STSL | Topa sahip olan ve olamayan..
Spor Toto Süper Lig'de milli ara öncesinde ilk 2 maçından galibiyetle ayrılan Jan Olde Riekerink'in öğrencileri, ligin 3.haftasında deplasmanda Kayserispor ile karşılaştı. Rakibi karşısında ilk dakikalarda Yasin Öztekin'in golüyle öne geçen Galatasaray, ilk yarının son dakikalarında Wellington'un golüne engel olamadı ve soyunma odasına beraberlikle gitti. Kayseri deplasmanında ikinci yarıda bir çok pozisyon bulan takımımız bu fırsatları değerlendiremezken, ev sahibi takımının oyunu duraklatmasına ve tempoyu düşürmesine izin verince sahadan 1 puanla ayrıldı.
Milli ara öncesinde Akhisar Belediyespor deplasmanında kazanan onbiri bozmayan Jan Olde Riekerink, korakor geçmesi beklenen Kayseri deplasmanına da Muslera - Sabri, Hakan, Chedjou, Carole - Tolga, Selçuk, Sneijder - Yasin, Bruma ve Eren onbiriyle çıktı. Rakibini ön alanda karşılayan ve sol kanatta Sneijder - Yasin, sağ kanatta Bruma'nın kanat varyasyonlarıyla rakip kalede tehlike arayan takımımız karşılaşmanın 12. dakikasında Bruma'nın ortasında Eren Derdiyok'un üzerinden atladığı topta Yasin'in altı pas içindeki sert şutuyla 1-0 öne geçti. Golün ardından ikinci golü de arayan ve maçın 20. dakikasında kadar tempolu, baskılı, istekli oynayan takımımız birden bire oyunu düşürdü. Eren'in duvar olduğu ve bir çok kez Bruma'yı kanada kaçırdığı, Sabri'nin arkadan bindirdiği, Carole ve Yasin ile sol çizgiyi sık sık kullanan Galatasaray gitti. Birden bire yerine oyunu merkezden oynamaya çalışan ve tüm hücum yükünü Tolga - Selçuk ikilisine bırakan bir takım haline büründük. Bunun da sonucunu orta sahayı ev sahibi takıma vererek ödedik. Birbirinden fazlasıyla kopuk, pas hataları yapan ve ligin 2 haftası sonunda sahip olduğu "topa sahip olan en iyi takım" ünvanından "topa sahip olamayan" takım rolüne geçiş. Kayserispor'un her hızlı atağı veya orta sahadan savunmanın arkasına atılan her top kalemizde tehlike olarak geri döndü. İlk yarının son dakikalarında Kayserispor hücumunda, Wellington'un şutu savunmaya çarpmadı ve yerden sekerek dışarı çıktı ancak Mete Kalkavan'ın korner kararı sonrasında, gelişen atakta Nakoulma'nın yaklaşık 1 metre ofsayt olduğu pozisyonda kalemizde golü gördük. Takımın oyun içerisindeki hatalarına, hakemlerin zincirleme hataları da eklendiğinde kalenizde golü görmek kaçınılmaz oluyor. Hakemden bahsetmişken, maçın ilk dakikalarında Sneijder'in ara pasına koşan Yasin, rakibinin formasından çekmesiyle yerde kalmış ancak Mete Kalkavan devam kararı vermişti. Eğer müdahale yoksa Yasin'e hakemi aldatmaya yönelik hareketten dolayı sarı kart vermesi gerekmez miydi?
İlk yarının son 20 dakikalık bölümünde orta alanı tamamen rakibe veren ve hücumda pas organizasyonu aksayana Galatasaray'da devre arasında teknik direktör Jan Olde Riekerink kağıt üzerinde oldukça önemli ancak uygulama tarafında başarısız olan iki değişiklik gerçekleştirdi. Selçuk İnan'ı kenara alan ve orta sahada savunma sertliğini yükseltmeyi amaçlayarak Nigel de Jong'u sahaya süren Hollandalı teknik adam, hücumda pas organizasyonunu bir tık yukarı çekmek ve kapanması beklenen Kayseri savunmasını açması konusunda Sneijder'ın yükünü hafifletecek olan Josue'yi oyuna aldı. Kağıt üzerinde bu hamle her ne kadar başarılı olsa da, Josue'nin bir türlü oyuna girememesi ve kanatta aksaması, gerekli aksiyonu vermedi. Nigel de Jong'u tamamen savunma tarafına, Tolga'yı biraz daha merkeze iten Riekerink, hücumda serbest oyuncu rolünü Sneijder'a verdi. Bruma'yı soluna alan Sneijder, attığı nefis ara paslarla Portekizli oyuncunun ceza sahasına kat etmesini sağladı. Nigel de Jong oyuna girdikten sonra orta sahadaki pas akışı hızlandırdı, sertliği arttırdı, Sneijder'ın daha efektif olmasını sağladı. İkinci yarıda hücum akışını tamamen Bruma'dan kullanan, sağ kanatta Josue & Sabri'yi pek fazla kullanamayan takımımız, merkezden de Tolga Ciğerci'nin zaman zaman ceza sahası dışından vurduğu şutlarla rakip kalede tehlike aradı. Bu alanda gözler Sneijder'ı aramadı değil. Hollandalı oyuncu merkezden hücum ettiğimiz dönemlerde rakip kaleye şut atmaktan çekindi, aradığı pozisyonları bir türlü bulamadı. İkinci yarının geneline baktığımızda dikkat etmemiz gereken tek nokta; Eren'i kullanamamak oldu. İçeriye bir türlü istediği topları aktaramadık ne yerden, ne havadan. Eren ceza sahası etrafında gezindi durdu, bir dönem Bruma'yla pas alışverişi için sol kanata indi.
