STSL | Hakemlere rağmen..
Hafta içi kupa mesaisinde Rizespor karşısında sahadan 3-1 galip ayrılarak final kapısını aralayan Galatasaray, ligin 30.haftasında Kasımpaşa'yı evinde ağırladı. Fenerbahçe maçında alınan tribün cezalarından dolayı yaklaşık 7bin kişinin önünde oynanılan karşılaşmada rakibi karşısında sahadan 3-1'lık skorla ayrılan takımımız, beşincilik iddiasını sürdürmeye devam etti. Galatasaray'a galibiyeti getiren goller Bilal Kısa, Lukas Podolski ve Selçuk İnan'dan gelirken, konuk ekibin tek sayısını Oscar Scarione kaydetti.
Kasımpaşa karşılaşmasında Jason Denayer, Aurelien Chedjou, Wesley Sneijder sakatlıkları nedeniyle; Hakan Balta ve Yasin Öztekin ise kart cezaları nedeniyle forma giyemezken Jan Olde Riekerink sahaya Fernando Muslera - Martin Linnes, Semih Kaya, Koray Günter, Lionel Carole - Emre Çolak, Bilal Kısa, Selçuk İnan - Sabri Sarıoğlu, Olcan Adın ve Lukas Podolski onbirini sürmeyi tercih etti. Çeşitli nedenlerden dolayı bir çok oyuncusundan yoksun olan Hollandalı çalıştırıcı ayrıca Kerem, Muhammet, Volkan Pala gibi genç isimleri de maç kadrosuna aldı. Rakibi karşısında ilk 15 dakikada oyunu kontrol eden, hızlı hücumlarla rakip sahaya geçen ve oyunu rakip yarı alanın üzerinde set oyununa dönüştüren bir görüntü çizen Galatasaray, duran top organizasyonunda 13. dakikada Bilal Kısa'nın kafa vuruşuyla öne geçti. Bu golden sadece bir dakika sonra Lukas Podolski'nin direkten dönen topu farkın artmasına engel olurken, direkten dönen pozisyonu takip eden dakikalarda Alman yıldızın sol çaprazdan ceza sahasına girerek golle bitirdiği pozisyon yardımcı hakemin "ürettiği" ofsayt gerekçesiyle tabelaya yansımadı. Rakip yarı sahada topa hakim olan Galatasaray bu hücumlarda istediği üretkenliği bulamazken oyunun kontrolü yavaş yavaş rakip takımın eline geçti. Kasımpaşa'nın hücum varyasyonları birbirinin kopyasıydı. Savunmanın arkasına atılan topa koşan Eren Derdiyok savunmayı fazlasıyla yıpratırken, yine böyle bir pozisyonda savunmanın arkasına atılan topta Oscar Scarione ofsayt kokan pozisyonda topu ağlarla buluşturarak skora denge getirdi. Beraberlik golünün ardından ilk devrede oynanılan 15 dakikalık sekansta rakip kaleye şut atamayan Galatasaray, savunmasında birbirinin kopyası olan bir çok pozisyonda rakibine tehlike yaratma şansı tanıdı.
İlk yarıda tek forvetle rakip kaleye sadece 3 şut atabilen ve bu şutların 1 tanesinde çerçeveyi tutturan Galatasaray, ikinci yarıda çift forvete döndükten sonra oyuna hükmetmeye başladı. İkinci yarıda ilk 15 dakikalık alanda rakip yarı sahada oyunu oynayan ve her iki kanadı da kullanarak rakip kalede gol arayan takımımız 63. dakikada Lukas Podolski'nin golüyle öne geçti. Duran topta Selçuk İnan'ın ortasında rakip savunmadan kafayla sekan topa Lukas Podolski altı pasın üzerinde dokundu ve top ağlarla buluştu. Ancak karşılaşmanın yan hakemi "top rakipten gelmesine rağmen" ofsayt bayrağını kaldırdı. Barış Şimşek her ne kadar ofsayt gerekçesiyle golü iptal etse de, çizgi hakeminin uyarısı sonrasında golü verdi. Golün ardından baskısını iyice arttıran, rakip kalede şut ve pozisyon arayan Galatasaray, aradığı golü bulmakta zorlanmadı. Selçuk İnan'ın ceza sahası içerisinde çaprazdan kaleye sert vurduğu top direğin içine çarpıp ağlarla buluştuğunda skorun verdiği rahatlık takıma net bir şekilde yansıdı. İkinci yarıda ortaya konulan futbol sonrasında "30 haftadır neredeydiniz?" sorusunu sormamıza neden olurken, maçın son dakikalarında Lukas Podolski skoru belirleyen isim oldu. Sezonun en büyük hayal kırıklıklarından birisi olan Jose Rodriguez baskısı üzerine topu kazandı, tek pasla ceza sahası üzerinde Emre Çolak'a çıkarttı. Emre kariyeri boyunca yapmadığı şeyi yaptı, tek oynadı ve Podolski kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda tek vuruşta fileleri havalandırdı.
Devre arasında Umut Bulut - Bilal Kısa değişikliğini yapan Jan Olde Riekerink ikinci yarıda takımı 4-2-3-1 dizilişinden ziyade takımı çift forvete çevirdi. Umut'u öne atan, Podolski biraz daha geriye yardımcı forvet pozisyonunda değerlendiren Hollandalı teknik adam bu hamlesinin karşılığını kısmende olsa almayı başardı. Sabri Sarıoğlu - Olcan Adın ikilisini kanat olarak görevlendiren, Emre Çolak ve Selçuk İnan üzerinden hücum opsiyonu Selçuk'ta olmak üzere merkez ortasahayı dizayn eden Riekerink bu hamlesinin karşılığını daha efektif hücum eden bir Galatasaray görüntüsünün oluşmasıyla aldı. Son bir kaç haftadır gelişmekte olan, oyunu daha kompakt ve dengeli oynayan bir Galatasaray izliyoruz. Her ne kadar ilk yarıda rakip kaleye 3 şut atıp, sadece 1 şutta isabet bulmuş olsak dahi oyunu biraz daha rakip alanda oynayan, pas varyasyonları olan ve alan paylaşımını daha iyi yapan bir takım görüntüsü kazandığımız inkar edilemez. Savunmanın arkasına atılan her top iki stoperin uyumsuzluğu ve kesici, süpürücü özellikte olmamasından dolayı sıkıntı yaratsa da, alan paylaşımı konusunda aynı sorunları yaşamıyoruz. Riekerink'in her basın toplantısında söylediği "Gelişiyoruz" cümlesi bu sezon için 30.hafta itibariyle gerçekleşiyor ancak fazlasıyla geç kaldık. An itibariyle gelecek sezonu amorti edebilmek adına beşincilik mücadelesi veriyoruz.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.