Sarayın Sultanlarında neler oluyor?

2016-2017 sezonunda Eurocup, Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası'nda mücadele edecek Galatasaray Kadın Basketbol Takımının Ekrem Memnun yerine Marina Maljkovic önderliğinde sezona girecek olmasını, yeni yapılanmayı bir başka anlamda şubedeki kabuk değişimini bu yazımızda değerlendireceğiz.

EKREM MEMNUN YERİNE MALJKOVIC TERCİHİ

Ekrem Memnun'un göreve geldiği 2012-2013 sezonundan itibaren gözle görülür bir ivme yakalayan Kadın Basketbol Takımımız, unutulmayacak bir başarıya imza atarak 2013-2014 sezonunda Avrupa'nın en büyük kupasını müzesine götürmüş, bununla yetinmeyip ezeli rakibini lig finalinde de mağlup ederek Türkiye Ligi şampiyonu olmuş, yine ezeli rakibi Fenerbahçe'yi mağlup ederek Türkiye Kupası şampiyonu olmuş ve gurur duyulacak bir takım haline bürünmüştü. Bu efsane sezon sonrası Galatasaray Alba Torrens, Işıl Alben, Shavonte Zellous gibi yıldızlarını elinde tutamamıştı. Yine de buna rağmen gelen lig şampiyonluğu Ekrem Memnun'un Türkiye'deki hakimiyetini perçinlemişti. İşlerin pek yolunda gitmediği 2015-2016 sezonunun sonunda ise "İmparator" Ekrem Memnun ile yollar ayrıldı.

Ekrem Memnun'un yerine gelen Marina Maljkovic'in kulüp düzeyinde üst düzey başarısı olmasa da, Sırbistan Milli Takımı'yla katettiği yol, Sırp basketbolu için yaptığı hamleler ve scouting becerisi Marina Maljkovic'i Avrupa kadın basketbolunun en önemli isimlerinden biri haline getirmiş durumda. Galatasaray gibi köklü tarihi ve kadın basketbolunda Avrupa'da alınabilecek en büyük 2 kupaya sahip takımda sorumluluk almak Marina Maljkovic'e kuşkusuz bir seviye daha atlattıracaktır.

KISA VADELİ DEĞİL, UZUN VADELİ PROJE

Eğer takımınızın başında Marina Maljkovic varsa, kulüp kısa vadeli başarı yerine uzun vadeli başarı ve istikrarı hedeflemek zorunda. Çünkü Maljkovic bir proje mimarıdır. Gençlerle çalışmayı sever, potansiyelli oyuncuları parlatıp vitrine çıkarmayı hedefler. Bunun yanında kulüp başarısı pek tabii ki kaçınılmaz lakin Maljkovic'e bu ortamı yaratmak olmazsa olmazlardan biri. Peki bu ortam nasıl sağlanır?

EKONOMİK İSTİKRAR / SPONSORLUK  

Öncelikle kulüp, oyuncuların maaşlarını zamanında ödemeli, ki henüz geçtiğimiz sezon yaşanan bir Jewell Loyd skandalı hali hazırda durmakta. Bunun yanında güçlü bir sponsor desteğini arkasına alan kulüpler, hem ekonomik açıdan hem sportif açıdan doğru yönetildiği sürece yukarılara oynamayı başaracaktır. Bu anlamda Galatasaray gibi Avrupa'da alınabilecek her kupayı almış bir branşın sezonun başlamasına bir buçuk ay kala sponsor bulamaması en hafif tabiriyle yönetim beceriksizliğidir, Galatasaray'ın hedeflerine uygun güvenilir bir sponsor bulunması yönetimin boynunun borcudur.

YAPIYI SAĞLAM OLUŞTURMA 

Öncelikli hedeflerin gerçekçi ve doğru belirlenmesi bu yapının temelini oluşturmakta. Yeni bir yapılanmaya gidilen şube için Lig şampiyonluğu + Avrupa şampiyonluğu hedefini belirlemek oldukça ütopik olur, bu hem şube için hem de taraftar için sağlıklı ve gerçekçi hedef olmaktan çıkar. Yapıda istikrarı sağlayabilmenin yanında, taraftarı salona çekebilmek de kulübün en temel sorumluluğu olmalı çünkü buna benzer bir örnek de mevcut: Galatasaray Daikin. İki sezon üst üste CEV Cup finalinde oynayan takımımız yapıda istikrarı sağlarken, önemli bir taraftar desteğini de alarak her sezon yoluna emin adımlarla devam ediyor.

GENÇ OYUNCULARIN ROLLERİ

Yeni sezonda takımımızda forma giyecek 9 oyuncumuzun yaş ortalaması 22. Işıl Alben'in kaptanlık yapacağı Sarayın Sultanları'nda yeni transferlerden Moriah Jefferson ve Maryia Papova gibi yetenekli ve genç oyuncuların yanı sıra geçen sezon da forma şansı bulan Cansu Köksal, Meltem Yıldızhan, İnci Güçlü, ve Seda Deniz gibi genç oyuncular da Marina Maljkovic'in gelişiyle takımda daha fazla süre alacaklardır. Sırp koçun potansiyelli oyuncuları değerlendirmedeki başarısı göz önüne alındığında bu hamle genç oyuncularımız için de önemli bir şans olacaktır.