ARTILAR VE EKSİLER
Artılardan başlamak gerekirse özellikle attığımız ilk gol de Bruma-Eren-Yasin 3’lüsüne büyük bir artı yazmak lazım. Bruma’nın topu getirişi ve ortası, Eren’in çok akıllı bir şekilde topu bırakması ve Yasin’in gol vuruşu çok güzeldi. Karabük maçında olduğu gibi bu maçta da etkisiz olan Selçuk ve Sneijder’in yerine yine Tolga’nın hem hücum da hem savunma da aldığı sorumluluk muazzamdı. Ligin ilk iki haftasında en çok pas isabeti sağlayan oyuncu olan Tolga, bu maçta 86 başarılı pas yaparken, %89 gibi yüksek bir pas yüzdesi de yakaladı. Bunun yanında 7 kez top kazanarak takımın ve maçın en çok top kazanan oyuncusu oldu ve girdiği 13 ikili mücadelenin de 12’sini kazanmayı başardı. 90 dakika boyuncu girdiğimiz tehlikeli pozisyonların neredeyse tamamında olan Bruma’yı da artılar hanesine yazmak gerek. Golün asistini yapan Bruma, bunun yanına 2 kilit pas verirken, rakip kaleye de 3 şut çekti bunların 2’si kaleyi buldu. Bunun yanında maçın en çok faulle durdurulan oyuncusu oldu. İlk yarıda takımımızın en etkisiz isimlerinden olan ve yediğimiz golde de hatalı isimlerden biri olan Selçuk’un, devre arasında oyundan çıkarılması da Riekerink’e büyük bir artı kazandırdı.
Artılardan başlamak gerekirse özellikle attığımız ilk gol de Bruma-Eren-Yasin 3’lüsüne büyük bir artı yazmak lazım. Bruma’nın topu getirişi ve ortası, Eren’in çok akıllı bir şekilde topu bırakması ve Yasin’in gol vuruşu çok güzeldi. Karabük maçında olduğu gibi bu maçta da etkisiz olan Selçuk ve Sneijder’in yerine yine Tolga’nın hem hücum da hem savunma da aldığı sorumluluk muazzamdı. Ligin ilk iki haftasında en çok pas isabeti sağlayan oyuncu olan Tolga, bu maçta 86 başarılı pas yaparken, %89 gibi yüksek bir pas yüzdesi de yakaladı. Bunun yanında 7 kez top kazanarak takımın ve maçın en çok top kazanan oyuncusu oldu ve girdiği 13 ikili mücadelenin de 12’sini kazanmayı başardı. 90 dakika boyuncu girdiğimiz tehlikeli pozisyonların neredeyse tamamında olan Bruma’yı da artılar hanesine yazmak gerek. Golün asistini yapan Bruma, bunun yanına 2 kilit pas verirken, rakip kaleye de 3 şut çekti bunların 2’si kaleyi buldu. Bunun yanında maçın en çok faulle durdurulan oyuncusu oldu. İlk yarıda takımımızın en etkisiz isimlerinden olan ve yediğimiz golde de hatalı isimlerden biri olan Selçuk’un, devre arasında oyundan çıkarılması da Riekerink’e büyük bir artı kazandırdı.
Artılar bu şekildeydi eksilere geçecek olursak Selçuk’u çıkararak büyük bir artı kazanan Riekerink’in, ikinci yarı oyunun neredeyse tamamen ‘’ver topu Bruma’ya o götürsün pozisyona soksun’’ şekline girmesine izin vermesi, Sinan’ı ısrarla oyuna almaması da çok büyük bir eksi olarak hanesine yazıldı. Karabük ve Akhisar maçlarında gol atan Eren’e top taşıyamamış oluşumuz, 53.dakikaya kadar sadece 1 isabetli şutumuzun olması da eksiler hanesinde yer aldı. 16.dakikada Kayserispor’un girdiği pozisyonda Sabri’nin yerleşimde yaptığı hata, Wellinton’un golünden önce yediğimiz baskıya saha içinde kimsenin cevap veremeyişi, Wellinton’un golünde Selçuk’un yaptığı hata da eksiler hanesine yazılan kritik şeyler oldu.
Cavanda ve Podolski gibi bu takımda direkt oynayacak iki oyuncunun dönüşüyle bazı eksiler şüphesiz ki düzelecektir. 3 maçta 7 puan kötü bir başlangıç olmadı bunu unutmamak lazım. İlerisi için yapılan hatalardan ders alırsak daha iyi yerlere gelebiliriz.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.