BSL | Galibiyetle kapattık..

Spor Toto Basketbol Süper Ligi 30. haftasında deplasmanda İstanbul BBSK ile karşılaşan Galatasaray Odeabank ilk yarısını oldukça kötü oynayıp 10 sayı farkla geride kapattığı maçı, üçüncü çeyrekte oynadığı güzel oyunla birlikte 67-79 kazanarak 30. haftada 22. galibiyetini alarak ligi 3. sırada bitirdi. Eurocup şampiyonluğundan sonra oldukça kısa bir dönemde doğru düzgün idman yapma ve dinlenme fırsatı bulamayan temsilcimiz buna rağmen oynadığı 4 maçı da kazanarak lige noktayı güzel koydu.

Karşılaşmaya Şafak Edge, Blake Schilb, Göksenin Köksal, Vladimir Micov ve Stephane Lasme beşi ile başlayan temsilcimiz maçın ilk dakikalarında hücumlardan boş atışlarla döndü. İlk basketini 3. dakika tamamlanırken Göksenin Köksal ile bulan Galatasaray Odeabank, savunma konsantrasyonunun oldukça düşük olduğu ilk çeyrekte İstanbul BBSK'nin dış atışlarına engel olamayınca çeyreği 21-14 geride kapattı. İkinci çeyreğin başlamasıyla rotasyona giden ve sezon boyunca süre bulamayan oyuncularına şans veren Ergin Ataman, bu dakikalarda Doğukan ve Ege'yi aynı anda kullandı. Dış atış isabeti bulmakta oldukça zorlanan temsilcimiz, hücumda da deorganize olunca sayı üretmekte oldukça zorlandığı dakikalarda, Erbil Eroğlu önderliğinde İstanbul BBSK hücumlarında gelen üçlüklere engel olamayınca çift haneli farklarla geriye düştü(33-22). İki takımında oyun disiplininden uzaklaştığı ikinci çeyreğin son dakikaları karşılıklı basketlerle geçilirken ev sahibi ekip soyunma odasına 42-32 önde girdi. İlk yarıda 0/13 üçlük atan temsilcimiz bulduğu 12 saha içi isabetin sadece 4'ünü asist üzerinden gerçekleştirirken 6 top kaybı yaptı.

İkinci yarıya da düşük oyun konsantrasyonuyla giren temsilcimiz, periyotun 3. dakikasından itibaren Sinan Güler'in devreye girmesiyle savunma sertliğini arttırırken hücumda da savunma kaynaklı sayılar bularak farkı kapatmaya başladı. Maçtaki ilk üçlük isabetini yine kaptanı Sinan Güler'den bulan Galatasaray Odeabank, bu dakikalarda savunmasını oldukça yukarıya çekti ve İstanbul BBSK'nin kolay atış bulmasını engelledi. Yenilmez Armada aldığı savunma ribaundlarından sonra hücumda da Sinan Güler ile ritmini yakalarken Chuck Davis ve Vladimir Micov'dan da bulduğu basketlerle karşılaşmada ilk defa öne geçti ve maçın son çeyreğine 50-53 önde girdi. Maçın son çeyreğinde de 3. çeyrekte yakaladığı oyununu bozmayan temsilcimiz, Ertuğrul Erdoğan'ın öğrencilerine geri dönüş imkanı tanımazken maçı da 67-79 kazanmayı bildi. 

Karşılaşmada Vladimir Micov attığı 16 sayı ile takımımızın en skorer ismi olurken, Errick McCollum 15 sayı-4 ribaund-5 asist; Chuck Davis 8 sayı-6 ribaund-2 asist; Sinan Güler 12 sayı-3 ribaund-2 asist ile çok yönlü katkı verdiler. Stephane Lasme 8 sayı-8 ribaund-4 blok ile oynarken, genç yıldız adayımız Ege Arar 7 sayı-11 ribaund ile yine göz dolduran bir performans sergiledi. Göksenin Köksal 6 sayı-5 ribaund; Dusan Cantekin 7 sayı-2 ribaund ile mücadele ederken oldukça kısa bir süre oynayan ve hiç şut kullanmayan Blake Schilb, Doğukan Şanlı ve Şafak Edge sayı kaydedemediler.   

KARŞILAŞMADAN NOTLAR

Karşılaşmaya oldukça kötü bir giriş yapan temsilcimiz, hem savunma hemde hücum konsantrasyonunun yerlerde olduğu bir ilk yarıdan sonra iyi reaksiyon göstererek oyuna geri dönmeyi bildi. İkinci yarıda Sinan Güler önderliğinde savunma sertliğini yukarıya çeken temsilcimizin, hücumda bazen kolay atışları değerlendirmekte zorlansa bile, biraz silkelenmesi maçı kazanması için yetti. 

Bir çok idmanımızdan daha düşük seviyede geçen maçta rotasyonda kullanmadığı oyuncularına da şans veren koçumuz malesef sadece Ege'den olumlu geri dönüş alabildi. Sezon boyunca birçok defa hakkının verilmediğini düşündüğüm Şafak Edge oynamamanın verdiği etkiyle şut ritmini oldukça kaybederken, Doğukan ve Dusan'ın da bizim kalibremizde olmadığını bir kez daha görmüş olduk. Bernard James'in ülkesine geri dönmesiyle bulduğu şansı oldukça iyi kullanan  Ege ise son maçlarda oynadığı iyi oyunu sürdürerek playoff maçları için koça bir kez daha "Ben burdayım!" mesajını verdi.

Formalite maçı olsa bile aldığımız bu galibiyet, büyük takımlarda olması gereken "kazanma alışkanlığı" açısından oldukça önemliydi. Yoğun ve yorucu bir dönemin ardından ligde tam konsantremizi vermediğimiz maçlarda oynadığımız kısa/etkili sekanslar sonucunda aldığımız 4 galibiyet playoff öncesinde takımın potansiyeli açısından oldukça önemli bir mesajdı.