Galatasaray kalesinden kimler geldi, kimler geçti..
Galatasaray Futbol Takımı 111 yıllık tarihi boyunca birçok önemli oyuncunun durağı, birçok genç oyuncunun ise parlama yaptığı yer oldu. Metin Oktay'dan Turgay Şeren'e; Baba Gündüz'den Gheorge Hagi'ye kadar birçok önemli oyuncuya forma olan bu sarı kırmızılı renkler, Türk futbol tarihinin en önemli kalecilerine de nasip oldu. Editörümüz Hikmet Cilli, Galatasaray kalesinde devleşen ve adını tarihimize yazdıran unutulmaz kalecilerimizi derledi..
AHMET ROBENSON
AHMET ROBENSON
Galatasaray'ımızın ilk kalecisidir. Galatasaray Lisesi mezunudur. Lisenin beden eğitimi öğretmeniyken Ali Sami Yen'in kurduğu ilk takımın kaleciliğini üstlenmiştir. 1908'de İstanbul ligi şampiyonu olan Galatasaray kadrosunun da kalecisidir. Ahmet Robenson aynı zamanda Türkiye'ye basketbol sporunu getiren kişidir. Basketbol ile ilgili bir makaleyi Türkçe'ye çevirerek öğrencilerine bu sporu öğretmiş, Galatasaray Lisesi spor salonunun duvarlarına astığı iki adet sepet ile Türkiye'deki ilk basketbol müsabakasını oynatmıştır. 1925 yılında Galatasaray kulübünün başkanlığını da yapmıştır.
TURGAY ŞEREN
Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz efsane kalecimiz, Berlin Panteri Turgay Şeren'i anlatmaya üç beş satır yetmez. Galatasaray Lisesi futbol takımının santraforu iken Galatasaray'ın teknik direktörü Pat Molloy tarafından fark edilir. Molloy, kalecilikte de maharetli olan Turgay'ı santrafor olarak değil kaleci olarak kullanmaya karar verir ve bir efsanenin doğuşu başlar. Turgay 17 yaşında Galatasaray A takımının kalecisi olur. 19 yaşında Berlin Panteri ünvanını kazanır. 20 yaşında Baba Gündüz tarafından kaptanlığa getirilir, hem de bir Fenerbahçe maçı öncesi bu karar alınır ve Turgay Şeren'in kaptan olarak çıktığı ilk maç ezeli rakibimiz Fenerbahçe maçı olur. 21 yaşında da milli takım kaptanlığına getirilir. 1954 dünya kupasına milli takım kaptanı olarak çıkar. Kariyerinde sayısız başarılı maç ve anı olan Turgay Şeren'in kısa bir River Plate macerası olsa da dayanamaz ve yuvası Galatasaray'a geri döner, futbolu da hayatını da Galatasaray efsanesi olarak noktalar. Işıklar içinde uyu Berlin Panteri.
Berlin panteri hakkında ayrıntılı bir yazı için burayı tıklayın.
YASİN ÖZDENAK
Türk futbolunun en enteresan isimlerindendir. Gökmen Özdenak'ın kardeşidir. Günümüzde aranan entellektüel düzeyi ve futbol aklı yüksek kalecilerin o zamanki temsilcilerindendir. Günümüzde oynasa rahatlıkla kalburüstü bir Avrupa takımında forma giyebilecek yetenek ve birikimdedir. Pele ile aynı takımda, Maradona ile de rakip olarak oynamayı başarmıştır. 1970-73 yılları arasında Türkiye'de ilk defa 3 sezon üst üste şampiyon olmayı başaran takım olan Galatasaray'ın kalesindeki isimdir. ABD'de kurulan; Pele, Beckenbauer, Cruyff gibi isimleri kadrosuna katan Cosmos takımının kalesine transfer edilir. Kariyerini orada noktalar. Pele'nin jubilesinde de oynamış ve siyah inciyi maç sonunda omuzlarında taşımıştır. Oldukça yakışıklı ve genç kızların sevgilisidir.
ZORAN SIMOVIC
Türk futbolunun seviye atladığı dönem olan 80'lerin sonunun en önemli kalecisidir. Derwall'le birlikte Galatasaray'a gelmiştir. Yugoslav milli takımının kalecisi, Nottingham Forest ve Liverpool'un transfer listesindeyken 1984 Dünya Kupası'nda Platini'den üç gol birden yiyince Galatasaray'ın yolunu tutmuş, ne de iyi olmuştur. Libero kaleci kavramını Türkiye'ye getiren adamdır. Tam bir alan kalecisidir. Efendiliğiyle rakip takım taraftarlarının da sevgisini kazanmıştır. Cumhurbaşkanlığı kupası finalinde Fenerbahçe'ye penaltıdan gol atmışlığı vardır. Onun kalesini koruduğu Galatasaray 14 sezonluk şampiyonluk hasretine son vermiş, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale çıkmıştır. Hala bu başarıyı tekrarlayan bir Türk takımı olmamıştır. İyi ki bize gelmişsin At Kafa Simo!
