladığında da oldukça tehlikeli bir takım. Aldıkları net hücum ribaundlarından sonra veya çalınan toplarda direk olarak potaya gitmekten çekinmeyen Strasbourg kısaları, boş pozisyon yakaladıklarında üç sayı çizgisinin gerisinden de fast breakleri bitirebiliyor. Özellikle kendi evlerinde ritm bulduklarında daha çok oyunu açık sahaya döken Fransız ekibi bu sayede kısa sürelerde yüksek sayı atma potansiyeline sahip bir takım. Bu noktada onlara gerekli ritmi kazandırmamak için şut seçimlerini doğru yapmak zorunda olan Galatasaray Odeabank, gerektiğinde hızlı hücumları fauller ile durdurabilir.
İlk videoda atılan kötü bir şut sonrası ribaundı alan Strasbourg rakip sahaya çok hızlı gelip hiç pas yapmadan şutu gönderiyor. İkinci pozisyonda ise çalınan top sonrasında hızlı hücuma çıkan Strasbourg'da Beaubois tereddüt etmeden üçlüğü yolluyor.

Strasbourg'un bir diğer önemli skor potansiyeli olan Kyle Weems ise sayılarını genellikle kendisine hazırlanan pozisyonları bitirerek atıyor. Kendi şutunu yaratmakta sorun yaşayan skorer oyuncu daha çok Strasboug hücumlarında set şutörü olarak kullanılıyor. Ritm bulduğu zaman üst üste şutlar sokabilen Weems(evlerinde yendikleri Fenerbahçe maçında 22 sayı, yine evlerinde oynadıkları Nizhny maçında 35 sayı atmıştı.) buna rağmen çok istikrarlı bir oyuncu değil bu konuda. Daha çok iç sahada yıldızlaşan Amerikalı oyuncu deplasmanlarda ise aynı istikrarı sergileyemiyor. Dört numarada Chuck Davis ile oynadığımız dakikalarda hücumda bir üstünlük kursak bile Davis'in yardım savunmalarından sonra Weems'e dönmesi oldukça zor. Bu noktada Weems'i Vladimir Micov ile eşleştirmek daha mantıklı bir çözüm olabilir.
Buradaki iki videoda da Weems kendisine hazırlanan şutları bitiriyor.

Strasbourg hücumları genel olarak top paylaşımı üzerinden yapılsa bile bu noktada Rodrigue Beaubois'ya verilmiş bir özgürlük var. Yetenekli guard sahadayken oyun sıkıştığı zaman sorumluluk alıp düzen dışına çıkabiliyor. Bu tip zamanlarda iki ucu keskin bıçak bir konuma geçen Beaubois gününde ise tek başına maç aldırabilecek performanslar sergilerken, eğer oyunun içine istediği gibi giremezse gereksiz zorlamalar ile takımına zarar verebiliyor. Ayrıca sıkışan oyunlarda Collins ve Campbell sorumluluk alıp bireysel olarak skor üretmeye çalışan diğer isimler. Pozisyonlarına göre fizikli olan bu iki oyuncudan Collins genelde çemberi zorlayan isim olurken, Campbell ise yay gerisinden tehdit oluşturuyor. Beaubois dışında yapıları itibari ile(Collins ve Campbell poziyonlarına göre iri fizikli ve ayak çabukluğu olmayan isimler) çok etkili delici olmayan Strasbourg kısaları, güçleri ve oyun zekaları ile penetre ediyorlar. Penetrelerini ise çoğunlukla bitirme amaçlı değil diğer oyunculara pozisyon yaratma amaçlı kullanan Strasbourg'un kısa oyuncuları Collet'in final maçlarındaki en büyük kozu durumunda.

Savunmada Strasbourg'u durdurmak için genel olarak ne yapmalıyız diye bakarsak, sert ve katı bir adam adama savunma yapmalıyız diye düşünüyorum. Alan savunmasına karşı topu iyi döndürebilen Strasbourg, bazı maçlarda boş atışları değerlendiremese bile uygun pozisyonları bulabiliyor. Zaman zaman eşleşmeli alan savunması yaparak akıllarını karıştırmak bir fikir olarak düşünülebilir fakat burada topsuz yapılan cutları doğru takip etmek oldukça önemli. Bu konuda sezon boyunca yaşadığımız sorunları göz önüne alırsak bu yüzden katı bir adam adama savunma ile savunmada eksilmeme üzerine bir strateji sergilemeliyiz bana kalırsa. İkili oyun savunmasında ise mutlaka pas kanallarını kapatarak toplu oyuncunun ters tarafı görmesine engel olmalı ve topu döndürmelerine izin vermemeliyiz. Hücumlarda ise atışları doğru seçip, net savunma ribaundları almalarına engel olursak, onların açık saha hücumlarını da engelleyebiliriz. Ritm yakaladıklarında potansiyelleri yüksek olmasına rağmen maçın içine giremedikleri zaman tüm tecrübeli oyuncularına rağmen çözüm üretmekte zorlanan bir takım Strasbourg.

