Efsanenin Vedası: Herkes Yılar, Nevriye Yılmaz..
Bazı isimler vardır; Yıllar geçse de unutulmayacak, boşluğu doldurulamayacak karakterler. Yetenek yetmez hatırlanmak için, adanmışlık gerekir, fedakarlık gerekir, sizi seven ve adınızı haykıran insanları mutlu etmek için yapabileceklerinizi en üst seviyeye taşımanız gerekir.
İşte böyle bir isimdi Nevriye Yılmaz. Kariyeri boyunca yaşadıkları, yaşattıkları ile sadece Türk kadın basketbolunda değil, Türk basketbolunda da efsaneler arasında yerini aldı. 36 yaşına dek sürdürdüğü kariyerinde son sezonunda bile hem milli takımda hem de Galatasaray'da olabildiğince ağır yük gemisini limana yanaştırmayı başaran kaptandı. Basketbola veda ettiği bugünlerde ise gençlerin örnek aldığı bir idole dönüştü.
Nevriye'nin Galatasaray'ın kapısından içeri girmesi henüz 19 yaşındayken gerçekleşti. Galatasaray'a gelirken önemli bir potansiyel olduğunun sinyallerini veren Nevriye, Galatasaray'a gelmeden önceki yaz WNBA takımlarından Charlotte Sting'in hazırlık kampına katıldı. 1999-2000 sezonunda sarı kırmızılı takım ile bir de lig şampiyonluğu yaşadı. Bu onun profesyonel kariyerinde yaşadığı ilk şampiyonluktu. Nevriye'nin içinde bulunduğu kadro ile 2 de Türkiye Kupası finali oynayan Sarayın Sultanları için uzun yıllar özellikle ligde işler istendiği gibi gitmeyecekti.
Nevriye ise 2001'de çıktığı yurtdışı kariyerinde Avrupa'da Yunanistan, İtalya gibi ülkelerde oynarken onun adından sıkça söz etmeye başlanacak olay 2003'te WNBA takımlarından Phoenix Mercury ile ve ertesi sezon San Antonio Silver Stars ile maçlara çıkması oldu. Çünkü Nevriye'den başka hiçbir Türk kadın basketbolcu WNBA'de oynama şansı bulamamıştı.
Yurtdışında geçirdiği bu önemli tecrübelerden sonra 2005'te Galatasaray'ın ezeli rakibi Fenerbahçe'nin yolunu tutan Nevriye, Fenerbahçe'nin ligi domine etmesinin baş faktörlerinden biri olmayı başardı. Öyle ki 8 sene üst üste Türkiye Ligi şampiyonu olan Fenerbahçe'de 7 sene Nevriye Yılmaz imzası vardı. 2012'ye gelinirken Fenerbahçe kaptanı Nevriye Yılmaz, Türkiye'nin en önemli oyuncusu olmayı başarmıştı.
2011-2012'de Tina Charles'lı, Diana Taurasi'li, Sylvia Fowles'lı Galatasaray ile bekleneni veremeyen Ceyhun Yıldızoğlu yerine 2012-2013 sezonu için göreve gelen Ekrem Memnun, yanında ise eski dost Nevriye Yılmaz'ı da getirdi. Galatasaray'a dönerken ise bu ikilinin bir amacı vardı: Galatasaray ile Euroleague şampiyonu olmak.
2013-2014 sezonunda tarihinde ikinci kez Euroleague Women'da Final Four'a kalmayı başaran Galatasaray, yarı finalin ilk maçında turnuvanın favorisi Ekaterinburg karşısında mükemmel bir savunma ortaya koyarak rakibini 77-70 ile finalin dışına itmiş, kendisi ise finalde ezeli rakibi Fenerbahçe'nin karşısına çıkmıştı.
Galatasaray ve Fenerbahçe arasında oynanacak Euroleague Women finali, Türk basketbol tarihine geçti. O güne dek hiçbir Türk takımının müzesini süsleyemeyen Euroleague Kupası, Türkiye'nin yolunu tutacaktı...
Ekaterinburg karşısında yaptığı, Ekrem Memnun'un bile "Oğlum aptala döndüler" diye şaşkınlığını gizlemediği savunmayı Fenerbahçe karşısında da başarıyla uygulayan takımımız, Fenerbahçe'nin çabalarına rağmen 11 sayı farkla rakibini 69-58 mağlup ederken Nevriye ise galibiyette rol oynayan isimlerden olmuştu.
Bundan 3 sene sonra Nevriye Yılmaz kariyerini noktalarken Euroleague şampiyonluğu, Türkiye Ligi ve Türkiye şampiyonluğunu yaşamasının yanısıra, Türk Kadın Basketbol Milli Takımı ile başardıkları, Avrupa Şampiyonası'nda 2. olan takımın içinde yer alırken aynı zamanda turnuvanın en iyi 5'ine seçilmesi ve Türk kadınını olimpiyatlarda, WNBA'de en iyi şekilde temsil etmesiyle hatırlanacak büyük bir kariyeri de ardında bırakıyordu.
Bir gün seni Galatasaray benchinde koç olarak görmek dileğiyle kaptan, Herkes Yılar Nevriye Yılmaz...
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.