Kamp başlıyor. Peki gerçekten hazırlanıyor muyuz?

Yeni sezon hazırlık programı kapsamında İsviçre'de kampta bulunan Galatasaray, hazırlıklarını sürdürüyor. Geçen sene Türkiye Kupası'nı kazandıran Riekerink ile yola devam kararı alan Galatasaray'da gelecek ve gidecek oyuncular, maddi durum, astronomik cezalar gibi konular ne yazık ki büyük bir problem. Galatasaray futbol takımı yeni sezona hazırlanıyor hazırlanmasına ancak futbol aklı olarak yeni sezona hazırlandığımız pek söylenemez. Geçtiğimiz sezondan itibaren devam eden yanlışlar silsilesi bu sezonun başında da vücut bulmuş durumda..

Kadro Yeterli mi?

Bu soruya futbolu biraz olsun bile her insanın vereceği cevap net; tabii ki hayır! 2014-2015 sezonunda yetersiz kadroyla gelen şampiyonluk ne yazık ki yönetimi ve teknik heyetin gözünü boyadı. Geçen seneki transfer dönemi kulübü ileriye çekecekken birkaç adım geriye itti. Senelerdir yeri dolmayan kanat beklerimiz yine istenen oyuncularla dolmadı. Art arda gelen şampiyonlukların kilit isimlerinden Melo gitti, sonrasında orta sahada eksik varken maaşı ödenerek Dzemaili gönderildi. İsviçreli oyuncu sezon sonunda Euro2016'da forma giyebilecek düzeyde İtalya'da top oynadı, turnuvada 11 başladı. Sezon içinde savunmada aynı dörtlü hiçbir maç 2 kere üst üste oynamadı. Sağ bek yine Sabri, sol bek kas yapması gerekirken göbek yapan Olcan'ın oldu. Burak'ın alternatifi gerekiyor diye konuşulurken devre arasında Burak'ı da 5 milyon Euro'ya gönderip transfer başarısı olarak gösterildi. Şampiyon adayı takımın tek forveti Umut olunca başarısızlıklar birbiri ardına geldi. Şampiyonlar Ligi kalitesiz futbolla üçüncü olarak bitti, ardından gidilen UEFA Avrupa Ligi'nde de ilk turda Lazio'ya elenildi. Lige erken şekilde havlu atıldı. Rekor puan farkıyla rakiplerimizin gerisinde kaldık. 'UEFA'ya katılamama' hakkını Türkiye Kupası'nda rakibimiz Fenerbahçe'yi yenereke elde ettik. Bu kötü sezonun başlangıcı sene başındaki transfer döneminde yapılmayanlar ve yanlış yapılan hamlelerdi.

Transfer Politikamız

Yeni sezondaki transfer politikamız da geçen senekinden pek farksız değil. Yine eksik bölgelere transferler gelmedi. Ana bölgeler doldurulamazken rotasyonu ve yedek kulübesini güçlendirmek kulüp için şu an ütopya durumunda. Gelmeyen transferleri kötü olan maddi durumumuza bağlamak yalan olur çünkü yönetim Serdar Aziz'e 4.5 milyon Euro + Sercan, Furkan, Bilal Kısa şeklinde bir bonservis, maaş olarak da 2 milyon Euro luk bir ücret verdi. Bu transferden sonra hiçbir yöneticinin paramız yok deme hakkı yok, ki transfer çok büyük paralarla yapılır diye bir kural da yok. Bunun örneğini Porto olarak verip kolaya kaçmaya gerek yok. Biz ne Porto olabildik, ne de Shakhtar Donetsk olabildik. Bu sezonun kurtuluş reçetesinin kulübü başarıya götürmüş olan fırsat transferleri olarak görüyorum. Avrupa'nın büyük kulüplerinde başarılı olamayıp cüzi ücrete alınan Hagi, Inter'de sorun yaşayıp 7 ay oynamayıp alınan Sneijder, maaş konusundaki anlaşmazlıktan faydalanıp bonservissiz alınan Drogba verebileceğim ilk örneklerden. Şu anki çıkış yolumuz büyük kulüplerde forma şansı bulamayacak, kiralanabilecek veya uygun miktarda kadroya dahil edilebilecek futbolcu almak. Avrupa'nın büyük kulüpleri bu yaz da transferde bir hayli hızlılar. Bu transferlere yer açmak için de kadroya giremeyecek oyuncular elden çıkarılacaktır. Bu yapıdaki Galatasaray'ın iyi olarak yorumlanabilecek scouting hamleleriyle kadroyu güçlendirmesi gerekiyor. Geçen seneyi zaten kayıp olarak harcadık ve bu sene Avrupa Kupaları'na gidemiyoruz. Ancak Galatasaray küçülmeye gidecek bir kulüp değildir. Biz bu duruma 4 senedir Şampiyonlar Ligi'ne katıldığımız halde geldik. Oyuncu maaşları çok çok yüksek. Başarı, bizim için istenen değil elzem bir durum. Bunun anlaşılıp şampiyon bir kadro kurulmasından başka bir çare yok.

Kısacası, yeni sezon kamp çalışmalarına başlayan Galatasaray futbol takımı yeni sezona belki hazır olabilir ancak mevcut durumda ve çıkan haberlere, konuşulanlara, yazılanlara bakılırsa Galatasaray futbol takımını yönetenler, futbol aklına sahip olduğunu iddia edenler pek hazır değil. Göreve geldikleri günden beri, olduğu gibi.. Ne hatalarından ders çıkartmışlar, ne de derslerini çalışmışlar.