BİZ NE YAPMALIYIZ: POTAYA GİTMEK ŞART
Şu ana kadar hep Strasbourg'un hücum planlarını ve onları durdurmak için yapabileceğimiz ufak detaylardan bahsettik. Artık birazda hücumda neler yapabileceğimizden bahsedelim. Strasbourg savunmasını incelediğimiz zaman ön alan savunmalarının oldukça kırılgan ve yavaş olduğunu görüyoruz. Kolay eksilebilen ve ayak çabukluğu düşük seviyede olan kısalardan oluşan Strasbourg kısalarına karşılık mutlaka ve mutlaka penetre etmeli ve potaya gitmeliyiz. Tepede oynanan ikili oyunları üçlük çizgisinden uzakta oynamak ve Strasbourg savunmasını bu şekilde açarak kısa oyuncularımıza bu sayede penetre edecek alan sağlamak etkili bir yol olabilir. İkili oyunlarda yardım savunmasına geldikten sonra tekrardan adamını bulmakta sorun yaşayan Strasbourg'a karşı yapılacak ekstra paslar, köşelerde boş üçlükler bulmamızı sağlayabilir. Burada en büyük görev ise kanat oyuncularımız Sinan, Schilb ve Micov üçlüsüne düşüyor. Oynadıkları ikili oyunlarda driblingi ne olursa olsun kesmemeli ve pozisyonu sonuna kadar zorlamalılar. Oynanan ikili oyunlar sonrasında ters tarafa dönen toplarda yapacakları bir ekstra dribling ise Strasbourg savunmasını tamamıyla dağıtacaktır. Oyun aklı yüksek kısalarımız oyunun içine girebilirse ön alanda çok bariz bir üstünlük kurabiliriz. Kupanın anahtarı belli POTAYA GİTMEK!

Uzun rotasyonu hem nitelik hemde nicelik olarak dar olan Strasbourg'da başta Chuck Davis olmak üzere uzun oyuncularımızın sırtı dönük oyunları şampiyonluk yolunda en önemli silahlarımızdan biri olacaktır. Alçak post savunması zaten kötü olan Fransız ekibinde bu işi en iyi yapabilecek olan isim olan Matt Howard'ta bir türlü kendinden bekleneni veremeyince Chuck Davis'in hücumda eşleşmesi bulunmuyor. Weems ile oynadığı zaman çok büyük bir fizik avantajına sahip olan Chuck, Fofana ile oynadığı zaman ise oyun aklı ve fundemantal olarak çok ağır basıyor. Gran Canaria serisi ilk maçında olduğu gibi bu seride de Chuck Davis fırtınası görmek hiç şaşırtıcı olmaz. Ayrıca Schilb ve Micov ile oynayacağımız alçak post oyunları da hem hücumumuzu zenginleştirebilir. Son olarak ikili oyun savunmasında zaafiyeti olan Strasbourg'a karşı Stephane Lasme'yi devrildikten sonra hareketli bir şekilde topla buluşturabilirsek eğer oradan oldukça fazla sayı çıkartabiliriz.

Burada bir ekstra paragrafı da Eurocup MVP'si olan Errick McCollum'a açmak istiyorum. Geldiği günden beri kendisini sürekli geliştiren ve oyununu ilerleten Errick sakatlık sonrası sahaya koyduğu karakter ile de hepimizi şaşırtmış ve kalpleri fethetmişti. Bu seride de bir numaralı skor opsiyonumuz olan Errick aslında final serisinin yıldızı olmaya çok müsait bir takıma karşı oynuyor. Strasbourg kısalarına karşılık hız ve çabukluk avantajına sahip olan McCollum maçın ilk dakikalarında agresif olarak potaya giderse savunmacısına kolay fauller aldırıp onu oyundan düşürebilir. Hücumda sıkıştığımız anlarda emniyet çekici olarak kullandığımız McCollum, bire birlerini ne kadar doğru açılarda ve pozisyonlarda oynarsa o kadar etkili sonuç yaratacaktır. Bu yüzden direk topu ona verip açılmak yerine tepede oynanan bir ikili oyun sonrasında forvette topu onunla buluşturarak bire bir oynamasını beklemek daha verimli sonuçlar doğurabilir. Ayrıca yüksekte oynadığı ikili oyunlar sonrasında kendisine alan yaratıp driblingi kesmeden potaya kadar gidebilirse Strasbourg savunmasını dağıtıp hem arkadaşlarına hemde kendisine sayı şansı yaratabilir. 

Tüm bu yazdıklarımdan sonra finalle ilgili asıl kilit nokta ise İNANMAK! Sezon başında belirlediğimiz hedefe sadece 2 maç uzaklıktayken artık hataya yer yok. Oyuncularımızdan teknik heyetimize, yönetimimizden bizlere kadar hepimiz tek bir şeye inanmalıyız; BU SENE AVRUPA'DA O KUPAYI ALACAĞIZ. Eğer bunu başarabilirsek değil Strasbourg tüm Eurocup takımları birleşse elimizden o kupayı alamaz!

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0