HAYRETTİN DEMİRBAŞ
Nam-ı değer Hayro. Simoviç'ten sonra kalemizi o devralmıştır. Mustafa Denizli yönetiminde, Tugay Kerimoğlu'nun libero oynadığı kadroda Galatasaray kalesini korumaya başlamış; Feldkamp ve Hollman yönetiminde şampiyonluğa ulaşan kadronun kalesinde iyice devleşmiştir. Manchester United ve Barcelona zaferlerinde kalede hep kendisi vardır. Performansıyla milli takıma kadar yükselmiştir. Derken hiç gereği yokken Hayrettin Galatasaray'dan gönderilmiş, Yerine Stauche getirilmiştir. Hayrettin Vanspor'un yolunu tutmuş, milli takımdan da kesilmiştir. 2 sezon sonra 1996'da Fatih Terim'in takımın başına gelmesiyle Hayrettin bir kez daha kadroya çağrılmıştır. Ama artık buruk ve özgüvensiz bir Hayrettin vardır. Özellikle PSG maçlarında yediği hatalı goller Hayrettin'in kariyerinin sonu olmuştur. Ne olursa olsun Galatasaray kalesini korumuş bir milli kalecidir Hayrettin, Türk futbolunun bir değeridir.
BRAD FRIEDEL
Bir Premier Lig efsanesi olan Friedel'in yolu Galatasaray'dan da geçmiştir. Sarı kırmızılı takımımızda bir sezon kalmıştır. Ulubatlı Souness tarafından takıma kazandırılmıştır. O sezon Türkiye Kupası'nın kazanan Galatasaray'da başarılı maçlar çıkarsa da ertesi sezon Fatih Terim'in yabancı kontenjanını kaleciyle doldurmak istememesi nedeniyle takımdan gönderilmiştir. Yerine Hagi, Filipescu ve İlie gelmiştir. Friedel de Premier Lig efsanesi olma yolunda ilerlemiştir.
Onlara göre süt, bize göre Tafi! 1998 Dünya Kupası finalinde Zidane'li Fransa'dan üç gol yemesinin akabinde Galatasaray'ımıza kazandırılmıştır. Simoviç'ten bu yana dünya çapında kaleci özlemi çeken bizlere ilaç gibi gelmiştir. Taffarel için kaleciliğin kitabını yazan adam desek abartmış olmayız herhalde. Uefa finalinde Henry'nin kafasını çizgiden mükemmel bir şekilde çıkarması gibi nice maçlarda takımı kurtarmış, moral vermiş ve galibiyette önemli rol oynamıştır. Üstün futbol bilgisini kaleci antrenörü olarak da göstermiş, Galatasaray'ımıza antrenör olarak da hizmet etmiştir. Umarım yollarımız bir kere daha kesişir güzel insan.
Taffarel'in ayrılmasının ardından Fransa'nın Metz takımından kadromuza kazandırılmıştır. Çizgi üzerindeki mükemmel refleksleriyle, bire bir pozisyonlarda rakip kim olursa olsun geçit vermemesiyle gönüllerde taht kurmuştur. Rivaldo, Del Piero, Totti, Shevchenko; Mondi'nin gazabına uğramış dünya yıldızlarından bazılarıdır. Efsanevi 2001-02 sezonunda takımımızın sigortası olmuştur. Kendisine benzeyen iki adet köpeği bulunmaktadır. Takımdan ayrılmasının ardından Muslera gelene kadar eksikliğini hissetmişizdir. Seni seviyoruz Mondi!
Elleri küçük, yüreği büyük adam. Lorik Cana artı para karşılığında takıma kazandırıldığında kim derdi ki bu toprakların gördüğü en büyük kaleci olacağını. Muslera oynadıkça devleşti, devleştikçe taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Dördüncü yıldızı aldığımız 2014-15 sezonunda yılın futbolcusu bile seçildi. Takıma güven, rakibe korku verdi. Kendisiyle özdeşleşen yeşil renkli kaleci formalarının satışını kim bilir kaç katına çıkardı. İnşallah uzun yıllar daha takımımızın kalesini korursun koca yürekli adam!
Şahane bir makale. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilHey gidi günler
YanıtlaSilNeler neler çektiler
Fenerbahçe ‘ den
o yüzden fener 19 gs 22 dimş
SilYüzünüzün gulmedigi seneler şimdiki olduğu gibi
Sil